Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/915 E. 2019/49 K. 18.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/915 Esas
KARAR NO : 2019/49
DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 25/07/2018
BİRLEŞEN MAHKEMEMİZ 2018/545 ESAS SAYILI DAVA DOSYASINDA:
DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsilinden Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 04/05/2018
KARAR TARİHİ : 18/01/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
MAHKEMEMİZ ————- ESAS SAYILI DAVA DOSYASINDA:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalının, aile şirketi yapısındaki davacı şirketin genel müdür ve yönetim kurulu başkanlığı görevlerini yürüttüğünü, %10 hissesi olduğunu, ancak davalının şirket ortaklarının güvenini kötüye kullandığını, hesabına para aktardığını, bazı bayilikleri kendisinin aldığını, haksız rekabete tevessül ettiğini, ortaklar cari hesabında da———–TL borçlu olduğunu, 27.3.2018 tarihli genel kurul toplantısında görevlerinden azledildiğini, sonrasında İst. Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin ————–esas sayılı dosyada kâr payı talebinde bulunduğunu, tüm bu nedenlerle davacı şirketin davalıdan doğmuş ve doğacak alacaklarından şimdilik 5.000 TL’lik kısmının tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Usulüne uygun yapılan tebligata rağmen davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
BİRLEŞEN MAHKEMEMİZ ——- ESAS SAYILI DAVA DOSYASINDA:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı ——– %…. Oranında ortağı olmakla birlikte aynı zamanda yönetim kurulu başkanı ve üyesi olduğunu, ortaklığın başladığı, bugüne kadar davalı şirket tarafından müvekkiline kar payı adı altında herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalı tarafa bu husus Kadıköy Noterliğinin …. Tarih ve yevmiye numaralı ihtarnamesi ile bildirilmiş olmasına rağmen taraflarına ödeme yapılmadığı gibi mali bilançolara ilişkin her hangi bir bilgilendirme yapılmadığını, davalı tarafın Kadıköy 7 Noterliğinin ——— yevmiye numaralı davetiye ise müvekkili ———— tarihinde yapılacak olağanüstü genel kurul toplantısına davet ettiğini, dilekçe ekinde davetiye örneğinden açıkça görüleceği üzere bu olağanüstü genel kurulun müvekkili şirketindeki görevlerinden uzak tutmak ve bu görevine son vermek ve müvekkili eşi ve aynı zamanda YK üyesi olan ———- ile olan İstanbul Anadolu 13. Aile Mahkemesinin ——— Esas sayılı dosyası ile devam eden boşanma davası nedeniyle kişisel hırsları sonucu haksız ve gerekçesiz olarak yapıldığını, müvekkilinin haksız ve hukuka aykırı olarak hem Yönetim Kurulu Başkanlığından hem Genel Müdürlük görevinden azil edildiğini, müvekkilinin karar defterini görmek istediğinde engellendiğini hatta şirkette üstüne saldırıldığını, davalı şirkete ait ve dava tarihinden önceki 5 yıla ait karlılığın ve müvekkile ait kar payının tespitine, haklı davanın kabulü ile fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile HMK 107 hükmü uyarınca şimdilik 3.000,00 TL kar payının davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı , bir “aile” şirketi yapısında kurulan davacı şirketin kuruluşundan 27.03.2018 tarihine kadar Genel Müdür ve Yönetim Kurulu Başkanlığı görevlerini yürütmüştür.Şirketi dilediği gibi yöneten davalının son beş yıl içinde , kendisine inanarak hiçbir yetkiyi esirgemeyen şirket ortaklarının güvenini kötüye kullandığı , bazı şirket gelirlerini muhasebeye intikal ettirmeden özel ve şahsi hesabına havalesini sağladığı , şirketin yurt dışından aldığı bazı bayiliklerin feshini temin ederek bu bayilikleri bizzat kendisinin aldığı , şirket kuruluş amaç ve hedeflerine giren konularda bizzat kendisinin bireysel faaliyet göstererek şirket nezdinde haksız rekabete tevessül ettiği ve ayrıca ortaklar cari hesabında da 44.000 TL.borçlu olduğu anlaşılmış ve 27.03.2018 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında Genel Müdürlük ve Yönetim Kurulu Başkanlığı görevlerinden azledildiğini, davacının da ortağı, yönetim kurulu başkanı ve genel müdürü sıfatı ile iştirak ettiği son beş yılın genel kurullarında, kar dağıtımına karar verilmediğinden, davacı zaten davalı şirkete borçlu bulunduğundan, hiçbir kar payı alacağı olmadığını, davacının şirkete verdiği zararların tazmini talebini içeren davada mahkemenizin 2018/915 esasına kayıtlı dosya ile derdest olduğunu, aralarındaki fiili ve hukuki irtibat nedeni ile iş bu davaların birleştirilmesine, davacının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN TESPİTİ, İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava; asıl dava davalısı-birleşen dava davacısının genel müdür ve yönetim kurulu başkanlığını yürüttüğü asıl dava davacısı-birleşen dava davalısı şirketteki görevini kötüye kullanıp kullanmadığı, şirketten kar payı alacağının bulunup bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davacı-birleşen dava davalısı vekili 18/01/2019 tarihli duruşmada; davadan feragat ettiklerini, karşı taraftan avukatlık ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
Davalı-birleşen dava davacısı 18/01/2019 tarihli duruşmada davasından feragat ettiğini, feragatın sonuçlarını anladığını, karşı taraftan feragat ettiği dava nedeniyle vekalet ücreti ve yargılama gideri istemi olmadığını beyan etmiştir.
Davadan feragat HMK’nin 307, 309. ve 311. maddeleri hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen ve kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını oluşturan bir taraf işlemidir.
HMK’nin 310. Maddesine göre feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.
Asıl dava ve birleşen dava davacıları vekillerinin vekaletnamesi incelenmiş, davadan feragate yetkili olduğu saptanmıştır.
Feragat bildirimi de HMK’nin 154. maddesi hükmüne uygun olarak mahkemece tespit olunmuştur.
Bu nedenlerle asıl ve birleşen davanın feragat sebebiyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
MAHKEMEMİZ ———— ESAS SAYILI DAVA DOSYASINDA:
1-Davanın HMK’nin 307. maddesi uyarınca “feragat” nedeniyle REDDİNE,
2-Harçlar kanununa göre alınması gerekli 44,40 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 170,78 TL peşin harçtan mahsubu ile fazla yatan 126,38 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde asıl dava davacısına iadesine,
3-Taraflarca sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
BİRLEŞEN MAHKEMEMİZ ———- ESAS SAYILI DAVA DOSYASINDA:
1-Birleşen mahkememizin ——- Esas sayılı davanın HMK’nin 307. maddesi uyarınca “feragat” nedeniyle REDDİNE,
2-Harçlar kanununa göre alınması gerekli 44,40 TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan 51,24 TL harçtan mahsubu ile fazla yatan 6,84 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalı-birleşen dava davacısına iadesine,
3-Taraflarca sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı-birleşen dava davalısı vekili, davalı-birleşen dava davacısı vekili ve davalı-birleşen dava davacısı …’ın yüzlerine karşı, HMK’nin 345. Maddesi uyarınca gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.18/01/2019