Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/222 E. 2019/1081 K. 14.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/222 Esas
KARAR NO: 2019/1081
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 03/05/2019
KARAR TARİHİ: 14/11/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … ile …, … mimarlık evi dokorasyon ve — olduğunu, şirket ortakları davalı .– ai-nolu yeri şirket adına kiraladığını, kiracının şirket olduğunu ve ortakları olduğunu, …’un kefil olarak imzaladığını, ——-tarihine kadar bütün kiralar ödendiğini, …, … ve … arasında şirket kaşeside vurularak sözleşme fesih edildiğini, böylece taraflar arasında herhangi bir borç ilişkisi kalmadığı gibi müvekkilininde kefaletinin son bulduğunu,– tarihinde şirket hisselerini —.ya devir ettiğini, devir sözleşmesinde hissemi bütün aktif ve pasifiyle hukuki ve mali yükümlülükleriyle birlikte devir ettiğini, şirketi devralan ortaklar pay defterinden şirketi devir ettiğini dair işlem yapmadığını, bu konuda kendilerine ihtar çekildiği halde, ticaret sicilinden müvekkilemin silinmesi sağlamadığını, bunun sebebi kötü niyetli olarak müvekkilenin üçüncü şahıslara karşı ve şirkete karşı sorumluluğunu devam ettirdiğini, davacı … şirket hissesini devir ettikten sonra şirketi terk edip, ayrıldığını, hiçbir işlemle alakasıve yetkisi kalmadığını, şirketin geliri ve giderleri karları diğer ortaklara … ve— kaldığını, —— müvekkilime karşı davacı ve davalı olduklarını, bu nedenle müvekkiline husumetli davranış içinde hareketler ettiğini, şirket ortakları teminat senedi olarak her üçü —–euro bedelli senet imzaladığını, bu senedi yedi emin olarak …ya verdiklerini, yalnız senedin arkasına teminat senedi olduğuna dair şerh düşüldüğünü, bu açık karşısında — kendi senedini gizleyerek … ve …nın senetlerini şahsi alacağı olarak işleme koymuş her ikisini icraya vermek suretiyle …nın evini satarak alacağını icradan tahsil ettiğini, devam eden dava sonunda senedin teminat senedi olduğu ve …nın alacağının iptali ile inkar tazminatına mahkum olmuş ve bu konu yargıtaydan geçerek kesinleştiğini, bu konulara ilişkin mahkeme kararları dilekçem ekinde sunulduğunu, … şirketten ayrıldıktan sonra kalan ortakların ismet koçağa— TL üç aylık borçları kaldığını beyan ettiğini, bu katan borç —- TL çek, —TL senet ve şirketin teşhir malzamelerinide katarak yüz bin liranın üzerinde bir ödeme yaparak sözleşmeyi iptal etmişler ve böylelikle …da borçtan ve kefillikten kurtulmuş olduğunu, taraflar arasında husumetin şiddetli olması,birbirleri aleyhine hareket ettiklerini hisseden … hiç para almamış gibi müvekkilem hakkında icrae takibinde bulunduğunu, … şirketten fiilen ayrıldığı için gelen icra ödeme emrinden haberdar olamamış ve bu nedenlede icra emri kesinleştiğini, yapmış oldukları ödemeleri ve vermiş oldukları malların, imzalı tutanağını müvekkileme vermeyip müvekkilenin delillerini, ve savunma belgelerini isbat edemediği için icrayı durduramadıklarını ve satışlara devam edildiğini, … …yı şirket mallarını çalmak ve kaçırmak suçundan Kadıköy savcılığına şikayet ettiğini, şirket mallarının araca yüklenirken …nın tutuklandığını, tarafların anlaştıklarını ve davadan vazgeçerek, davayı düşürdüklerini, mal varlıklarını ——- devrederek borçlarını ödediklerini ve şirketin ve dolayısıyla müvekkilem …’un borcu ve kefaleti ortadan kalktığını, … sulh mahkemesine davet edilerek bu paraları alıp almadığı hakim huzurunda sorulduğunu, kendisinin bunları almadığını açık olarak beyan ve inkar ettiğini, kasten müvekiline ortaklıktan çıkarmadıklarına göre, onunda ortak olduğu bu malları hangi hakla, usule ve yasaya aykırı olarak başkalarına devredip …’u madur ettiklerini, bütün davranışlar hüsnüniyet ve ticari ilişki kurallarına aykırı olduğunu, müvekkiline ait malları başkalarına kendi şahsi ilişkileri nedeniyle peşkeş çektiğini, bu hususlar ceza i sorumluluk gerektiğini, … ve … söz konusu bedelleri ve icra dosyasının bedelini —- ödediklerini beyan ederek ve isbat ederek —— mükerrer alacak peşinde olduğunun isbatı ile icra dosyasının haksız takipten dolayı iptal edilerek icranın, takibin reddedilmesinin temini ile aksi halde müvekkileme zarar verecek şekilde zenginleştiklerinin kabulü ve bu bedelin müvekkileme ödenmesinin temini gerektiğini, açılan davanın kabulüne karar verilmesi ile fazlaya ait haklarının saklı kalmak kaydı ile icra inkar tazlinatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçelesinin davalı — tarihinde, davalı …’e — tarihinde,davalı — göre —davalı … vekiline — tarihindetebliğ edildiği ,mahkememiz tensip zabtının ise davacı vekiline ve davalılara ayrı ayrı tebliğ edildiği yapılarak ve davalı şirkete karşı davacı vekilinin ihya davası açmadığı anlaşılmakla taraf teşkilinin sağlanmış olduğu anlşılmıştır.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; davada talebinin net olarak anlaşılamadığını, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğini, kira sözleşmesinin — ayında fesh edildiğine göre fesh edilen sözleşmeden doğan bir hakkın ileri sürülmesi için 5 yılık zamanaşımı sürenin dolduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; alacak talebi kira ilişkisinden kaynaklandığını, öncelikle görev itirazında bulunduklarını, alacak talebi kira ilişkisinden kaynaklandığını, görev itirazında bulunduklarını, zamanaşımı definde bulunduklarını, davacı tarafın kendi nitelendirmesi ile dava Ticari ortaklık ve sözleşmeden kaynaklanan Sebepsiz Zenginleşme davası olarak değerlendirildiği taktirde, müvekkilin davacı ile ortaklık ilişkisi olmayıp, aralarındaki kira sözleşmesine bağlı dava olarak değerlendirilirdiğini, görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesi olduğunu, zamanaşımı süresi ve sebepsiz zenginleşme yönünden hak düşürücü süre geçtiğini, davacı yanın İstanbul Anadolu 7. İcra Müdürlüğünün —Esas nolu dosyasında kesinleşmiş olan alacağa karşı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesinde — Esas nolu “kambiyo senetlerinden kaynaklanan —-.-TL borçlu olmadığının tespiti için açtığı menfi tespit davasında, borçtan kurtulmalarına karar verilerek, dava sonuna kadar takibin durdurulmasına karar verilmesini talep ettiğini, İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesinde — Esas nolu bu dosyası da derdest olduğunu, tedbir talebi ile ilgili olarak verilmiş olan —tarihli red kararında, davacı vekili bu çekler yönünden borçlu olmadığının tespitini ve dava sonuna kadar İcra takibinin durdurulmasını istediğini, çekler üzerinde davacı … un herhangi bir sıfatla adı yahut imzasının bulunmadığını, davacının bu çekler yönünden hukuki sorumluluğunun olmadığını, bu çeklerin olsa olsa diğer dosyaların incelenmesi sonucunda kira borcunun ödeme aracı olabileceğini, çeklere yönelik açılan menfi tespit davasında İİK. Nun 72/2-3 maddeleri gereğince tedbir kararı vermenin usul ve yasaya aykırı olduğu açıkça görüldüğünü, asıl kira alacağı ve faize yönelik başlatılan İstanbul Anadolu 7. İcra Müdürlüğünün —- Esas sayılı İcra dosyasının durdurularak, bu alacak ve faiz yönünden borçlu olmadığının tespitini istiyor ve delil olarak bu çekleri ileri sürüyorsa bu husus ta mahkemenin görev alanında olmadığını, Sulh Hukuk mahkemesince çözüme kavuşturulması gerektiğini, nitekim davacı vekili tarafından Sulh Hukuk Mahkemesine açılmış ancak teminat yatırılmaması nedeniyle İİK. Nun 72/3 maddesi gereğince tedbir kararı verilmemiş bi menfi tespit davasının açılmış olduğu görüldüğünü, icra takibinin durdurulması talebinin reddine karar verildiğini, taraflar arasında fakat, başka isim verilerek Asliye Ticaret mahkemesinde açılmış derdest dava sözkonusu olduğunu, derdestlik itirazında bulunduklarını, kesin hükme itirazında bulunduklarını, kira ilişkisi nedeni ile de zamanaşımı definde bulunduklarını, görevli mahkemesinin Sulh Hukuk mahkemesi olduğu, bu yönde karar verilmediği taktirde, kesin hükme, derdestlik itirazı, zamanaşımı defi ve hak düşürücü süre itirazlarımız dikkate alınarak haksız ve dayanaksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; görevsizlik ve zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, müvekkilinin davalı …nin ortaklarından olduğunu, tüzel kişiliğe sahip davalı şirketin kira borcundan herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, davacının şirketin kira borcunun tahsili için kendisi ve davalı ortak aleyhine icra takibi yapıldığını, bu nedenle kira borcunu ödemek zorunda kaldığını, ödediği miktarın yarısından da diğer ortağın sorumlu olması gerektiğini iddia etmiş ise de davacı yanca şirkete ait bir borç ödenmiş olduğundan yaptığı ödemeyi ancak şirket tüzel kişiliğinden istemesi mümkündür.” şeklinde ifade ettiği gibi, ortaklardan birinin kira sözleşmesinden doğan borca karşılık ödeme yapmış olması halinde diğer ortağa karşı herhangi bir alacak talebinde bulunamaz veya ödemiş olduğu borcu diğer ortağa rücu edemez. Kaldı ki, davacı kira sözleşmesinden doğan borca ilişkin herhangi bir ödeme yapmadığını, henüz rücu ilişkisinden dahi söz konusu olmadığını, davanın görev ve kesin hüküm itirazımız doğrultusunda usulden reddine, aksi halde, davaya konu edilen alacağın zamanaşımına uğramış olması nedeniyle esastan reddine, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde ise müvekkilime karşı haksız ve hukuka aykırı gerekçelerle ikame edilen işbu davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
1- İAA 7.icra Müdürlüğünün —- Esas sayılı takip dosyası
2- Kadıköy 7.icra Müdürlüğünün — Esas sayılı takip dosyası,
3—- başlangıç tarihli davalının müteselsil kefaletinin bulunduğu işyeri kira sözleşmesi
4—–Kayıtları
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava,takip sonrası menfi tespit talebine ilişkindir.
Dava da mahkememizce öncelikli olarak taraf teşkilinin sağlanması gayesi ile Davalılardan——-terkin olduğunun anlaşılması ayrıca dava dilekçesinin tetkiki ile talep sonucunun açık bir şekilde ortaya konulmaması nedeni ile davacı vekiline talep sonucunu açıklanması ayrıca terkin olan şirket için davalı şirkete karşı ihya davası açması için —- tarihli ara kararlar mahkememizce tesis edilerek davacı vekiline tebliğ edilmiş, davacı vekili tarafından bu kapsamda ——- tarihli beyan dilekçesinin ibraz edildiği, bu dilekçede de mahkememizin ihtiyati tedbirin reddine mütedair ara kararına itiraz edildiği ve talep sonucunda yine davanın kabulünün talep edildiği talep sonucunun açık bir şekilde ortaya konulmadığı anlaşılmıştır.
Bunun üzerine mahkememizce basit yargılamaya tabi bulunan dava da davacı vekilinden mahkememizce hüküm altına alınması istediği hususlarda mahkememizin davayı aydınlatma yükümlülüğü gözetilerek İAA 7.icra Müdürlüğünün — Esas sayılı ve Kadıköy 7.İcra Müdürlüğünün — Esas sayılı takip dosyalarının kira sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine yönelmiş bulunması nedeni ile HMK 31,119,194 maddeleri gereğince davacı vekilinden ön inceleme duruşmasında açıklama istenilmiş;
Davacı vekili imzalı beyanında ; Davalı şirketin davalılardan —ile imzalamış olduğu dosya kapsamında bulunan kira mukavelesine kefil sıfatı ile imzaladıklarını, bu kira mukavelesinden doğan borçun davalı … ile — tarafından İsmete ödendiğini, davalılar— tarafından kira mukavelesinden doğan borç için İsmete yapılan ödemelere ilişkin davacı tarafa herhangi bir belge vermediklerini bu nedenle Sulh Hukuk Mahkemesinde taraflar arasında daha önce görülerek kesinleşen — Karar sayılı menfi tespit davasını kaybettiklerini, davalı …’in bilahare çek kendilerine menfi tespit davasının bitimi sonrasında dosya kapsamına ibraz ettikleri çek suretini vermesi nedeni ile mahkememizde davacının İAA 7 icra müdürlüğünün — Esas sayılı takip doyasında borçlu olmadığının tespiti için çek suretine dayalı davayı açtıklarını ve bu dava da hüküm altına alınması yönündeki taleplerinin bu belge borcunun icra takip dosyasındaki borçtan düşürülmesi gayesine matuf olduğunu , icra takibinden bu şekilde mükerer tahsilat talebimin önüne geçilmesi için iş bu davanın davalılar aleyhine ikame edildiğini beyan etmiştir.
Bu şekilde taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacının müştereken kefil sıfatı ile imzalamış bulunduğu kira sözleşmesine dayalı davalı aleyhine girişilen İAA 7 icra müdürlüğünün —- Esas sayılı icra takibinde borçlu olmadığının tespitine yöneldiği anlaşılmakla Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nın 4/1. maddesi gereğince sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; kiralanan taşınmazların, —tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalara bakmakla görevli olduğu gözetilerek, HMK’nin 114/1-c maddesi uyarınca görevin dava şartı bulunması, HMK.nun 115.maddesine göre Mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırmak zorunluğu, Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmeleri bir arada değerlendirilerek Mahkememizin görevsiz olması nedeniyle HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri gereğince dava şartı noksanlığından davanın usulden reddiyle Mahkemizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince görev dava şartı noksanlığından davanın usulden reddi ile MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 sayılı yasa 4.maddesi uyarınca, görevli Mahkemenin SULH HUKUK MAHKEMESİ OLDUĞUNA, HMK’nun 20. Maddesindeki yasal şartlar yerine getirildiğinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi SULH Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK 20.maddesi uyarınca süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak karar kesinleşmişse kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde taraflardan birinin Mahkememize başvurarak dosyanın görevli Mahkemeye gönderilmesini talep etmesi aksi takdirde Mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARINA,
4-HMK 323/1-a, ğ madde ve bentleri uyarınca yargılama giderinden olan karar ve ilam harcı, vekalet ücreti ve diğer yargılama giderlerinin HMK 331/2 maddesi uyarınca görevsizlik kararından sonra davaya devam edecek olan İstanbul Anadolu Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesince hükmedilmesine, görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmez ise talep halinde yargılama giderleri hakkında Mahkememizce karar verilmesine,
Dair davacı vekilinin ve bir kısım davalılar vekillerinin, Davalı … yüzüne karşı HMK 345/1. maddesi uyarınca tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/11/2019