Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/219 E. 2019/854 K. 18.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
(KABUL)
ESAS NO : 2019/219 Esas
KARAR NO : 2019/854

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 02/05/2019
KARAR TARİHİ : 18/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacılar vekili, sadece …ne yönelttiği dava dilekçesinde özetle; …nün —-numaralı sicilinde kayıtlı —— yetkilisi olduklarını, bu şirketin İst. Anadolu —-. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin — esas sayılı dosyasında açtığı menfi tespit davası ile bu dosyayla birleşen İst. Anadolu —–. Asliye Ticaret mahkemesi’nin —- esas sayılı dosyasında alacak davaları bulunduğunu,ancak dava devam ederken davalı tarafından şirketin sicilden terkin edildiğini, bu nedenle —— tüzel kişiliğinin devam eden davalar ile sınırlı olmak üzere ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Dava dilekçesi davalı …ne tebliğ edilmiş, ancak davalı tarafça davaya cevap verilmemiştir.
DAVANIN VE UYUŞMAZLIK KONULARININ TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
1-Davanın ve çekişme konularının tespiti: Dava, ticaret sicilinden terkin edilerek tüzel kişiliği ortadan kalkmış bulunan şirketin ihyası istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın;
A-Davaya konu şirketin davalı … Sicil Müdürlüğünce Ticaret Sicilinden terkin edilmemesi gerektiği halde davacı tasfiye memuru tarafından usule aykırı olarak terkin edilip edilmediği,
B-Davaya konu şirketin davacı tasfiye memurunca kasten tasfiye işlemleri tamamlanmadan tasfiye edilip edilmediği, davacı tasfiye memurunun İst. Anadolu —–. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/1241 esas sayılı dosyasında açtığı menfi tespit davası ile bu dosyayla birleşen İst. Anadolu —–. Asliye Ticaret mahkemesi’nin 2017/1304 esas sayılı dosyasındaki davalardan haberi olduğu halde şirketin tasfiyesini tamamlayıp tamamlamadığı,
C-Davacıların açtığı dava nedeniyle davalı şirketin ihyasının gerekip gerekmediği noktalarında toplandığı tespit olunmuştur.
2-İlgili Mevzuat: TTK’nin “Ek tasfiye” başlıklı 547.maddesi “(1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler.
(2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.” hükmünü haizdir.
TTK’nin 529. Maddesi “(1) Anonim şirket;
a) Sürenin sona ermesine rağmen işlere fiilen devam etmek suretiyle belirsiz süreli hâle gelmemişse, esas sözleşmede öngörülen sürenin sona ermesiyle,
b) İşletme konusunun gerçekleşmesiyle veya gerçekleşmesinin imkânsız hâle gelmesiyle,
c) Esas sözleşmede öngörülmüş herhangi bir sona erme sebebinin gerçekleşmesiyle,
d) 421 inci maddenin üçüncü ve dördüncü fıkralarına uygun olarak alınan genel kurul kararıyla,
e) İflasına karar verilmesiyle,
f) Kanunlarda öngörülen diğer hâllerde,
sona erer.” hükmünü haizdir.
TTK’nin 643. Maddesi uyarınca “limited şirketlerin tasfiye usulü ile tasfiyede şirket organlarının yetkileri hakkında” anonim şirketlere ilişkin hükümler uygulanır.
3- Deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hukuki nedenler ve gerekçe:
Yukarıda belirtildiği üzere, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 643. maddesinde; tasfiye usulü ile tasfiyede şirket organlarının yetkileri hakkında anonimi şirketlere ilişkin hükümlerin uygulanacağı belirtilmiş olup, aynı kanunun 536 – 548. maddeleri arasında anonim şirketlerin tasfiye usulü düzenlenmiştir.
Bilindiği üzere şirketlerin tüzel kişiliği ticaret sicilinden terkin ile sona ermektedir. Ancak tüzel kişiliğin sona erebilmesi için şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılmış olması gerekmektedir. Tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi aynı zamanda hukuki bir işlemdir. Bu işlemin veya kararın hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün değildir. Eksik veya hatalı işlem sonucu şirketin sicilden tasfiye sonucu terkinine karar verilmiş ise, bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına sahiptir.
…nden gelen cevabi yazıdan, işbu davayı ihyası istenen ——————memuru-şirket müdürü … ve şirketin diğer ortağı-şirket müdürü … tarafından açıldığı anlaşılmıştır.
Buna göre, davanın gerektirdiği şekilde———–Memurluğu kayıtları, tasfiye memuru kayıtları ve İstanbul Anadolu —-. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —- esas ve bu dosya ile birleşen İst. Anadolu —-. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin — esas sayılı dava dosyalarının dava dilekçeleri örnekleri, tevzi formları, duruşma tutanakları getirtilip incelenmesinde, davacı —— Tarafından davalı ——- karşı biri menfi tespit, diğeri alacak olmak üzere iki ayrı dava açtığı, davaların birleşerek devam ettiği İstanbul Anadolu —- Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ———– esas sayılı dosyası üzerinden — tarihli duruşmada davacı şirketin ihyası için dava açmak üzere kesin süre ve yetki verildiği anlaşılmıştır.
Yargıtay ————–.HD.2010/8052 E-2011/16319 K.sayılı — tarihli kararında da belirtildiği üzere; “Tüzel kişilik, ticaret sicilindeki kaydın terkini ile sona erer. Tüzel kişiliğin sona erdiğinin hukuk açısından kabul edilebilmesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanmış olması gerekir. Eğer tasfiye işlemleri gerçekten tamamlanmamış ve tasfiyede gereken hususlar eksik bırakılmışsa, tüzel kişilik ticaret sicilinden terkin edilse bile, şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinden söz edilemez.”
Müsnet davada, ihyası istenen şirket tarafından şirketin tasfiyesinden önce açılmış olup, derdest olan İst. Anadolu —-. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin —- esas sayılı ve bu dosyayla birleşen İst. Anadolu — Asliye Ticaret mahkemesi’nin 2017/1304 esas sayılı dosyalarında görülen iki dava olduğu anlaşılmış olup, bu davaların görülebilmesi ve verilecek kararın infazı işlemlerinin yapılması TTK’nin 547. maddesi anlamında ek tasfiye işlemi niteliğindedir. Bu nedenle ——- yeniden ticaret siciline tescili gereklidir.
Bu bakımdan tasfiye eksiksiz tamamlanmadığından ——– ticaret sicil kaydının, İstanbul Anadolu — Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/1241 esas ve bu dosya ile birleşen İst. Anadolu —-. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin — esas sayılı dava dosyalarının görülmesi ve mahkemece verilecek kararların infazı işlemleriyle sınırlı olarak ihyası ile şirketin bu konuyla sınırlı olmak üzere — yeniden tesciline karar vermek gerekmiştir.
Ek tasfiye işlemlerinin de aynı tasfiye memuru tarafından yapılması uygun görülmüş ve yeni bir tasfiye memuru atanmamıştır.
Davalı … Sicil Memurluğu, yasal hasım konumunda olup, tasfiyenin usulsüz kapatılmasından dolayı kusur ve sorumluluğu bulunmamaktadır. Bu nedenlerle, bu davalı harç, yargılama giderleri ve karşı yan vekalet ücretinden sorumlu tutulmamış ve davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın TTK’nin 547. maddesi uyarınca kabulü ile—–Müdürlüğü’nün — numarasında kayıtlı iken tasfiyesi kapatılmış olan ——- ticaret sicil kaydının, İstanbul Anadolu —-. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin— esas ve bu dosya ile birleşen İst. Anadolu —-. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —– esas sayılı dava dosyalarının görülmesi ve mahkemece verilecek kararların infazı işlemleriyle sınırlı olarak ihyası ile şirketin bu konuyla sınırlı olmak üzere ——–Siciline yeniden tesciline,
2-Ek tasfiye işlemlerinin daha önceki tasfiye memuru … tarafından yürütülmesine, ek tasfiye bitinceye kadar tasfiye memurunun görevinin devam etmesine,
3-Kararın ——- Siciline tescil ve ilanına,
4-Alınması gereken harç peşin alındığından harç alınmasına yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı … Sicil Müdürlüğü yasal hasım olduğundan davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.