Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/890 E. 2021/585 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/890 Esas
KARAR NO: 2021/585
DAVA:Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 19/07/2018
KARAR TARİHİ: 14/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirkete ait —– —- bulunan taşınmazların —– —- davalı sigorta şirketince teminat altına alındığını, —- müvekkili şirkete —- üstündeki —–çöktüğünü, ——-stoklandığı depo olarak kullanılması sebebi ile çökme ve ağırlık etkisi ile birlikte — altında yer alan muhtelif —– da kırılarak zarara uğradığını, zararın karşılanması için sigorta şirketine başvuruda bulunulduğunu, —- tarihinde düzenlenen ekspertiz raporunda sigorta poliçesindeki parsel bilgilerinin değerlendirme raporu, tapu ve yapı kullanım izni belgesi ile farklı olduğu, hasara konu taşınmazın proje dışı inşa edilen alan olduğu gerekçesi ile hasar talebinin reddedildiğini, hasarın reddedilmesi üzerine —- tarihinde davalı sigorta şirketine zararın tazmini için —- yevmiye sayılı ihtarname keşide edildiğini, davalı sigorta şirketinin —- yevmiye sayılı karşı ihtarname ile hasarı reddettiğini bildirdiğini, gerçekleşen riziko için poliçede teminat bulunduğunu, davalının ret gerekçelerinin tamamen kötüniyetli olduğunu, depo binasının yapımının — yılında tamamlandığını, bu tarihten sonra —– tanzim edildiğini, —- tarihinde inşa edilen yapılara ilişkin olarak yapı kullanım izin belgesi alındığını, fabrika binasına ek olarak yapılan bina açısından davalı sigorta şirketinden poliçe ve limit güncellemesi talep edildiğini, bunun üzerine tesiste eksper incelemesi yapıldığını, teminat limit ve kapsamının güncellendiğinin müvekkili şirkete bildirildiğini ancak ekspertiz raporu ve poliçenin müvekkiline iletilmediğini, müvekkili şirketinin davalının iştiraki olan bankaca tanzim olunan kredi sözleşmesi kapsamında —– yaptırılmasının talep edildiğini, davadışı banka tarafından poliçe tanzimine yönelik işlemlerin eksiksiz yerine getirilmediğini, müvekkili şirkete poliçe tanzimi noktasında bildirimde bulunulmadığını, bu nedenle ilk olarak —- yılında banka tarafından müvekkili şirketin bilgisi ve onayı dışında tanzim edilmeye başlanan ve sonraki dönemlerde yenilenen sigorta poliçesindeki eksik ya da hatalı bilgilerin sorumluluğunun müvekkilinde olmadığını, poliçelerin davadışı banka ve davalının kontrolünde tanzim edildiğini, poliçe tanzimi esansında müvekkilinin herhangi bir soru formu ya da yazılı beyan ibraz etmediğini, kredi sözleşmesine istinaden müvekkili bilgisi dışında sigorta sözleşmesi tanzim edildiğini, müvekkil şirket tarafından hesap hareketleri incelendiğinde prim ödemelerinin kesildiğinin tespit edildiğini, poliçe örneği istenmesine rağmen davalı tarafça gönderilmediğini, poliçede parsel numarasının hatalı yazılmasında davalının acentesi konumunda olan bankanın hatası olduğunu, bankanın hatasından kaynaklı bu durumunun hasarın reddedilmesine gerekçe yapılamayacağını, ek bina yapımı sonrasında müvekkilinin bankadan arazi üzerindeki yapıların değerinin güncellenmesini talep ettiğini,—- sahaya gönderilen — tarihinde — hazırlandığını, bu raporda brüt alanın —- olarak belirlendiğini, ek olarak yapılan — kapalı alan bulunduğunun tespit edildiğini, sigorta poliçesinde proje dışı inşa edilen alanların teminat dışı olacağı yönünde bir özel şartın yer almadığını, ek bina yapımından sonra müvekkili tarafından poliçe güncellenmesi talep edildiğini ve tanzim olunan —–dönemine ilişkin poliçelerde fahiş miktarda prim artışı yapılmasının ek binanın poliçeye dahil edildiğinin bir göstergesi olduğunu, hasarın poliçe teminatı kapsamında kaldığını, davalı sigorta şirketinin daha önce benzer bir hasar nedeni ile müvekkiline ödeme yaptığını, ödeme yaptığı poliçelerde de benzer maddi hatalar olmasına rağmen ödeme gerçekleştirildiğini belirterek fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile —– hasar tarihinden itibaren işleyecek olan bankalar arası uygulanan en yüksek faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafça davaya cevapta bulunulmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Davacı vekili — —- davalı sigorta şirketince teminat altına alındığını, —– tarihinde müvekkili şirkete ait fabrika binasının üstündeki çatının yoğun kar yağışı nedeni ile depo içerisine çöktüğünü, çatısı çöken binanın —– depo olarak kullanılması sebebi ile çökme ve ağırlık etkisi ile birlikte çatı alanı altında yer alan muhtelif —- kırılarak zarara uğradığını, zararın karşılanması için sigorta şirketine başvuruda bulunulduğunu, ödenmediğinden bahisle —– hasar tarihinden itibaren işleyecek olan —- arası uygulanan en yüksek faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı —– davaya konu hasar dosyası ve sigorta poliçeleri celb edilmiştir.
Dosyaya kazandırılan bilirkişi raporlarında ;
—- tarihli bilirkişi heyet raporunda, —- deponun proje dışı olduğu ve poliçede teminat altına alındığı belirtilen alanın bu kısmı kapsamadığından bahisle, hasarın gerçekleştiği alan için teminat verilmediği kanaati mütalaa edilmiştir.
—– tarihli bilirkişi raporunda ise, geniş kapsamlı düzenlenen poliçede binaya ait eklentilerin de teminat altına alındığı, davaya konu hasarın gerçekleştiği yerin taşınmaza bağlı depo niteliğinde bir eklenti olduğu ve teminat kapsamında olduğu mütalaa edilmiştir.
Raporlar arasında sigortacılık mevzuatı bakımından farklı tespitler nedeniyle çelişki bulunduğu, raporlar arasındaki bu çelişkinin konunun sigorta mevzuatından ve uygulamasından kaynaklanması nedeniyle her —– rapor ve rapora karşı itirazların değerlendirilerek yeni bir rapor tanzimi için dosya sigortacılık ve sigorta hukuku konusunda uzman bir bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Dosyaya son kazandırılan son bilirkişi raporunda;
Bilirkişi tarafından sunulan —– tarihli raporda özetle;
1- Öncelikle dosya kapsamında rastlanılmayan, —– bozma nedeni olarak değerlendirilen, dain-i mürtehin bankadan ayni hakkının devam edip etmediği, devam ediyor ise miktannın, alacağın icraya konu edip edilmediği ve sigortalanan taşınmazdaki hasarın giderildiği ve eski hale getirildiği gözetildiğinde davaya şartsız muvafakat edip etmediğinin sorulması hususunun mahkemenin takdirinde olduğu,
2-Dain-i mürtehin bankanın dosya kapsamında mevcut muvafakatinin şarta bağlı olduğunun değerlendirilmesi hususunda; ayni hakların teminatı olan taşınmaza değer katan üzerindeki depo, davacı tarafından eski haline getirildiğinden ve dain-i mürtehinin ayni hak alacağının teminatı olan taşınmazın değeri de böylelikle eski haline getirilmiş olduğundan, dain-i mürtehinin aynı zamanda davalı sigorta şirketinin acentası olduğu hususu da gözetildiğinde, —— anlamında hakkın kötüye kullanılması ve hak arama hürriyetini ihlal eder bir nitelikte olup olmayacağmın takdirinin mahkemeye ait olduğu,
3-Kar ağırlığı nedeniyle hasarın meydana geldiğinin sabit olduğu, hasarın —-poliçe numaralı—— teminat altına alındığı,
4-Poliçede belirtilen adresin ve parsel bilgisinin davalı sigorta şirketinin acentası banka tarafından sehven yanlış yazıldığı yönünde, dava dosyasından yapılan keşif, bilirkişi raporları ve ekspertiz raporları sonucunda, takdir mahkemeye ait olmak üzere, sigortalanan taşınmaz ile hasarın gerçekleştiği alanın aynı olduğu,
5-Proje dışı imal edilen alana ilişkin——olan dava dışı bankanın bilgisinin olduğu, acenta ve aynı zamanda dain-i mürtehin olan bankanın düzenlediği poliçede, poliçeye ilişkin bilgisi dahilinde olan hususları yansıtmaması sonucunda davalı sigorta şirketinin prim zararı oluşmasının acenta banka ile sigorta şirketi arasında bir husus olduğu ve sorumluluğun, poliçenin bir nüshasmın teslim edildiği ispat edilemeyen davacı sigorta ettirene yüklenemeyeceği,
6-Davacı tarafından dosyaya sunulan—– mahkemece yaptırılan keşif ile hasarın giderildiğinin anlaşıldığı, davacı tarafın talebi olan—-kadri maruf olduğu,
7-İhbar tarihi olarak ——- tarihinde davalının temerrüde düşmüş olacağı hususlarında görüş ve kanaat belirtilmiştir.
Uyuşmazlık hasarın meydana geldiği yer ile riziko adresi olarak belirlenen ve teminat altına alınan adresin aynı olup olmadığı ve meydana gelen olayın sigorta teminat kapsamında olup olmadığı hususlarında toplanmaktadır.
Davalı— arasında —– tanzim edilmiştir.
Kar ağırlığı nedeni ile oluşacak zararlar, davalı —-tarafından ek teminat ile poliçe teminatı kapsamına alınmıştır. Bu husus —- da tespit edilmiştir. Belirtilen ekspertiz raporunda hasar tutan —– olarak tespit edilmiştir. Ancak raporda, hasarın gerçekleştiği adresin, poliçede riziko adresi olarak belirtilen adresten farklı olduğu değerlendirilmiştir.
Dava dışı —- tarafından düzenlettirilen—- tarafından düzenlenen — sonradan imal edilen kısım dahil —- bulunduğu, taşınmaza ek olarak yapılan —– tespit edildiği, bankanın poliçeleri tanzim ve primleri tahsil etmesi gözetildiğinde acenta görevi gördüğü ve bu hususlar bilgisi dahilinde olmak kaydıyla devam eden yıllarda da poliçe tanzim ettiği, dava dışı—– ipotek konulduğu ve bu işlemler esnasında tapu kayıtlarında parsel numarasının——olarak kayıtlı olduğu ve sigortalanan-dava dışı banka tarafından poliçe tanzim edilen taşınmazın aynı taşınmaz olduğunun acentanın bilgisi dahilinde olduğu, dosya kapsamında alınan her iki bilirkişi raporunda da bu konuda aynı kanaate varıldığı, sonuç itibariyle sigortalanan taşınmaz ile hasarın gerçekleştiği alanın aym olduğu, poliçede adresin ve parsel bilgisinin davalı —– banka tarafından sehven yanlış yazıldığı,Davacı —— tarafından keşide edilen ihtarnamede, hasarın gerçekleştiği yapının poliçe teminatı kapsamında olduğu, aksine bir özel şart bulunmadığı, itirazları doğrultusunda gerekli hesaplamaların yapılarak zararın karşılanmasını talep ettiği,—— rehin haklan saklı kalmak kaydıyla dava açılmasına muvafakat ettiğine ilişkin belge olduğu,Dain-i mürtehin bankanın ayni hakkının teminatı olan taşınmaza değer katan üzerindeki depo, davacı tarafından eski haline getirildiğinden ve dain-i mürtehinin ayni hak alacağının teminatı olan taşınmazın değeri de böylelikle eski haline getirilmiş olduğu,Davacı tarafından dosyaya sunulan ve ——- tarafından düzenlenmiş —–bedelli fatura ve mahkemece yaptırılan keşif ile hasarın giderildiği, —- yaptırılan — tarihli—– tutarları da eklendiğinde davacı tarafından dosyaya ibraz edilen faturadaki onarım bedeli olan —-makul bir fiyat olduğunun bilirkişi tarafından tespit edildiği,
—-nedeniyle hasarın meydana geldiğinin sabit olduğu, hasarın —- tarihinde gerçekleştiği, ———- teminat altına alındığı, sigortalanan taşınmaz ile hasarın gerçekleştiği alanın aynı olduğu,
Davacının aktif taraf ehliyetine sahip olduğu,
—- öngörülen rizikonun gerçekleşmesinden, doğan zarardan veya bedelden sorumlu olduğundan davanın kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KABULÜ ile,
1——-uyarınca işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 4.560,64 TL harçtan, davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 1.140,17 TL harçtan mahsubu ile arta kalan 3.420,47 TL harcın davalı taraftan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 1.140,17 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 4.182,35 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı vekili lehine 2021 yılı AAÜT göre hesaplanan 9.479,32 TL vekalet ücretinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde ——– Adliye Mahkemesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/09/2021