Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/832 E. 2019/721 K. 04.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/910 Esas
KARAR NO : 2019/720

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 26/04/2016
KARAR TARİHİ : 04/07/2019

Mahkememizce verilen ———- tarihli———–. sayılı kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin — tarih ve —-. sayılı ilamıyla mahkememiz kararının KALDIRILMASINA karar verilmekle yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket ile davacı şirket arasında 29.12.2014 tarihli müşteri sözleşmesinin imzalandığı, iş bu sözleşme kapsamında davacı şirketin davalı tarafa yemek hizmeti sunduğu, bu hizmet bedeline ilişkin ödenmemiş; 30.09.2015 tarih,——–sıra nolu,— bedelli fatura, 30.10.2015 tarih, —- sıra nolu——- bedelli fatura, —– tarih, —– sıra nolu —- bedelli faturalar ile İstanbul Anadolu —–.1cra Müdürlüğünün — Esas Sayılı dosyası üzerinden icra takibine başlandığı, borçlununhaksız ve hukuka aykırı itirazının iptali ile takibin 7.231,68 TL asıl alacak yönünden ve iş bu asıl alacağa sözleşme ile belirlenen vade tarihinden itibaren işleyecek faizi ile devamına, haksızve kötü niyetli itirazı nedeni ile borçlu aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı vekili 03/07/2019 tarihli dilekçesi ile, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişiye tevdi edilmiş, teknik bilirkişi ayrıntılı raporunu ibraz etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava; faturaya dayalı borcun ödenmemesi nedenine dayalı, davalı hakkında girişilen İstanbul Anadolu ———.İcra Müdürlüğü’nün ——- Esas sayılı dosyasında başlatılan ilamsız icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce davanın niteliği gereği öncelikli olarak dava şartlarının incelenmesine geçilmiş bu kapsamda HMK 114/1 de sayılı bulunan dava şartlarının bulunduğu anlaşılmış bunun yanı sıra İİK 67 ve HMK 114/2 gereğince özel dava şartlarının bulunması gerektiği anlaşılarak icra dosyası celp edilerek incelenmiş ve icra dosyasının tetkik ve incelenmesi ile davacı tarafından davalı aleyhine icra takibine girişildiği, davalıya çıkartılan——- ödeme emrinin tebliğ edildiği, davalı borçlunun itiraz süresi içersinde takibe karşı itirazlarını sunmuş bulunduğu görülmüş ve bu nedenle dava da İİK 67 gereğince özel dava şartlarının bulunduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında uyuşmazlık öninceleme celsesinde belirlenmiş ve çekişmeli hususun takibe konu faturalara dayalı davacının davalıdan alacaklı bulunup bulunmadığı noktasında toparlandığı anlaşılmıştır.
Türk Medeni Kanunun 6. maddesinde “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” denilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “İspat yükü” başlıklı 190. maddesinde ise bu düzenlemeye paralel bir düzenleme getirilmiştir. Anılan maddede “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.” denilmiştir.
İspat yükü ilk önce kural olarak davacıya düşer; yani davacı davasını dayandırdığı olguları ispat etmelidir. Hâkimin kendisine ispat yükü düştüğünü bildirdiği taraf, uyuşmazlık konusu olguyu ispat edemezse davayı kaybeder. O taraf davacı ise davası reddedilir, davalı ise mahkûm edilir.
Kendisine ispat yükü düşmeyen taraf, karşı (kendisine ispat yükü düşen) tarafın iddiasını (olguyu) ispat etmesini bekleyebilir. Kendisine ispat yükü düşen taraf iddiasını ispat edemezse, diğer (kendisine ispat yükü düşmeyen) tarafın onun iddiasının aksini (hilafını) ispat etmesine gerek yoktur; o olgu ispat edilmemiş (yani dava bakımından yok) sayılır.
Somut olayda davacı icra takibine konu faturalarda yazılı olan malların davalıya teslim edildiğini ileri sürmüş, davalı ise akdi ilişkiyi ve teslim olgusunu kabul etmemiştir. Bu nedenle ispat yükü üzerinde bulunan davacının davalıya fatura konusu hizmeti verdiğini ispat etmesi lazım geldiği anlaşılmıştır.
Ticari Defterlerin İbrazı ve Delil Olması başlıklı 6100 sayılı HMK.’nın 222. maddesinde;
“(1)Mahkeme; ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2)Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3)İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4)Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5)Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır,” hükmü düzenlenmiştir.
TTK.’nın 21/2. maddesi uyarınca; tebliğe rağmen süresinde itiraz edilemeyerek faturayı ticari defterlerine borç kaydeden tacir faturanın münderecatını kabul etmiş, faturayı gönderen taraf faturaya dayalı alacağını TTK.’nın 84. ve 85. (HMK.’nın 222.) maddeleri uyarınca ispat etmiş sayılır, şeklindedir.
Mahkememizce mevcut yasal düzenleme kapsamında taraf defter ve kayıtlarının kesin delil teşkil etmesi nedeni ile tarafların defter ve kayıtlarının incelenmesine karar verilmiş bu kapsamda taraflarca ibraz edilen TTK. hükümlerine uygun sahibi lehine ve aleyhine delil niteliği taşıyan ticari defter ve kayıtları itibari ile davacının davalıdan 7.231,68 TL alacaklı bulunduğu SMM bilirkişilerinin teknik raporu ile anlaşılmış, bilir kişiler tarafından ibraz edilen teknik raporların bu yönü itibari ile denetime elverişli bulunduğu objektif ve bilimsel olduğu anlaşılmakla raporların hüküm kurmaya elverişli bulunduğu anlaşılmıştır.
Diğer taraftan davalı tarafından itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ise de tarafların ticari defter ve kayıtları ile taraflar arasında akdi ilişki bulunduğu toparlanan deliller ile sabit bulunduğundan davalının icra dairesinin yetkisine ilişkin itirazın HMK 10 ve TBK 89 kapsamında haksız olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafından dava dilekçesinde akdi faiz uygulanması sureti ile itirazın iptali talep edilmiş ise de itirazın iptali davaları icra takip dosyasına sıkı şekilde bağlı olduğundan bu kapsamda alacaklı yönünden davanın özellikle takip talebine bağlı olarak sonuçlandırılması gerektiğinden, davacı tarafından da takip talebinde yasal faiz talep edildiğinden takip talebi ile bağlı kalınarak takipte yasal faiz uygulanmasına karar verilmiştir.
Nihai olarak takibe konu alacak; taraf defter ve kayıtlarına kayıtlı faturalardan kaynaklandığından alacağın varlığı davalı tarafından önceden belirlenebilir, likit nitelikteki alacak bulunduğundan icra inkâr tazminatı şartlarının oluştuğu anlaşılmakla asıl alacağın %20 si nispetinde icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm ittihaz olunmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile
1-)Davacı tarafından davalı aleyhine girişilen İAA———.İcra Dairesinin 2014/10977 Esas sayılı icra takip dosyasında davalının itirazının iptali ile takibin 7.231,68 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA
Asıl alacağın likit bulunması nedeni ile %20 icra inkar tazminatının( 1.446,34 TL) İİK 67/2 gereğince davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE
Takip de,taraflar arasında ticari iş bulunması nedeni ile takip tarihinden itibaren tahsil tarihine değin değişen oranlarda yasal faiz UYGULANMASINA,
Tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydı ile;
2-)Karar tarihinde alınması gerekli 493,99 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 87,14 TL (icra müd yatırılan 36,16 TL) toplamı 123,30 TL harçtan mahsubu ile bakiye TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-)Davacı tarafından yapılan tebligat gideri, müzekkere gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.817,70 TL yargılama gideri ve davacı tarafından peşin olarak yatırılan 87,14 TL harç toplamı 3.904,84 TL TL nin davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
4-)Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ————. deki esaslara göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-)Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.