Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/12 E. 2019/146 K. 13.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/12 Esas
KARAR NO : 2019/146
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 25/09/2014
KARAR TARİHİ : 23/01/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacılar vekili tefrik olunan mahkememiz ——– Esas sayılı dava dosyasına sunduğu dava dilekçesinde özetle, ——-tarihinde davacılardan —— sevk ve idaresinde bulunan ——— mevkiinde normal ve yasal hızıyla seyir ederken direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucunda yol kenarındaki şarampole yuvarlanarak aracın sekiz kez takla attığını, davacı ——- ömür boyu yatağa bağlı kaldığını, davacı ———- yolun bozuk olması nedeni ile direksiyon hakimiyetini, sürücüleri bilgilendirici ve uyarıcı hiçbir trafik levhasının bulunmadığını, kazadan hemen sonra karayolunda birtakım iyileştirmelerin yapıldığını, yolun asfaltlandığını, zarar doğuran olayın davalı Karayolları Genel Müdürlüğü’nün karayolunun yapım, bakım ve korunmasındaki ihmali sonucunda meydana geldiğini, KGM’nün idari yükümlülüklerini yerine getirmediğini, ——— kaza tarihinde kurumdan emekli maaşı aldığını, zaman zaman da ek olarak onarım işleri yaptığını, ortalama olarak aylık 600,00 TL civarında ailesine ek gelir sağladığını, ———n kaza nedeni ile %93 oranında malul kaldığını, kazazedenin kazadan sonra —– Devlet Hastanesi’ nde 3 gün boyunca yoğun bakımda olmak üzere toplam 7 gün hastanede kaldığını, bu süre zarfında ——– eşine refakat ettiğini,——– buçuk ay boyunca yatalak şekilde evinde yaşamına devam ettiğini, sonrasında ise – Hastanesi’nde fizik tedavi uygulamaya başlandığını, üç buçuk ay boyunca anne-babaya refakat ettiğini, tedavi giderlerinin mutlaka belgelendirilmesinin zorunlu olmadığını, davacıların meydana gelen kaza neticesinde elem, acı, derin üzüntü duyduklarını ve psikolojik travma geçirdiklerini beyan ederek davacı —– için 200,000,00 TL manevi tazminat, davacı —-n için 100.000,00 TL manevi tazminat, davacı —– 50.000,00 TL manevi tazminat, davacı ——— için 50.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 400.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 28/05/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı — tahsiline, davacı —– için 100,00 TL maddi tazminat, davacı —— için 100,00 TL maddi tazminat olmak üzere toplam 200,00 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 28/05/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile vekafet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı —– vekili tefrik olunan Mahkememiz —– Esas sayılı dava dosyasına sunduğu cevap dilekçesinde özetle, kazanın meydana geldiği ————– tarafından tanzim edilen trafik kazası tespit tutanağından anlaşıldığı gibi yolda herhangi bir kusur olmadığını, yolun o dönemde sathi kaplamada olduğunu, kazanın meydana geldiği alanın düz ve görüşe açık olduğunu, sürücünün trafik işaret levhalarını dikkate almadan ve azami hız sınırlamalarına uymadan seyrine devam etmesi sonucunda 2918 sayılı KTK 47/c ve 52.maddelerini ihlal etmesi neticesinde kazanın meydana geldiğini beyan ederek davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine, davalı —– lehine vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN AŞAMALARI: Davacı vekilinin davalılar——— Aleyhine açtığı dava Mahkememizin —— esas sayılı dosyasında görülmüş olup, duruşmanın —– tarihli oturumunda Karayolları Genel Müdürlüğü’ne karşı açılan işbu davanın ayrılmasına, diğer —- Aleyhine açılan davanın ise feragat nedeniyle reddine karar verilmiş, davalı Karayolları Genel Müdürlüğü aleyhine açılan dava işbu esas numarasına kaydedilmiştir.
DAVANIN TESPİTİ, İNCELEME VE GEREKÇE:
Davalı Karayollar Genel Müdürlüğü’ne karşı açılan dava, hizmet kusuruna dayanılarak açılan tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalı idare yönünden hizmet kusuruna dayanarak iş bu davayı açmıştır.
Davalı Karayolları Genel Müdürlüğü kamu tüzel kişisi olup, görmekle yükümlü bulunduğu kamu hizmeti sırasında verdiği iddia olunan zararlardan dolayı sorumluluğu özel hukuk hükümlerine tabi değildir. Kamu tüzel kişilerinin yasalar tarafından kendilerine verilen görev ve yetkileri kullanırken oluşan zararlar, niteliği itibariyle hizmet kusurundan kaynaklanmakta olup, bu zararların tazmini amacıyla, anılan idarelere karşı hizmet kusurlarına dayanılarak 2577 Sayılı İYUHK’nun 2/1-b maddesi hükmü uyarınca idari yargı yerinde tam yargı davası ikamesi gerekmektedir.
2918 Sayılı KTK’nun 7/a maddesinde davalı idareye, kara yollarında can ve mal güvenliği yönünden gerekli işaretlemeleri yaparak önlemleri alma ve aldırma görevleri verilmiştir. Bu görevin 2918 Sayılı KTK’da verilmiş olması, bunun ihlali nedeniyle oluşacak zarardan dolayı idarenin özel hukuk hükümlerine tabi olacağı sonucunu doğurmaz. Hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar yönünden idare aleyhine tam yargı davasının idari yargı yerinde açılması gereklidir.
Esasen 2918 Sayılı KTK’nin hukuki sorumluluğa ilişkin 85. ve onu izleyen maddelerinde araç işleteninin sorumluluğu düzenlenmiş olup, idarenin hizmet kusurundan kaynaklanan sorumluluğu bu yasa kapsamı dışında tutulmuştur.
İstanbul BAM 9. Hukuk Dairesi’nin 14/11/2018 tarih, 2018/4107 esas, 2018/1546 karar sayılı ve Ankara BAM 26. Hukuk Dairesi’nin 31/12/2018 tarih, 2018/2495 esas, 2018/2004 karar sayılı ilamları da bu yöndedir.
Yargı yolu, kamu düzenine ilişkin olup, HMK ‘nın 114/1-b maddesi gereğince dava şartlarındandır. HMK ‘nın 115. maddesi hükümleri uyarınca dava şartlarının mevcut olup olmadığı, yargılamanın her aşamasında mahkemece resen dikkate alınacak hususlardandır.
Bu nedenlerle mahkemece, davanın yargı yolu yönünden reddine karar verilmesi gerekmekte olduğu anlaşılmakla,
Davalı Karayolları Genel Müdürlüğü aleyhine açılan davanın HMK’nun 114/1-b ve 115/2. Maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek üzere ayrılmasına,
Ayrılan davanın Mahkememizin yeni esasına kaydedilmesine ve duruşma açılmaksızın dosya üzerinden HMK’nun 114/1-b ve 115/2. Maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesine,
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-HMK 114/1-b ve 115/2.maddeleri uyarınca DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE DAVANIN REDDİNE,
2-Harçlar yasasına göre alınması gerekli 44,40 TL maktu harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından dosyamızın tefrik olunduğu mahkememiz ——– Esas sayılı dava dosyasında sarf edilen 59 TL tebligat giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Ret olunan dava yönünden avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı lehine takdir olunan 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 13/02/2019