Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/903 E. 2020/625 K. 20.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/903 Esas
KARAR NO : 2020/625
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/07/2018
KARAR TARİHİ : 20/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, davacı—– şubesi tarafından davalı —– lehine davalılar —- müteselsil kefaleti ile krediler kullandırıldığını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek davalılara kat ihtarının tebliğ edildiğini, borcun ödenmemesi nedeniyle— tarihinde —— dosyasında ilamsız haciz yoluyla takibe geçildiğini, davalı borçluların haksız ve yasal dayanaktan yoksun itirazları nedeniyle takibin durduğunu beyanla, itirazın iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Dava dilekçesi davalı —- tarihinde, davalı — tarihinde, davalı—- TK 21/2.maddesi uyarınca —- tarihinde tebliğ olunmuş, davalılar davaya cevap vermemiştir.
DAVANIN VE ÇEKİŞMELİ KONULARIN TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
1-Davanın ve uyuşmazlık konularının tespiti: Dava, —- kaynaklanan alacakların tahsili amacıyla yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı —- vekili, borçlu şirketle imzalanan sözleşmeler kapsamında krediler kullandırıldığını, kefillerin müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile sözleşmeleri imzaladıklarını, kredilerin ödenmediğini, ihtarname keşide edildiğini, yine ödeme yapılmaması üzerine takibe geçildiğini, fakat itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, itirazın haksız olduğunu iddia ederek, itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Ön inceleme duruşmasında, davalıların davaya cevap vermedikleri, bu nedenle tarafların uyuştukları husus bulunmadığı,
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın,
a-Davacı ile davalılar arasında davacının sunduğu —– imzalanıp imzalanmadığı,
b-Davalıların davaya konu kredi borcunu davacı bankaya ödeyip ödemedikleri, davalıların davacı bankaya borcu olup olmadığı,
c-İcra takibindeki asıl borç dışında hesaplanan faiz miktarı, faiz oranları, gelir vergisi, işlemiş faiz ve buna ilişkin oranların doğru olup olup olmadığı,
ç-Davacı bankanın, davalılardan isteyebileceği alacak miktarının ne kadar olduğu,
d-Davanın tam veya kısmen kabulü halinde alacağın likid olup olmadığı, yani davacının icra inkar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı noktalarında toplandığı tespit olunmuştur.
2-İcra dosyası: Davaya konu—— incelenmesinde, davacı alacaklı banka tarafından, davalı borçlular aleyhine —– ödeme emri ile; Genel Haciz yolu ile;
1- —–yönünden;
A- Nakit Alacak —-asıl alacak,
—- temerrüt–
—– hesap kat tarihinden temerrüt – kadar işlemiş akdi faiz,
—–ihtarname masrafı
—–nakit alacak,
B- Nakit Alacak —–asıl alacak,
— temerrüt— temerrüt faizi,
— hesap kat tarihinden temerrüt—- kadar işlemiş akdi faiz,
— toplam nakit alacak
2- Müteselsil Kefiller—-yönünden;
A- Nakit Alacak—
—- asıl alacak,
—- hesap kat tarihinden takip t.’e kadar işlemiş akdi faiz,
—- ihtarname masrafı
— toplam nakit alacak,
B- Nakit Alacak —– asıl alacak,
—– hesap kat tarihinden temerrüt— kadar işlemiş akdi faiz,
—- toplam nakit alacak
Toplam alacağın — bendinde belirtilen —- olan Asıl alacağa takip tarihinden ödeninceye kadar— oranında temerrüt faizi, — gider vergisi, avukatlık ücreti ve icra masraflarıyla birlikte ——–
Toplam alacağın— belirtilen— kısmının —olan asıl alacağa takip tarinden ödeninceye kadar — oranında —– ücreti ve icra masraflarıyla birlikte—-
Toplam alacağın — belirtilen—- asıl alacağa takip tarihinden ödeninceye kadar işleyecek yıllık— temerrüt faizi, faizin —- masraflarıyla birlikte—–
Toplam alacağın— belirtilen—- olan asıl alacağa takip tarihinden ödeninceye kadar işleyecek yıllık —- — masraflarıyla birlikte —-
Toplam alacağın — belirtilen—–olan asıl alacağa takip tarinden ödeninceye kadar— oranında —– tahsili talebinde bulunulduğu,
Ayrıca— adet teminat mektubu tutarının depo edilmesi talebinde bulunulduğu,
Ödeme emrinin borçlular——-tarihinde, —- tarihinde, —- tarihinde tebliğ olunduğu, borçlular vekilinin —- tarihinde, ödeme emrine konu tüm borca, faiz ve masraflarına ve bundan doğan tüm vekalet ücreti ve sair yasal giderlere itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
3-Deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hukuki nedenler ve sonuç:
3-a)Sözleşmeler, kredilerin kat edilmesi ve temerrüdün oluşup oluşmadığı ile ilgili inceleme: Davacı — davalı asıl borçlu —- tarihinde ve — tarihinde —- olmak üzere toplam– düzenlendiği, sözleşmelerde diğer davalılar——üzerinden kefalet limiti ile sorumlu olmak kaydıyle kefalet imzalarının bulunduğu, davalı asıl borçlu şirkete — tarihinde —- ay vadeli, aylık — taksitler halinde toplam —- olarak geri ödenmek üzere —- tarihinde —vadeli aylık —taksitler halinde toplam —- olarak geri ödenmek üzere —-(—– tahsis edilerek kullandırıldığı, taksitli ticari kredilerin ödenmemiş anapara borç bakiyeleri ile muaccel hale gelmiş ve tahakkuk etmiş taksitleri ve bunların faizleri hesap ekstrelerine yansıdığından erken kapama ya da erken ödemeye söz konusu edilemeyeceği, söz konusu sözleşmelere istinaden davalı asıl borçlu şirkete kredi tahsisi yapılarak krediler kullandırılmakla borcun doğduğu kanaatine varılmıştır.

—- Kullandırılması——Müşteri bu maddeye istinaden Bankaca düzenlenen geri ödeme planlarında belirtilen anapara ve /veya —- oluşan taksitlerden herhangi birini ödemediği ve veya ödeme planındaki taksitler müşteri tarafından ihlal edilmeden ödeniyor olsa dahi müşterinin bu sözleşmedeki yükümlülüklerinden herhangi birini dahi yerine getirmemesi yada varsa diğer kredilerinden herhangi birinin kat edilmesi —- halinde, başkaca hiçbir ihbar veya merasime gerek olmaksızın işbu kredi borcunun tamamının kendiliğinden muaccel olacağını ve bu nedenle bakiye borcunun tamamını derhal ve nakden ödemekle yükümlü olduğunu kabul ve beyan eder.” şeklinde olduğu,
—- muaccel hale gelen borçlarda ise bu borcun kendiliğinden muaccel hale geldiği tarihten itibaren, bunları—- bu sözleşme koşullarında tamamen geri ödeyeceği tarihlere kadar geçecek günler için,—- mevzuat gereğince tespit ettiği kredi faiz oranlarından temerrüt tarihinde yürürlükte olan en yüksek kredi faiz oranına bu oranın —- ilavesi suretiyle bulunacak olan oran üzerinden temerrüt faizi ile fon ve onun gider vergisini ayrıca bir ihtar ve merasime hacet kalmaksızın ödeyeceğini kabul, beyan ve taahhüt eder.” hükmünün yer aldığı,
Sözleşmenin 10.9 maddesinde, Müteselsil kefil/kefiller, … “ Bu maddeyi ve sözleşmeyi, müzakere etmek suretiyle, menfaate/mize aykırı olabilecek düzenlemeleri ve sonuçlarını bilerek ve anlayarak kabul ettiğimizi, bu suretle müteselsil kefil sıfatıyla yükümlülük altına girdiğimizi, ticari kararlarımın/mızın bu yönde olduğunu kabul ve beyan ederim/iz.”hükmünün bulunduğu tespit olunmuştur.
Davacı— davalı borçluya—– yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiği, ihtarnamede özetle;—– lehine diğerlerinin müşterek ve müteselsil kefaletiyle —- istinaden açılmış bulunan—- tarihi itibariyle —- tutarında aşağıda belirtilen kredi alacaklarının bulunduğu, meri bulunan teminat mektuplarından kaynaklanan alacakları olan — içinde bankaları veznelerine nakit olarak depo edilmesi, aksi halde aleyhlerine yasal yollara başvurularak tahsili yoluna gidileceği, ve işbu ihtar tarihinden tahsil tar. kadar temerrüt faizi, bunun gider vergisi, vekalet ücreti, masraf ve tüm ferilerininde tahakkuk ettirilerek gayrimenkullerin satış bedelinin tahsil edileceği, masraf ve vekalet ücretinin muhataplara ait olacağı” ihtarında bulunduğu görülmüştür.
Sözkonusu ihtarnamenin tebliğine ilişkin —— ihtarnamelerin, davalı borçlu şirketle birlikte diğer davalılara —- tarihinde elden tebliğ edildiği, davalıların ihtarname ile verilen — süresinin hitamı olan—- tarihinde temerrüde düşmüş oldukları kanaatina varılmıştır.
3-b)Temerrüt faiz oranı ile ilgili inceleme ve değerlendirme:— oranı ile ilgili olarak, —- sayılı——— kredi işlemlerinde uygulayacakları faiz oranlarını vade ve türlerine göre serbestçe tespit etmeleri ve bu faiz oranlarını —- esası getirilmiştir.” şeklindedir.
—– muaccel hale gelen borçlarda ise bu borcun kendiliğinden muaccel hale geldiği tarihten itibaren, bunları — sözleşme koşullarında tamamen geri ödeyeceği tarihlere kadar geçecek günler için,—- mevzuat gereğince tespit ettiği kredi faiz oranlarından temerrüt tarihinde yürürlükte olan en yüksek kredi faiz oranına, bu oranın —- suretiyle bulunacak olan oran üzerinden temerrüt faizi ile fon ve onun gider vergisini ayrıca bir ihtar ve merasime hacet kalmaksızın ödeyeceğini kabul, beyan ve taahhüt eder.” şeklinde düzenlenmeye atıfta bulunarak, bankalarınca uygulanan en yüksek akdi faiz oranı olan — oranının —— oranında — edebileceği, belirtilen nedenlerle— oranındaki temerrüt faizi talebinin yerinde olduğu, öte yandan, gerek eski, gerekse yürürlükteki Türk Ticaret Kanunu’nun 3. Maddesi açısından bankaların taraf olduğu tüm sözleşmeler — oluşturmakta olduğundan ve bu nedenle taraflardan biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmeler —- diğeri için de ticari iş sayıldığından— ve ticari işlerde faiz oranı serbestçe belirlenebileceğinden davacı bankanın — talep ettiği — oranındaki— yayınlanan faiz oranı doğrultusunda belirlenmesi gerektiğinden ve bu oranı yıllık —- oranında olduğundan talebin yerinde olduğu kanaatine varılmıştır.
3-c)Takip tarihi itibariyle davacı Bankanın davalı asıl borçlu——– nakdi alacak tutarının tespiti: Temerrüt tarihi ve takip tarihi itibariyle alacak,– miktarının yukarıda belirlenen uyuşmazlık noktaları doğrultusunda belirlenmesi için dosya —-bilirkişi — tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen kök ve iki ek rapor alınmak suretiyle uyuşmazlığın çözümü yoluna gidilmiştir.
Bilirkişi tarafından ticari krediler,—– oluşan muaccel hale gelmiş alacaklara, hesap kat tarihinden temerrüt tarihine kadar akdi faiz oranları üzerinden —– formülü üzerinden basit faiz yürütülmek suretiyle hesaplama yapılmış, takip tarihindeki alacak tutarları da aynı formülle temerrüt faizi üzerinden faiz yürütülmek suretiyle hesaplanmıştır.
Bilirkişi tarafından düzenlenen kök ve ek raporlarda tablolar halinde gösterildiği üzere, davacı bankanın, davalı —-
3-c.1)Ticari kredilerden kaynaklanan — asıl alacak, — işlemiş akdi faiz ——alacaklı olduğu, ancak davacı — tarafından daha az faiz talep edildiğinden taleple bağlılık ilkesi gereğince,—– ihtarname masrafı olmak üzere toplam —– alacağı olduğu,
3-c.2)—- hesaptan kaynaklanan——– olmak üzere —alacaklı olduğu, ancak davacı Banka tarafından daha az faiz talep edildiğinden, taleple bağlılık ilkesi gereğince, ——–işlemiş akdi faiz olmak üzere toplam —– alacağı olduğu kanaatine varılmıştır.
3-c.3)Buna göre, sonuç olarak; yukarıda faiz oranı yönünden yapılan irdeleme de göz önüne alınarak, davalı —- kaynaklanan — asıl alacak, — işlemiş temerrüt faizi,—- ihtarname masrafı olmak üzere toplam — alacak ile işleyecek faiz yönünden — alacağa takip tarihinden itibaren tahsil tarihine kadar işleyecek —- azami faiz oranları genelgeleri doğrultusunda değişen oranlarda diğer davalılarla tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla — oranında temerrüt faizi ve—– uygulanmak suretiyle devamına,— hesaptan kaynaklanan—- olmak üzere toplam — alacak ile işleyecek faiz yönünden — asıl alacağa takip tarihinden itibaren tahsil tarihine kadar işleyecek— faiz oranları genelgeleri doğrultusunda değişen oranlarda diğer davalılarla tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla —– oranında temerrüt faizi ve faizin —- uygulanmak suretiyle devamına karar vermek gerekmiştir.
3-ç)Takip tarihi itibariyle davacı Bankanın davalı kefiller—— olan nakdi alacak tutarının tespiti: Davalılar— sözleşmelerde —- üzerinden müteselsil kefil olarak kefalet imzaları bulunduğundan, doğan borçtan sorumlu tutulmaları gerektiği kanaatine varılmış ise de, davacı taraf, takip talebinde kefiller yönünden akti faiz talep edildiği, takip tarihine kadar işlemiş faiz miktarının akti faiz miktarına göre belirlendiği anlaşıldığından, talepe bağlılık kuralı gereğince kefiller yönünden ayrı hesaplama yapılması gerekmiş olup, bilirkişi — tarafından istem üzerine düzenlenen —- tarihli bilirkişi raporunda, kefiller yönünden kat tarihinden takip tarihine kadar ki işlemiş faiz miktarları akti faiz oranı üzerinden hesaplanarak tablo halinde gösterilmiştir.
Buna göre, davacı — davalılar—-
3-ç.1)— kaynaklanan— masrafı olmak üzere toplam— alacak ile işleyecek faiz yönünden—– alacaklı olduğu,
3-ç.2)—- hesaptan kaynaklanan—- işlemiş akdi faiz olmak üzere toplam —— alacaklı olduğu kanaatine varılmıştır.
3-ç.3)Buna göre, sonuç olarak; yukarıda faiz oranı yönünden yapılan irdeleme de göz önüne alınarak, davalılar— kaynaklanan —- işlemiş akdi faiz, — ihtarname masrafı olmak üzere toplam — alacak ile işleyecek faiz yönünden— asıl alacağa takip tarihinden itibaren tahsil tarihine kadar işleyecek — azami faiz oranları genelgeleri doğrultusunda değişen oranlarda diğer davalılarla tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla — oranında temerrüt faizi ve faizin—- uygulanmak suretiyle devamına, — hesaptan kaynaklanan —- işlemiş akdi faiz olmak üzere toplam — alacak ile işleyecek faiz yönünden — asıl alacağa takip tarihinden itibaren tahsil tarihine kadar işleyecek—- faiz oranları genelgeleri doğrultusunda değişen oranlarda diğer davalılarla tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla — oranında temerrüt faizi ve faizin — —- uygulanmak suretiyle devamına karar vermek gerekmiştir.
3-d)Teminat mektubunun depo edilmesi talebi açısından inceleme ve değerlendirme: Davacı banka, takip talebinde bir adet teminat mektubu için depo talebinde bulunmuştur.
Bilirkişi tarafından tespit edildiği üzere, davacı — tarafından, asıl borçlu şirket lehine, ——— tarihli—- kesin teminat mektupları verildiği, bu —- halen—- kısmının yürürlükte — olduğu anlaşılmış, davacı tarafça da bu belirlemeye itiraz edilmemiş, davalı tarafça da, kefiller yönünden itiraz edilmiş, asıl borç miktarı yönünden ise hesap kat işleminin usulsüz olduğu dışında belirlemeye ilişkin itirazda bulunulmamıştır.
Buna göre, davacı vekili icra takibinde teminat mektubundan kaynaklı alacağının — olduğunu beyan etmiş ve bu miktardaki gayri nakdi alacağının karar tarihi itibariyle nakde dönüşmediği anlaşıldığından, asıl borçlu —— yönünden; depo edilmesi istenen teminat mektubundan kaynaklanan— gayrinakdi alacağın, davacı banka nezdinde açılacak faiz getirmeyen bir hesapta davalı tarafça depo edilmesine, alacak nakde dönüştüğü taktirde, alacağın nakde dönüştüğü tarihten itibaren tahsil tarihine kadar yıllık —- oranında temerrüt faizi ve faizin—- uygulanmak suretiyle takibin devamına karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar, davacı Banka, gayri nakdi alacakla ilgili davalı kefiller hakkında da aynı şekilde hüküm kurulmasını talep etmiş ise de, davacı vekilinin kefillerin gayri nakdi alacakla ilgili sorumlu olduklarına dair sunduğu —- tarihli dilekçe ekinde işaret ettiği maddeler de irdelenerek yapılan inceleme sonucunda, taraflar arasında düzenlenen sözleşmede müteselsil kefillerin gayrinakdi alacaklar yönünden sadece çek riskinden sorumlu tutulduğu, kefillerin teminat mektubundan sorumlu tutulmadığı, sözleşmede yazılı bulunan ———- teminat mektubunu kapsamayacağı, çünkü —- dendiği, yani buradaki kastın teminat mektubu olmadığı, bu nedenle davalı kefiller yönünden teminat mektubuna ilişkin gayrinakdi alacaktan sorumlu tutulamayacağı kanaatine varılmış ve davalılar —– yönünden, teminat mektubundan kaynaklanan gayrinakdi alacak isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
3-e)İcra-inkar tazminatı ile ilgili inceleme ve gerekçe: Davacı taraf, davalılardan icra-inkar tazminatı istemiştir.
İcra ve İflas Kanunu’nun 67.maddesinin 2. Fıkrası hükmünce, icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir.
Açıklanan yasal kuralların ışığında takip konusu alacak değerlendirildiğinde, davacının alacaklı olduğu miktar sözleşme ile kararlaştırılmış olup likit olduğundan, daha fazla takdir edilmesine ilişkin neden bulunmadığından likit ve muayyen nitelikte bulunan asıl alacak, işlemiş —- toplamı üzerinden hesaplanan %20 icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla, davalı-borçluların —— sayılı icra dosyasına yaptıkları itirazların nakdi alacaklar yönünden iptali, gayrinakdi alacak yönünden kısmen iptali ile;
a)Davalı—-
a-1)—- faizin—- ihtarname masrafı olmak üzere toplam — alacak ile işleyecek faiz yönünden — asıl alacağa takip tarihinden itibaren tahsil tarihine kadar işleyecek —– azami faiz oranları genelgeleri doğrultusunda değişen oranlarda diğer davalılarla tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla —-temerrüt faizi —– uygulanmak suretiyle DEVAMINA,
a-2)Likit ve muayyen nitelikte kabul edilen asıl alacak, işlemiş faiz ve—- toplamı üzerinden hesaplanan %20 icra inkar tazminatı tutarı olan —- icra inkâr tazminatının diğer davalılarla tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b)Davalı —-
b-1)—- hesaptan kaynaklanan—- işlemiş temerrüt faizi,—- alacak ile işleyecek faiz yönünden —- asıl alacağa takip tarihinden itibaren tahsil tarihine kadar işleyecek—- azami faiz oranları genelgeleri doğrultusunda değişen oranlarda diğer davalılarla tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla— oranında —— uygulanmak suretiyle DEVAMINA,
b-2)Likit ve muayyen nitelikte kabul edilen asıl alacak, işlemiş faiz ve—- toplamı üzerinden hesaplanan %20 icra inkar tazminatı tutarı olan — icra inkâr tazminatının diğer davalılarla tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
c) Davalılar —-
c-1)—- kaynaklanan —- masrafı olmak üzere toplam — alacak ile işleyecek faiz yönünden —- asıl alacağa takip tarihinden itibaren tahsil tarihine kadar işleyecek—- azami faiz oranları genelgeleri doğrultusunda değişen oranlarda diğer davalılarla tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla —- oranında temerrüt faizi ve faizin —— uygulanmak suretiyle DEVAMINA,
c-2)Likit ve muayyen nitelikte kabul edilen asıl alacak ve işlemiş faiz toplamı üzerinden hesaplanan %20 icra inkar tazminatı tutarı olan—–icra inkâr tazminatının diğer davalılarla tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
ç) Davalılar —-
ç-1)—- hesaptan kaynaklanan — asıl alacak,— işlemiş akdi faiz olmak üzere toplam —– alacak ile işleyecek faiz yönünden — asıl alacağa takip tarihinden itibaren tahsil tarihine kadar işleyecek—- azami faiz oranları genelgeleri doğrultusunda değişen oranlarda diğer davalılarla tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla —–8 oranında —— uygulanmak suretiyle DEVAMINA,
ç-2)Likit ve muayyen nitelikte kabul edilen asıl alacak ve işlemiş faiz toplamı üzerinden hesaplanan %20 icra inkar tazminatı tutarı olan—- icra inkâr tazminatının diğer davalılarla tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
d)Depo edilmesi istenen gayri nakdi alacak talebiyle ilgili olarak;
d-1)Davalı—– yönünden; depo edilmesi istenen teminat mektubundan kaynaklanan — gayrinakdi alacağın, davacı banka nezdinde açılacak faiz getirmeyen bir hesapta davalı tarafça depo edilmesine, alacak nakde dönüştüğü taktirde, alacağın nakde dönüştüğü tarihten itibaren tahsil tarihine kadar yıllık — oranında—- uygulanmak suretiyle takibin devamına,

d-2)Davalılar —– yönünden, teminat mektubundan kaynaklanan gayrinakdi alacak isteminin reddine,
Yargılama giderleri yönünden;
2-Harçlar Kanunu’na göre alınması gerekli 71.274,21 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 12.416,73 TL peşin harç ile icra dosyasına yatırılan 5.385,37 TL harç olmak üzere toplam 17.802,10 TL harçtan mahsubu ile bakiye 53.472,11 TL’nin tarafların sorumluluk oranına göre hesaplanan 53.472,11 TL’nin tamamından davalı —— davalılar—- sorumlu olmak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak —- gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 12.416,73 TL peşin harç ile icra dosyasına yatırılan 5.385,37 TL harç olmak üzere toplam 17.802,10 TL harcın tarafların sorumluluk oranına göre hesaplanan 17.802,10 TL’nin tamamından davalı—- davalılar—-sorumlu olmak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 1.407,10 TL yargılama giderinin tarafların sorumluluk oranına göre 1.407,10 TL’nin tamamından davalı—- davalılar —- sorumlu olmak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Kabul edilen dava yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1. Maddesi uyarınca davacı lehine takdir olunan 69.219,68 TL vekalet ücretinin tarafların sorumluluk oranına göre hesaplanan 69.219,68 TL’nin tamamından davalı — davalılar——sorumlu olmak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Gayrinakdi alacakla ilgili reddedilen dava yönünden; —— sayılı emsal nitelikli ilâmı da göz önüne alınarak, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 3.400 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar——-verilmesine,
7-Gayrinakdi alacakla ilgili kabul edilen dava yönünden;—- emsal nitelikli ilâmı da göz önüne alınarak, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 3.400 TL maktu vekalet ücretinin davalı——— alınarak davacıya verilmesine,
8-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalılar vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde——- Adliye Mahkemesi’nin ilgili—-Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/11/2020