Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/813 E. 2023/239 K. 15.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/813 Esas
KARAR NO : 2023/239

DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/07/2018
KARAR TARİHİ : 15/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ, DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacının 10.11.2017 tarihinde davalı—–plakalı aracı satın aldığını, 15. günde servis tarafından güncelleme yüklendikten sonra araçta sistemsel arızalar meydana geldiğini, aracın iki kez yolda kaldığını, servisin aracın sökülmesi gerektiğini beyan ettiğini, ancak davacının onay vermediğini, davalılara noterden aracın yenisi ile değiştirilmesi, aksi halde bedel iadesi yapılması için ihtarname gönderildiğini, olumlu yanıt alınmaması üzerine——- dosyasında delil tespiti yapılmasının istendiğini, bu amaçla davacının sadece delil tespiti açısından onay verdiğini, ancak aracın izinsiz söküldüğünü, deneme amaçlı denerek yüzlerce kilometre kullanıldığını, bu şekilde davalı servisin izinsiz olarak aracı söktüğünü, izinsiz eylemler nedeniyle——-soruşturma sayılı dosyasında suç duyurusunda bulunulduğunu, bu şekilde aracın orjinalliğinin bozulduğunu, ayrıca araç için kredi çekildiğini, 37.320 TL faiz ve 1.800 TL kredi vergi masrafı ödemesi, 8.770 TL kasko ödemesi yapıldığını, ayrıca ikame araç temin edilmediğinden kiralık araca aylık 21.240 TL ödendiğini, ayrıca davacının eski aracını takasta 35.000 TL ucuza verdiğini, bu nedenlerle aracın ayıpsız misli ile değişimini, aksi halde 178.000 euro araç bedelinin 10.11.2017 ödeme tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsilini, aracın ayıplı olması nedeniyle uğranılan kasko, kredi faizi, trafik sigortası, araç takasından kaynaklı zarar, tespit talebi ile ilgili masrafların bilirkişi raporu ile tespit edildiği anda artırılmak üzere şimdilik 10.000 TL belirsiz tazminat alacağının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, kiralanan araca ödenen 63.720 TL’nin davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı——- Şirketi vekilinin cevap dilekçesinde, davalının aracın üreticisi, satıcısı veya ithalatçısı olmadığı, bu hususun davacıya ihtarname ile bildirildiği, davalının —–marka/model araçları ithal etmediği, bu nedenle pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı, esasa ilişkin olarak davacının TTK 23/c maddesi ile TBK’nin 223/II maddelerine uygun olarak ayıp ve ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davanın satın alma işleminden itibaren 1 yıl sonra açıldığını, davacının basiretli tacir gibi davranmadığını, davacının terditli talepte bulunamayacağını, seçimlik haklarından birini kullanması gerektiğini, dava konusu araçta üretim hatası bulunmadığını, delil tespitinden haberdar edilmediklerini, delil tespitini kabul etmediklerini, delil tespiti masraflarını kabul etmediklerini, davanın kabulü halinde davacının aracı 1 yıl kullanması nedeniyle bedel indirimine karar verilmesi gerektiğini, araç iade edilmediğinden faiz talebinde bulunulamayacağını, davanın kabulü halinde bedelin Euro cinsinden istenemeyeceğini, davacının Euro olarak ödeme yaptığını ispat etmesi gerektiğini, davacının diğer tazminat taleplerinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı ——-vekili cevap dilekçesinde, davacının TTK 23/c maddesi ile TBK’nin 223/II maddelerine uygun olarak ayıp ve ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediğini, TBK’nin 223. Maddesindeki ayıp ihbarına ilişkin hak düşürücü sürenin dolduğunu, davanın satın alma işleminden itibaren 1 yıl sonra açıldığını, davacının basiretli tacir gibi davranmadığını, serviste yapılan işlemlerin aracın sürüş güvenliğini azaltmadığını, aracın değerini düşürmediğini, aracın orjinalliğinin bozulmadığını, aracın ayıplı olmadığını, davacının seçimlik onarım hakkını kullandığını, şikayetlerinin onarımla sona erdiğini, bedelin iadesine karar verilmesinin hakkaniyete aykırı olacağını, uzun süre kullanılan araçla ilgili faizistenemeyeceğini, aracın TL üzerinden satıldığını, Euro üzerinden tahsil talebinin kabul edilemeyeceğini, diğer tazminat taleplerinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraf delilleri toplanmış ve bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır.Bilirkişiler——- tarafından sunulan 08/11/2021 tarihli raporda özetle; taşıttaki davaya konu arızanın garanti süresinin içinde gerçekleştiği, elektrik sistemindeki akü bitmesi, motorun stop etmesi gibi arızaların kullanıcı hatasından kaynaklanmadığı, imalat kaynaklı gizli ayıp olduğu, bu arızaların ilgili parça ve donanımların değişimi / onarımı veya yazılım güncellemesi ile giderilebilecek nitelikte olduğu, mevcut haliyle araçta bir arıza tespit edilemediği, onarımdan sonra aracın yeterince kullanılmamış olması nedeniyle arızanın tam olarak giderildiğinin söylenemeyeceği, aracın kullanılarak izlenmesi ve takip edilmesi gerektiği onarım için davalı yetkili servisin yaptığı işlemlerde teknik açıdan hizmet kusuru/ayıbı olmadığı, davacının onarım/sökme işlemlerine izin vermemesinin hukuki bir konu olduğu, mevcut onarım ve işlemlere göre araç üzerinde değer kaybı olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Bilirkişiler ——tarafından sunulan 28/11/2022 tarihli raporda özetle; yapılan teknik inceleme ve keşifler ve dosya muhteviyatında yapılan detaylı teknik incelemeler sonucunda, davacı tarafından iddia edilen ve Davalı tarafından tespit edilen arızaların giderilerek, aracın teslimata hazır duruma getirildiği, davalı taraf olan Yetkili Servisin, davacı tarafından iddia edilen arızalar hususunda, eğitimli teknisyen kadrosu ile aracın orijinalliğine zarar vermeden ve değer kaybına yol açmaksızın parça sökme ve takma işlemlerini gerçekleştirdiği aracın satın alınması esnasında ibraz edilen ve davacı tarafından peşinen kabul edilmiş olan Garanti Şartlarına göre işlem yapıldığı, davacı ve davalı taraf ve vekillerinin katılımı ile gerçekleşen Keşif esnasında ve de sadece Davacı taraf ve vekilinin katılımı ile gerçekleşen 1 nci keşif arasındaki 140 gün içinde katedilen 7.140 kilometre mesafe içerinde, geçmiş arıza şikayetlerine ilişkin arıza tekrarı olmadığının gözlemlendiği, 28.09.2022 tarihinde yapılan ve taraf ve vekillerinin katılımı ile gerçekleşen keşif ile işbu rapor tarihi arasında, ister——– ikazı, isterse de yine benzer bir arıza ihbarının mahkeme dosyasına veya bilirkişi heyetine bildirilmediği sebepleri ile aracın geçmiş arıza başvuruları ve onarım yöntemlerinden dolayı ayıplı veya gizli ayıplı olarak değerlendirilemeyeceği, genel ve dava dışı bilgilendirme olarak, Aracın yolda sürüş esnasında ani stop etmesi, tabiidir ki, sürüş güvenliğini etkileyen, direksiyon sisteminden hidrolik boşalması ve direksiyon sisteminin devre dışı kalması yine sürüş güvenliğini etkileyen, hatta kazaya sebep olabilecek bir durum olsa da, davaya konu olan ——- plakalı aracın servis kayıt ve şikâyetlerinde, bu hususa sebep olacak veya gerçekleşen ve de buna benzer bir kayda rastlanmadığı görülmektedir. Servis kayıt ve işlemleri incelemesinde, üretici, distrübitör ve satıcı firmalar tarafından verilen garanti şartları dâhilinde işlemler yapıldığı, yapılan işlemler ve sonuçlarında, sürüş güvenliğini, etkileyebilecek olumsuz bir durum olmayacağı görülmektedir. Yapılan keşiflerde ve tespitlerde, sonuç ve güncel olarak hiç bir arıza kaydına ve olgusuna rastlanmaması sebebi ile davaya konu olan ——- plakalı aracın ayıplı veya gizli ayıplı olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :
Dava, ticari satıma konu aracın ayıplı olması nedeniyle aracın ayıpsız misli ile değişimi aksi durumda satımın feshi ile ödenen 178.000 Euro araç bedelinin iadesi ve diğer tazminat taleplerine ilişkindir. Davacı, dava konusu aracı, 10.11.2017 tarihli fatura ile davalı——- Şirketi’nden 785.422,49 TL bedelle, sıfır km olarak satın almış olup, söz konusu araçta meydana gelen arızalar nedeniyle aracın sorunsuz yeni bir araçla değiştirilmesi, araçsız kalınan günlere ilişkin zarar ve diğer zararların tazminini talep etmiştir.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, davalı——, satılan aracın üreticisi, satıcısı ve ithalatçısı olmadığından üretimden kaynaklı gizli ayıplı olduğu belirtilen aracın ayıplarından sorumlu olmayıp, davalı —— Şirketi hakkındaki davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.Mahkememizce alınan 08/11/2021 tarihli bilirkişi raporunda; aracın tescil edildikten 39 gün sonra 22.12.2017 tarihinde araç 2.862 km’de iken servise geldiği havalandırma ızgara sol kısmında yön ayarı olmuyor şikayeti ile servise geldiği, arızanın giderildiği, 25.12.2017 tarihinde aynı km’de üretici firmanın—— cihazı ve sistemi vasıtasıyla——-güncelleme işlemi yapıldığı, 15.01.2018 tarihinde ve 3.962 km’de araçta bütün ikazların yandığı, otoparkta aküsünün boşaldığı ve yol yardımdan destek alındığı şikayeti ile servise geldiği, serviste anormallik görülmediği, yol testleri yapıldıktan sonra tekrar arıza kayıtları kontrol edildiği, açık üretici kontrolü ile 4 cıvatanın yenilenerek aracın teslim edildiği, 24.01.2018 tarihinde 4.777 km’de araçta bütün ikazların yandığı (tekrarlı şikayet) şikayeti ile servise geldiği, davacının aracın ön konsol ile koltuklarının sökülüp/takılmasına onay verdiği, diğer kısımların sökülmesine onay vermemesine rağmen motor bölmesindeki elektrik ve kablo tesisatında da —— iletişim hattı üzerinde bulunan bağlantı noktalarının kontrol edildiği, Gövde Kontrol Ünitesinin ve Hava Yastığı Kontrol Ünitesinin bağlantı soket pimlerinin ayarlanması ile kısmi sökme ve kontrol/onarım işlemlerinin yapıldığı, yol testleri sonucunda arızanın giderildiğine kanaat getirilerek aracın teslim edilmeye hazırlandığı ancak davacının aracı teslim almadığı, aracın tüm servis kayıtlarının garanti bitiş tarihinden önce gerçekleştirildiği, araçtaki arızaların kullanım hatasından değil imalattan kaynaklı gizli ayıp olduğu, arızaların tamir edilerek veyahut yazılım güncellemesi yapılarak giderilebileceği, araçta halihazırda arıza tespit edilemediği ancak aracın uzun süre kullanılmadığından arızanın tam olarak giderilip giderilmediğinin bilinemeyeceğini, aracın kullanılması gerektiğini belirttikleri görülmüştür.Mahkememizce alınan 28/11/2022 tarihli ikinci bilirkişi raporunda, araç üzerinde 11.05.2022 tarihinde keşif yapılmış, aracın arızalı ve çalışmaz vaziyette iken ——-Servisinde bulunduğu, özel servis sorumlusunun —— sıvısı tamamlandığında aracın çalışacağını ifade ettiğini, aracın inceleme döneminde kullanılması sağlanmış olup, bu döneminde geçmiş arızaların tekrarlanmaması sebebiyle geçmiş arıza başvuruları ve onarım yöntemlerinden dolayı ayıplı veya gizli ayıplı olarak değerlendirilemeyeceği, kiralama bedeli dışındaki zarar taleplerinin makul, ispatlı veya oluşmadığının bildirildiği görülmüştür.Davacı tarafça dosyaya sunulan 11/05/2022 tarihli ——özel servise ait kayıtlar incelendiğinde aracın çalışmadığı, her ne kadar bilirkişi raporunda —–sıvısı tamamlandığında aracın çalışacağı ifade edilmiş ise de—– değiştirildiği ve Tavan Çıtası tamiri yapıldığı görülmüştür.Tüm dosya kapsamına göre somut olay değerlendirildiğinde; davalı——- satıcısı olduğu aracın davacı tarafından 10.11.2017 tarihinde sıfır km araç olarak satın alındığı, satım konusu aracın kısa süre sonra 22.12.2017 tarihinde 2.862 km’de iken arızalandığı, sonrasında araç sisteminde güncelleme yapıldığı, güncelleme sonrasında 15.01.2018 tarihinde 3.962 km’de araçta bütün ikazların yandığı ve aküsünün boşaldığı aracın olduğu yerde kaldığı, 24.01.2018 tarihinde 4.777 km’de araçta yine bütün ikazların yandığı ve servise geldiği, arızanın bulunması için aracın neredeyse tamamının söküldüğü, dosyadaki fotoğrafların bu iddiayı doğruladığı, aracın uzun süre çalıştırılmadığı, arızanın devam edip etmediğinin tespiti için aracın tekrar kullanılmaya başlanıldığı, sonrasında 11.05.2022 tarihinde aracın yine arızalandığı, yolda kaldığı ve ——değiştirildiği, araçta elektrik sisteminden kaynaklı bir arıza olduğu ve sebebinin henüz tam olarak tespit edilemediği, araç sökülmeden arıza tespiti yapılamamasının imalat/üretim kaynaklı ayıp olduğu ve ayıbın da gizli ayıp niteliğinde olduğunu gösterdiği, bu durumda aracın sıfır km olarak satıldığı dikkate alındığında, somut olayda alıcı davacının satım sözleşmesini feshetme hakkının doğduğunun ve misliyle değişimin hakkaniyete uygun olduğunun kabulü gerekeceği, nitekim, aracın yapılan onarımlar sonrasında da aynı arızaları tekrarladığı ve araçtan beklenen faydanın sağlanmasına engel olduğunun da görüldüğü, bu nedenlerle aracın ayıpsız yenisi ile değiştirilmesine karar verilmiştir.Aracın arıza yaptığında tamir için servise 10 Şubat 2018 tarihinde bırakıldığı ve servis tarafından yapılan işlemlerden sonra 03 Nisan 2018 tarihinde çekilen ihtarname ile aracın teslim alınabileceğinin bildirildiği, yaklaşık üç ay davacının araç kiralamak zorunda kaldığı, bu dönemde ödediği 63.720,00 TL araç kiralama bedelinin piyasa koşullarına uygun olduğu ve araçta gizli ayıp bulunduğu kabul edildiğinden işbu zararın da davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Davacı tarafın dolaylı zarar olarak talep ettiği hususların aracın ayıplı olmasından kaynaklanmadığı anlaşıldığından işbu zarar taleplerinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1-Davacı tarafa ait—– marka, —— tipinde,—– model, —— Şase ve—– motor nolu,—– silindir hacimli, —-yakıtlı —— plaka sayılı aracın davalı ——- iade edilmek koşulu ile ayıpsız yenisi ile değiştirilmesine,
2-63.720,00 TL araç kira bedelinin davalı —— alınarak davacı tarafa verilmesine,
3-Davalı ——Şirketi yönünden davanın PASİF HUSUMET YOKLUĞUNDAN REDDİNE,
4-Davacı tarafın diğer ve fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
5-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 58.004,89 TL harcın, davacı tarafından dava açılırken yatırılan 14.672,00 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 43.332,89‬‬ TL’nin davalı——Şirketi’nden alınarak Hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 14.672,00 TL’nin davalı ——- Şirketi’nden alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından sarf edilen toplam 4.355,6‬0 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul kısmen ret oranına göre hesaplanan 4.304,90 TL’nin davalı ——alınarak davacıya verilmesine, geriye kalan 50,7‬0 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı——Şirketi tarafından sarf edilen 100,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı—— Şirketi’ne verilmesine,
9-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden dava tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 111.405,62 TL vekalet ücretinin davalı—— Şirketi’nden alınarak davacıya verilmesine,
10-Davalı —— Şirketi kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı —— Şirketi’ne verilmesine,
11-Davalı —— Şirketi kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ——- Şirketi’ne verilmesine,
12-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı şirket yetkilisi —— ve vekili——- ile davalı—– Vekili —– davalı —–.vekili —– yüzlerine karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde——Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.