Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/939 E. 2019/1121 K. 26.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1426 Esas
KARAR NO: 2019/1123
DAVA : Tazminat(Tacirler Arası Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 29/05/2015
KARAR TARİHİ: 26/11/2019
Yargıtay –.Hukuk Dairesi’nin —- Esas – —- Karar sayılı ilamı ile verilen bozma kararı üzerine dosya mahkememiz esasına kaydı yapılarak, yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı, davalı şirket yetkililerinin alt yapı çalışmaları sırasında yer altı kablolarına zarar verdiğini, zararın dava dışı ———– tarafından giderildiğini belirterek, uğranılan zararın davalıdan tazmini isteminde bulunmuştur.
Davalı,——–ile imzalanan sözleşme gereği alt yapı çalışmalarına başlanıldığını, —- işe başlamadan önce alanda alt yapısı bulunan kurumlara yazılar yazdığını ancak davacıya yazı yazmadığını, davacının da işaret ya da levhasının bulunmadığını, alt yapı tesisinin —. derinde olması gerekirken derinliğin —. olduğunu, sorumluluğun dava dışı —- ve davacıda olduğunu belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkememizce —- tarihli kararda bilirkişi raporu esas alınmış ve taleple bağlı kalınarak davacı tarafından ikame edilen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkememiz kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiş ve Yargıtay —.Hukuk Dairesi tarafından verilen —Esas,—- Karar sayılı karar ile davalının temyiz itirazları Haksız fiildeki tazminat sorumluluğunun kapsamı, gerçek zarar ile sınırlı olup; zarar da, haksız eylemden önceki ve sonraki durum arasındaki farktan ibarettir. Zarar veren taraf kusuru oranında meydana gelen gerçek zarar miktarından sorumlu olur. Mahkemece, talebe konu kabloların hurda değeri belirlenerek yapılan hesaplamadan düşülmesi ve sadece zarar gören kablo ve ek kutuların değişim bedeli ve hasar dava dışı şirket tarafından giderildiğinden işçi ve vasıta giderlerine hükmedilmesi gerekirken, kalıcı çözüm başlığı altında o hattın tamamının değişimine de karşılık gelecek deplase giderlerini hesaplamaya dahil eden bilirkişi raporunun hükme esas alınması doğru olmamıştır.
Şu halde; mahkemece yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usul ve yasaya uygun düşmediğinden, davacı tarafın kusurunun tespiti ve gerçek zararının belirlenmesi için konusunda uzman bilirkişi heyetinden ayrıntılı, açık ve denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmesi gerektiğinden ötürü mahkememiz kararı bozularak tekrar mahkememize gönderilmiş ve mahkememizce Yüksek Yargıtay —-.Hukuk Dairesinin bozmasının olayın oluşumuna ve dosya kapsamına uygun olması nedeni ile Yargıtay bozmasına ——— tarihli celsede uyulmasına karar verilmiş ve bu kapsamda mahkememizce——-alt yapı koordinasyon şube müdürlüğüne müzekkere yazılarak Davacı ——- ilçesi ———- sokağında kazı ruhsatı için yaptığı müracaatı,kazı ruhsatını ve bu şirket ile yapılmış bulunan şartnameye ilişkin belgelerin gönderiminin istenilmesine karar verilmiş gelen cevab-i yazının tetkiki ile davacının davaya konu olayın meydana geldiği mahalde ve tarihte davacıya kazı izninin verilmediği bildirilmiştir.
Dava dosyasının yargıtay bozması gözetilerek tarafların kusur durumlarının öncelikli olarak tartışılmasına davalıya atfedilebileecek bir kusur var ise talebe konu kabloların ve ek kutuların işçilik ve vasıta giderlerinin belirlenmesi ve talebe konu kabloların hurda değerinin belirlenecek değerden düşülmesi sureti ile rapor ibrazı için dosyanın — kişilik uzman bilirkişi heyetine tevdine karar verilerek, bilir kişilerden ayrıntılı, açık ve denetime elverişli rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilir kişiler tarafından ibraz edilen raporda arıza resimlerinde kabloların yüzeye yakın döşendiği, kırmızı renkli ikaz bandının bulunmadığı, ayrıca hatların şartname gereğince —- derinliğinde olması gerektiği,alt yapı koordinasyonlarını——– tarafından yapıldığı bu nedenle de davalıya her hangi bir kusurun atfedilemediğinin rapor edildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından bilir kişi heyeti tarafından ibraz edilen rapora karşı ——- tarihli beyanlarında yeniden rapor alınması yönünde mahkememizden talepte bulunmuş ise de;
Davacı vekilinin itirazlarının davacının çalışmasının ruhsatlı yapılmasına göre itiraz dilekçesinin kaleme alındığı ancak dosya kapsamında davacı şirkete ruhsat verildiğine dair her hangi bir delilin davacı tarafından tüm yargılama boyunca ispatlanamadığı tam aksine dosya arasına alınan —– tarihli ——- cevab-i yazısı ile kazanın her hangi bir izin alınmaksız gerçekleştirildiği anlaşılmış bu nedenle davacının kazılarının verilen ruhsata uygun yapıldığı yönündeki beyan ve itirazlarına mahkememizce itibar edilemeyeceği anlaşılmış bu nedenle davacı vekilinin yeniden rapor talebinin esasa yenilik kazandırmayacağı anlaşılarak yeniden rapor talebinin HMK —— sayılı yasa 3/7.Maddeleri gereğince reddine karar verilmiştir.
Yine dosya kapsamına alınan ve bilir kişiler tarafından da irdelenen kayıtlara göre kaloların 60 metre derinlikte bulunması gerekişi ayrıca davalı ile alt yapısı bulunan şirketlerin dava dışı belediye tarafından davalının talebi üzerine davalı ile paylaşılmasının anlaşılmasına ve davacının her hangi bir ikaz levhasıda koyduğu yönünde bir delil de ibraz edememesine ve davalının alt yapı lokasyonu olan firmaları da belediyeden talep ettiği ve davalı ile paylaşılan şirketler arasında davacının bulunmadığının anlaşılması nedeni davacının haberleşme altyapısının zarar görmesinde davalıya atfedilebilecek bir kusurlu çalışmanın bulunmadığı anlaşılmakla davacının davasının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar ittıhaz olunmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydı ile;
Karar tarihinde alınması gerekli 44,40 TL harcın davacı tarafça yatırılan harçtan mahsubu ile kalan harcın karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen —-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Taraflar tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde Yargıtay nezdinde Temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26/11/2019