Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/824 E. 2019/715 K. 04.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/605 Esas
KARAR NO: 2019/719
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/05/2018
KARAR TARİHİ : 04/07/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının, davalı banka nezdinde, sadece emekli maaşının yattığı, emekli maaşını tahsil dışında, internet bankacılığı da dahil olmak üzere başka bir amaç ve bankacılık işlemi için kullanmadığı———–IBAN no.lu hesabın sahibi olduğu, 2018 yılı emeklilik maaş farkının tespiti amacıyla davacının davalı bankadan ilk kez hesap ekstresi talebinde bulunduğu, söz konusu ekstreyi incelediğinde, hesabından ———– no.lu telefon hattına yönelik ———- açıklaması ile yapılmış bir ödeme tespit ettiği, ilgili ödemenin davalı banka şubesine sorulduğu, davalı bankanın “davacı tarafından verilen ödeme talimatına istinaden yapıldığı cevabını verdiği, davacının bu talimatın bir örneğini istediği, davalı bankanın davacının bu talebini karşılamadığı, kendisine sadece ve talebi üzerine hesabının son —– yıla ait hesap özetlerinin verildiği, davacının işbu hesap özetlerini incelediği,———— açıklaması ile yapılmakta olan ödemelerin en az ——yıldan bu yana kesintisiz devam ettiği, son 10 yılda yapılan usulsüz ödemelerin toplamının ——TL olduğu, davalı bankaya——– Noterliği’nin—– tarih,———- yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiği, davacın bu ihtarname ile bahsi geçen tüm ödemelerin tarih ve tutarlarını içeren liste ile varlığı iddia edilen ödeme talimatının onaylı bir örneğinin kendisine verilmesini/gönderilmesini ve ayrıca hesabından son —–yıl içerisinde bu şekilde yapılmış olan toplam ——— TL2nin hesabına iadesini talep ettiği, davalı bankanın bu ihtarnameye cevap vermediği ve ihtarname içeriği talepleri karşılamadığı, bunun üzerine davacının davalı banka aleyhine İstanbul Anadolu 12.İcra Müdürlüğü’nün ———E sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlattığı, davalı bankanın itirazı üzerine icra takibinin durduğu, davalı bankanın icra takibine sunmuş olduğu itiraz dilekçesinde: davalı banka tarafından “davacıya borcunun bulunmadığının, bahsi geçen meblağların davacının talimatına istinaden 2004 yılından itibaren ilgili kuruma ödenmiş olduğunun, tahsilatın banka tarafından yapılmadığının, iadesi istenen tutarın banka uhdesinde bulunmadığının, alacağın zamanaşımına uğramış olduğunun” belirtildiği, söz konusu hesabı davacının sadece maaşını tahsil amacıyla kullandığı, davalı bankaya vermiş olduğu hiçbir talimatın söz konusu olmadığı, davalının iddia ettiği bu talimatı davacıya sunmadığı, davacının ödemelerin yapıldığı————— hattı ile hiçbir ilişkisinin bulunmadığı, bir güven ve itibar kurumu olan bankaların müşterilerinin mevduatlarını muhafaza ettikleri, kendilerine müşteri tarafından verilen talimatları alırken ve bunları yerine getirirken azami özen göstermeleri gerektiği, davalı bankanın kendisine davacı tarafından bir talimat verildiğini ispat edememiş olduğu, davalı bankanın davacının uğradığı bu zarardan sorumlu olduğu, usulsüz işlemle çekilen paranın başka bir kuruma ödenmiş olsa dahi doğrudan bankanın zararın niteliğinde olduğu, davacının hesap sahibi olarak bankaya karşı alacağının aynen devam etmekte olduğu, davalının bu savunmalarının önemi olmadığı iddia edilmiş açıklanan tüm nedenlerle Davalı/takip borçlusu bankanın, İstanbul Anadolu 12.İcra Müdürlüğü’nün ———– E sayılı dosyası kapsamında yapmış olduğu haksız ve kötü niyetli itirazın iptaline, takibin devamına, takibine haksız ve ayrıca kötü niyetli takip borçlusunun alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davalı banka nezdinde hiçbir hak ve alacağının bulunmadığı, davacının davalı bankaya keşide etmiş olduğu ihtar taleplerinin karşılanmadığını iddia etmiş olduğu, ancak davacının ihtarına konu talebi üzerine davacıya——— tarih aralığına ait hesap ekstrelerinin verildiği, davacının bugüne kadar söz konusu ödemelere ilişkin hiçbir itirazının bulunmadığı, davacının müşteri numarası altında tanımlanan ———- numaralı telefon hattına ilişkin faturaların otomatik ödeme talimatının girişinin 2004 yılında yapıldığı, söz konusu telefon hattının (sistemsel olarak en fazla 10 yıl geriye dönük kontrol sağlanabildiği) 2007 yılından itibaren ————- no.lu davacı hesabından ödendiği, ancak davacının bugüne kadar bu ödemelere itirazının bulunmadığı, davalı bankanın somut olayda hiçbir hukuki sorumluluğunun bulunmadığı, söz konusu tutarın somut olayda sebepsiz zenginleşen hat sahibinden tahsil edilmesi gerektiği, talep edilen tutarın davalı banka uhdesinde bulunmadığı, bu nedenle davacının davalıdan herhangi bir alacağının bulunmadığı, davalı bankanın burada sadece müşterisinin talimatı uyarınca işlem yaptığı, bu nedenle davac. tarafından İstanbul Anadolu 12.İcra Müdürlüğümün ———- E sayılı dosyasından başlatılan takibe konu borca, faize ve diğer tüm ferilerine itiraz edilme zorunluluğu doğduğu, davalı bankanın bir kamu bankası olduğu, ilgili kanun ve yönetmelikler çerçevesinde sıkı denetime tabi olduğu, müşterinin talebi olmadan müşteri hesabından 3.şahıs lehine ödemede bulunmasının fiilen mümkün olmadığı, davacı tarafından aktif kullanılan hesaptan yapılan ödemelerden davacının bilgi sahibi olmadığı iddiasının hayatın olağan akışına aykırı ve kötü niyetli olduğu, yaklaşık 14 yıllık süre zarfında davacı tarafından hiçbir surette itirazda bulunulmamış olduğu bu hususun dahi söz konusu talimatın davacının bilgisi ve rızası dahilinde yapıldığının delili olduğu, davacı müşterinin uzun yıllar boyunca sessiz kaldıktan sonra hesabından yapılan ödemelerin usulsüz olduğu iddiasının hukuken muteber olmadığı davalı bankanın talimata konu telefon faturasının kime ait olduğu hususunda tespit imkanı ve mesuliyeti bulunmadığı, dolayısıyla talimata konu faturanın müşteriye ait olup olmadığının davalı banka tarafından bilinmesinin mümkün olmadığı, davacıya yardımcı olmak amacı ile ———— tarihli yazı ile başvurulduğu, ancak hattın kullanıcı bilgilerinin sadece hak iddia edene verileceğinin bildirildiği, bu bilginin de davalı tarafından davacı ile paylaşıldığı, davacının husumet yönelteceği esas kışı haksız olduğunu iddia ettiği bu ödemeler ile sebepsiz zenginleşen hat sahibi olduğu halde davacının kimlik tespiti için operatör ile irtibata geçme gereği duymadığı, davalı w banka aleyhine dava ikame ederek zararını tahsil etmeye çalıştığı, davacının hesabından talimat tarihi ile itiraz tarihi arasında geçen yaklaşık 14 yıllık sure zarfında düzenli olarak fatura ödemesi yapıldığı, bu hususun davacının bilgisi ve talimat, dahilinde yapıldığı, bu süre zarfında ödemenin yapıldığı hesabın davacı tarafından aktif olarak kullanıldığı, ve yapılan işleme hiçbir itiraz ileri sürülmediği, davacının bu iddiasının gerçeğe aykırı olduğu, hesap sahibinin istediği zaman benim bu işlemlerden haberim yok veya ben işlem yapmadım şeklinde iddiada bulunmasının kabul edilemeyeceği, zira hesabın mülkiyetinin kendisinde olduğu, davalı bankaya atfedilecek bir kusur olmadığı, doğmuş zarar var ise tamamen davacının kendi kusurundan kaynaklandığı, davacı iddiasının aksine dava konusu hesaptan emekli maaşını çekme işlemi dışında hali hazırda kullanmakta olduğu cep telefonu hattına ilişkin faturaların da ödenmesi için —– tarihinde, hala güncel iletişim bilgileri içerisinde yer alan ————- no.lu telefon hattına ait otomatik ödeme talimat, verdiği, bu talimat. 28.05.2012 yılında iptal ettirdiği, yasal düzenlemeler uyarınca davalı bankanın yasal belge saklama yükümlülüğünün sona erdiği, bankaların belge saklama yükümlülüklerinin 10 yıl olduğu, bu durumda davacının davasını ispatla yükümlü olduğu, davacı tarafından otomatik ödeme talimatının 2004 yılında Küçükyalı Şubesinden verildiği, davalı bankanın 10 yıllık yasal yükümlülük süresinin 2014 yılı itibarı ile sona ermesi sebebi ile davalı tarafından belge ibraz edilemediği, ayrıca davacının talebine konu olan ödemelerin zaman aşımına uğramış olduğu, netice itibariyle dava konusu taleplerin haksız ve hukuki mesnetten yoksun olduğu, kötü niyetle ikame olunan davanın reddinin gerektiği yönünde cevap verilmiş olup davalı bankanın sadece davacı müşteri talimatı gereği işlem yaptığı göz önünde bulundurularak davacının haksız mesnetten yoksun davasının reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı taraf yükletilmesine karar verilmesi arz ve talep edilmiştir.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişiye tevdi edilmiş, teknik bilirkişi ayrıntılı raporunu ibraz etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, taraflar arasında akdedilen bankacılık hizmet sözleşmesi kapsamında davalıya haksız ödendiği belirtilen tutarın iadesi istemi ile İstanbul Anadolu 12. İcra Müdürlüğü’nün ———- Esas sayılı dosyasında başlatılan ilamsız icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce davanın niteliği gereği öncelikli olarak dava şartlarının incelenmesine geçilmiş, HMK 114/1 de sayılı bulunan dava şartlarının bulunduğu anlaşılmış bunun yanı sıra İİK 67 ve HMK 114/2 gereğince özel dava şartlarının bulunması gerektiği anlaşılarak icra dosyası celp edilerek incelenmiş, icra dosyasının tetkik ve incelenmesi ile davacı tarafından davalı aleyhine icra takibine girişildiği, davalıya çıkartılan örnek no 7 ödeme emrinin tebliğ edildiği, davalı borçlunun itiraz süresi içersinde takibe karşı itirazlarını sunmuş bulunduğu görülmüş bu nedenle dava da İİK 67 gereğince özel dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında uyuşmazlık öninceleme celsesinde belirlenmiş ve çekişmeli hususun davacının davalı banka nezdinde bulunan hesabından ————— numaralı telefon hattı faturalarına yönelik otomotik ödeme talimatı verip vermediği,davalı bankanın bu kapsamda sorumluluğunun bulunup bulunmadığı sorumluluğu var ise bu alacağın zaman aşımına uğrayıp uğramadığı yönlerine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
TBK’nun 116. maddesinde yardımcı şahıs, borçlunun borcuna aykırı davranarak alacaklıya bir zarar vermiş ise borçlunun yardımcı şahsın ediminden sorumlu bulunduğunu benimsemektedir.
Somut uyuşmazlıkta davacının davalı banka nezdinde mevduat hesabı bulunduğu, yani davacı ile davalı banka arasında sözleşme ilişkisi bulunduğu sabittir. Davacı taraf, davalı bankanın hiç bir şekilde talimatı bulunmamasına rağmen uyuşmazlık konusu telefon için ödeme yapması nedeniyle zarara uğradığını iddia ederek tazminat talebinde bulunmuştur.
Davalı banka, özel yasa ile kurulan ekonomik alanda çeşitli imtiyazlar tanınan kuruluşlardandır. Güven kuruluşu olan davalı banka bu nedenle aldığı mevduatları davacı adına özenle korumak zorundadır ve çalıştırdığı kişilerin vermiş olduğu zararlardan sorumludur. Bu itibarla zamanaşımı definin TBK’nun 116 ve TBK’nın 146. maddeleri hükümleri uyarınca değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği anlaşılarak on yıllık zaman aşımı süresinin kesinti tarihleri itibari ile başlayacağı anlaşıldığından ve davacı tarafından takibe bu süre içersinde girişildiğinden davacının zamanaşımı itirazının yerinde bulunmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce bilahare tahkikat yargılamasına başlanılmış öncelikli olarak davacı tarafından davalı bankanın savunması kapsamında davalıya verilen herhangi bir talimatın bulunup bulunmadığının belirlenmesi için davalı bankaya müzekkere yazılmış verilen cevab-i yazı ile davacı tarafından davalı bankaya verilmiş her hangi bir yazılı talimatın olmadığı belirtilmiştir.
Ayrıca davacının davalı bankaya talimat verdiğini gösterecek nitelikte mikrofilm,mikrofiş,elektronik,manyetik veya benzeri ortamlarda tutulan bir belge de mahkememize ibraz edilmemiştir.
Davalı banka tarafından davacı tarafından 2004 yılında talimat verildiği savunulmuş ve bu savunmayı destekler her hangi bir delil ibraz edilmemesinin önem arz etmediği davalı bankanın belge saklama yükümlülüğünün on yıl bulunduğu talimatın 2004 yılında verildiği 2014 yılında bu belgeyi saklama zorunluluğunun sona erdiği verilen talimatın belgelenmemesinin davacı lehine değerlendirilemeyeceğinden bahisle tahkikat yargılaması devamında beyanlarda bulunulmuştur. Ancak davalı bankanın 15/11/2017 tarihine değin davacı hesabından kesinti yaptığı nazara alındığında artık buradaki on yıllık sürenin başlangıç tarihinin 2004 yılı olarak benimsenmeyeceğinden davalı bankanın belge saklama zorunluluğunun sona erdiği yönündeki savunmasına itibar edilememiştir.
Nitekim davacının hesabından davalının belge saklama zorunluluğunun sona erdiğini iddia ettiği tarihte halen kesinti yapılmaya devam edildiğinden, 5411 sayılı yasa 42.maddesi gereğince böyle bir belgenin imha edilmesi halinin güven ve özen kuruluşu olan davalı sermaye şirketinin basiretli davranma yükümlülüğüne aykırı hareket teşkil edeceği kanaatine varılmış bu nedenle dahi davalı bankanın savunmalarına mahkememizce itibar edilememiştir.
Mahkememizce davacı hesabından yapılan kesintinin uzun yıllar devam etmesi, buna karşın davacının yapılan kesintiden haberinin bulunmadığını beyan etmesi,davalı bankanın da davacı belgeli onamını hiç bir şekilde tevsik edememesi nedeni ile davacının hesap hereketlerinin irdelenmesi, bu kapsamda kesinti tarihleri başlangıcı veya devamında davacının davalı nezdinde gerçekleştirdiği yada itiraza uğramadığı işlemlerin belirlenebilip denetlenebilmesi, bu duruma göre de davacının müterafik kusurunun veya ikame eylediği dava da talimata zımni olarak muvafakat verip vermediğinin takdir edilmesi gerektiğinden dava dosyası bankacı bilir kişiye tevdi edilmiştir.
Bilir kişi tarafından bu kapsamda tertip edilen raporda;davacının hesap ekstreleri incelenmiş, davacı tarafından yapılan ya da itiraza uğramayan işlem bulunup bulunmadığı araştırılmış, yapılan tahkikat neticesinde davacının yapılan işlemlere icazet verdiği ya da işlemleri benimsediği anlamına gelecek bir davranışının bulunmadığı, davacının davalı bankadan maaşı çekme dışı işlem yapmadığı ve zımni muvafakat şeklinde teamül oluşturan bir işleminin bulunmadığı rapor edilmiştir.
Nitekim bu kapsamda davalı banka tarafından da tahkikat yargılaması sonlandırılmasına değin davacıya hesap özeti dahil her hangi bir tebliğe dair hiç bir belge de sunulmamış tüm bu nedenlerle davacı tarafından davalı bankaya karşı ikame edilen davanın sabit hal aldığı anlaşılmakla davacı tarafından ikame edilen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Nihai olarak davacının alacağının miktarı, davalı kayıtları belirli bulunduğundan davacı alacağı mahkememizce likit kabul edilerek davalının haksız itirazı nedeni ile İİK 67/2 gereğince asıl alacağın %20 si nispetinde icra inkar tazminatının davalı bankadan tahsili ile davacı verilmesi karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm ittihaz olunmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davalı borçlunun İAA 12.İcra Dairesinin———– Esas sayılı icra takip dosyasında itirazının iptali ile takibin kaldığı yerden aynen devamına,
Takip konusu asıl alacağın(3.113,65 TL ) İİK 67 anlamında likit bulunması nedeni ile 3.113,65 TL’nin %20′ si icra inkar tazminatının davalı borçludan tahsili ile davacıya verilmesine,
Takipte, takip tarihinden tahsil tarihine değin işlemek üzere yasal faiz işletilmesine,
2-)Karar tarihinde alınması gerekli 226,04 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 39,97 TL harçtan mahsubu ile bakiye 186,07 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-)Davacı tarafından yapılan tebligat gideri, müzekkere gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 835,00 TL yargılama gideri ve davacı tarafından peşin olarak yatırılan 39,97 TL harç toplamı 874,97 TL nin davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
4-)Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-)Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Taraf vekillerinin yüzüne karşı miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar okunup usulen anlatıldı. 04/07/2019