Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/949 E. 2019/1069 K. 14.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/949
KARAR NO: 2019/1069
DAVA : TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 02/08/2018
KARAR TARİHİ: 14/11/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müteveffa —– tarihinde geçirmiş olduğu kaza neticesinde hayatını kaybetmiş olup geride mirasçıları olarak davacı müvekkili ve müşterek çocuklarının kaldığını, müteveffanın ölümüne neden olan kaza, sahibi olduğu —- plakalı traktöre toprak yüklemesi yaptığı sırada aracın üzerine doğru hareket etmesi şeklinde cereyan ettiğini, olaya ilişkin ayrıntılı rapor ve tutanaklar Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen—- Sayılı Soruşturma dosyası münderecatında yer aldığını, söz konusu araç davalı şirket bünyesinde — numaralı —- ile sigortalı olduğunu, işbu poliçeye binaen müvekkillerce davalı şirkete başvurularak poliçe ile teminat altına alınan tutar oranınca tazminat ödenmesi talebinde bulunulduğunu, ancak davalı yanca —- tarihinde verilen cevap yazısı ile kazanın karayolunda meydana gelmediği gerekçe gösterilerek tazminat talebinin reddedildiğini, davalıca öne sürülen gerekçe hukuki dayanaktan yoksun ve mesnetsiz olup kabul edilebilir niteliğe haiz olmadığını, müteveffa ——– ölümü ile —— eşinin desteğinden yoksun kaldığını, bu durum müvekkilenin gerek madden ve gerekse manen büyük bir müzayaka içine düşmesine sebep olduğunu beyan ederek davanın kabulü ile eşini kaybeden müvekkile —- için şimdilik ——- TL destekten yoksun kalma tazminat tutarının kaza tarihinden itibaren işleyecek olan faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini arz ve talep etmiştir—-
Davalı sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın söz konusu taleplerinin kanuna aykırı olup reddinin gerektiğini, davacının davaya konu kazanın oluşumunda tam-asli kusurlu olması sebebiyle tazminat taleplerinin teminat dışı kaldığının kabulü ile, davanın esastan reddini, mahkeme aksi kanaatte ise, sürücünün tali kusuru üzerinden “Tazminat miktarı”nın tesbiti yönünden bir aktüer tarafından bilirkişi tetkikatı yaptırılmasını, herhangi bir kabul beyanı olmamak kayıt ve şartıyla açıklandığı üzere, müvekkil şirkete ait poliçenin “Ölüm Tazminat Talepleri” sorumluluğunun, poliçe teminatı dahilinde ve sigortalısının kusuru ile sınırlı olduğunu beyan ve arz etmişlerdir.
Bilirkişi —- görüşü özetle; Davalı sigorta şirketine ZMMS olan —- plakalı araç için düzenlenen poliçe tanzim tarihi —olmakla yeni ——– yürürlüğe girdiği —- tarihinden önce olduğundan, Yargıtay’ ın yerleşik İçtihatlarında kabul ettiği hesaplama ilkelerine göreve —- tarihli Genel Şartlar kapsamında hesaplama yapıldığı, Davalı sigorta şirketine ZMMS olan —-plakalı araç sürücüsünün tek taraflı olaydaki %100 kusur oranı esas alınarak hesaplama yapıldığı, Davacı vekili tarafından dosyaya müteveffanın mesleğini ve gelirini ispatlar bir beyan ve belge sunulmadığı, herhangi bir meslek odasından emsal ücret yazı cevabının da celp olunmadığı tespit edildiğinden, müteveffanın kaza tarihinden günümüze kadar olan aktif devreye ait kazançlarının—- net asgari ücretler esas alınarak belirlendiği, Yargıtay’ ın yerleşik içtihatlarına göre; yetişkin çocukların arada bir ziyareti, her türlü hastalık ve sıkıntılarında yardıma koşmaları ana ve babalarının desteği sayılmaları için yeterli olduğu, ancak müteveffanın anne ve babasının olay tarihi itibariyle sağ olduğunu ispata elverişli vukuatlı nüfus kayıt örneği vb belge dosya arasında bulunmadığından kendilerine hesaplamada pay ayrılamadığı, Davacıya,— tarafından iş kazası ve meslek hastalığı sigorta dalından, davalı sigorta şirketine rücu edilebilecek peşin sermaye değerli ödeme yapıldığına dair dosyada mübrez herhangi bir —- yazı cevabı bulunmadığından, kaldı ki; tek taraflı olayda %100 oranında kusuru olan — vefat etmiş ofmakla —- rücu imkanı bulunmadığından peşin sermaye değeri tenzili yapılamadığı, Davacı eş —-yoksun kaldığı desteğe ilişkin teminat limiti dahilindeki maddi zararının —TL (Talebinin —- TL) olduğu sonucuna varılmıştır.
Davacı vekili ıslah dilekçesinde özetle; Fazlaya ilişkin talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla, davanın kabulüne, —TL’lik destekten yoksun kalma tazminatı taleplerinin —TL arttırarak —- TL’ye ıslah ettiklerini bildirmekle beraber —-TL’ nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müvekkili lehine hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraftan tahmil edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle vefat eden müteveffanın desteğinden yoksun kalanların maddi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Konu ile ilgili Hukuk Genel Kurulu’nun — T.li ———K. Sayılı kararı ile ”Davacıların ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtıkları, ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağı; dolayısıyla tam kusurlu araç şoförünün ve onun eylemlerinden sorumlu olan işletenin kusurunun, işletenin desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceği; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na göre, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı sigorta şirketi, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayda işleten tam kusurlu, destekten yoksun kalan davacılar da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğuna göre, davalı sigorta şirketinin zararın tamamından sorumlu olduğu ve davacıların davalı sigorta şirketinden destekten yoksun kalma tazminatı isteyebilecekleri, kabul edilmiştir.”
Kaza tarihi daha önce olması nedeniyle Genel Şartlarda —- tarihinde yapılan değişiklikler davada uygulanmamıştır.
Kaza tespit tutanağı, Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın — sayılı soruşturma dosyası, trafik tescil kayıtları, sigorta poliçesi, sigorta şirketine yazılan müzekkere cevapları, aktüer bilirkişi tarafından düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;—-arihinde, davacının eşi müteveffa—- işleteni olduğu davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı olan —- plaka sayılı traktörün önünde çalışırken traktörün tekerleğinin altında kalarak vefat ettiği, olayın meydana gelmesinde başkaca bir kimsenin kusurunun bulunmadığı, ölüm olayının müteveffanın kusuru ile meydana geldiği, Aktüer bilirkişi —- tarafından düzenlenen —-tarihli rapora göre, müteveffanın eşi olan davacının — TL maddi tazminata hak kazandığı, sigorta şirketinin poliçe limiti olan — TL ile sınırlı olduğu, temerrütün —-tarihinde gerçekleştiği anlaşıldığından davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile, — TL maddi tazminatın — tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
2-Alınması gerekli 10.246,500 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 35,90 TL peşin harç ile 2.477,00 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 7.734,40 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3- Davacı tarafından yatırılan 2.512,90 TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4- Davacı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri ve bilirkişi ücreti olarak sarf edilen 940,10 TL yargılma giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6- Kabul edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 14.750,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7- Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa İADESİNE,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/11/2019