Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/826 E. 2020/378 K. 09.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1304 Esas
KARAR NO: 2020/383
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/11/2017
KARAR TARİHİ: 10/09/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı ———vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ——– aksesuarları imalatı ve toptan perakende satış iştigal olduğunu, davalının müvekkilinden faaliyeti çerçevesinde ürün satın aldığını, bu nedenle ———– adına irsaliyeli faturalar tanzim edilerek kendilerine verildiğini, davalı borçlunun da itirazında faturalara ve fatura muhteviyatlarına bir itirazda bulunmadığını yalnızca borcu bildirdiğini, müvekkili tarafından satılıp davalıya teslim edilen ürünlere ilişkin faturaların bir kısmının davalı borçlu tarafından ödendiğini, alacaklarının temini için ———— sayılı dosyası ile —- tarihinde davalı-borçlu aleyhinde icra takibi başlattıklarını,
—- tarih —— no’lu ————
——– tarih —— no’lu—-
—– tarih —- no’lu —-
—— tarih —– no’lu———–
—– tarih —- no’lu———-
——- tarih —-no’lu ———
—– tarih —— no’lu —-
—– tarih —- no’lu —–
——- tarih —- no’lu —-
—– tarih — no’lu —-
—- tarih —– no’lu—-
—-tarih ——– no’lu———
—— tarih —- no’lu —
— tarih ——- no’lu ——
—- tarih —- no’lu——-
—- tarih —no’lu—-
—- tarih —- no’lu ——
—- tarih — no’lu —
—- tarih — no’lu —-
—– tarih — no’lu —-
—–tarih — no’lu —
—- tarih — no’lu —
— tarih —no’lu —-
—- tarih —-no’lu —-
—-tarih — no’lu —-
—- tarih —- no’lu —-
—-tarih —- no’lu —
—– tarih —- no’lu ——
—– tarih —- no’lu —–
—– tarih — no’lu —
—- tarih —- no’lu——
—-tarih — no’lu —
—- tarih — no’lu —
— tarih —- no’lu —-
—- tarih —- no’lu —-
—–tarih —- no’lu —-
— tarih —- no’lu —-
—- tarih — no’lu —-
—- tarih — no’lu ——
tarih — no’lu —-
— tarih —no’lu —-
—-tarih —-no’lu —–
—- tarih — no’lu —- olmak üzere toplam ——- bedelli fatura alacaklarını bakiyesi olan ——— asıl alacağın, ticari faiziyle birlikte tahsili talep edildiğini akabinde davalı borçlunun borca itirazda bulunmak suretiyle kötü niyetli olarak takibi durdurduğunu, ancak itirazında borcunun olmadğını bildiren davalı borçlunun ödeme yaptığına dair herhangi bir belge yada delil sunamadığını, davalı borçlu itirazını ispata yarar herhangi bir kanıt bildirmeksizin yalnızca borcu olmadığına ilişkin olarak itiraz ettiğini, aralarındaki ticari ilişkide müvekkilinin edimini eksiksiz yerine getirdiğini, davalı borçlunun yapılan satışlara ilişkin herhangi bir ihtirazi kayıt koymadan faturaları teslim aldığını, satın almış olduğu ürünlerin bedellerini ödeme konusunda ise temerrüde düşmüş borcu ödeyeceğini bildirerek taahhütte bulunmasına rağmen bu taahhütleri yerine getirmediğini, bu nedenle haksız ve kötü niyetli olarak takibi durdurduğunu, bu nedenlerle davalı borçlunun takibe ve borca ilişkin haksız ve dayanaksız itirazının iptaliyle,———— sayılı takibinin devamına, davalı borçlu itirazında haksız ve kötü niyetli olduğundan takip konusu alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı —— vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı ——- dava dilekçesinde sunulan faturalar karşılığında yapmış olduğu ödemeleri gösteren banka hesap ekstelerini dilekçesinin ekinde sunduğunu, ekstrelerin incelendiğinde müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun kalmadığının görüleceğini davacının açmış olduğu işbu davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu ve davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPARLANAN DELİLLER:
1—İcra müdürlüğünün ——sayılı takip dosyası,
2-Davacı ticari defter ve kayıtları,
3-Davalı tarafca ibraz edilen ödeme belgeleri———–kredi kartından ——kredi kartından— olmak üzere toplam ——
4-Bilirkişi raporları.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :Dava, faturalara dayalı bakiye alacağın tahsili amacı ile girişilen icra takibinde itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davanın itirazın iptali davası olması ve davanın mahiyeti itibari ile dinlenilmesi için özel dava şartlarının bütünü ile bulunması gerektiğinden, ———-sayılı takip dosyası mahkememiz dava dosyası kapsamına alınarak irdelenmiş takip dosyasının incelenmesi ile;
Davacının davalı aleyhine —- nispetindeki fatura alacaklarından bakiye —– asıl alacağın tahsili amacı ile —tarihinde icra takibine giriştiği,davalıya ödeme emrinin —- tarihinde tebliğ edildiği, ——tarihinde davalı borçlunun takibe karşı itirazlarını ileri sürdüğü, itirazın davacı vekiline tebliğ edilmediği, davacı vekili tarafından hak düşürücü süre içersinde itirazın iptali davasının mahkememize ikame edildiği takip dosyası örneği ile anlaşılmıştır.
Türk Medeni Kanunun 6. maddesinde “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” denilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “İspat yükü” başlıklı 190. maddesinde ise bu düzenlemeye paralel bir düzenleme getirilmiştir. Anılan maddede “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.” denilmiştir.
TTK.’nın 21/2. maddesi uyarınca da; tebliğe rağmen süresinde itiraz edilemeyerek faturayı ticari defterlerine borç kaydeden tacir faturanın münderecatını kabul etmiş, faturayı gönderen taraf faturaya dayalı alacağını TTK.’nın 84. ve 85. (HMK.’nın 222.) maddeleri uyarınca ispat etmiş sayılır.
Fatura satılan emtia ve yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı tutarı göstermek üzere emtiayı satan veya iş yapan tacir tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır, tek başına mal veya hizmet verildiğini ispatlamaya yeterli değildir.
Nitekim “bir akdin icra safhasına taalluk eden fatura, mutlaka mevcut ve evvelce tamamlanmış bir anlaşmaya dayalı olması gerektiğinden, bir icap bile değildir. Kaldı ki icabı reddetmemek kabul niteliğinde de değildir. (BK.m3-5).Yine fatura sözleşmenin kurulması safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir. ——–Normal şartlarda alacaklı faturaya konu mal ve hizmeti davalı borçluya teslim ettiğine dair borçlunun imzasını kabul ettiği irsaliye veya teslime dair yazılı belge ile ispat edebilir.
Davacının iddiaları bu esaslarda incelendiğinde takibe konu faturadaki hizmetleri borçluya bütünü ile teslim ettiğini,davacının davalıdan sadır irsaliye ve teslim fişi ile vb. somut yazılı belgelerle veya tarafların ticari defter ve kayıtları gibi kesin deliller ile ispat yükünü yerine getirmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Bu eksende taraflar arasında akdi ilişkinin varlığı davalı tarafından inkar edilmemiş ancak uyuşmazlık konusu faturadaki malların teslim alınması olgusuna itiraz edilmemiş fatura bedellerinin ödendiği savunulmuştur.
Davacı ile davalı arasında yazılı olarak düzenlenmiş bir sözleşmenin olmadığı, oto aksesuarı alım-satımı ile ilgili şifahi bir ticari ilişkinin kurulduğu ve dava dosyası münderecatında, davacının tanzim ettiği faturalar ile ilgili olarak davacının TTK 21/2 maddesinde belirtilen sekiz gün içerisinde yapılmış bir itiraz ile ilgili TTK23 ve TBK 223 maddelerinde belirtilen ayıp bildiriminin olmadığı dolayısı ile Davacının —— yıllarında davalı adına tanzim etmiş olduğu ———- tutarındaki irsaliyeli faturalar ile muhteviyatı malların davalıya teslim edilmiş kabul edilmesi gerektiği ancak ödeme noktasında ispat yükü üzerinde bulunan davalının savunmanın bağlantılı birleşik ikrar teşkil etmesi nedeni ile bu yöne yönelen iddiasını yazılı deliller ile ispat etmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Yukarıda belirtilen açıklamalar doğrultusunda ve belirlenen ispat yüküne göre taraflar arasında akdi bir ilişkinin kurulduğu sabit olduğundan,uyuşmazlıkta faturada davalıya teslim edilen mallardan davalının yaptığı ödeme bulunup bulunmadığı ve ödeme var ise davacının bakiye herhangi bir alacağın kalıp kalmadığı hususlarından uyuşmazlığın kaynaklandığı anlaşılmıştır.
6100 Sayılı HMK’nun 222. maddesinde; “Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.” düzenlemesi bulunmaktadır. Belirtilen hüküm nedeniyle, taraf defter ve kayıtlarında özellikle davacının defter ve kayıtlarındaki ödeme noktasındaki hususların davacı aleyhine bulunması halinde davacıyı bağlayacağı anlaşılarak taraf defter ve kayıtlarının incelenmesi cihetine gidilmiş ve davacının ticari defter ve kayıtlarının irdelenmesi ile davalının kredi kartları ile yapmış olduğu ödemelerin davacının ticari defter kayıtları ile karşılaştırıldığında toplam—– tutarındaki ödemelerin tarih tutar olarak örtüştüğü ve davacının ticari defter kayıtları ile davalıdan ——– olacağı olduğu anlaşılmıştır.
Bu şekilde taraflar arasındaki çekişmenin davalının kredi kartları ile yapmış olduğu ödemelerden davacının ticari defter kayıtlarında yer almayan toplam —– tutarındaki ödemenin davacıya ticari ilişki devamında yapılıp yapılmadığına yöneldiği anlaşılmış bu eksen de davacı tarafından deftere kaydedilmeyen ——– ödemenin davalıdan alınmadığının iddia edilmediği sadece ödemelerin taraflar arasındaki diğer satış ilişkileri için yapıldığı yargılama devamında iddia edilmiş ancak taraflar arasında faturaların teşkil ettiği açık hesap ilişkisi dışında her hangi bir ilişkinin varlığının ispatının davacı üzerinde bulunmasına rağmen davacı tarafından bu noktada bir kesin delil ortaya konulamadığından ve taraflar arasındaki açık hesap ilişkisinin uyuşmazlık konusu kılınan faturalardan ibaret bulunduğu mahkememizce alınan rapor denetimleri ile anlaşıldığından bu noktadaki davalı savunmasına itibar edilerek davacının aksi yöndeki iddiasını ispat edememesine göre ———– asıl alacak üzerinden takibin devamına karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Nihai olarak takibe konu alacağın mevcudiyeti ve miktarı önceden belirlenebilir ve likit bulunma özelliğini taşıdığından, icra inkâr tazminatı şartlarının oluştuğu anlaşılmakla kabule konu asıl alacağın %20 si nispetinde icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalı borçlunun ——– sayılı takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptali ile takibin ——- asıl alacak üzerinden DEVAMINA,
2-Takip taleple bağlı kalınarak takip tarihinden tahsil tarihine değin yasal faiz UYGULANMASINA
3-İcra takibine konu edilen ve mahkemece hüküm altına alınan alacağın likit nitelikte bulunduğu anlaşıldığından asıl alacağın %20 si oranında ——- icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
4-Davada harçlar kanuna göre alınması gerekli 2.387,19 TL karar ve ilam harcından davacıdan peşin olarak alınan 1.477,15 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.474,76 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA, Davacı tarafından yatırılan 1.477,15 TL harcın davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
5-Davanın kabulü oranına göre davacı tarafça yargılamada sarf edildiği anlaşılan yargılama gideri tutarı (1.545,35 TL*0,404) 624,32 TL’nin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 2020 yılı AAÜT uyarınca nispi tarifeye göre hesaplanan 5.241,96 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
7-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 2020 yılı AAÜT uyarınca nispi tarifeye göre hesaplanan 7.560,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALI TARAFA VERİLMESİNE,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekillerinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ——— Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/09/2020