Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/990 E. 2018/1088 K. 09.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/990 Esas
KARAR NO : 2018/1088

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/08/2018
KARAR TARİHİ : 09/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacı şirketin davalıdan 10.01.2018 tarihinde ————–marka model araç satın aldığını, aracın satın alınmadan önce ekspertize sokulduğunu ve kilometresinin 108.755 km olarak belirlendiğini, ancak aracın satışından sonra ———— götürüldüğünden aynı aracın 21.3.2016 tarihinde kilometresinin 118.551 olarak girildiğinin belirlendiğini, bu şekilde müvekkilinin aracı gerçek değerinin üzerinde almış olduğunu, belirsiz alacak olarak 1.000 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davadan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğunu, davacının aracı 28.12.2017 tarihinde ———– sitesinden görerek ——————–..şirketinden satın aldığını, sonrasında 1000 km yol yaptığını, aracın kilometresinde değişiklik yapmadığını, pasif husumet ehliyeti olmadığını, davacının aracı yetkili servise kontrol ettirmesi gerektiği halde davacının basiretli bir tacir gibi hareket etmediğini ve ucuz diye oto eksperine götürdüğünü, davacının davalıya 297.500 TL ödediğini, halen 7.500 TL borcu bulunduğunu, davanın ————————.şirketine ihbarını, davanın önce görevsizlik, olmazsa esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN VE GÖREVLİ MAHKEMENİN TESPİTİ, İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, ayıplı mal satışından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davacının davalıdan satın aldığı aracın ayıplı çıkması nedeniyle zararının tespit ve tazminini talep etmektedir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre; bir davanın ticari dava sayılması için, uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır.
6335 Sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca, ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemesi Kanununun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkindir. Bu bakımdan işbu davaya bakma görevinin Asliye Ticaret Mahkemesine ait olup olmadığının incelenmesi gereklidir.
Davaya konu aracın ruhsatından anlaşıldığı üzere araç hususi kullanım amaçlı özel otomobildir.
Davalı ise tacir olmayan gerçek kişidir.
Bu durumda da, her iki taraf tacir olmadığından 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca davaya bakma görevi Asliye Hukuk Mahkemesine aittir.
Yüksek Yargıtay 06/10/2016 tarih, 2016/6289 esas, 2016/8600 karar sayılı ilamı, aynı yüksek Dairenin 03/10/2016 tarih …… esas, …….. karar sayılı ilamı, yine aynı Dairenin 15/05/2015 tarih, …… esas,……. karar sayılı ilamı da bu yöndedir.
HMK 114/1-c maddesi uyarınca görev dava şartıdır.
HMK.nun 115. maddesine göre Mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın er aşamasında kendiliğinden araştırmak zorundadır.
Tüm bu nedenlerle mahkememizin görevsizliğine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince görev dava şartı noksanlığından DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-HMK’nın 20. Maddesi uyarınca MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE, görevli Mahkemenin ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ OLDUĞUNA, HMK’nun 20. Maddesindeki yasal şartlar yerine getirildiğinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesi Tevzi Bürosuna GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK 20.maddesi uyarınca süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak karar kesinleşmişse kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde taraflardan birinin Mahkememize başvurarak dosyanın görevli Mahkemeye gönderilmesini talep etmesi aksi takdirde Mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARINA,
4-HMK 323/1-a, ğ madde ve bentleri uyarınca yargılama giderinden olan karar ve ilam harcı, vekalet ücreti ve diğer yargılama giderlerinin HMK 331/2 maddesi uyarınca görevsizlik kararından sonra davaya devam edecek olan İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesince hükmedilmesine, görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmez ise talep halinde yargılama giderleri hakkında Mahkememizce karar verilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalının yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar okundu, ana hatlarıyla anlatıldı.