Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/994 E. 2020/765 K. 29.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/994 Esas
KARAR NO : 2020/765
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/08/2018
KARAR TARİHİ : 29/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin davalı şirkete araç yükü taşınmasına ilişkin nakliye hizmeti verildiğini, davacı şirketin nakliye hizmeti karşılığı sefer başı ve km bazında ücretlendirme ve sair masrafların yansıtılması şeklinde fatura düzenlendiğini, —–ödemelerinin ek olarak fiyata yansıtıldığını, davalının bu durumu kabul ettiğine ilişkin e-mailler bulunduğunu, buna karşılık davalı şirket tarafından taşman yüklere ilişkin hasar faturaları düzenlendiğini, bu durumun davacı tarafından çok sonra fark edildiğini, hangi gerekçe ile kabul edilmediğini davalı şirkete bildirdiklerini, bu faturalar için davalı şirkete İade faturaları düzenlendiğini, açıklanan nedenlerle davalı şirketin ödemek zorunda olduğu köprü-otoban fark bedelleri ile haksız düzenlenen hasar ve yansıtma faturalara karşı kesilen iade faturaları sebebiyle davalıdan alacaklı olduklarını ve—– dosyada haksız itirazın iptali ve alacağın % 20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında —–bulunduğunu, —– nedeniyle yansıtılan faturalarda davacı şirket ile mutabık kalındığını, otoyollara yapılan her türlü zammın taşıma ücretlerine yansıtılacağına dair bir anlaşma yapılmadığını, davacı şirketin—tarihi itibarı ile çalışmayı durdurduğunu, bu tarihten sonra taraflar arasında hizmet ilişkisi bulunmadığını, davacı şirketin düzenlediği köprü ücret farkı faturalarının noter kanalı ile iade edildiğini, davalı şirketin daha öncesinden itiraz etmeyerek kabul ettiği ve bedellerini ödediği hasar faturalarına daha sonra yansıtma adı altında fatura düzenlediğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla hangi yansıtma faturasının hangi hasar faturasına ilişkin olduğunun da belirsiz olduğunu, açıklanan nedenlerle davanın reddi gerektiğini, haksız takip nedeniyle % 20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava genel haciz yoluyla takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkin olduğu, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı olması halinde alacak miktarının ne kadar olduğu, davalının itirazında kısmen veya tamamen haklı olup olmadığı, davacının icra inkar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı, hususlarının araştırılması gerektiği anlaşıldı.
Tarafların ticari defter ve kayıtlarının da incelenmesi için dosya taşıma uzmanı bilirkişi ile mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından sunulan —-tarihli raporda özetle;
1-Davacı şirketin —-yılı ticari defterlerinden yevmiye ve kebir defterinin açılış beratlarının yasal süresinde verildiği, —- yılı kapanış beratları için yasal sürenin halen devam ettiği, —— yılı envanter defterinin TTK’ya göre, açılış tasdiklerinin yasal süresi içinde yapıldığı ve ticari defterlerin belirli kanuni şartları taşıdığı, anlaşılmakla sahibi lehine delil vasfına sahip olduğu kanaatine varılmış ise de takdirin mahkemeye ait olduğu,
2-Davalı şirketin– yılı ticari defterlerinden yevmiye ve kebir defterinin açılış beratlarının yasal süresinde verildiği, –yılı kapanış beratları için yasal sürenin halen devam ettiği, –yılı envanter defterinin TTK’ya göre, açılış tasdiklerinin yasal süresi içinde yapıldığı ve ticari defterlerin belirli kanuni şartları taşıdığı, anlaşılmakla sahibi lehine delil vasfına sahip olduğu kanaatine varılmış ise de takdirin mahkemeye ait olduğu,
3-Taraflar arasında yazılı olarak yapılmış bir taşıma sözleşmesi bulunmadığı, yıllardır süre gelen sözlü olarak kurulmuş bir anlaşmanın var olduğu,
4-Davacının——— fark faturalarını, yapılan e-posta yazışmaları ile davalının kabul ettiği, dolayısıyla davacının bu giderlerini davalıdan talep edebileceği,
5-Davacının davalıdan otoyol ücretleri ile ilgili talebinin ise, davalının kabulünde olmadığı, bu ve benzeri giderlere ilişkin akit altına alınmış herhangi bir sözleşme bulunmadığı, dolayısıyla davacının davalıdan talepte bulunamayacağı,
6-Davalının, davacı taşıyıcının taşıdığı araç yüklerini hasarlandığını iddia ettiğine ilişkin dosyada somut bir belgeye rastlanılmadığı, dolayısıyla bu konunun da ispata muhtaç olduğu
7- Mahkemece köprü zam farklarının geriye dönük olarak talep edilebileceği yönünde kanaat oluşması halinde; — fark ücreti tutarında davalı şirketten alacaklı olacağı ve ——- dosyasından takip — tarihi itibariyle davalı şirketten—-alacaklı olacağı ve itirazın iptali gerekeceği,
8- Mahkemece; davacı şirketin — ücretleri için talep etme hakkı bulunduğu yönünde kanaati oluşması halinde; Davacı şirket tarafından –ayına ilişkin toplam—- yukarıda yapılan hesaplamaya dahil edilmesi gerektiği, bu durumda ———– olarak hesaplanacağı,
9-Davalı şirket tarafından düzenlenmiş olan hasar fark faturalarının, Mahkemece kabul edilmesi halinde bu tutarın tenzil edilmesi gerektiği, bu durumda ———–, Mahkemece takdir edilecek —-yapılan hesaplamadan tenzil edilmesi gerekeceği,
10-Davacı şirketin — ilave nakliye ücreti talebi konusunda somut bir belge görülmediğinden dolayı hesaplamaya dahil edilmediği,
11-Somut olay bakımından faizin, davacının davalıyı temerrüde düşürdüğüne ilişkin herhangi bir belgeye rastlanılmadığından ve faturalar üzerinde de ödeme vadesinin belirlenmemiş olması nedeniyle takip öncesi faizin uygun olmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin ticari olması nedeni ile miktarı infaz aşamasında belirlenmek üzere, davacı şirketin talebi gibi alacağa takip tarihi olan —-tarihinden itibaren değişen ve değişecek oranlarda — faiz işletilmesinin uygun olduğu sonuç ve kanaatlerine varıldığı hususları belirtilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından sunulan —— tarihli ek raporda özetle;
Kök raporda ————- etkileyen unsurlar başlılığı altında arz ve ——-sürekli yakıt artımları, otoyol zamları ve bilhassa ağır araçların zorunlu olarak ——– ve çevre yollarını kullanma zorunluluğu karşısında hat/işletme maliyetlerinde artışlara neden olduğu ve taşımacıların oldukça zorlandıkları izlenilmektedir. Açıklamalarına yer verildiğini,
Somut olayda, tarafların ticari ilişkilerinde kendi iradeleri ve kontrolleri dışında oluşan mücbir sebeplerden ücret artışlarının kaynaklandığı, dolayısıyla hizmet alan davalı yanın, hizmet veren davacı yan tarafından bu ücretlerin talep edilemeyeceği savı, davacı yanın bu zorunlu artış ücretlerini davalı yandan isteyememesi hayatın olağan akışına aykırı olduğu, kaldı ki davalı—– fark faturası kesebileceğini kabul ettiklerini bildirdiği, bu bağlamda,—— DEĞERLENDİRME bölümü (b) bendinde izah edildiği üzere;
Davacının ———fark faturalarını, yapılan e-posta yazışmala dolayısıyla davacının bu giderlerini davalıdan talep edebileceği hususlarında görüş belirtilmiştir.
Davacı taşıyıcı firmanın——-yol ücretlerindeki artışları davalı firmaya yansıttığı, ancak davalı firmanın ——- ücretlerini kabul ederken, otoyol artışları ile ilgili davacı faturalarını kabul etmediği, sektörün teamül ve uygulamalarında, taşıyıcı firmalar müşterisine teklif verirken , yani sözleşme yapma aşamasında, —— geçişlerinde olası artışlarıda gözönünde bulundurarak sözleşmeye olası artışlara ilişkin madde koydukları, aksine durumda bir hak talebinde bulunulamayacağı bilincinde olmalarının gerektiği, taraflar arasında akit altına alınmış herhangi bir sözleşme bulunmadığı, yapılan ——- yazışmaları ile davalı firmanın —–ücretlerine ilişkin düzenlenecek faturalara onay verdiği,
Davacının davalıdan —— ücretleri ile ilgili talebinin ise, davalının kabulünde olmadığı, bu ve benzeri giderlere ilişkin akit altına alınmış herhangi bir sözleşme bulunmadığı,
Davalının, davacı taşıyıcının taşıdığı araç yüklerini hasarlandığını iddia ettiğine ilişkin dosyada somut bir belgeye rastlanılmadığı, dolayısıyla bu konunun ispatlanamadığı,
Faiz ile ilgili davacının davalıyı temerrüde düşürdüğüne ilişkin herhangi bir belgeye rastlanılmadığından ve faturalar üzerinde de ödeme vadesinin belirlenmemiş olması nedeniyle takip öncesi faizin uygun olmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin ticari olması nedeniyle takip tarihinden tahsil tarihine kadar avans faizi işletilebileceği, bu nedenlerle davanın kısmen kabülü ile, —– sayılı dosyasına yapılan davalı borçlu itirazının kısmen iptali ile takibin —— üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, ———- takip tarihinden tahsil tarihine kadar avans faizi işletilmesine ve şartları oluşmayan icra inkar tazminat talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KISMEN KABÜLÜ ile,
1—— sayılı dosyasına yapılan davalı borçlu itirazının kısmen iptali ile takibin —-üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, —– takip tarihinden tahsil tarihine kadar avans faizi işletilmesine,
2-Şartları oluşmayan icra inkar tazminat talebinin reddine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 5.548,36 TL harçtan, davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 1.396,61 TL harcın mahsubu ile arta kalan 4.151,75 TL harcın davalı taraftan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 1.396,61 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 2.998,00 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul – kısmen red oranına göre hesaplanan 2.105,79 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacıya ödenmesine, arta kalan kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı vekili lehine 2020 yılı AAÜT göre hesaplanan 11.359,04 TL vekalet ücretinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı vekili lehine 2020 yılı AAÜT göre hesaplanan 5.162,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
8-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı HMK 345/1.maddesi uyarıca tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde —– Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/12/2020