Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/936 E. 2020/541 K. 27.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/936 Esas
KARAR NO : 2020/541

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/07/2018
KARAR TARİHİ : 27/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket, ———– satın aldığı, bu kameralardan ——–olduğunun bildirildiğini, davacı, Gaziantep —. Noterliğinin — tarih ve — ———– üretici ithalatçı firmaya bildirerek; seçimlik haklarının 15 gün süre içinde kullanılması içi gereğinin yapılmasını talep ettiğini, ithalatçı—– cevabi ihtarında, şirketlerine husumet yöneltilemeyeceği ticari ilişkinin ve faturanın tarafı olan satıcıya başvurulması gerektiğini, şu ana değin şirketlerine herhangi bir ayıp ihbarı yapılmadığının bildirildiğini, yasal — içinde çalışmaz olan ürünler için üretici/ithalatçı —– sebebi ile yasal olarak, satıcı firma ayıba karşı tekeffül hükümleri sebebiyle akdi olarak sorumlu oldukları halde yasal yükümlülüklerini ifadan kaçındıklarını,—kaynaklı, —malın teslim tarihinden itibaren başlamak üzere asgari iki yıl olduğunu, ayrıca davalı / üretici firma, ———dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve muteselsilen alınarak davacı müvekkiline verilmesini yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesinin talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı—– olduğu kameraların ayıplı olduğunu öne sürdüğünü, ancak söz konusu ayıplama ilişkin hiçbir sorumluluğunun bulunmadığını, davacının ayıplı olduğunu iddia edilen mallara dair taleplerinin zamanaşımına uğradığını, müvekkili şirketin ayıplı olduğu iddia edilen mallara ilişkin hukuken bir sorumluluğu bulunmadığını ve davacının ileri sürdüğü tüm taleplerin üretici ithalatçı firma olan diğer davalı ———- yöneltilmesi gerektiğini,—- anlaşılacağı üzere ayıp türüne ilişkin sorumluluk diğer davalı … ye ait olduğu, müvekkil şirketin sınırlı imkanlar ile davacının sorunu çözmek için çaba sarf ettiği ancak yedek parça sağlama sorumluluğu ve imkanı yalnızca——- elinde olduğunu, davacı tarafın iddialarını kabul etmemekle beraber Davacı tarafından belirtilen dava değerinin hatalı olarak belirlendiğini, bu sebeplerden dolayı davanın esastan reddedilmesini ve yargılama giderleri ve vekalet ücretini davacı tarafa eklenmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı ..——–: Davacı şirket taleplerinin maddi ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ve reddime karar verilmesi gerektiğimi, davacı şirketin bu durumu daha önce —-bildirdiğini iddia——-gerçeği yansıtmadığını ve davacının herhangi bir ayıp, arıza veya zarar bildirimine ilişkin daha önce müvekkiline bir bildirimde bulunmadığını, davacı şirketin ayıplı olduğu iddia edilen ürünlere ilişkin somut bir bilgi veya belgeyi dava dosyasına sunmadığını, davacı ile aralarında hiçbir hukuki veya ticari ilişki olmamasına rağmen, gerek davacı gerekse diğer davalı ——hukuki dayanaktan yoksun iddialar marifetiyle taraflar arasındaki uyuşmazlığın içine çekilmeye çalışıldığını, müvekkilinin huzurdaki davada pasif husumet ehliyeti mevcut olmadığından müvekkiline husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını, davacı tarafın —– hususunda somutlaştırma yükümünü yerine getirmediğini ve ürünlere ilişkin sözde ayıp iddiasının ispata muhtaç olduğunu, dava konusu uyuşmazlığın ticari bir satıma dair olduğu için ayıplı olduğu iddia edilen ürünlere dair yegane sorumlunun diğer davalı konumundaki ——— olduğunu, bu sebeplerden dolayı davanın her halükarda reddine, yargılama giderleri ve yasal vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ
Dava Konusu Kameralar İçin Verilen Teklif ve Faturanın İncelenmesinde;
Dava konusu kameralar için davalı—– —– aparatları için ——tarihinde fiyat teklifi verildiği, Her ne kadar davacı dava dilekçesinde — alımından bahsetmiş ise de fiyat tekliften görüleceği üzere toplam kamera adedi——— kamerasının montajının yapılıp çalışabilir hale getirilmesi için toplam ödenen ücret—— tutarında fatura kestiği anlaşılmaktadır.
Davacı——–İncelenmesinde;
—- işlem sorumlusu —- elektronik posta yoluyla kameraların arızalı olduğu bilgisi verildiği, —– sistemleri ürünlerinde satış sonrası—– tam tersi yönünde beyanda bulunduğunu ve sorunun kameranın satın alındığı bayi ile çözümlenebileceğinin belirtildiği, —–yetkilileri arasında— tarihleri arasında sorunun çözümüne yönelik olarak——- bu konuda sorumluluğun —- olduğunu belirtmiş ancak yine de sorunun çözümüne yönelik bir takım bilgi ve belgeler istemiş sonrasında adım adım direktifler verip bunları uygulatarak çözüm yoluna gidilmek istendiği anlaşılmaktadır.
—- İncelenmesinde; Davalı ….—- tüketiciden kaynaklanmayan ayıplar ile ilgili olarak 2 yıl boyunca garanti verdiği anlaşılmaktadır.
Talimat mahkemesi marifeti ile alınan teknik bilirkişi raporundan özetle;
Davacı tarafından satın alınan —- iç ortam——–dava tarihi itibari ile——– tanesini arızalı durumda olduğu ve arıza nedeni olarak ise kameraların—– olmadığı tespit edildiği, bu durum kameraların işletim sisteminin çökmesinden kaynaklı bir durum olduğu, kullanıcı hatası veya başka bir sebepten kaynaklanmadığı ancak — değişimi yapılarak düzeltilebileceği kanaatine varıldığı, bu durumun kamerayı kullanan son tüketici tarafından hemen tespit edilmesi mümkün olmadığ, somut olayda da kamera————- aylık bir süre içerisinde vuku bulduğu ve bu durumun kullanıcı tarafından anında tespit edilmesi mümkün olmadığı, bu durumun —– sonra basit bir muayene ile tespit edilemeyeceğinin açık olduğu ve kullanım sonucunda arızaların ortaya çıktığı,
Nihai olarak tüm dava dosya kapsamı ve yerinde yapılan keşif sonuçlarına göre kameraların gizli ayıplı mal olduğu sonucuna varıldığının mütala edildiği anlaşılmaktadır.
Mali müşavir tarafından tanzim edilen 05/10/2020 tarihli bilirkişi raporundan özetle;
Davacı firma tarafından ibraz edilen 2016 yılına ilişkin ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun yapıldığı, sahibi lehine delil niteliğini haiz olduğu,
Davalı —– yılına ilişkin ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yapıldığı,
Davalı … —- tarafından ibraz — defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı,
Davalı fırmanın davacı— faturanın davalı ve davacı kayıtlarında mevcut olduğu, Davacı firma tarafından, kur farkı dahil 328,695,88-TL tutarında ödeme yapıldığı, düzenlenen fatura ile yapılan ödemeler konusunda bir ihtilafın olmadığı mütala edildiği anlaşılmaktadır.
GEREKÇE :
Dava, ayıba karşı tekeffül hükümlerine ilişkindir.
Davacı vekili,
Davacı vekili, davacının işlettiği hastane için davalı—şirketinden —-aldığı, bu kameraların —- dolmadan arızalanıp çalışmaz hale geldiğini, davalının sorumluluğu kabul etmediğini ve sorumluluğun diğer davalı … —-olduğunu bildirdiği, davalılara ihtarname çekildiğini, davalı …..şirketinin kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini beyan ettikleri, davalıların ifadan kaçındıklarını, bu nedenlerle —– dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu iddia etmekte, Davalı —vekili, TTK’nin 23/1-c maddesi uyarınca ayıplı malla ilgili 8 günlük hak düşürücü sürenin geçtiğini, davalının hukuki sorumluluğunun bulunmadığını, sorumluluğun diğer davalı ..—, dava değerinin hatalı olduğunu, bu nedenlerle davanın zamanaşımından ve herhalde esastan reddi gerektiğini savunmakta, Davalı … ise, olaydan davalıya gönderilen ihtarname ile haberdar olduklarını, öncesinde e-posta gönderilmediğini, hak düşürücü sürenin geçtiğini, davalının pasif husumet ehliyetinin olmadığını, davacının arızaları belirginleştirmediğini, ayıp iddiasının ispat edilmesi gerektiğini savunmaktadır.
Taraflar arasında, “davacının davalı —— ile yaptığı sözleşme ile 91 adet kamera satın aldığı, bu kameraların — olduğu” hususlarında uyuşmazlık bulunmadığı,
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davanın hak düşürücü süre içinde açılıp açılmadığı, davalıların ayrı ayrı pasif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı, yani davacı haklı ise hakkı her iki davalıdan birlikte mi isteyebileceği, davalılardan hangisinden isteyebileceği, davacının satın aldığı kameraların ayıplı ve arızalı olup olmadığı, ürünler ayıplı ise ayıbın gizli ayıp mı, açık ayıp mı niteliğinde olduğu, davacının süresi içerisinde davalı şirketlere ayıp ihbarında bulunup bulunmadığı, bulunması gerekip gerekmediği, davacının sözleşmeden dönme hakkının olup olmadığı, davacının haklı olması durumunda davalılardan isteyebileceği bedelin ne kadar olması gerektiği noktalarında toplandığı tespit olunmuştur.
Yukarında sayılan ve dosya kapsamındaki tüm delillerin incelemesi sonucunda;
Davacının davalı ——– tutarında fatura kestiği, söz konusu kameralardan dava tarihi itibarı ile Talimat mahkemesi marifetiyle alınan—- Bilirkişi tarafından tanzim edilen ——– —– kamera olmak üzere 38 tanesinin ayıplı olduğu, yapılan teknik inceleme sonucunda söz konusu ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu, davacının süresinde ayıp ihbarında bulunduğu, söz konusu kameraların toplam değerinin 12.989,00 —— satıcı sıfatıyla zarardan sorumlu olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı … —-ile ilgili olarak ise; kural olarak ayıplı mal satışı ve hatalı üretim nedenlerine dayalı olarak açılan davalarda, ayıp ve hatalı üretim hususlarının saptanması durumunda ithalatçı firmanın sorumluluğundan söz edilemez ise de ithalatçı firmanın garanti belgesi imzalaması halinde sorumluluk altına girdiğinin kabulü gerekir. Bu kapsamda ithalatçı konumda olan davalı …’nin davaya konu kameralara ilişkin — nedeniyle zarardan diğer davalı—– müteselsilen sorumlu olduğunun kabulü gerekir.
Talimat mahkemesi marifetiyle alınan ——— olmak üzere 38 tanesinin, inceleme tarihi itibarı ile de —kamerasının olduğu geri kalanlarının seri numaraları farklı olsa da aynı özelliklere sahip olduğu ve davacının ———– olmak üzere ——- tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesi uyarınca, kamu bankalarının, 1 yıl süre ile USD mevduatına açtığı en yüksek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen talep etmekte haklı olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın KABULÜ İLE;
Seri numaraları Gerekçeli Kararda belirtilecek olan Ayıplı ——-tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesi uyarınca, kamu bankalarının, 1 yıl süre ile USD mevduatına açtığı en yüksek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine
2-Alınması gerekli 4.317,03 TL harçtan peşin alınan 1.079,27 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.237,76 TL’nin davalılardan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA, Davacı tarafından yatırılan 1.079,27 TL harcın davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
3- Davacı tarafından tebligat, posta, müzekkere gideri ve bilirkişi ücreti olarak sarf edilen 2.589,90 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden — uyarınca 9.015,74 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.