Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/109 E. 2020/599 K. 12.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/109 Esas
KARAR NO : 2020/599
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 18/11/2013
KARAR TARİHİ : 12/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Borçlu hakkında ———sayılı dosyası ile takibe geçildiğini ve borçlu takibe itiraz ettiğini, alacak konusu ——-dosyasındaki kayyım ücreti alacağına ilişkin olduğunu, davada davalı —– talebi üzerine müvekkili—- dosyaya kayyım olarak atandığını, Kayyımlık ücretinin tamamından davalı —- sorumlu olduğunu buna rağmen davalı —– söz konusu ücretin tamamını ödemediğini, bu nedenle işbu davayı açtıklarını ve davalı —– mesuliyet nedeniyle alacağına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı —– cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin ilgili dosyaya ibraz ettiği —— tarihli dilekçesinde kayyımın uyarılmasına, şirketin hiçbir faaliyeti olmadığı halde —– arttırılan ücretin fahiş olduğundan ara karardan dönülmesine, ücretin yarısının diğer davalıdan alınmasına dair itirazda bulunduğunu,—— tarihli ara kararda kayyımlık ücretinin tarafça ödenmediği taktirde kayyımın atanmasına ilişkin ara kararın hükümsüz kalacağı şeklinde hüküm kurulduğunu, ara karar doğrultusunda kayyımın görevine son verilmesi gerektiğini, ihtara rağmen kayyımlık ücretini ödemediklerini, nihayetinde——- tarihli celse de tarafların beyanları üzerine ilgili mahkemenin kayyımın görevine son verdiğini, davanın reddine karar verilmesini ve kabul ve red oranında yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin taraflara yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPARLANAN DELİLLER:
1——-sayılı dava dosyası,
2——-sayılı dosyası.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :Dava, dava dışı şirkete yönetim kayyımı olarak atanan davacının, kayyım ücretinin tahsili için başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından davalı aleyhine —– dosyası ile takibe geçildiği, borçlunun takibe itiraz ettiği,takip konusunun ——— dosyasındaki kayyım ücreti alacağına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce ——- tarihli karar ile davacının itirazının iptaline ve takibin devamına karar verilmiş Mahkememiz kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiş ve Mahkememiz kararının ——-tarafından ; “Dava, kayyım ücretinin tahsili talebine dayalı icra takibinin iptali istemine ilişkindir. Davacı, ———– işbu davanın davalısı ——, ortağı bulunduğu şirket ve ——– aleyhlerine açılan şirketin feshi, tasfiyesi ve şirkete kayyım atanmasına ilişkin davada mahkemenin —– tarihli ara kararı çerçevesinde davalı ——- kayyımı olarak atandığını, —– ücret takdir edildiğini ve söz konusu kayyım ücretinden tasfiye davasının davacısı, işbu davanın davalısı —– sorumlu olduğunu iddia etmiştir. Mahkemece celbedilerek incelenen —————– dosyasının içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçimi dikkate alındığında gerçekten davacının kayyım olarak atandığı ve görevinin davanın sulhen sonuçlanmasından hemen önce —- tarihine kadar devam ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının kayyım olarak atandığı ————tarihine değin şirket kayyım olarak görev yaptığı ve mahkemece öngörülen tutarda kayyım ücretine hak kazandığının kabulü gerekir.
Söz konusu atama, şirketin fesih-tasfiyesi talebi üzerine yapılmış olmakla, o davanın yargılama giderleri arasında addedilmelidir. Dava sulhen sonuçlanmış olup, mahkemece esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir. Bu durumda davacı kayyımın yukarıda açıklanan tarih aralığında hakkettiği kayyım ücretinin hesaplanarak o davadaki taraf sayısı olan üçe bölünüp davalının payına düşen tutarın bulunması, davalının avans kabilinden yaptığı ödemelerin hissesine düşen tutardan fazla olması halinde davacının davalıdan tahsilini gerektirir bir alacağının kalmadığına, buna dayalı olarak davanın reddine karar verilmesi, davalının yapmış olduğu ödemelerin kendi hissesine düşen tutardan az olması halinde ise kalan bakiyeye hükmedilmesi gerekirken, açıklanan hususlar gözetilmeksizin karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.” gerekçekleri bozulmuştur.
———– kapsamında Mahkememizce davanın yukarıda belirtilen esasına kaydı yapılarak taraflara bozma kararı ayrı ayrı tebliğ edilmiş ve —– bozmasının dosya kapsamına uygun bulunması nedeni ile bozmaya uyulmasına karar verilmiştir.
———– sayılı dosyasında; —- tarafından ———- davalılar hakkında şirketin fesih ve tasfiyesi, kayyım tayini talebiyle dava açıldığı, yargılama safhasında ——– tarihli ara karıyla kayyım tayinine karar verilip görev yaptığı süre için aylık —– ücret takdirine karar verildiği, bilahare kayyımlık ücretinin —-tarihli kararla —-yükseltildiği, ——– oturumda kayyım ücretinin ödenmemesi halinde kayyım kararının kaldırılacağı ve geçmişe yönelik olarak kayyımlık ücretinin davacı —– karşılanmaması halinde kayyımlık görevinin sona ereceği hususunda ara kararı oluşturulduğu ve bilahare ——tarihili celsede kayyımlık görevinin kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür.
Yine davacı ————1.celsesindeki “yaptığım icra takibi ücretin yarısına yöneliktir zira takip dışı yarısını davalı ödedi”şeklinde beyanı ve Mahkememizin ——- tarihli imzalı beyanında davacı :”Kayyımlık ücreti son 6 ay ücretidir. Son 6 ay davalı hiç bir ücret ödemedi öncesinde ise davacı ücret artılırılıncaya değin —– ücret artırımı sonrasında ise tarafıma ———- ödedi son 6 ay ödeme olmayınca icra takibi yaptım şeklinde beyanda bulunmuştur. davacı davalı kayyum ücretinin tamamından sorumludur, yaptığım icra takibi ücretin yarısına yöneliktir zira takip dışı yarısını ödedi” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacının ———–tarihinden ——- tarihine değin şirket kayyım olarak görev yaptığı hususu çekişmesiz bulunmakla davacının bu dönem içersinde hak kazandığı kayyım ücretinin son 6 ayı öncesine isabet eden bedelin de davacı tarafından ödendiği hususu davacının da imzalı beyanları ile sabittir.
Davacının —– kayyımlık yaptığı dönemin— aylık döneminde —– tarihli kararla ——ücretin yükseltildiği ——- aylık ücretini bu tutar üzerinden davacının hak kazandığı, davalı tarafından davacıya uyulan—–gereğince ödenmesi gereken tutarın bu şekilde —-iken ——– dava dosyası içersinde bulunan tahsilat makbuzlarına göre de ayrıca anlaşıldığı üzere davalının davacıya —— ödediği hususu sabit hale geldiğinden davacının davasının reddine karar verilmesinin zorunluluk arz eylediği anlaşılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
1- Alınması gerekli 54,40 TL harçtan 217,40 TL’si peşin olarak yatırılmış olduğundan bakiye 163,00 TL harcın davacıya istek halinde İADESİNE,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde BIRAKILMASINA,
3-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
4-Taraflar tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana İADESİNE,
6100 sayılı HMK geçici 3/2. maddesi uyarınca ——- adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı HUMK’nun 26/9/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam edileceğinden HUMK 432/1. Maddesine göre kararın tebliğinden itibaren 15 günlük yasal sürede ————-temyiz kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/11/2020