Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/168 E. 2020/84 K. 04.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/168 Esas
KARAR NO : 2020/84

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/04/2019
KARAR TARİHİ : 04/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davalılardan …———– olan 7 nolu bağımsız bölümü —– bedelle sattığını, müvekkilinin satış bebdelinin ——– kısmını banka kredisi ile peşin olarak ödediğini bakiyesi için bir adet—- bedelli müşeri çeki verdiğini, ancak çekin vadesinde ödenmediğini, çekin müvekkile iade edildiğini, tahsil edilerek bedelinin ödenmesi istenildiği halde bunun teminatı teşkil etmek üzere de …’in talebi üzerine …’e —— bedelli bir adet bono (teminat senedi) verildiğini belirtmiştir. Müvekkilinin satıştan kaynaklanan bakiye borcunu satıcı …’e çeşitli tarihlerde —— banka havalesi ile ödendiğini ayrıca —- daire vermiş olmasına rağmen, teminaten verilen senet davalılar tarafından mevekkile iade edildiğini, iade edilmek bir yana teminaten verilen—- bedelli bu bono, davalı … tarafından İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün— Esas sayılı dosyası ile takibe konulduğunu, başka bir anlatımla takip konusu alacak müvekkilin …’e daire satışından doğan bakiye borcuna karşılık …’e verilen bono ile ilgili olduğunu, bu takip dosyasından müvekkilin davalı …’den satın aldığı —————– bölüme haciz konulduğunu, müvekkilinin … ile herhangi bir ticari ilişkisi olmadığını, müvekkilinin daire satışından kaynaklanan —— bakiye borcunu tüm ferileri ile birlikte fazlasıyla ödemiş olmasına rağmen alacaklı görünen …,74.000,00 TL bedelli bonoyu takibe koyduğunu, takibe devam edildiğini ve müvekkilinin satın aldığı taşınmaza haciz konulduğunu ve satış aşamasına getirdiğini, müvekkilin bakiye borcunu tüm ferileri ile ödemiş olmasına rağmen takip alacaklısı —- tarafından haksız ve mesnetsiz olarak taşınmazın satışı işlemlerine başlandığını, bu gayrimenkul satışından dolayı ——bakiye borç var iken bu bedel de …’e ödendiğini, müvekkilinin hiç borcunun kalmadığını, iş bu dava dilekçelerinde belirttikleri gibi müvekkilinin …’e herhangi bir borcu olmadığı gibi bir alışverişinin de olmadığını …’e verilen senetin ödenmeyen çeke karşılık verildiğini bu çekin de ödenmediğini bedelsiz kaldığını davanın kabulüne karar verilip müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini, icra takibinin iptalini, avukatlık ücretinin de dahil olmak üzere tüm yargı giderlerinin de karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın da dava dilekçesinde beyan ettiği üzere davacı ile müvekil arasında bir gayrimenkul satış sözleşmesi gerçekleştirdiğini işbusatışneticesinde müvekkilinin satış bedelinin kısmisi olan 200.000,00 TL peşin aldığını, kalan bakiye ise yine davacı tarafından beyan edildiği üzere müvekkili …’e ödendiğini, bahsi geçen 74.000,00 TL bedelli bononun ise müvekkili ile herhangi bir bağlantısının bulunmadığını, bahsi geçen icra dosyasında ise müvekkilinin taraf olmadığını, müvekkilinin ne advalı … ile davacı arasındaki ticari veya hukuki ilişkisini ile ilgili ne de 74.000,00 TL bedelli (davaya konu) bono ile ilgili herhangi bir bilgisinin bulunmadığını bu nedenle dava konusu ile ilgili herhangi bir ticari, hukuki veya organik bağı bulunmayan ve de bahsi geçen bonoya veya icra takibine taraf olmayan müvekkil … hakkında davanın reddine karar verilmesini talep şeklinde cevap vermiştir.
Davalı …’e ise dava dilekçesi ve tensip zabtı 12/06/2019 tarihinde tebliğ edilmiş ise de davalı tarafından davaya karşı her hangi bir cevap ibraz edilmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :Dava,davacının İstanbul Anadolu Adliyesinin —–.icra Müdürlüğünün —– Esasında kayıtlı takip dosyasına konu edilen 74.000,00 TL bedelli bonodan ötürü borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Taraflar arasında —————– davalı … tarafından davacıya satıldığı,satım bedelinin davalı …’e ödenip ödenmediği noktalarında tarafların dava ve cevap dilekçeleri itibari ile her hangi bir uyuşmazlık bulunmadığı, Uyuşmazlığın 74.000,00 TL bedelli bononun davacı tarafından davalı …’e davacı ve davalı … arasında akdedilen ve satım bedelinin————– numaralı bağımsız bölüm numaralı taşınmazın edinimi için verilen teminat bonosu olup olmadığı noktasında toparlandığı anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık kapsamında bononun teminat bonosu olduğunu ispat yükünün davacı da olması ve davacının bu iddiasını ancak HMK 200 vd maddeleri gereğince kesin deliller ile ispat edebilmesi lazımgeldiği anlaşılmış bu kapsamda davacı tarafından her hangi bir yazılı belgenin ibraz edilmemesi nedeni ile davacının iddiasını ancak kesin delil yemin delili ile ispat edebileceği anlaşılmış bu kapsamda davalılara ayrı ayrı tertip edilen yemin metni tebliğe çıkartılmış davalı … tarafından mahkememizce teklif edilen yemin icra edilmiş diğer davalıya yemin metninin tebliğ edilip beyanın alınması sırasında davacı ve vekili tarafından davadan feragat edildiğine dair mahkememize——– tarihli feragat beyanı ve ekinde protokol ibraz edilmiştir.
Davacı,davacı vekili ve davalı———– vekilinin imzaları bulunan protokol irdelendiğinde tarafların mahkememiz dava dosyasındaki yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda herhangi bir düzenleme cihetine gitmediği anlaşılmıştır.
Diğer taraftan davacı vekilinin dosyada mevcut vekaletnamesinde feragat özel yetkisinin bulunduğu ayrıca görülmüş bunun ile beraber feragatnamede davacı asilinde imzası bulunduğu ve kimlik tespitinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir (HMK md. 307). Feragat, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragatin hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Feragat, kayıtsız ve şartsız olmalıdır. (HMK md. 309/1, 2, 4). Feragat, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir (HMK md. 310). Feragat, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur (HMK md. 311). Feragat beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir (HMK md. 312/1). Davacı vekilinin feragat dilekçesi sunduğu, feragatin davayı sona erdiren taraf usul işlemi olması feragat beyanından sonra yargılamaya devam edilmesi sözkonusu olamayacağından davacı ve vekilinin feragatine göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın HMK 307.Maddesi gereğince FERAGAT nedeni ile REDDİNE,
2-Alınması gerekli 54.40 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan—— mahsubu ile —— harcın talep halinde davacıya İADESİNE,
3- Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4- Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa İADESİNE,
5-Davalı …’ın dava da vekil ile temsil edilmekte bulunduğundan —- AAUT 6. ve 13.maddeleri ile tarifenin 3.kısmına göre belirlenen 10.420,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı …’a VERİLMESİNE,
Dair, davacının yokluğunda davalı … vekilinin yüzüne karşı verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı