Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/916 E. 2019/1202 K. 20.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi

GEREKÇELİ KARAR
(KISMEN KABUL)
ESAS NO : 2018/916 Esas
KARAR NO : 2019/1202

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/07/2018
KARAR TARİHİ : 20/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı…vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili — ile borçlu ——. arasında aktedilen kredi sözleşmesine istinaden adı geçen firmaya ticari kredi açıldığı ve kullandırıldığı, davalının ise sözleşmeyi müteselsil kefil olarak imzaladığı, sözleşme hükümlerine uymayan borçluların sözleşmesi feshedilerek, Kartal —-Noterliği’nin —- Yevmiye No’lu ihtarnamesi ile söz konusu borcun borçluya bildirildiği, buna rağmen borcun ödenmediği, bunun üzerine borçlular hk. And. —–.İcra Müdürlüğü’nün —-. sayılı dosyası ile asıl alacağın fer’ileriyle birlikte tahsili için ilamsız icra takibine başlatıldığını, davalıların bankaya olan borçları devam etmekte ve asıl alacak ve ferilerinin tahsili amacıyla açılan icra takibinde talep edilen faizlerin tamamen usul ve yasaya uygun olduğu, açıkladıkları nedenlerle itirazın iptaline, haksız itiraz nedeniyle icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı…cevap dilekçesinde özetle, icra takibine konu sözleşmelere istinaden —- lehine vermiş oldukları ipoteklerin borcu karşılayacak değerde bulunduğunu, davacı…—– söz konusu taşınmazlarla ilgili hiçbir işlem yapmadan aleyhinde takibe geçmesinin yasal olmadığını, bu nedenle tüm alacak kalemlerine itiraz ettiğini, ayrıca maaş hacizleri ve diğerlerine aynı gerekçe ile itiraz ettiği, açıkladığı nedenlerle ipoteğin alacaklının borcunu fazlasıyla karşılayacak olması nedeniyle davanın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN VE UYUŞMAZLIK KONULARININ TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
1-Davanın ve uyuşmazlık konularının tespiti: Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacakların tahsili amacıyla yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Ön inceleme duruşmasında, davacı…ile davalı…arasında “davacı…banka ile dava dışı şirket arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı, gerçek kişi davalının da bu sözleşmede müşterek borçlu-kefil olduğu” hususunda uyuşmazlık bulunmadığı,
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın,
a-Davacı…banka ile yapılan kredi sözleşmelerinde verilen ipotekler paraya çevrilmeden davacı…bankanın bu şekilde icra takibi yapmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olup olmadığı,
b-İcra takibindeki asıl borç dışında hesaplanan faiz miktarı, faiz oranları, gelir vergisi, işlemiş faiz ve buna ilişkin oranların doğru olup olup olmadığı,
c-Davacı…bankanın, davalıdan isteyebileceği alacak miktarının ne kadar olduğu,
d-Davanın tam veya kısmen kabulü halinde alacağın likid olup olmadığı, yani davacının icra inkar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı noktalarında toplandığı tespit olunmuştur.
2-Davaya konu icra dosyası: Davacı…Banka vekili tarafından İst.Anadolu—-. İcra Müdürlüğü’nün —esas sayılı dosyası ile —- tarihinde davalı …diğerleri aleyhine —— ödeme emri ile; —– asıl alacak, —-oranında yıllık işlemiş faiz,—– temerrüt faizinin——– gider vergisi,—– masraf olmak üzere —– davalı …’in —– sorumlu olmak kaydıyla toplam alacaklarının asıl alacağa takip tarihinden itibaren ödeninceye kadar icra takibinde belirtilen oranlardan işleyecek temerrüt faizi faizin— gider vergisi, icra harç ve masraflarıyla birlikte tahsili talebinde bulunmuştur.
Davalı…borçlu …’in —- tarihli itirazında “alacaklıya borcu karşılayacak kadar ipotek olduğu için herhangi bir borcu bulunmadığını, ödeme emrine, asıl alacağa, işlemiş faize, gider vergisine ve tüm ferilere itiraz ettiğini” bildirdiği, itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
3-Hesap kat ihtarnamesi: Davacı…Bankanın, davalı …dava dışı borçluya Kartal —-.Noterliği kanalıyla —– tarih ve ——— ihtarnamesini keşide ettiği, ihtarnamede özetle “Bankaları ile akdetilen sözleşmeler uyarınca asıl borçlu Şirkete kullandırılan kredi hesaplarına konu olan borçların —- tarihi itibariyle kat edilerek muaccel hale geldiği, icra takibine konu kredilerden kaynaklanan toplam borcunuzu tebliğ tarihinden itibaren 1 gün içinde ödemelerini, aksi takdirde alacaklarının tahsili için haklarında yasal yollara başvurulacağını, bu durumda yukarıda belirtilen borç tutarlarına ihtarname tarihi ile ödeme yapılacak tarih arasında geçecek her gün için gecikme faizi ve gider vergisi tahakkuk ettirileceğini, ayrıca sarfına mecbur kalınacak masraflar ile avukatlık ücreti ve icra ve yargılama giderlerinin taraflarına yükleneceği” ihtarında bulunduğu görülmüştür.
Söz konusu İhtarnamenin tebliğ şerhinden; ihtarnamenin davalı…borçlu Şirket ile davalının sözleşmede yazılı adresine gönderildiği, Noterlikçe düzenlenen tebliğ şerhinde “—- tarihinde —– çalışanına tebliğ” kaydını taşıdığı görülmüş olup, muhatapların sözleşmenin ilgili maddesi ve mevzuat hükümleri gereği, ertesi günün resmi tatil olduğu dikkate alındığında verilen günlük —- günlük mehil süresinin hitamı olan —- tarihinde temerrüde düştükleri kanaatina varılmıştır.
4-Sözleşmeler: Davacı…tarafça dava dosyasına sunulan sözleşmenin tetkikinden; davacı…Banka ile asıl borçlu ————-. arasında —– tutarında Genel Kredi Sözleşmesinin imzalandığı, daha sonra sözleşme limitinin —- ve —- tarihinde — tutarında arttırılmak suretiyle —- yükseltildiği, davalı … —– söz konusu sözleşmede müteselsil kefil olarak toplam —- kefalet limiti ile sorumlu olmak kaydıyla kefalet imzasının bulunduğu görülmüştür.
Kefalet sözleşmesinde; kefalet türünün müteselsil kefil, kefalet tutarının rakam ve yazı ile davalılar tarafından elle yazıldığı, tarih ve davalıya atfen atılı imzalara haiz olduğu görüldüğünden kefaletin geçerli olduğu kanaatine varılmıştır. Esasen davada kefalete ilişkin bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Taraflar arasında aktedilen sözleşmelerin 15.Maddesi delil sözleşmesi niteliğidir.
Taraflar arasında aktedilen Sözleşmenin “Temerrüt Faizi ve Oranı” başlıklı 19. maddesinde “…Müşteri temerrüt durumunda Bankaca kredilere uygulanan en yüksek faiz oranına bu oranın % 50’sinin ilavesi suretiyle bulunacak oran üzerinden temerrüt faizi uygulanmasını ve bu şekilde hesaplanan faizi, bu faizin vergisini ve diğer eklentilerini ve Bankanın yapacağı her türlü masraflar ile birlikte ödemeyi kabul ve taahhüt eder.” hükmünü,
Sözleşmenin 42 ve 43. Maddesi ve devamında “…Müşterek Borçluve müteselsil kefiller Bankanın —- tarih ve 1 sayılı n- matbu —– sayfa oluşan Kredi Genel Sözleşmesinin ve kefalet şerhinin tamamını okuduğunu, her sayfayı paraf etmeye gerek olmadığını, tüm sözleşme hükümlerinin haklarında geçerli olacağını kabul ve tahhüt eder.“ hükmünü içerdiği görülmüştür.
5-Delillerin tartışılması, değerlendirilmesi, hukuki nedenler ve gerekçe: Yukarıda birinci bentte belirtilen uyuşmazlık konuları ile ilgili olarak taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü için gerekli deliller toplanıp, alanında uzman bilirkişi —- rapor alınarak uyuşmazlığın çözümü yoluna gidilmiştir.
Bilirkişi —–tarafından, dosya içeriğinde bulunan banka kayıtları ve davacı….——-şubesinde yerinde inceleme neticesi elde edilen ve rapora ek yapılan belgelerin incelenmesi neticesinde, dava dışı borçlu şirket ile davacı….— arasında imzalanan çerçeve niteliğindeki Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında ticari krediler kullandırıldığı, söz konusu kredilerin anaparaları, devre faizleri ile TMK’ların devre komisyonları ve bunların faiz ve ferilerinin ödenmemiş olduğu saptanmıştır.
Dava dışı borçlu Şirketin—— tarihi itibariyle Kullandırılan Ticari Kredilerden kaynaklı Nakdi Kredi borcu. aşağıdaki şekildedir:
¸ Temerrüt faizi ile ilgili ——- Tebliği; “Bilindiği üzere, —– tarihinde yürürlüğe giren ——— tarih, —— sayılı Resmi Gazete.de yayımlanan —– no.lu Bankamız Tebliği.nin—- maddeleri, —- tarihinde yürürlüğe giren —- tarih, —- sayılı Kararnameye ilişkin —- tarih, ——— sayılı Resmi Gazete.de yayımlanan——sayılı Bankamız Tebliği.nin —– üncü maddeleri ile — tarihinde yürürlüğe giren —– sayılı Kararnameye ilişkin —- tarih,—- sayılı Resmi Gazete.de yayımlanan ——– sayılı Bankamız Tebliğinin 3 ve 4′ üncü maddelerinde, bankaların mevduat ve kredi işlemlerinde uygulayacakları faiz oranlarını vade ve türlerine göre serbestçe tespit etmeleri ve bu faiz oranlarını Bankamıza bildirmeleri esası getirilmiştir.” şeklindedir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 3. maddesi açısından bankaların taraf olduğu tüm sözleşmeler “ticari iş” olarak kabul edilmektedir. Yine TTK’ye göre taraflardan biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmeler Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça diğeri için de ticari iş sayılmaktadır. Türk Ticaret Kanunu’nun 8/1. maddesine göre “Ticari işlerde faiz oranı serbestçe belirlenir”.
Sözleşmenin “—–. Muacceliyet ve Temerrüt Halleri İle Uygulanacak Temerrüt Faiz Oranı “ hükmüne göre; davacı…Bankanın borçlu cari hesap şeklinde çalıştırılan kredilere uygulanan ve ——- bildirilen azami faiz oranları genelgelerinde kısa, orta ve uzun vadeli ticari kredilere uygulanan faiz oranının yıllık — olduğu sözleşmenin bu hükmüne göre davacı…bankanın Ticari Kredi alacağı için temerrüt tarihi itibariyle talep edebileceği temerrüt faizi oranının—– olarak hesaplanması gerektiği, davacı…bankanın da takip talebinde yıllık— oranında temerrüt faizi talep ettiği görülmüş olup, talebin sözleşme ve yukarıda açıklandığı üzere mevzuata uygun olduğu kanaatine varılmıştır. Öte yandan sektördeki belli başlı ölçekteki kamu ve özel bankaların —- bandında muhtelif oranlarda temerrüt faizi uyguladıkları nazarı dikkate alındığında makul bir temerrüt faizi oranı talep edildiği kanaatine varılmıştır.
Davalının temerrüt tarihi olan —- tarihi itibariyle borcu aşağıdaki şekilde hesaplanmıştır.
Davalının temerrüt tarihi —- gününden takip tarihi olan ——– gününe kadar işleyen faizi ile birlikte borcu ise aşağıdaki şekilde hesaplanmıştır.
Davacı…banka ise takipte aşağıdaki tabloda belirtildiği şekilde talepte bulunmuştur.¸
Asıl alacak bakımından yapılan değerlendirmede; davacı…—- tarafından dava dışı asıl borçluya kullandırılan ——-nolu kredilerden dolayı davacı…bankanın—- asıl alacağı tespit edilmiştir.
Faiz bakımından taleple bağlılık kuralı dikkate alınarak yapılan değerlendirmede; her ne kadar bilirkişi tarafından işlemiş akdi faiz —- olarak hesaplanmış ise de, davacı…bankanın icra takibindeki talebinin — olduğu ve mahkememizin davacının talebi ile bağlı olduğu, her ne kadar davacı…banka tarafından temerrüt tarihinden takip tarihine kadar — temerrüt faizi talep edilmiş ise de bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada davacının —- temerrüt faizine hak kazandığı, temerrüt faizini temerrüt tarihinden takip tarihine kadar hesaplayan bilirkişi raporunun yerinde olduğu anlaşıldığından davalının işlemiş faiz yönünden itirazının —— bakımından,—– yönünden itirazının ise bu bedelin —- tutarına tekabül eden —- bakımından iptaline karar vermek gerekmiştir.
Davalının genel kredi sözleşmesinde — üzerinden, müteselsil kefil olarak kefalet imzası olduğundan, kefalet iradesinin mevcut olduğunun ve kefalet limitinin bulunduğunun kabulü gerektiği, davalı…kefilin —- istinaden asıl borçlu firmaya kullandırılan kredilerden dolayı hesap kat/takip tarihi itibariyle belirlenen kredi borcu kefalet limitinin altında olduğundan ana para ile birlikte faiz fer’ilerinden de sorumlu tutulması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Ayrıca her ne kadar davalı…tarafından, asıl borçlu tarafından genel kredi sözleşmesi kapsamında davacı…banka lehine ipotek tesis edildiği, bu nedenle kendisinin kefil olarak sorumluluğunun bulunmadığı ileri sürülmüş ise de, ipotek akit tablosunun incelenmesinde, ipoteğin asıl borçlu şirket için verildiği, kefillerin borcu için ipotek verilmediği, dolayısıyla ipoteğin davalı…kefilin kefaletten doğan borcunu kapsamadığı anlaşıldığından davalının iddiası yerinde görülmemiştir.
Her ne kadar davacı…banka tarafından takip talebinde alacağın tümü yönünden takipten itibaren—- temerrüt faizi talep edilmiş ise de, alacağın temerrüt faiz oranının asıl alacağın—-.lik kısmı için—— oranında olduğu anlaşıldığından, asıl alacak—- —– kısmı için—-.lik kısmı için —- oranında takip sonrası temerrüt faizi uygulanmasına karar verilmiştir.
6-İcra-inkar tazminatı ile ilgili inceleme ve gerekçe: Davacı…taraf, davalılardan icra-inkar tazminatı istemiştir.
İcra ve İflas Kanunu’nun 67.maddesinin 2. Fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir.
Açıklanan yasal kuralların ışığında takip konusu alacak değerlendirildiğinde, davacının alacaklı olduğu miktar sözleşme ile kararlaştırılmış olup likit olduğundan, daha fazla takdir edilmesine ilişkin neden bulunmadığından likit ve muayyen nitelikte bulunan asıl alacak, işlemiş faiz ve — toplamı üzerinden hesaplanan—- icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
7-Sonuç: Sonuç olarak tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla, davalı…borçlu …’in İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğünün — esas sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline ve takibin;
a)—- asıl alacak,— işlemiş faiz,— —, masraf olmak üzere toplam —-alacak ile işleyecek faiz yönünden — asıl alacağa takip tarihinden itibaren tahsil tarihine kadar işleyecek — azami faiz oranları genelgeleri doğrultusunda değişen oranlarda tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile —- asıl alacağa— oranında, geriye kalan —-asıl alacağa—- temerrüt faizi ve faizin —- —- uygulanmak suretiyle DEVAMINA,
b)Davacının fazlaya ilişkin istemlerinin REDDİNE,
2-Likit ve muayyen nitelikte kabul edilen asıl alacak, işlemiş faiz ve —- toplamı üzerinden hesaplanan — icra inkar tazminatı tutarı olan —-icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Kabul edilen dava yönünden alınması gereken — harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı…tarafından sarf edilen —- yargılama giderinin davanın kısmen kabul kısmen ret oranına göre hesaplanan — — davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geriye kalan —— davacı…üzerinde bırakılmasına,
5-Kabul olunan dava yönünden davacı…kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —–.maddesi uyarınca —- vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Ret olunan dava yönünden davalı…kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —-‘nin 13/2.maddesi uyarınca — vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-HMK’nin 333. Maddesi uyarınca bakiye gider ve delil avanslarının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı…vekilinin yüzüne karşı, davalı…vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı