Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/21 E. 2020/294 K. 07.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/21 Esas
KARAR NO: 2020/294
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 09/10/2014
KARAR TARİHİ: 07/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; mülkiyeti—— ait olan —– plakalı aracın —- sevk ve idaresinde iken ———tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde aracın denize uçtuğunu, günler sonra araç sürücüsü ile müvekkillerinin oğlunun cesedine ulaşıldığını, aracın davalı ——— yapıldığını, olay nedeniyle—– Cumhuriyet Başsavcılığının —– sayılı dosyasından yapılan soruşturma neticesinde takipsizlik kararı verildiğini, kaza neticesinde ——— vefat etmesi nedeniyle müvekkillerinin destekten yoksun kaldığını, davalının oluşan zarardan sorumlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik ———– kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı taraf davasını adli yardım talepli olarak açmış, talebi mahkememizin ——— tarihli kararı uyarınca kabul edilmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle mahkememizin görevine itirazla görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğunu bildirmiş, ———– plakalı aracın trafik sigorta poliçesinin müvekkili tarafından düzenlendiğini, aracın kayıt maliki olarak görünen—- tarafından —– isimli şahsa, onun tarafından da —– tarihinde haricen———— satıldığını, araç malikinin ve geçerli bir sigorta sözleşmesinin bulunup bulunmadığının tespiti ile davanın ——– ihbarını talep ettiklerini, müvekkilinin sorumluluğu yönünden kaza tarihinde sigorta ettiren kişinin işleten sıfatının devam ettiğinin tespiti ve poliçenin davaya konu kazayı kapsayıp kapsamadığının belirlenmesi gerektiğini, kaza sırasında araçta bulunan kişilerin aşırı alkollü olduğunun savcılık dosyası ile anlaşıldığını, davacıların murisinin alkollü olarak araç kullanan kişi ile seyahat etmek suretiyle müterafık kusurlu olduğunu, adli tıp kurumu raporuna göre cesedin su üstünde çıplak ve sırt üstü yatar şekilde görüldüğünü, yine baş bölgesinde çok ağır hasar meydana geldiğini, dolayısıyla ölümün trafik kazasına bağlı olmayabileceğini, bu hususun araştırılması gerektiğini, müteveffanın diğer iki kardeşi ile birlikte babaanne tarafından bakıldığını, davacıların çocuklarına bakacak durumu olmadığından babaanneye bırakıldığını, müteveffanın kaza tarihinde askere gitmek üzere olup öncesinde çalışmadığını, dolayısıyla askerlik dönüşü bir işe girip çalışacağı ve davacılara destek olacağı yönüne bir beklenti mevcut olmadığını, kaza tarihinden itibaren avans faizini de yerinde bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
DELİLLERİN İNCELENMESİ ve GEREKÇE:
Dava, hukuki itibariyle TBK 55 maddesinde düzenlenen destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkindir.
Mahkememiz ——- tarihinde; ——– tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde davacıların oğulları olan——-kaybettikleri, bu nedenle desteğinden yoksun kaldıklarını belirterek tazminat talebi ile dava açıldığı, —- kazaya karışan aracın trafik sigortasını düzenlemekle zarardan sorumlu olduğunu, nitekim davacılara toplam—- ödeme yaptığı, bu durumda 2918 sayılı yasanın 111/2 maddesi uyarınca yapılan ödemenin denetlenmesi gerektiği, meydana gelen trafik kazası esnasında araç sürücüsünün yanı sıra davacıların murisi ——-de aşırı alkollü olduğu, dolayısıyla TBK 52 maddesinin gözetilmesi gerektiği, bilirkişinin de bu hususu raporunda vurgulayarak değişik kusur oranlarına göre hesaplama yaptığı, her durumda davalı ——– yapılan ödemenin yeterli olduğu ve davacıların talep edebilecekleri bir tazminat miktarları kalmadığı belirlenmekle davanın reddine karar vermiştir.
—— Hukuk Dairesi ———tarihinde, ————-tarafından yapılan ödemeyi destekten yoksun kalma tazminatı hesabı yapılmadan önce alan davacılar, hesap tarihine kadar geçen süre nedeni ile aldıkları paranın yasal faizi kadar kazanım elde etmiş olduklarını, destekten yoksun kalma tazminatı bu hesaplamanın yapıldığı gündeki verilere göre hesaplanması gerektiğini, bu durumda, zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, davacılara yapılan sigorta ödemesinin, ödeme günü ile destekten yoksun kalma tazminatının hesaplandığı güne kadar geçen süredeki işlemiş yasal faizi de hesaplanarak, hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatından güncellenmiş ödemenin indirilmesi gerektiğini, bu durumda yerel mahkemece; davalı tarafından ödenen bedelin tazminatın denkleştirilmesi prensibi uyarınca, ödemenin yapıldığı tarih ile zarar hesabının yapıldığı tarih arasında işleyen yasal faizi hesaplanarak bu ödemenin güncellenmesi ve güncellenmiş miktarın, hesaplanan gerçek tazminat miktarından mahsup edilmesi suretiyle hesaplama yapılması konusunda ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde eksik inceleme ile hüküm tesisi doğru görülmediği,
Zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur Borçlar Kanunu’nun 44. maddesinde —— düzenlendiği, buna göre zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hakimin tazminat miktarını hafifletebilecğini, mahkemece hükme esas alınan ———— bilirkişi raporunda, davacıların desteğinin kazaya sebebiyet veren araç sürücüsü ile birlikte alkol alarak eğlenmeye gittiklerinin ceza dosyasında sabit olduğunun kabul edilerek desteğin müterafik kusurunun varlığının kabulü ile desteğin müterafik kusura katılımın %30, %50 ve %60 oranlarında üç farklı seçenekli şekilde hesaplanması ve üç halde de davacıların bakiye destekten yoksun kalma tazminatı alacaklarının bulunmadığı yönündeki değerlendirmenin hatalı olduğu, dairenin uygulamalarıyla alkolden dolayı %20 oranında müterafik kusurun benimsendiği de dikkate alınarak mahkemece, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 52. maddesi (818 sayılı BK 44) gereğince davacının müterafik kusuru nedeniyle %20 oranında tazminattan indirim yapılması gerekirken, %30, %50 ve %60 oranlarının seçenekli olarak uygulandığı hesaplamaya dair bilirkişi raporuna göre hüküm kurulmuş olması doğru görülmediği gerekçeleriyle mahkememizin kararını bozmuştur.
———– tarafından mahkememize iade edilen dosya yukarıdaki esası alarak, bozma kararına uyulup yargılamaya devam edilmiş ve bozma kararı doğrultusunda tekrar hesaplama yapılarak rapor tanzimi için dosyanın aktüer bilirkişiye tevdi edilmesine karar verilmiştir.
Yapılan inceleme sonucunda; Kök raporda askerlik süresi —– ay olarak esas alınmış olup, kaza tarihinde uygulanan askerlik süresi —- ay olduğundan taraf vekillerinin işbu itirazı yerinde görülmüş olmakla işbu ek röporda yapılan hesaplamada askerlik süresinin — ay olarak esas alındığı, Müterafik kusur indirimi sırası yönünden taraf vekillerinin itirazı yerinde görülmüş olmakla, ek raporda yapılan hesaplamada öncelikle, davacıların gerçek zararı hesaplanmak sureti ile bu zarardan %20 oranında müterafik kusur indirimi yapıldıktan sonra davalı ödemesinin güncellenmiş halinin tenzil edildiği, Davalı vekilinin öncelikle ödeme tarihindeki verilere göre hesaplama yapılması gerektiği yönündeki itirazı yerinde görülmüş olmakla, ek raporda yapılan hesaplamada öncelikle davalının ödeme yaptığı ———- tarihindeki verilere göre hesaplama yapıldığı, yapılan hesaplamaya göre davalı tarafından davacılara yapılan ödemelerin yetersiz olduğunun anlaşıldığı, ek rapor tarihindeki verilere göre yapılan güncel hesaplama sonucunda;
Davacı anne ——– yoksun kaldığı desteğe ilişkin bakiye maddi zararının —— olduğu,
Davacı baba — yoksun kaldığı desteğe ilişkin bakiye maddi zararının ———- olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜNE,
Davacı ——– Davacı — destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihi olan ——- tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile davalıdan tahsiline,
2- Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 5.514,72 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 242,00 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 5.272,72 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3- Davacı tarafından yatırılan 242,00 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Davacı tarafından tebligat, posta, müzekkere ve bilirkişi ücreti gideri olarak sarf edilen 826,50 TL yargılama gideri ile adli yardım kapsamında yapılan 16,00 TL tebligat gideri, 8,00 TL müzekkere gideri, 700,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.550,50 TL davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Kabul edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 11.295,02 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ————- Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/07/2020