Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/908 E. 2019/634 K. 18.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/908
KARAR NO : 2019/634

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/07/2018
KARAR TARİHİ : 18/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin ——abonelik sözleşmesi kapsamında kullandığı — son ödeme tarihli — son ödeme tarihli– 22.09.2017 son ödeme tarihli—– son ödeme tarihli 3.078.50 TL tutarlı fatura bedellerini ödemediğini, alacağın tahsili için Anadolu —-.icra müdürlüğünün 2018/1585 E sayılı dosyası üzerinden haciz yoluyla takibe geçilmiş ise de itiraz üzerine takibin durduğunu öne sürerek, itirazın iptaline ve % 20 inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı tarafından dosyaya sunulmuş bir cevap dilekçesi olmadığı anlaşıldı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava —–abonelik sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine, vaki itirazın iptaline ilişkindir.
İAA —– İcra Müdürlüğü 2018/1585 Esas sayılı icra dosyası üzerinden yapılan incelemede, davacı tarafın 11.01.2018 tarihinde davalı aleyhine 16.947,60 TL asıl alacak, 824,78 TL işlemiş faiz ve 184,34 TL gecikme bedeli olmak üzere toplam 17.920,72 TL tutarında takip başlattığı, davalı tarafın itirazı üzerine takibin durduğu, bunun üzerine davacının 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde, itirazın ipali davası açtığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili müvekkili ile davalı arasında imzalanan abonelik sözleşmesinden dolayı müvekkilinin davalıdan 16.947,60 TL asıl alacak, 824,78 TL işlemiş faiz ve 184,34 TL gecikme bedeli olmak üzere toplam 17.920,72 TL alacaklı olduğunu iddia etmekte, davalı vekili ise müvekkilinin, davacı tarafa herhangi bir borcu olmadığını savunmaktadır.
Bu aşamada TMK m.6 gereği ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden davacı tarafa düşmektedir. Davacı delil olarak taraflara ait defter ve kayıtlara dayanmıştır. Mahkememizce HMK 266. MADDE uyarınca teknik hususların ve davalı defterleri üzerinde inceleme yapılması için bir mali Müşavir bilirkişi ve bir telekominikasyon uzmanı bilirkişi marifetiyle inceleme yapılmış, davalı tarafın defterlerini ibraz etmemesi nedeniyle inceleme sadece davacı defterleri üzerinde yapılmıştır.
Buna göre; davacı alacağını ödeme emrinde gösterilen , 23.10.2017 son ödeme tarihli, —- tutarlı, 22.08.2017 son ödeme tarihli, 3.078,50 TL tutarlı, 22.11.2017 son ödeme tarihli, 13.392,27 TL tutarlı, 22.09.2017 son ödeme tarihli, 310,00 TL tutarlı faturalara dayandırmaktadır.
Davacı şirket—- tutmakta olup, 2017 yılı yevmiye ve kebir defterlerinin açılış ve kapanış—- tarafından süresinde onaylandığı ve kanuna uygun tutulduğu,
Davacının, içerisinde 148,34 TL geçmiş döneme ait işlemiş faizi de barındıran toplam 17.095,94 TL tutarlı fatura kestiği, davalıdan bir ödeme alamadığı, davacının davalıdan ana para olarak ( 17.095,94- 148.34 ) = 16.947,60 TL alacağının bulunduğu,
Davalı şirketin davacı—- abonesi olduğu, bu aboneliği içerisinde, davalı şirkete —- hatlarının tahsis edildiği, bu hususun davalı şirketin imza ve kaşesini ihtiva eden sözleşmeden anlaşılabileceği,
Takip konusu 22.08.2017, 22.09.2017 ve 23.10.2017 son ödeme tarihli fatura içeriklerinin sözleşme kapsamı içerisinde tahakkuk ettirilen, kalemlere ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı abonelik sözleşmesini bu ödeme tarihlerinden önce iptal ettirdiğini iddia ve ispat etmediğinden, üç adet fatura bedelini, davacı şirkete itirazsız ödemesi gerekmektedir.
Abonelik sözleşmesinin 5.1 maddesinde; abonelerin, fatura bedellerini, faturasında belirtilen son ödeme tarihinde ödemekle yükümlü olduğu, düzenlenmektedir. Ancak davalı, bu üç adet fatura bedelini ödediğine ilişkin dosyaya bir belge sunamamaktadır.
22.11.2017 son ödeme tarihli 13.459,94 TL bedelli faturanın ise; 6.058,59 TL’lik kısmının vergi dahil diğer ücretlere, 7.394,69 TL’nin vergiye tabii olmayan ücretlere, 6,56 TL nin telsiz kullanma ücretine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında düzenlenen taahhütnameye göre davalı 36 ay süreyle abonelik yükümlülüklerini yerine getireceğini taahhüt ve kabul etmiştir. Ancak davalı tarafın 3 adet fatura bedelini yerine getirmemesi üzerine sözleşmenin davacı tarafından tek taraflı feshedildiği, bu nedenle 4. (son) faturanın davalı adına ceza faturası olarak düzenmiştir.
Bu nedenlerle davacı, takip konusu fatura bedellerini, davalıdan talep etme hakkının olduğu, takip tarihi itibarı ile davalı şirketten 16.947,60 TL ana para alacağının olduğu tespit edilmiştir.
Tartışılması gereken diğer konu davacı tarafın talep etmiş olduğu işlemiş faiz hususudur.
Abonelik sözleşmesinin 5.6 maddesinde, faturaların son ödeme tarihlerine kadar ödenmesi gerektiği, gecikme halinde, günlük bazda ve faturalar üzerinde gösterilen faiz oranları üzerinden faiz uygulanacağı düzenlenmiştir. Davacı ise takipteki alacağına, 30.10.2017-11.01.2018 takip tarihi arasında %24 faiz talep etmiştir. Takip konusu faturaların ön yüzünde, gecikme faiz oranının 24.04.2015 itibarı ile aylık %1.40 olduğu görülmekte olup, yıllık akdi faizin 1.40×12=16.80 olması gerektiği, buna göre, davacının————– işlemiş faiz alacağı olduğu sonucuna varılmaktadır.
Davacı taraf ayrıca 184,34 TL gecikme bedeli talep etmiştir. Ancak bu gecikme bedelinin bir önceki dönemde ödenmeyen fatura bedellerinin faizi olduğu anlaşılmaktadır. Ne var ki yukarıda belirtildiği üzere, faturaların son ödeme tarihlerinden, takip tarihine kadar olan tüm faizler hesaplanmış olup, 184.34 TL gecikme bedelinin ayrıca istenmesi mümkün değildir.
Açıklanan nedenlerle davacının, takip tarihi itibarı ile davalı şirketten 16.947,60 TL ana para, 537,33 TL akdi faiz olmak üzere toplam 17.484,93 TL alacağının olduğu asıl alacağa takip tarihinden itibaren %16.80 oranında akdi faiz uygulanacağı ve alacağın likit olduğu sonucuna varılmış olup davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davalı borçlunun İAA.————– İcra müdürlüğü 2018/1585 esas sayılı icra dosyasına yatığı itirazın kısmen iptali ile takibin 16.947,60 TL ana para ve 537,33 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 17.484,93 TL üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacağa %16.80 oranında faiz uygulanmasına,
2-Davacı lehine asıl alacağın (16.947,60 TL) %20’si oranında (3.389,52 TL) icra inkar tazminatına hükmedilmesine,
3-Fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
4- Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 1.157,69 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 306,05 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 851,64 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5- Davacı tarafından harçlar, tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 2.003,50 TL yargılma giderinin davanın kabul red oranına göre 1.894,71 TL’lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Kabul edilen dava yönünden ——-tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Ret olunan dava yönünden ———- tarifesine göre davalı lehine takdir olunan 851,64 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8- Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair karar BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda usulen anlatıldı.