Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/960 E. 2021/221 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/960 Esas
KARAR NO : 2021/221
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/08/2018
KARAR TARİHİ: 25/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili —–arasında imzalanan —- istinaden firmaya krediler açılıp kullandırıldığı, davalılar ——– söz konusu genel kredi sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıklarım,kredi borcunun ödenmemesi üzerine hesap kat edilerek nakit kredi borcunun ödenmesi, gayrinakit kredi borcunun ise rıakdi teminat olarak depo edilmesi suretiyle ödenmesini ,——- yevmiye numaralı ihtamamesiyle ihtar edilmişse de borcun ödenmediğini. Davalı-borçlular hakkında genel haciz yolu ile takip başlatılmış ise de borçlular tarafından yapılan haksız itiraz ile icra takibinin durduğunu,davah-borçlular, itiraz dilekçesi ile takibe, anapara, faiz ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini, Yukarıda açıklanan nedenlerle; Fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydı ile ;Davalı/borçluların ——–sayılı dosyasına vaki itirazlannm iptaline ve takibin takip talebindeki şartlarla ve tabsıl edilmemiş olan alacak yönünden devamı na,Davalı-borçl uların nakit alacakları üzerinden %20,den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesi ne,yargı lama giderlerinin ve avukatlık ücretinin davah-borçl ulara yükletil meşine karar verilmesini iddia ve talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı Banka tarafından açılan İtirazın İptali davasına karşı davalılar vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde/’ İcra Dosyasında Ödeme Emri Tebliğ Edilirken, Dayanak Belgeler Müvekkillerine tebliğ edilmediğini, bu nedenle ödeme Emrinin İptali gerektiğini,llK/nun 58/3. maddesi gereğince; alacak bir belgeye dayanmakta ise, belge aslının veya alacaklı yahut mümessili tarafından tasdik edilmiş borçlu sayısından bir fazla örneğinin takip talebi anında icra dairesine verilmesi ve aynca ——- kararında da açıklandığı üzere ÎİK’nın 61/1. maddesi (2), cümlesi gereğince de belgenin onaylı bir örneğinin ödeme emri ile birlikte borçluya gönderilmesinin zorunlu olduğunu,ancak müvekkillerine ödeme emri tebligat parçasından görüleceği üzere dayanak belgeler gönderilmediğini,bu sebeple, borcun dayanağı bilinmediği ve anlaşılmadığından müvekkillerinin ödeme emrine yapmış olduğu itirazın haksız olmadığını, Müvekkillerinin öncelikle temerrüde düşürülmesi, ardından hesap kat ihtarnamesinin müvekkillere tebliğ edilmesi gerekirken usulüne aykın şekilde gönderilen ihtarnamenin geçerliliği bulunmamaktadır.davacı banka» davalı müvekkillerini kredi borcunu ödemediğinden bahisle, borcun tamamının muaccel olduğu iddiasına dayanarak, asıl alacağın tamamı ve fertlerine ilişkin takıp başlattığım,. Borçlar KanumTnun 117/1, maddesi uyarınca muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer Bu nedenle öncelikle alacaklının temerrüt ihtarnamesi göndermesi gerekir ve bu ihtann tebliği ile muacceliyet şartı gerçekleşeceğinden bu tarihten itibaren faizin uygulanması gerektiğini, Muacceliyete ilişkin ihtarnamenin borçluya tebliğ edilmesinden sonra» ihtarnamenin gereğinin yerine getirilmemesi halinde ise, borçluya hesap kat ihtarnamesi tebliğ edilmesi gerektiğini, Ancak somut olayda» bu usulün uygulanmadığı ortadadır. Sözleşmeler, müvekkile tebliğ edilmediğinden, sözleşmelerde muacceliyet şartının olup olmadığı tespit edilemediğini .Davacı mn delil olarak göstermiş olduğu ihtarname şeklen incelendiğinde, yukarıda belirtmiş olduğumuz usule riayet edilmediği ve ihtarnamelerin hukuken hiçbir geçerliliği olmadığı anlaşılmıştır, Şöyle ki; — yevmiye numaralı ihtarnamesinde»——- vadeli taksitlerin müvekkillerce vadesinde ödenmediği, bu sebeple tüm borcun muaccel bale geldiği, hesabın kat edildiği bildirilmiştir. İhtarnamede verilen ——— süre ise yasal yollara başvurulmadan Önce müvekkile verilen süredir, muacceliyet ihban değildir. Zaten ödeme için verilmiş olsa dahi makul bir süre olarak kabulü mümkün değildir. Dolayısıyla müvekkilimin borcu muaccel hale gelmeden hukuka aykırı şekilde hesap kat edilmiştir. İhtarnamenin tebligat akıbetine bakıldığında müvekkil şirkete tebliğ edilemediği, iade olduğu da görülecektir. Görüleceği üzere, davacı tarafından sunulan ihtarnamenin hukuken hiçbir geçerliliği olmamakla birlikte, huzurdaki davaya da bir etkisi bulunmadığım,borç muaccel hale gelmediğini,borç muaccel hale gelmediğinden faizi o de işlemeye başlamaması gerektiğini,bu sebeple, borcu kabul anlamına gelmemekle birlikte takip talebinde belirtilen faiz başlangıç tarihleri hatalı ve faiz oranlan fahiştir. Ayrtca, takip sonrasında işleyecek temerrüt faizi oranı takip talebinde açıkça belirtilmediğinden takip sonrasına ilişkin faize de itiraz ettiklerini, talep edilen —- fahiştir. Kaldı ki, bu oranın neye göre belirlendiği, nasıl hesap edildiği de tarafımızca anlaşılabilmiş değildir Bu sebeple faiz oranına da itiraz ettiklerini, Geçerli Bir Kefalet Sözleşmesi Bulunmadığı m.6098 S.lı Türk Borçlar Kanunu 583 maddesi;”Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır..” görüleceği üzere kefalet sözleşmesinin yazılı olması şarttır ve bu kefalet yükümlülüğü altına girildiğinin el yazısı ile yazılması gerekmektedir Müvekkil şirket yetkilisinin kefalete ilişkin açıkça yükümlülük altına girdiğine dair bir elyazısı ile ifadesi olmadığına göre kefalet sözleşmesi geçersizdir ve müvekkil şirkete hiçbir şekilde bir talep yöneltilemez. Davacının, müvekkil aleyhine başlattığı icra takibi vc açtığı itirazın iptali davası haksız ve kötü niyetlidir. Muaccel hale gelmeyen alacakları kötü niyetli olarak tahsil etmeye çalışmaktadır. İşbu sebeple, meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerekmekte olduğunu iddia ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, kredi sözleşmesinden doğan alacağın tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir.
—– Dosyasının İncelenmesinde; davacı bankanın—– masraf olmak üzere toplam —— çek depo talebinde bulunduğu, davalı borçluların takibe itirazı üzerine takibin durduğu ve davacının —- yıllık hak düşürücü süre içerisinde itirazın iptali davası açtığı anlaşılmaktadır.
kredi borçlarının ödenmemesi nedeniyle ikame edilen icra takibine yönelik itirazın iptalini konu edinmektedir. Bu çerçevede davacı banka ile davalı asıl borçlu ——- arasında GENEL KREDİ SÖZLEŞMELERİ imzalandığı,
Davalı kefilller ——– sözleşmeleri müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladıkları görülmüştür.
Yasaya uygun olarak davalı kefillerin sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen ibarenin yazılı olduğu ve kefaletin geçerli olduğu anlaşılmaktadır.
İhtarname; Davacı banka tarafından davaîı asıl borçluya ve davalı kefile ———- yevmiye nolu ihtarnamesini keşide ederek” Bankamızla imzalamış olduğunuz sözleşme/sözleşmeler uyarınca ticari kredili mevduat hesabı ve şirket kredi kartı kredilerine konu borçlarınız—-tarihi itibarıyla kat edilerek muaccel hale gelmiştir. Muaccel hale gelen ve aşağıdaki tabloda ayrıntısı belirtilen anapara, faiz, kur farkı, — ödenmesi gereken diğer kalemlerden oluşan toplam —– saat içinde ödemenizi, Aksi halde, borçlu/kefıl sıfatıyla hakkınızda yasal yollara başvuracağımızı, ihtarında bulunduğu, görülmektedir.
Davalı/borçluların —– tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde itiraz ettiğine dair dosya içeriğinde herhangi bir belge ve bilgi bulunmamaktadır. Bu nedenle en son gönderilen hesap kat ihtarı ile talep edilen alacağın/borcun kesinleşmiştir. (İİK 68/b-2 m.)
Davacı banka tarafından sunulan kayıtlar üzerinde yapılan inceleme neticesinde, davacı bankanın davalı asıl borçluya kullandırılmış olduğu krediler nedeniyle—- tarihi itibarı ile işlemiş faizler de dahil olmak üzere bilirkişi kök raporunun — belirtildiği üzere toplam —- olduğu, yine —-sayfasında belirtildiği üzere takip tarihi itibarı ile toplam —–olduğu anlaşılmaktadır.
Ancak yukarıda da belirtildiği üzere davacı bankanın icra takibinde —- işlemiş faiz alacağı, —- masraf olmak üzere toplam —— talep etmiştir.
ÇEK DEPO TALEBİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Mahkememizce denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi kök ve ek raporundan da anlaşılacağı üzere Takip tarihi — olup takip öncesi — yılı için her bir çek karnesi sorumluluk bedellerinin — olduğu, — için sözleşme şartlarına göre asıl borçlu ve kefillerden——— talebinde bulunabileceği anlaşılmaktadır.
Bu kapsamda gerek——talebine ilişkin yukarıda yapılan açıklamalar muvacehesinde her bir alacak kalemi için talep ile bağlılık ilkesi de dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE
A-) Davalıların borçlunun—– sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın —- asıl alacak, —-işlemiş faiz alacağı, — alacağı,—- masraf olmak üzere toplam —-üzerinden devamına, asıl alacağa borç tamamıyla ödeninceye kadar %29,47 oranında temerrüt faizi uygulanmasına ,
B) —– gayrinakdi alacağın davacı banka nezdinde açılacak faiz getirmeyen bir hesapta davalı tarafça depo edilmek suretiyle devamına,
2-Asıl alacağın likit olması nedeniyle—- asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine
3- Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 13.295,55 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 2.219,29 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 11.076,26TL’nin davalılardan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4- Davacı tarafından yatırılan 2.219,29 TL harcın davalılardan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5- Davacı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 1.154,50 TL yargılama giderinin davanın kabul oranına göre 1.098,67 TL’sinin davalılardan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Davalı —–tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 300,00 TL yargılama giderinin davanın red oranına göre 14,51 TL’sinin davacıdan alınarak DAVALI —— VERİLMESİNE, kalan 285,49 TL yargılama giderinin davalı —–üzerinde bırakılmasına,
7- Kabul edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 22.074,48 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
8- Ret olunan dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davalılar lehine takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALILARA VERİLMESİNE,
9-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde —-Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/03/2021