Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/167 E. 2020/508 K. 20.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/167 Esas
KARAR NO: 2020/508
DAVA: Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/04/2019
KARAR TARİHİ: 20/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı —–vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının —– dosyasından davacı şirket aleyhine yapmış olduğu —– tutarındaki haksız ve hukuka aykırı ve usulsüz bir tebligatla gerçekleştirilen ilamsız icra takibi ile müvekkili olan şirketin mal varlığı üzerinde haciz işlemlerinde bulunduğu, olayda asıl alacaklı taraf davacı şirket olduğu, bu hususun her türlü delille sabit olduğu, taraflar arasında akdedilen—- tarihli eser sözleşmesi ile davalının müvekkilinin yüklenicisi olduğu, ———adresinde bulunan konut inşaatındaki dış cephe mantolama ve ———- işçiliklerinin yapılması, ilgili malzemelerin tedarikini yüklendiği, işleri sürresinde noksansız yerine getirmediği, anlaşmaya uymadığı, sözleşmenin 7. Maddesinde açıkça belirtilmiş olan sözleşme süresi olan —- tarihine kadar işi bitirmediği, bu nedenle müvekkil şirketin ağır zarara uğrattığı, bu durumun davalı şirkete bildirildiği —– tarihli fakslarla yazılar ekindeki fotoğraf ve alındı belgeleri ile sabit olduğu, işin —- tarihinde bitmediği hususunun davalı şirket şantiye sorumlusu —bizzat imzaladığı taahhütname ve ekindeki fotoğraflarla da tespit edildiği, davalı şirketin sözleşme süresini ihlal ettiği, gecikme cezası ödemekle yükümlü olduğu, sözleşmenin 7. Maddesine göre düzenlenene— günlük gecikme cezası ile ilgili ——— tutarındaki faturadan dolayı davalının, müvekkil şirkete borçlu olduğu, davalı adına tanzim edilen faturanın haksız ve mesnetsiz olarak iade edildiği, davalı şirket aleyhine ——–sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalı şirketin müvekkil şirkete gönderdiği —- tarihli mutabakat yazısına müvekkil şirket olarak — tarihinde —borcu bulunmadığını, aksine alacaklı olduğunu huşunu cevaben ve itirazen bildirdiği, müvekkil şirketin alacaklı olmasına rağmen davalı şirketin ——–sayılı dosyasından —- asıl alacak yönünden icra takibi başlattığı,———– sayılı dosyasından İcra işlemlerinin durdurulması bakımından İhtiyati Tedbir kararı alındığı, İhtiyati tedbir kararının devamını, icra takibine konu asıl alacak, işlemekte olan faiz ve ferilerinden dolayı borcu olmadığını,——– sayılı dosyasındaki icra işlemlerinin durdurulmasını, davacıya ait taşınır ve taşınmaz mallar ile banka hesapları üzerine konan hacizlerin ve bankalara yazılan haciz terekelerinin kaldırılması bakımından ihtiyati tedbir karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı taraf duruşmaya gelmedeği gibi her hangi bir cevap vermeyerek davayı inkar yolunu seçmiştir.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPARLANAN DELİLLER:
1——- sayılı takip dosyası,
2——- sayılı takip dosyası,
3—– sayılı dava dosyası,
4-Bilirkişi Raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :Dava, taraflar arasında akdedilen eser sözleşmesi gereğince davacının davalıya ——- sayılı takip dosyasından ötürü borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
————-sayılı takip dosyasının mahkememiz dava dosyası içerisine alınması ile davalı tarafından davacı aleyhine bakiye iş bedelinin tahsili amacı ile icra takibine girişildiği,davacı tarafından takibin kesinleşmesi sonrasında davanın mahkememize ikame edildiği ve tahkikat yargılaması devamında da davacı tarafından takip dosyası için ——— ödenerek dosyanın infazen işlemden kaldırıldığı bu şekilde davanın istirdat istemine İİK 72 vd maddeleri gereğince dönüştüğü anlaşılmıştır.
Davacı tarafından ikame edilen davaya davalının cevap vermediği bu şekilde davacı iddialarının kül olarak davalı tarafından inkar edildiği, taraflar arasında ön inceleme duruşmasında; —– tarihli yaazılı eser sözleşmesi akdedilip akdedilmediği, akdedilmiş ise akdedilen sözleşme gereğince davacının iş sahibi, davalının ise yüklenici bulunduğundan,sözleşme gereğince davalının davacıdan bakiye ücret alacağının bulunup bulunmadığı, sözleşme kapsamında üstlenilen işin davalı tarafından davacıya eksiksiz teslim edilip edilmediği,teslim edilmiş ise davalı teslimi için sözleşmede süre belirlenip belirlenmediği süre belirlenmiş ise teslimin sözleşmede öngörülen sürede gerçekleştirilip gerkçekleştirilmediği, süresinde gerçekleşmemiş ise davacı lehine gecikme cezasınının tahsili şartlarının oluşup oluşmadığı, davacı için geçikme tazminatının, davalının istemine konu eksik ödemenin şartlarının aynı anda oluşması halinde bu tutarların bir birinden mahsup edilip edilmeyeceği yönlerinde çekişmelerin toparlandığı anlaşılmış ve belirlenen uyuşmazlık noktalarına göre Mahkememizce tahkikat yargılamasına geçilmesine karar verilmiş ve davacı vekilince sunulan sözleşmenin bir örneği davalı şirkete tebliğ edilmiş ve sözleşme altındaki imza yönünden beyanları sunmak üzere davalıya 2 haftalık kesin süre verilmesine rağmen davalı tarafından sözleşme altındaki imza yönünden her hangi bir beyanda bulunulmaması nedeni ile sözleşme altındaki imza davalıdan sadır sayılmasına karar verilmiştir.
Taraflar ararsaında akdedilen yazılı eser sözleşmesi kapsamında işin davacıya eksiksiz teslim edildiğini ispat yükünün davalı yüklenici üzerinde bulunduğu ve sözleşme kapsamında belirlenen götürü ücretin ödendiğinin ispatı yükümlülüğünün ise iş sahibi davacı üzerinde bulunduğunun anlaşılması nedeni ile ;taraflar arasında davalının yüklendiği işin yerine getirilip getirilmediği noktasında çekişmenin bulunmadığı çekişmenin işin tesliminin üstlenilen zamanda yerine gelip gelmediği,bu nedenle davacının geçikme tazminatı talep edip edemeyeceği ve davacının —— takip dosyasında yüklenici tarafından talep edilen bakiye ücret ile ilgili her hangi bir borcun bulunup bulunmadığı noktasında toparlandığı anlaşılmakla; dava dosyasının Mahkememizce celse de belirlenen uyuşmazlık konularındaki eksiklikler yönünden değerlendirilmesi amacı ile ;bir İnşaat bir SMM bir Nitelikli Hesaplama Uzmanı bilirkişiye tevdi edilmiştir.
TTK Madde —– ve teyit mektubu başlıklı 21.Maddesinde;
Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir. Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.
Telefonla, telgrafla, herhangi bir iletişim veya bilişim aracıyla veya diğer bir teknik araçla ya da sözlü olarak kurulan sözleşmelerle yapılan açıklamaların içeriğini doğrulayan bir yazıyı alan kişi, bunu aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde itirazda bulunmamışsa, söz konusu teyit mektubunun yapılan sözleşmeye veya açıklamalara uygun olduğunu kabul etmiş sayılır.
6102 sayılı TTK Ticari satış ve mal değişimi başlıklı 23.Madde de ; Bu maddedeki özel hükümler saklı kalmak şartıyla, tacirler arasındaki satış ve mal değişimlerinde de Türk Borçlar Kanununun satış sözleşmesi ile mal değişim sözleşmesine ilişkin hükümleri uygulanır. Sözleşmenin niteliğine, tarafların amacına ve malın cinsine göre, satış sözleşmesinin kısım kısım yerine getirilmesi mümkün ise veya bu şartların bulunmamasına rağmen alıcı, çekince ileri sürmeksizin kısmi teslimi kabul etmişse; sözleşmenin bir kısmının yerine getirilmemesi durumunda alıcı haklarını sadece teslim edilmemiş olan kısım hakkında kullanabilir. Ancak, o kısmın teslim edilmemesi dolayısıyla sözleşmeden beklenen yararın elde edilmesi veya izlenen amaca ulaşılması imkânı ortadan kalkıyor veya zayıflıyorsa ya da durumdan ve şartlardan, sözleşmenin kalan kısmının tam veya gereği gibi yerine getirilemeyeceği anlaşılıyorsa alıcı sözleşmeyi feshedebilir. Alıcı mütemerrit olduğu takdirde satıcı, malın satışına izin verilmesini mahkemeden isteyebilir. Mahkeme, satışın açık artırma yoluyla veya bu işle yetkilendirilen bir kişi aracılığıyla yapılmasına karar verir. Satıcı isterse satış için yetkilendirilen kişi, satışa çıkarılacak malın niteliklerini bir uzmana tespit ettirir. Satış giderleri satış bedelinden çıkarıldıktan sonra artan para, satıcının takas hakkı saklı kalmak şartıyla, satıcı tarafından alıcı adına bir bankaya ve banka bulunmadığı takdirde notere bırakılır ve durum hemen alıcıya ihbar edilir. Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.
6098 sayılı TBK MADDE 223.Maddesi gereğince de; Alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır.
Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır.
Değinilen yasal düzenlemeler ışığında somut olayda :
Davacı ile davalı arasında ———adresinde bulunan konut inşaatındaki dış cephe mantolama ve poliüretan söve montaj işlerinin işçiliklerinin yapılması, ilgili malzemelerin tedarik edilmesi” işi ile ilgili sözleşme yapıldığı tespit edilmiştir.
Davacının sözleşmenin 13 maddesinde belirtildiği üzere Sözleşmenin %20 si tutarında —- tarihli —– olmak üzere, bakiyesi içinde — günlük sıralı çekler halinde olmak üzere toplam —- ödeme yaptığı, taraflar arasında imzalanan sözleşmeye göre işin eksiksiz ve kusursuz olarak —tarihinde teslim edilmesi gerektiği, davalının sözleşme konusu işin bedeli olan —– tutarındaki faturayı —— tarihinde tanzim ettiği ve davacının ticari defter kayıtlarında yer aldığı, TTK’nın 21/2 maddesine göre sekiz gün içerisinde yapılmış bir itirazın olmaması faturanın içeriğinin kabul edilmiş anlamına geleceği, faturanın sözleşmeye dayalı bir işin ifası ile ilgili olması halinde, faturanın iki taraf arasında ticari ilişkinin ilk kuruluş aşamasında mutabık kaldıkları hususları içermesi gerekeceği, fatura iki taraf arasında ticari ilişkinin kuruluşu safhasında mutabık kalınan hususları içermiyor ise yasada belirtilen —- gün içinde itiraz edilmemesi halinde faturanın kabul edildiği anlamı çıkmayacağı, iki tarafın anlaştıkları şartlar dahilinde bir fatura düzenlenmemiş olacağı, davacının, işlerin yavaş yürüdüğünü, eksik işlerin olduğunu, gecikmelerin olduğunu bildiren taahhütlü mektup ve faks ile yapılmış bildirimlerin olduğu, davacının davalı adına tanzim ettiği ——- tarihli sözleşmenin 7. Maddesine göre gecikme cezası” açıklamalı ———– tutarındaki faturanın — günlük süreyi kapsadığı davacının tanzim ettiği faturaya göre işin davalı tarafından —- tarihinde teslim edilmiş olması gerektiği, sözleşmenin 7. Maddesinde işi süresinde noksansız ve kusursuz olarak teslim edilmemesi durumunda gecikilen her gün için ———- cezai şart ödemeyi davalının (yüklenici) kabul ve taahhüt ettiği, dosyada kapsamından işin Sözleşmenin 7. Maddesinde belirtilen işin noksansız ve kusursuz olarak ———– tarihinde teslimi şartının gerçekleşmediği, süresinde teslim edildiğine ilişkin herhangi bir evrakın dosyada olmadığı, davacının ticari defter kayıtlarına ve dava dosyasında mübrez delillerin incelenmesi sonucunda davacının davalıdan —— bakiye gecikme tazminatından ötürü alacaklı olduğu davalının da bilirkişiler tarafından yerinde yapılan incelemede imalatın tamamen ve eksiksiz bitirildiği bilirkişi raporunun denetimi ile anlaşılmıştır.
Davacı tarafından davalıya götürü ücret tamamı için çekler verilmiş ve davalı tarafından da davacının ——— ticari defter ve kayıtlarının denetimi ile de ayrıca anlaşıldığı üzere geç teslime teminat olarak iki teminat bonosu verildiği, davalının işi teslim ettiği noktasında hiç bir ispat vasıtası ortaya koyamadığı, davacı tarafından geçikme tazminat alacağı için davalı aleyhine ayrıca — bedelli fatura tertip edildiği, bu fatura ile davalı aleyhine ayrıca ————sayılı icra takibine girişildiği diğer taraftan da eldeki dava açıldığı ve davacının uhdesinde karar tarihi itibari ile ticari defter ve kayıtları ile uyuşmazlık konusu işe binaen yapılan ödemeler için davalı tarafından teminat bonolarının davacıya verildiği anlaşıldığından bu noktalarda tahsilde mükerrerlik arz eylememek üzere davacı tarafından ikame edilen davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davalı tarafından davacıya verilen — bedelli ve —- bedelli teminat senetlerinin davalıya iadesi ve ——– sayılı takip dosyası ile yapılacak tahsilatlarla mükerrerlik arz etmemek üzere;
1——- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile bilirkte davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
2a-Karar tarihinde alınması gerekli 2.109,47 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 376,56 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.732,92 TL’ nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
2b-Davacı tarafından yatırılan 376,56TL harcın davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
3-Davacı tarafça sarf edilmiş, vekalet pulu, bilirkişi ücreti ve posta gideri olmak üzere toplam 2.568,00 TL’nin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
4-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 4.632,13 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
5-Arabulucuk gideri olan 1.320,00 TL’nin davalı taraftan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca ——— Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 20/10/2020