Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/874 E. 2020/534 K. 27.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/874 Esas
KARAR NO : 2020/534
DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 16/07/2018
KARAR TARİHİ: 27/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- tarihinde müvekkili ———- sevk ve yönetimindeki ———— plaka nolu araç ile————- üzerinde————– istikametine seyrederken davalı sürücü ———- sevk ve yönetimindeki ——- plaka nolu ve davalı———— adına kayıtlı resmi tanker ————–sonrası aşırı hız ve takip mesafesine uygun hareket etmemesi nedeniyle arkadan çarpmalı kaza meydana geldiğini kaza ile birlikte davacı ve araç içinde bulunan akrabasının yaralandığını olaydan sonra ceza davası açıldığını, ————plaka nolu—— sürücüsü havanın yağışlı olması, yol zeminin beton ve ıslak olması nedeni ile aracın hızını ve direksiyon hakimiyetini kaybederek aracın kontrolünü kaybedip davacı araca arkadan çarptığını, trafik ekiplerince tanker sürücüsünün kusurlu olduğunu belirtildiğini, her ne kadar tutanakta davacıya yerleşim yerleri dışında ———–metre mesafede duraklama kuralını ihlal ettiği görüş ve kanaatine varılmış ise de davacının kurallara uygun olarak sinyal vermek suretiyle sağ şeritte duraklama yaptığını, tanker sürücüsünün şerit değiştirirken arkadan çarptığını, davacıya ait ———————marka aracın kaza sonucunda kullanılamaz hale geldiğini ve pert olduğunu, kaza sonrasında kazaya karışan her iki aracın trafik sigorta poliçesi tarafı olan davalıya bu durumun ihbar edildiğini, davalı şirketin hasar dosyası açtığını, yapılan incelemede hatalı kusur değerlendirilmesi ile davacının zararının altında teklifte bulunulduğunu, kazadan önce davacının aracının yaklaşık —— olduğunu hasarlı aracın ekonomik değerinin kalmadığını araçta işçilik hariç yedek parça bedeli olarak ——— hasar meydana geldiğini, değer kaybının hesaplanması içi hazine müsteşarlığının değer kaybı yönteminin uygulanması gerektiğini, bütün bu nedenlerle, öncelikle aracın otopark masraflarının daha fazla olmaması için bilirkişi incelemesi yaptırılması ile fazlaya ilişkin ve kullanılmamış tüm yasal haklan saklı kalmak kaydı ile şimdilik —— bedelinin ödenmesini aksi halde —– değer kaybı ve ——- kaza masrafının kaza tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yan üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı ———- vekilinin cevap dilekçesinde özetle; hasar bedeline ilişkin olarak davacı tarafın pert mutabakat olayı olmadığı için ————– ödeme yapılamadığını diğer yanda genel şartlar uyarınca çekme belgeli ve hurda belgeli işlem görmüş araçların teminat dışı olduğunu davaya konu araca ilişkin yapılan değerlendirme sonucunda da aracın çekme belgeli olduğunun tespit edildiğinden kişiye herhangi bir değer kaybı ödemesi yapılamadığını ayrıca bu hususla ilgili olarak ————– sayılı tahkim başvurusunda da ağır hasara yönelik itirazlar dikkate alındığını ve ————- tarihinde sayın hakem tarafından başvuranın talebinin ret edilerek dosyaya sonuçlandırdığını beyan etmiştir.
Davalı ———— vekilinin cevap dilekçesinde özetle; bu davada davalı belediyeye husumet yöneltilemeyeceğini, dava konusu olayın meydana gelmesinde davalının idarenin hiçbir kusur ve sorumluluğunun olmadığını, kazaya neden olan diğer davalı———– davalının idarenin personeli olmadığını ayrı bir şirket olan ——-çalışanı olduğunu dolayısıyla davanın ——– ihbar edilmesini ayrıca ——plaka nolu aracın ———— tarafından sigortalandığını bu nedenle davanın sigorta şirketine yönlendirilmesi gerektiğini ayrıca davanın zamanaşımına uğradığını beyan ederek bütün bu nedenlerle, itiraz ve delil sunma hakları saklı tutularak——— plaka nolu aracın varsa ihtiyari mali mesuliyet sigortasını yapan sigorta şirketine davanın ihbarını, davalının kaza nedeniyle herhangi bir şekilde ilgisinin ve sorumluluğunun olmaması nedeniyle açılan davanın öncelikle usulü itirazları nedeniyle davalı idare açısından reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPARLANAN DELİLLER:
1———- hasar dosyası
2——— plaka sayılı araca ait trafik tescil kayıtları,
3—————– sayılı dava dosyası,
4—————– yevmiye sayılı ihtarnamesi,
5-Ekspertiz Raporu,
6- Bilirkişi heyeti raporu
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :Dava,————- plaka sayılı araç için değer kaybı ve hasar tazminatının tahsili talebine ilişkindir.
——— tarihinde ——— plakalı araçlar arasında trafik kazasının meydana geldiği, trafik kazası tespit tutanağında dava konusu ———— plakalı araçta çarpma sonucu maddi hasarın meydana geldiği ancak dava da kusur durumunun ve hasar miktarının taraf iddia ve savunmalarına göre çekişme arz eylediği anlaşılarak mahkememizce belirlenen çekişme noktalarında tahkikat yargılamasının icra edilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Mevcut dosya kapsamı ile davalı ——- plakalı araçın sürücüsü davalı bedeliye işleteni, davalı sigorta şirketi aracın ———— sigortalayan olarak bulunduğu taraflar arasında çekişme arz eylememektedir.
———–başlıklı KTK 106. maddesi “Genel bütçeye dahil dairelerle katma bütçeli idarelere, il özel idarelerine ve belediyelere, kamu iktisadi teşebbüslerine ve kamu kuruluşlarına ait motorlu araçların sebep oldukları zararlardan dolayı, bu Kanunun işletenin hukuki sorumluluğuna ilişkin hükümleri uygulanır. Bu kuruluşlar, 85. maddenin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere 101. maddedeki şartları haiz milli sigorta şirketlerine mali sorumluluk sigortası yaptırmakla yükümlüdürler” hükmünü içermektedir.
Görüldüğü gibi —————-sorumluluğa yönelik düzenlemeler 85 ve devamı maddelerinde yer almakta olup sorumlu olarak motorlu araç işleteni ———– araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi belirlenmiştir. Buna göre bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, “motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacaklardır”. Özellikle 106. maddede belirtildiği üzere belediyelere ait araçların neden olduğu zararlara ilişkin sorumluluk da 85 ve devamı maddeleri gereğince işletenin hukuki sorumluluğuna ilişkin hükümlere tabi kılınmıştır.
Burada vurgulanması gereken husus ister özel hukuk isterse kamu hukuku kişisi olsun 2918 sayılı KTK gereğince sorumluluğu ancak motorlu araç işleteni ve araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi sıfatı ile sözkonusu olabilmektedir. İşleten tanımı ise KTK’nun 3. maddesinde “Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır” şeklinde yapılmıştır.
Buna ilaveten, KTK’nun 110. maddesindeki 6099 sayılı Kanunun 14 üncü maddesi ile yapılan değişiklik gerekçesinin değerlendirilmesi de sorunun çözümüne katkı sağlayacaktır. Gerçekten 110 uncu maddede yapılan değişikliğin genel gerekçesinde———— araçların karayolu üzerindeki seyrini ————–kendi kapsamına almış ve bu nevi araçların sebebiyet verdikleri zararların tazmini davaları -doğru olarak- adli yargıda görülmüştür…”; madde gerekçesinde ise “…Komisyon; Kanunun kamu araçlarının karayolundaki seyrini ve bu sırada oluşan haksız fiilleri özel hukuka bağlı kılmış olması karşısında (m.106), bu tür fiillerden kaynaklanan davaların adli yargıda görülmesini, bu kabulün kaçınılmaz sonucu olarak görmektedir… Sonuç olarak, kamuya ait olan araçların sebebiyet verdiği trafik kazaları ile hemzemin geçitlerde meydana gelen tren-trafik kazaları Karayolları Trafik Kanununa bağlı kılınmış, bu uyuşmazlıklarda görevin adli yargıda olduğu yönünde düzenleme yoluna gidilmiştir…” şeklinde kanun koyucunun amacı ortaya koyulmuştur. Görüldüğü gibi, anılan değişiklikle “kamu araçlarının” verdiği zararlar nedeniyle işletenin sorumluluğuna ilişkin olarak 2918 sayılı Kanunun amacına uygun biçimde adli yargıda görüm ve çözüm esası benimsendiğinden belediye vekilinin Mahkememizin yargı yolu itirazlarının dinlenilebilir bulunmadığı anlaşılmıştır.
————Motorlu bir aracın işletilmesi ile oluşan bir trafik kazası sonucunda üçüncü şahısların ekonomik değeri olan mal varlığında doğrudan azalma olmasına veya vücut bütünlüğünde eksilmeye, sürekli sakatlığa veya ölümüne sebebiyet verilmesi nedeniyle ilgililerin uğradıkları bu Genel Şartlar ile içeriği belirlenen maddi kayıpları” zarar olarak tanımlamıştır.
ZMMS Genel Şartlarının A.5.a maddesinde 02.08.2016 yılında yapılan değişiklik ile
genel şart kapsamındaki teminat türlerinden maddi zararlar teminatı: “Hak sahibinin kaza tarihi itibariyle bu genel şartta tanımlanan ve zarar gören araçta meydana gelen değer kaybı dahi\ doğrudan malları üzerindeki azalmadır.” olarak tanımlanmıştır.
Bu halde Davalı ———uğradığı zarardan, ———— maddesine göre sorumludur.
————— “Sigortacı; hak sahibinin, kaza veya zararın tespit edilebilmesi için bu genel şartlar ekinde yer alan gerekli tüm belgeleri sigortacının merkez veya şubelerinden birine ilettiği tarihten itibaren sekiz işgünü içinde tazminatı hak sahibine öder. ” hükmüne havidir. Bu halde Davalı ————-günü temerrüde düşmüştür.
6098 Sayılı TBK 49.maddesi ” Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” hükmüne havidir.
2918 sayılı KTK 85. Maddesi ” Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. ” hükmüne havidir.
Bu halde davalı ——-kusuru ve hukuka aykırı fiili ile ——– plakalı araca verdiği hasarı 6098 Sayılı TBK 49.maddesine göre Davalı———2918 sayılı KTK 85. Maddesine göre TBK 61 maddesine göre müştereken ve ————- haksız fiil tarihinden itibaren yasal faiz oranı üzerinden işleyecek faizi ile birlikte gidermek ile yükümlü olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce söz konusu yasal düzenlemelere göre öncelikli olarak kazaya karışan araçların kusur durumlarının belirlenmesi cihetine gidilmiş ve dava dosyasına ibraz edilen kusur rapor ile ———— soruşturması aşamasında tertip edilen kaza yeri tutanağında çelişki bulunduğundan, ——- sayılı ceza dava dosyasında kusur raporunun tanzimi için dava dosyasının —— gönderildiğinden,—————–tarafından kusur raporu tertibi sonrası Mahkememizin ceza dava dosyasında alınan kusur raporu ile bağlı bulunmamasına göre dava dosyasındaki kusura dair rapor ile ceza dava dosyasındaki kusur raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi amacı ile dava dosyasının trafik kazalarında kusur hesaplaması konusunda uzman makine mühendisi bilir kişi ile ilk heyette yer alan nitelikli hesaplama uzmanı bilirkişiye dosyanın tevdine karar verilmiş ve bilir kişilerden taraflar arasında çekişmeli bulunan hususlarda hesaplama yapılarak rapor ibrazı istenilmiştir.
Dava dosyasında kusur noktasında bilirkişilerce yapılan değerlendirmede; davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü davalı——yönetimindeki ———-plaka sayılı —- marka —— yerleşim yerinde gündüz vakti yağmurlu havada —- takiben —- istikametinden ————- istikametine seyir halinde iken gereken dikkatini yola vermediği, yol ve hava şartlarını, mevcut yol üzerindeki trafiğin seyir durumunu dikkate alarak hızmı tedbir alabilecek düzeye düşürmediği, park halindeki aracı gördüğünde kontrolsüz şekilde sola yöneldiği sırada sevk ve idare hatası sonucu kayarak yolun sağında park halinde bulunan otomobile çarpıp olayın meydana gelmesine sebebiyet verdiği ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 47/d ——————- maddelerini ihlal ettiği, olay mahallinin yerleşim yeri olduğu, vaktin gündüz olduğu ve davalı kamyon sürücüsünün park halindeki aracı gördüğü ve kayarak dava konusu araca çarptığını belirttiği hususu da dikkate alındığında, dikkatsiz ve özensiz davranışlarından dolayı %100 (Yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu davacı sürücü ——-sevk ve idaresindeki —— plaka sayılı ———– olay mahallinde yolun sağında park halinde bulunduğu sırada, kayarak aracına çarpan kamyon nedeniyle karıştığı olayda, olayın oluş şekli, —— sürücüsünün beyanı, mahal şartları ve vaktin gündüz olduğu hususu da dikkate alındığında, kusursuz bulunduğu tertip edilen raporun denetimi ile Mahkememizce anlaşılarak olayın oluşumuna uygun kusur raporuna göre taraf sorumlu olduğu tutarların belirlenmesi cihetine gidilmiştir.
Davacı tarafından —– hasar —— değer kaybı tazminat talebi ile dava açılmış ancak aracın ———bulunduğu için davacı tarafından ikame edilen değer kaybı tazminatı yönünden davanın dinlenilebilir bulunmadığı anlaşılmış ve davacı vekili tarafından aracın ————- olarak satıldığı belirtilmiş ise de sovdaj bedelinin değerinin belirlenmesi rayiçlere göre bilirkişi tarafından belirlenmiş bulunduğundan, davacının itirazına bu yön itibari ile itbar edilmemiş ve aracın sovdajını davacının kendisi sattığı, davalıya devrinin söz konusu bulunmadığı anlaşılarak sovdaj sonrası davacı talep edebileceği hasardan doğan tazminat miktarının ıslah ile artırılan tutar ————– isabet ettiği anlaşılarak davacı tarafından talep edilen——— dayalı hasar tazmini kabul edilerek aşağıdaki şekilde hükm tesis edilmiştir.
Nihai olarak davacı tarafından ihtarname giderinin davalılardan tahsili istenmiş ise de ihtarname gideri yargılama giderlerindendir. ————-Bu nedenle ayrı bir alacak kalemi olarak hüküm altına alınamaz. Davacı ihtarnamesi ile davalıların bir kısmı temerrüde düşürüldüğünden ve bir kısım davalının sözleşme hükümüne aykırılığı ihtarname ile tespit edildiğinden, bu gider yargılama gideri yapılabileceğinden mahkememizde açılan davada, davalıyı temerrüde düşüren ihtarname gideri de talep edilmiş olduğundan , ihtarname gideri yargılama giderleri içine katılarak, davanın kabulü nispetinde davalıya yükletilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile ;
1—–hasar tazminatının davalılar —— tarihinden, davalı———- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
3-Fazlaya ve sair istemlere——-yönelen talebin REDDİNE,
4-Alınması gerekli 54,40 TL harçtan peşin alınan 37,25 TL harç ile ıslah harcı olarak 232 TL olmak üzere toplam 269,25 TL harcın mahsubu ile bakiye 214,85 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA, Davacı tarafından yatırılan 269,25 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
5-Davacı tarafça dava için sarf edilen yargılama gideri toplamı 3.207,36 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa İADESİNE,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca ——– Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 27/10/2020