Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/919 E. 2018/1113 K. 19.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
ESAS NO : 2018/919 Esas
KARAR NO : 2018/1113
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/07/2018
KARAR TARİHİ : 19/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacı ile davalı arasında eser sözleşmesi akdedildiğini, davacının ifa yükümlülüğünü yerine getirdiğini, ancak davalının ücreti ödemediğini, bu nedenle davalı hakkında ——— tarihinde İst. Anadolu 19. İcra müdürlüğünün ———- esas sayılı dosyası ile davalı şirketin muhasebe ve ilgili departmanından alınan hakediş belgesine dayalı olarak hak ediş bedeli üzerinden icra takibine başlanıldığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini, itirazın iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı şirket cevap dilekçesinde özetle, davacının, davalı şirketten götürü iş alan şirketin çalışanı olduğunu, hak edişin işçilere ödendiğini, davacının işçilerden sorumlu olması nedeniyle evrakların ona verildiğini, davacının ödemelerinin yapıldığını, davanın reddine, kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN VE GÖREVLİ MAHKEMENİN TESPİTİ, İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, taraflar arasında sözlü olarak düzenlenen eser sözleşmesine istinaden yükümlüklüklerini yerine getirmeyen davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İtirazın iptali istenen İst. Anadolu 19. İcra Müdürlüğü’nün ———– esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacının davalıya karşı ——–TL asıl alacak, 2.543,58 TL işlemiş faizin, asıl alacağa işleyecek yıllık %9 yasal faiz üzerinden devamı talebiyle icra takibine başlanıldığı, borçlu vekili tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre; bir davanın ticari dava sayılması için, uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır.
6335 Sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca, ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemesi Kanununun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkindir. Bu bakımdan işbu davaya bakma görevinin Asliye Ticaret Mahkemesine ait olup olmadığının incelenmesi gereklidir.
Mahkememiz dava dosyasında davalı tacir olmayan gerçek kişidir.
Bu durumda da, her iki taraf tacir olmadığından 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca davaya bakma görevi Asliye Hukuk Mahkemesine aittir.
Yüksek Yargıtay 06/10/2016 tarih, 2016/6289 esas, 2016/8600 karar sayılı ilamı, aynı yüksek Dairenin 03/10/2016 tarih 2016/8284 esas, 2016/8344 karar sayılı ilamı, yine aynı Dairenin 15/05/2015 tarih, 2015/1349 esas, 2015/4298 karar sayılı ilamı da bu yöndedir.
HMK 114/1-c maddesi uyarınca görev dava şartıdır.
HMK.nun 115. maddesine göre Mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın er aşamasında kendiliğinden araştırmak zorundadır.
Tüm bu nedenlerle mahkememizin görevsizliğine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince görev dava şartı noksanlığından DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-HMK’nın 20. Maddesi uyarınca MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE, görevli Mahkemenin ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ OLDUĞUNA, HMK’nun 20. Maddesindeki yasal şartlar yerine getirildiğinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesi Tevzi Bürosuna GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK 20.maddesi uyarınca süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak karar kesinleşmişse kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde taraflardan birinin Mahkememize başvurarak dosyanın görevli Mahkemeye gönderilmesini talep etmesi aksi takdirde Mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARINA,
4-HMK 323/1-a, ğ madde ve bentleri uyarınca yargılama giderinden olan karar ve ilam harcı, vekalet ücreti ve diğer yargılama giderlerinin HMK 331/2 maddesi uyarınca görevsizlik kararından sonra davaya devam edecek olan İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesince hükmedilmesine, görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmez ise talep halinde yargılama giderleri hakkında Mahkememizce karar verilmesine,
5-Davacı vekilinin davayı açarken peşin nisbi harcı yatırmadığı anlaşılmakla, davaya devam edebilmesi için 30.047,81 TL üzerinden eksik peşin nisbi harcı tamamlaması gerektiğinin ihtarına,
Dair, davacı vekili ve davalı şirket yetkilisinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar okundu, ana hatlarıyla anlatıldı.19/11/2018