Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/121 E. 2020/57 K. 21.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/121 Esas
KARAR NO : 2020/57

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/04/2019
KARAR TARİHİ : 21/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
1)Borca itiraz hakkındaki beyanları:
Davalı taraf haksız ve hukuka aykırı bir şekilde, takibe konu alacağın tahsilini geciktirmek için, mevcut itirazda bulunmuştur.Takibe dayanak olan fatura resmi fatura olup, faturaya konu mal teslimi de davalı borçluya yapılmıştır. Tarafların resmi ticari defter ve kayıtları incelendiğinde takibe konu ve faturaya dayalı alacağımızın mevcudiyeti görülecektir.
Belirtilen nedenlerden dolayı IİK madde 67/1 hükmü gereği, borçlu tarafın asıl alacak ile tüm ferilerine yapılan haksız itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
2)İcra İnkar tazminatı talebi hakkında:
Davalı/borçlu; haksız, hukuka aykırı ve hiçbir itiraz sebebi göstermeden, hakkında yapılan takip durdurmak amacıyla, kötü niyetli bir şekilde mevcut itirazda bulunmuştur. Mevcut takibimiz ilamsız icra takibi olduğu için yapılan bu haksız itiraz nedeniyle icra takibi durmuş ve bu durum müvekkilin mağduriyetine sebebiyet vermiştir. Bu nedenle ÜK madde 67/2 hükmü gereği, asıl alacağın % 20sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesi talebinde bulunmuştur
3)Arabuluculuk süreci hakkında beyanları:7155 sayılı Kanun ile Türk Ticaret Kanununa eklenen 5/A maddesi uyarınca ticari uyuşmazlıklarda Kanunda belirtilen konularda arabuluculuğa başvurmak dava şartı haline getirilmiştir. Böylece bu uyuşmazlıklarda dava açmadan önce arabuluculuğa başvurmak zorunlu hale gelmiştir. Bu usul gereğince ———- tarih ve ——- numaralı arabuluculuk başvurumuz, —— sayılı dosya üzerinden ticari uyuşmazlık konulu olarak işleme alınmıştır.—– tarihinde başlayan arabuluculuk süreci 14.02.2019 tarihinde sona ermiş olup, müzakereler sonucu davalı tarafla bir anlaşmaya varamamış durumdayız. İşbu dava şartının yerine getirildiğini Sayın Mahkemenize beyan eder, uzlaşmazlığın çözülememesi sonucu huzurdaki davayı açma zorunluluğunun hasıl olduğunu bildirmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu icra takibine dayanak faturalar müvekkil şirkete—– tarihlerinde iletildiğini, müvekkilinden faturaları inceleyip mutabakat vermesi istendiğini, ancak müvekkilinini faturaları incelediğinde faturalardaki tutarı kabul etmemiş ve mutabakat sağlamamış olduğunu, bu kapsamda üzerinde mutabık kalınamamış ve tek taraflı olarak Davalı Şirket tarafından düzenlenmiş faturalar maddi durumu yansıtmamakta olduğunu, tek taraflı düzenlenen bu asılsız faturalara dayanarak açılmış icra takibi de bu kapsamda hukuki ve maddi dayanaktan yoksun bir takip olduğunu bu nedenlerle asılsız ve tek taraflı hazırlanan fatura dayanak gösterilerek açılmış icra takibine etmiş oldukları itirazın iptaline yönelik açılmış haksız davanın REDDİNE, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini vekil olarak talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, fatura alacağının tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir.
Davaya konu icra dosyasının incelenmesinde, davacı vekilinin ————- işlemiş faiz alacağı için davalı borçlu aleyhine icra takibi başlattığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, davacı vekilinin “1” yıllık hak düşürücü süre içerisinde itirazın iptali davası açmış olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili müvekkilinin, davalıya malzeme tedarik ettiğini ancak davalı yanın malzeme bedelini ödemediğini iddia etmekte, davalı vekili ise davaya konu icra takibine dayanak faturalar müvekkil şirkete —- tarihlerinde iletildiğini, müvekkilinden faturaları inceleyip mutabakat vermesi istendiğini, ancak müvekkilinini faturaları incelediğinde faturalardaki tutarı kabul etmemiş ve mutabakat sağlamamış olduğunu, bu kapsamda üzerinde mutabık kalınamamış ve tek taraflı olarak —- düzenlenmiş faturalar maddi durumu yansıtmadığını savunmaktadır.
Mahkememizce taraf defterleri üzerinde inceleme yapılarak rapor tanzimi için dosyanın mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmesine karar verilmiş, mali müşavir bilirkişi tarafından tanzim edilen rapor mahkememizce denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülüp hükme esas alınmıştır.
Buna göre; Davacı ile davalı arasında dava dosyasına sunulan bir sözleşme olmadığı, sipariş esasına dayalı ticari bir ilişkinin olduğu, davacının tanzim etmiş olduğu —- tutarlarındaki faturaları karşılıklı olarak eksiksiz yasal ticari defter kayıtlarına işledikleri, yasal ticari defter kayıtlarına göre faturalar yönünden mutabık oldukları, dava dosyası içeriğinde mevcut deliller arasında davalının davacının tanzim etmiş olduğu faturalara TTK’ nın 21/2 maddesinde belirtilen sekiz gün içerisinde herhangi bir geçerli itirazının olmadığı, davacı ile davalı arasındaki mutabakatsızlığın davalının yasal ticari defter kayıtlarından kaynaklandığı, davalı yapmış olduğu—- eksik muhasebeleştirildiği, 10.09.2018 tarihinde davacıya yapmış olduğu 60.000,00 TL tutarındaki vadeli çeki kendi hesaplarına almadığı, 14.09.2018 tarihli ——— ödemesinin muhteviyatının belli olmadığı, davacı kayıtlarında yer almadığı, —– tarafından—- davacı kayıtlarında görülmediği, davalı kayıtlarında yapılan düzeltmeler sonucunda davalının davacıya olan borcunun 9.139,78 TL’ ye düşeceği, dava dosyasında mevcut deliller, tarafların yasal ticari defter kayıtlarının incelenmesi sonucunda davacının davalıdan —— alacaklı olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalı borçlunun İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğünün — esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile ile takibin 9.139,78 TL alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %19,50 oranında ve değişen oranlarda yasal faiz uygulanmasına,
2-Alacağın likit olması nedeniyle davacı lehine 9.139,78 TL asıl alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine,
3- Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 624,33 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 191,22 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye— davalıdan TAHSİLİ İLE HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3- Davacı tarafından yatırılan 191,22 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Davacı tarafından tebligat, posta, müzekkere ve bilirkişi gideri olarak sarf edilen— yargılama giderinin davanın kabul oranına göre 1.013,66 TL’lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Kabul edilen dava yönünden —-tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Ret olunan dava yönünden ———–tarifesine göre davalı lehine takdir olunan —- vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7- Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içersinde BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar usulen anlatıldı.