Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/948 E. 2020/70 K. 28.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/948 Esas
KARAR NO: 2020/70
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 02/08/2018
KARAR TARİHİ: 28/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davacı müvekkilinin kendisine ait————ait işletme aracılığıyla davalıya vinç kiralaması sonrası vinç hizmeti ve operatör işçilik hizmeti sunduğunu, bunun karşılığında ——- tarihli ——— TL tutarlı fatura düzenlenip faturanın davalıya tebliğ edildiğini, davalı yan söz konusu borç miktarını davacı müvekkili adına ———-İcra Müdürlüğünün———– Esas sayılı davasıyla borçlu aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını ve borçlu ——– tarihinde takibe itiraz ettiğini itirazının üzerine takibin durduğunu, borçlunun itirazının iptaline ve takibin ———– İcra Müdürlüğünün ———– Esas sayılı dosyasının üzerinden devamına, haksız itiraz eden borçlu aleyhine alacğın %20 sinden aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı dava dilekçesine cevap vermemiştir, bununla beraber —— tarihli celsede takip konusu faturanın kendisine tebliğ edilmediğini savunmuş,—— tarihli dilekçesinde ise davacı ile müvekkil arasında herhangi bir sözleşme bulunmadığını, faturanın müvekkiline tebliğ edildiğini kabul edilmemekle beraber kargo şirketinin düzenlediği evraktan kargo mühtevasında ne olduğuna ilişkin bir bilginin de bulunmadığını, faturanın tebliğine ilişkin ispat külfetinin davacıya ait olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPARLANAN DELİLLER:
1——-İcra Dairesinin——- Esas sayılı takip dosyası,
2——-kayıtları,
3-Veresiye Fişleri,
4—— kayıtları,
5-Bilirkişi raporu .
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :Dava, faturaya dayalı girişilen icra takibinde davalı borçlunun itirazının iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce davanın niteliği gereği öncelikli olarak dava şartlarının incelenmesine geçilmiş, HMK 114/1 de sayılı bulunan dava şartlarının bulunduğu anlaşılmış, dava da bunun yanı sıra İİK 67 ve HMK 114/2 gereğince özel dava şartlarının bulunması gerektiği anlaşılarak icra dosyası celp edilerek incelenmiş, İcra dosyasının tetkik ve incelenmesi ile davacı tarafından davalı aleyhine icra takibine girişildiği, davalıya çıkartılan örnek no 7 ödeme emrinin tebliğ edildiği, davalı borçlunun itiraz süresi içersinde takibe karşı itirazlarını sunmuş bulunduğu görülmüş, bu nedenle dava da İİK 67 gereğince özel dava şartlarının bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından mahkememizin görevine yönelik itirazlarda bulunulmuş ise de davacının tanzim eylediği faturanın dosya kapsamına davacı vekili tarafından ibraz edilen veresiye fişindeki hizmetlerin ifası niteliğinde bulunduğu anlaşılmakla dava da nispi ticari davanın söz konusu bulunması nedeni ile davalı vekilinİn görev itirazlarını dinlenilebilir olmadığı anlaşılmıştır.
Türk Medeni Kanunun 6. maddesinde “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” denilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “İspat yükü” başlıklı 190. maddesinde ise bu düzenlemeye paralel bir düzenleme getirilmiştir. Anılan maddede “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.” denilmiştir.
TTK.’nın 21/2. maddesi uyarınca da; tebliğe rağmen süresinde itiraz edilemeyerek faturayı ticari defterlerine borç kaydeden tacir faturanın münderecatını kabul etmiş, faturayı gönderen taraf faturaya dayalı alacağını TTK.’nın 84. ve 85. (HMK.’nın 222.) maddeleri uyarınca ispat etmiş sayılır.
Davada uyuşmazlık takip konusu kılınan ———tarihli fatura konusu hizmetin davalıya verilip verilmediği noktasında toparlanmış bulunduğu anlaşılmıştır.
İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu HMK’nin 187,190 ve 200. Maddelerinde açıkça belirtilmiştir. Alacaklı düzenlediği faturadaki malların ya da hizmetin karşı tarafa teslim edildiğini HMK 200. Maddesinde belirtilen deliller ile ispat etmesi gerekir.
Nitekim fatura satılan emtia ve yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı tutarı göstermek üzere emtiayı satan veya iş yapan tacir tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır, tek başına mal veya hizmet verildiğini ispatlamaya yeterli değildir.
Doktrinde, “bir akdin icra safhasına taalluk eden fatura, mutlaka mevcut ve evvelce tamamlanmış bir anlaşmaya dayalı olması gerektiğinden, bir icap bile değildir. Kaldı ki icabı reddetmemek kabul niteliğinde de değildir. (BK.m3-5). Fatura sözleşmenin kurulması safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir. (Yargıtay İçtihadı ————– E:—– K:——– T:—-Normal şartlarda alacaklı faturaya konu mal ve hizmeti davalı borçluya teslim ettiğine dair borçlunun imzasını kabul ettiği irsaliye veya teslime dair yazılı belge ile ispat edebilir.
Davacı bu esaslarda takibe konu faturadaki hizmeti borçluya teslim ettiğine dair davalıdan sadır irsaliye ve teslim fişi ile vb. somut yazılı belgelerle veya tarafların ticari defter ve kayıtlarına göre hizmetin teslimi noktasında üzerinde bulunan ispat yükünü yerine getirmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Bu eksende uyuşmazlık konusu hizmetin davalıya verildiğini davacı iddia ederek bu hizmetlerin verildiği noktasında veresiye fişlerini ibraz eylediğinden mahkememizce dava dosyası bilirkişiye tevdi edilmiş davalının puantaj cetvelinde imzası bulunan——- veresiye fişlerinde bulunan ———davalı çalışanı bulunup bulunmadığı noktasında——— kayıtları dosya arasına alınmış alınan kayıtlara göre her üç kişinin de davalı şirketin bordrolu çalışanı olduğu tespit edilmiştir.
Bu şekilde davacının uyuşmazlık konusu faturadaki hizmeti davalıya verdiği ve verilen bu hizmetlere karşılık olarak faturayı tertip ettiği (veresiye fişi- fatura eşleştirmesinin yapılması ile) anlaşılmış, davacının bu şekilde uyuşmazlık konusu hizmeti davalıya vermiş bulunduğunu ispat eylediğinden davalının akdi ilişkinin varlığına ve hizmetin verilmediği yönündeki savunmalarına edilemeyeceği anlaşılmış ve davacı tarafından icra takibinde asıl alacağa yönelen itirazın iptali isteminin kabulüne karar verilmiştir.
Nihai olarak takibe konu alacak; davalıya verilen hizmetler kapsamında faturadan kaynaklandığından davalı tarafından önceden belirlenebilir ve likit bulunma özelliğini taşıdığından icra inkâr tazminatı şartlarının oluştuğu anlaşılmakla asıl alacağın %20 si nispetinde icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Ayrıntıları ve gerekçesi gerekçeli kararda belirtildiği gibi;
Açılan davanın KABULÜNE,
1-Davalı borçlunun——– İcra Müdürlüğünün ———- Esas sayılı takip dosyasının yapmış oludğu itirazın iptali ile takibin ———- TL ana para üzerinden DEVAMINA,
2-İİK 67 gereğince asıl alacağa isabet eden ——- TL’nin icra inkar tazminatının (%20) davalı borçludan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
3-Takipte, (HMK 26 gereğince taleple bağlı kalınarak) takip tarihinden tahsil tarihine değin işleyecek yasal faiz İŞLETİLMESİNE,
4-Alınması gerekli 1.314,84 TL harçtan peşin alınan 328,72 TL harcın mahsubu ile bakiye 986,12 TL’nin davalılardan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA, Davacı tarafından yatırılan 328,72 TL harcın davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
5-Davacı tarafça sarf edilmiş, toplam 1.886,20 TL masrafın davalılardan alınarak davacı tarafa VERİLMESİNE,
4-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacı tarafa VERİLMESİNE,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde —Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/01/2020