Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/847 E. 2019/772 K. 18.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/847 Esas
KARAR NO : 2019/772

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/07/2018
KARAR TARİHİ : 18/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tacir ile davacı şirket arasında ticari ilişki olduğunu, taraflar arasında— Sözleşmesi akdedildiği; bu sözleşmeye bağlı olarak davalının elektrik kullandığı davalı tacirin 09/03/2018 vade tarihli ve — numaralı 2.189,95 TL bedelli faturadan kaynaklanan borcuna itiraz etmediği; sözleşmenin 9. Maddesi uyarınca söz konusu cayma bcdeli/cezai şart faturasının tahakkuk ettirilip davalı borçluya gönderildiği davalı tarafın basiretli bir tacir gibi davranmadığı; imzaladığı sözleşmenin maddelerine aykırı davranarak borcunu inkâr etme yolunu seçtiği; bunun üzerine davalı aleyhine İstanbul Anadolu—. icra Müdürlüğünün 2018/7538esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığı; davalının haksız itirazı ile takibin durdurulduğu öne sürülerek itirazın iptaline, alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı firmanın 31/01/2018 tarihinde tek taraflı olarak sözleşmeyi sonlandırdığı; sözleşmenin sonlandığı tarihte davacı firmaya 2 adet fatura borcunun olduğu; daha sonra davacı şirketin bu davaya konu 2.198.95 TL tutarlı faturayı fesih bedeli olarak tarafına kestiği; 24/01/2015 tarih ve 29246 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Taahhütlü Abonelik Sözleşmeleri Hakkındaki Kanun kapsamında tedarikçi firmaların fesih bedeli adı altında fatura kesemeyeceleri; fesih faturasının ödemesi geciken iki fatura ile gerekçelendirilmesinin haksız olduğu; 2 adet fatura bedelini faiz ve icra masrafları ile birlikte davacıya ödendiği, davacı firmaya dönem dönem 3 faturaya kadar çıkmış olan borcunu ara ödemelerle kapattığı; zaten kendisinin önceki tedarikçiden ayrılıp davacı ile sözleşme yapmasının esas nedeninin de kendisinin 2 hatta 3 faturaya kadar idare edileceğinin, elektriğin kesilmeyeceğinin söylenmesi olduğu, her ne kadar dava dilekçesinde cayma bedeli faturasından bahsedilmekte ise de, cayma durumunun kendisi tarafından meydana getirilmediği öne sürülerek davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, elektrik satış sözleşmesinden doğan cezai şart faturasının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Dosya içerisine alının İAA— İcra müdürlüğünün 2018/7538 Esas sayılı icra dosyasının incelemesinde, 15/03/2018 tarihinde, davacının 03/01/2018 tarihli 1.170, 89 TL bedelli, 02/02/2018 tarihli 1.305,88 TL ve 01/03/2018 tarihli 2.189,59 TL fatura olmak üzere davalı aleyhine toplamda 4.755,99 TL tutarında icra takibi başlatılmış, ancak davalı/borçlu tarafından verilen 16/03/2018 tarihli itiraz dilekçesi ile 01/03/2018 tarihli 2.189,59 TL tutarlı fatura alacağı ve 8.64 TL işlemiş faiz olmak üzere 2.198,59 TL alacağa itiraz etmiştir. Diğer kalemler yönünden takip kesinleşmiştir. Ancak itiraz edilen 01/03/2018 tarihli 2.189,59 TL için davacı vekili 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde itirazın iptali davası açmıştır.
Davacı vekili müvekkili ile davalı taraf arasında akdedilen elektrik enerjisi sözleşmesinin 9. Maddesi uyarınca cezai şart bedeli için dava konusu faturanın keşide edildiğini ancak davalının fatura konusu fatura bedelini ödemediğini iddia etmekte, davalı ise davacının sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiğini , davacı tarafın kendilerine söz konusu cayma bedeli faturayı kesemeyeceğini savunmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık ; davacının davaya konu cayma bedeli fatura miktarını talep edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
TMK -6 uyarınca ispat yükü davalı tarafa davaya konu faturayı keşide ettiğini ve bu kapsamda davalıdan alacaklı olduğunu iddia eden davacı tarafın üstündedir.
Davacı vekili iddiasını ispatlamak için dosya içerisine ibraz etmiş olduğu Elektrik Ödemesi Toptan Satış Sözleşmesi, fatura ve tarafların ticari defterlerine dayanmıştır.
Mahkememizce dosya içerisine sunulmuş olan fatura ile taraf defterleri üzerinde inceleme yapılması için HMK – 266 uyarınca SMM bilirkişisi görevlendirilmiştir. Davalı taraf defter ve kayıtlarını ibraz etmediğinden inceleme sadece davacı tarafın defterleri sınırlı olarak yapılmıştır.
Bilirkişi tarafından tanzim edilen rapor mahkememizce denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülmüş olmakla hükme esas alınmıştır.
Dosya içerisine alınan, icra dosyası, fatura, Elektrik Satış Sözleşmesi ve bilirkişi raporunun incelenmesi sunucunda;
Davacı ——— 2018 yılına ait ticari defterlerinin E-defter olarak usulüne uygun tutulduğu, davacı firmanın ticari defterlere ilişkn mükellefiyetlerini tam ve eksiksiz yerine getirmiş olduğu, defterlerin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı davaya konu 01/03/2018 tarihli 2.189,59 TL tutarlı faturanın davacı şirket defterlerinde kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında 01/07/2015 tarihinde akdedilen Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesinin 9.2 maddesine göre ” alıcının herhangi bir faturasını son ödeme tarihinden itibaren 15 takvim günü içerisinde ödememiş olması ve uyarılara rağmen bu ihlallerden herhangi birisinin 5 iş günü içerisinde düzeltilmemesi halinde ” sözleşme satıcı tarafından feshedilebilecektir. Aynı maddenin devamında ” Alıcı … Satıcnın iş sözleşmesini feshetmesi durumunda …. Satıcıya son iki aylık fatura bedellerinin toplamı kadar cezai şart olarak olarak ödemekle yükümlü olduğunu kabul, beyan ve taahhüt eder” hükmü yer almaktadır.
Dolayısıyla davacının, davalı tarafa keşide ettiği 01/03/2018 tarihli faturanın davacının usulüne uygun tutulan ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, söz konusu fatura içeriğinin taraflar arasında akdedilen 01/07/2015 tarihli Elektrik Satış Sözleşmesine uygun olduğu, cayma bedeli faturasının sözleşmeyle kararlaştırılmasına dair kanunen bir engel olmadığı , tarafların sözleşme serbestisi kapsamında buna ilişkin bir hükmü sözleşmeye eklemelerinin kanuna aykırı olmadığı anlaşılmış olup, davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ İLE,
Davalı borçlunun İstanbul Anadolu —. İcra müdürlüğü 2018/7538 esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin davaya konu olan miktar ( 2.198,59 TL ) yönünden devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacağa avans faiz uygulanmasına,
2-Alacağın likit olması nedeniyle davacı lehine asıl alacağın % 20’si oranında (437,99 TL) icra inkar tazminatına hükmedilmesine,
3- Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 150,18 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 37,55 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 112,63 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4- Davacı tarafından yatırılan 37,55 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı tarafından başvurma harcı, vekalet harcı, bilirkişi ücreti, tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 1.424,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Kabul edilen dava yönünden——-tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 2.198,59 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kesin olarak karar verildi.