Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/800 E. 2020/457 K. 30.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/800 Esas
KARAR NO: 2020/457
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 06/09/2018
KARAR TARİHİ : 30/09/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle;—– tarihinde —– sıralarında sürücü ——-sevk ve idaresindeki ——plaka sayılı aracıyla —- istikametine seyir halindeyken——- geldiğinde yolu kontrol etmeden karşı şeride geçiş yaptığı esnada aracın sağ yan kısımlarıyla, —— istikametinden —–seyir halinde bulunan sürücülüğünü ———-plaka sayılı aracın ön kısımlarıyla çarpışması sonucunda yaralandığını ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, çarpmanın neticesinde ——– plakalı aracın sağ yanına yatarak yol üzerinde sürüklendiğini bu kazanın oluşumunda —- plaka sayılı araç sürücüsü ———– yer alan kusurlardan———— ihlal ettiği, ——- plaka sayılı araç sürücüsü aynı kanun maddesinin———- ihlal ettiği olay yeri incelemesinde ve mobese görüntülerinde görüldüğünü, birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olan araç sürücüsü davalı ——— dosyasında alınan rapora göre kazanın meydana gelmesinde tali kusurlu bulunduğunu, müvekkillerinin ———- ölümü sebebiyle destekten yoksun kalma tazminatının zorunlu mali sorumluluk poliçesinde bulunan teminattan karşılanması için davalılardan —— tarihinde ihtarname ve ekleri ile başvuruda bulunduklarını dava şartını yerine getirdiklerini belirtmiştir, müteveffanın ölümüne neden olan ———- plakalı araç davalı ——–numaralı poliçe ile ——–olduğunu müvekkillerinin uğramış olduğu maddi zararı poliçe limitleri dahilinde ödeme zorunluluğu olduğunu, sigorta şirketinin yapmış oldukları başvuruya karşı ——- yeniden gönderilip bahsi geçen ihtarname ve eklerinin —– tarihinde tebliğ edildiğini, davalı —- tüm müvekkiller için ——ödeme yapmayı teklifte bulunduklarını davalının teklif etmiş olduğu bu rakamın müvekkillerinin hak etmiş oldukları tazminatın altında kaldığını ancak bu miktarın bile ödenmediğini, bu nedenlerle,
a)6100 sayılı Yasa’nın 107 maddesi gereğince, trafik kazası nedeniyle hayatını———- desteğinden yoksun kalan (fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik) müteveffanın eşi ————destekten yoksun kalma tazminatının, davalılardan ——— teminat limitleri dahilinde temerrüt tarihi tarihinden, diğer davalı —— olay tarihi olan —– tarihinden itibaren, i avans faiziyle müşterek ve müteselsilen tahsiline,
b)Müvekkillerden müteveffanın eşi ————- manevi tazminatın davalı —– olay tarihi olan ——–tarihinden itibaren, işleyecek yasal faiziyle tahsiline ve davacıların arasında dava arkadaşlığının bulunmadığını bu nedenle birden fazla dava olduğu dikkate alınarak her bir davacı için ayrı ayrı vekalet ücretinin takdir edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı —–vekili cevap dilekçesinde özetle; —- plakalı araç müvekkili olan şirket —————-sigortalandığını, ———- plakalı sigortalı aracın karıştığı iddia edilen kaza nedeniyle davacıların eş ve babalarının vefatı kaynaklı huzurdaki davanın açılmasının hasıl olduğunu, soruşturma aşamasında düzenlenen ölü muayene tutanağında müteveffanın ölüm nedeni belirlenemeyip, müteveffanın tedavisini yapan hekimin kusurunun olup olmadığının tespiti için —– gönderilip,———- tarafından düzenlenen rapora göre hekim hatasının değerlendirilebilmesi için tüm tedavi evraklarının, olay yeri inceleme raporlarının, tüm adli tahkikat dosya örneğinin gönderilerek ——– görüş alınmasının uygun olacağı kanaatine varıldığını, bu nedenle meydana gelen zararla sigortalı aracın karıştığı kaza arasında illiyet bağı olmadığından davanın reddine karar verilmesini, müvekkil şirketin sorumluluğu trafik poliçesindeki limitler ve sigortalıların kusuru ile sınırlı olduğunu, davaya konu kaza neticesinde zararın oluşmasında müteveffanın ağır kusuru bulunduğunu, müteveffa kask ve kolluk gibi diğer koruyucu teçhizatları kullanmadan motosiklet ile seyahat etmekte olup bu tutumu neticesinde vefat ettiğini, bu husus zarar ile kaza arasındaki illiyet bağını koparmış olduğunu, bu nedenle davanın reddini talep ettiklerini, aleyhe açılmış olan haksız ve mesnetsiz davanın usulden yetkisizlik nedeniyle reddine, kaza ile vefat arasında illiyet bağı olmaması nedeni ile reddine, mahkeme Masraf ve Vekalet Ücretinin davacı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini; talep ettikleri görülmüştür.
Davalı ——- cevap dilekçesinde özetle; Her ne kadar mahkememiz maddi tazminat davasında görevli ve yetkili olsa da davacı yanın manevi tazminat talebi sadece müvekkil ——yöneltilmiş olmasından dolayı dava bu yönüyle görevsiz ve yetkisiz yerde açıldığını, görevli ve yetkili mahkeme———-olup öncelikle manevi tazminat yönünden görevsizlik ve yetkisizlik kararı verilmesi talep ettiklerini, haksız fiile konu olay —— gerçekleştiğini, müteveffalardan ——- davası ——– dosyasıyla devam ettiğini verilen kararların çelişmemesi açısından dosyaların———– dosyasında birleşmesini talep ettiklerini, davaya konu kaza neticesinde zararın oluşmasında müteveffanın ağır kusuru bulunduğunu, müteveffa kask ve kolluk gibi diğer koruyucu teçhizatları kullanmadan motosiklet ile seyahat etmekte olup bu tutumu neticesinde vefat ettiğini, bu husus zarar ile kaza arasındaki illiyet bağını koparmış olduğunu, bu nedenle davanın reddinin gerektiğini, dava konusu olayda Asli kusurlu şahıs——— olduğunu, müvekkili ——– ana yolda normal bir şekilde ve hız limitlerine uygun bir şekilde yoluna devam ettiğini, bu durumun olay yerine ait kamera görüntüleri incelendiğinde anlaşılacağını, müvekkilinin davaya konu kaza ile bir ilgisi olmadığını, olay yeri kamera görüntülerinde görüleceği üzere müvekkil ——- normal hızında seyir halinde iken kaza yerinde geldiğinde hızını azaltmış olup söz konusu görüntülerde müvekkile ait aracın fren lambalarının yandığı görüldüğü, müvekkil insan hayatına önem veren bir birey olduğunu ve kazadan dolayı——- haberdar eden de kendisi olduğunu, tüm bu nedenlerden dolayı hiçbir kusuru olmayan müvekkili—– açılan hukuki dayanaktan yoksun davanın —— reddini talep ettiklerini, Görevsizlik ve yetkisizlik kararı verilmesine mahkemeni mahkememiz aksi kanaatte ise iş bu dosyanın ———- dosyasıyla birleştirilmesine mahkememiz aksi kanaatte ise davalı Müvekkili adına hiçbir kusuru olmadığı halde açılan Maddi ve Manevi Tazminat talebinin reddine, her türlü yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPARLANAN DELİLLER:
1——— Dava dosyası,
2-Davalı———-dosyası
3——dava dosyası,
4——
5——
6———-
7-Kusur durumuna ilişkin bilirkişi heyeti raporu,
8———–dosyası,
9-Aktuer bilirkişi tazminat hesaplamasına dair raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :Dava,——- tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu ——– vefatı ile sonuçlanan trafik kazasında destekten yoksun kalma ve manevi tazminatın tahsili talebine ilişkindir.
———günü, ———– sevk ve idaresindeki —–plaka numaralı———– istikametinde seyir halindeyken ———- geldiğinde sağ şeritten sola dike yakın dönüşle refüj arasından duraksamadan karşı istikamete geçiş yaptığı sırada, ———— sağ yan kısımlarına —–istikametinde seyir halinde bulunan sürücü —- ve idaresindeki ———plaka numaralı taşıtın ön kısımları ile çarpışması neticesi yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği sonrasında——— vefat ettiği ve davacılar tarafından eldeki davanın mahkememize ikame edildiği anlaşılmıştır.
Davada öncelikli olarak dava şartları ve ilk itirazlar yönünden değerlendirme yapılmasına karar verilmiş ve davalılar tarafından davada göreve ve yetkiye dair itirazlarda bulunulmuş ise de ;
Görev dava şartı yönünden yapılan değerlendirme de;
Davalı ——— bulunduğu, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6. kitabında 1401 vd. Maddelerinde sigortanın düzenlendiği zorunlu sorumluluk sigortasının ise 1483 vd. maddelerinde düzenlendiği, Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlardan doğan davaların mutlak ticari dava bulunması nedeni ile mahkememizin görevli olduğu anlaşılarak davalıların göreve yönelen itirazlarının dinlenilebilir olmadığı anlaşılmıştır.
Yetki ilk itirazı yönünden yapılan değerlendirme;
Haksız eylemden kaynaklanan tazminat davalarında, 6100 sayılı Yasa 16.maddesine göre: “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yer mahkemesinde” dava açabilecekleri gibi, Yasa’nın 6.maddesindeki genel yetki kuralına göe “davalılardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde de dava açabileceği” belirtilmiş ve davacı tarafından da davanın davalı ——— bağlı bulunduğu, Mahkememizde davanın ikame edilmesine göre davalıların yetkiye yönelen itirazlarının da dinlenilebilir olmadığı anlaşılmıştır.
Davalılar tarafından öncelikli olarak müteveffa———–vefatı ile kaza arasında illiyet bağının bulunmadığı ileri sürüldüğünden mahkememizce bu noktada dosyamız arasına alınan soruşturma ve kovuşturma dosyaları ile ;Müteveffa——— kaza sonrasında yaralı olarak ————– kaldırıldığı, hastanede gerekli tıbbi müdahalenin yapılmadığı iddia edilerek hastane personelinin görevini kötüye kullandığı iddiası ile bir kısım davacılar tarafından ————-sayılı dosyası ile ihbar ve şikayette bulunulduğu,soruşturmada——-tarafından ——— sayılı kararda adı geçen kişilerin herhangi bir kusurlarının olmadığı görevlerini ihmal etmediklerinden haklarında 4483 sayılı kanun 6. maddesi uyarınca soruşturma izni verilmediğinin görüldüğü yapılan soruşturmada ise —- tarihinde —–kararı ile dosyanın işlemden kaldırıldığı, yine —— soruşturma dosyasında “———otopsi sonrası düzenlenen ———–numaralı raporda mütevefanın ölümünün genel beden travmasına bağlı, pelvis, ekstremite ve çoklu kaburga kırıkları ile birlikte iç organ ve büyük damar yaralanmasından gelişen iç kanama sonucu meydana geldiğinin rapor edildiği,nihai olarak davalı—– sanık olarak yargılandığı ——— Esas sayılı dosya kapsamına göre eylemine uyan taksirle ölüme sebebiyet vermeden mahkum edilişi hususları değerlendirildiğinde davalıların illiyete yönelen savunmalarının dinlenilmez olduğu anlaşılmıştır.
TBK’nun 53. (BK’nun 45.) maddesi gereği, ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde, onların bu zararını da tazmin etmek lazım gelir.
Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların, desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir.
Destekten yoksun kalma tazminatının mahiyeti ve amacı, ölenin eylemli yardımını alanların, desteğin ölümünden sonra da bu yardımdan mahrum kalmaması olduğuna göre; destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilebilmesi için, herşeyden önce, destek alma hakkı olan kişinin destek alma ihtiyacının devam etmesi gerekmektedir.
Davalı sürücü —— ve idaresindeki —- plaka numaralı araçta davalı ———— sigortalanmıştır.
——- sigortasına ilişkin olarak 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu hükümleri ve ———– tarihi itibari ile uygulanmaktadır.
——- işletenin veya sürücünün kusurlu davranışı vereceği zararlar teminat altına alınmakta ve ——– gerçekleşmesi halinde sigortacının ödeyeceği tazminat KTK.m.91 hükmünün atfıyla 85/1 hükmü uyarınca sigorta ettiren işleten tarafından motorlu aracın işletilmesi sonucunda ortaya çıkan maddi zararlar ile kişinin yaralanması veya ölmesi gibi bedeni zararlara yönelmektedir.
———– uyarınca sigortacının, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği benimsenmiştir.
Bu nispette sigortacı sorumluluğu işletenin KTK.m.85/1’ deki sorumluluğu ile eşdeğerdir.
KTK.m.91 uyarınca bir şeye zarar verilmesi halinde işletenin sorumluluğu bu zararı gidermede hangi kapsamda ise sigortacının da sorumluluğu o kapsamda olmalıdır.
——–zarar giderim durumlarında sınırlı sorumluluk ilkesi, gerçek zararın giderilmesi ilkesi, kusur oranında sorumluluk ilkesi gözetilerek davalıların davacılar gerçek zarar miktarından sorumlu bulunduğu anlaşılmakla ve mahkemenizin kusurun varlığını ve derecesini belirlemede 6098 sayılı TBK 73.gereğince ceza mahkemesinden ayrı değerlendirme yapmasının mümkün olmasına göre( ceza davasında toplanan kanıtları maddi olguları ve eylemin hukuka aykırılığını saptayan kararlar ile bağlı bulunması hususları gözetilerek) ceza dava dosyasının örneğinin mahkememiz dosyasına ibrazı sonrası dava dosyası bilirkişi heyetine tevdine edilmiş ve bilirkişi heyeti tarafından kusura dair ibraz edilen raporun denetimi ve irdelenmesi ile;
Kazanın oluşumunda: ——plaka numaralı ——– sürücüsü——– dikkatsiz ve tedbirsiz hareket ederek, kamera görüntülerinde de açıkça görüldüğü üzere karşıya geçişi sırasında sağından kendi şeritlerinden yaklaşan iki otomobili hiç dikkate almadan ve duraksamadan yoluna devam ettiği, yaklaşan otomobillerle arasında çok kısa mesafe varken yola girdiği de dikkate alınarak, 2918 sayılı K.T.K/nun 53/b maddesinde belirtilen “sola dönüşlerde sürücüler; sola dönüş işareti vermeye, yolun gidişe ayrılmış olan kısmının soluna yaklaşmaya, hızını azaltmaya, dönüşe başlamadan, sağdan gelen taşıtlara ilk geçiş hakkını vermeye, dönüş sırasında, karşıdan gelen ve emniyetle durdurulamayacak kadar kavşağa yaklaşmış olan taşıtların geçmesini beklemeye, gireceği yolun gidişe ayrılan kısmına girmek üzere, dönüşünü yaparken, arkadan gelen ve sola dönecek diğer taşıtları engellememek için, geniş kavisle dönüş yapmaya, gireceği yolun gidiş yönünde çok şeritli olması halinde, en sağ şerit dışında, uygun bir şeride girmeye, gireceği yola girdikten sonra, en kısa sürede, trafiği tehlikeye düşürmeden sağa yaklaşmaya zorunludurlar” kurallarına riayet etmemesi ve asli kusurlara ilişkin 84/h maddesinde belirtilen “kavşaklarda geçiş önceliğine uymama” fiilini işlemesi sebebiyle kazanın oluşumunda %70 oranında asli kusurlu olduğu, ——-plaka numaralı otomobil sürücüsü——— ise; görüntülerden de tespit edildiği üzere yaya geçidi ve kavşaklar nedeni ile 50km/sa hız sınırı bulunan bölgede olay mahalline hızla yaklaştığı, her ne kadar olayın gelişimi göz önünde bulundurulduğunda çarpışma kaçınılmaz görünse dahi çarpma etkisi ile motosiklet ve üzerindeki şahısların yerden yükseldikleri mesafeler değerlendirildiğinde mahal şartlarının gerektirdiği hızın çok üzerinde bir hızla seyir halinde bulunduğu ve ölüm olayı ile bunun doğrudan illiyet bağı bulunması gerekçesi ile K.T.K.’nun 52/a, b maddelerinde belirtilen “kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmak, hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumu-nun gerektirdiği şartlara uydurmak zorundadırlar” kurallarını ihlal etmesi nedeni ile %30 oranında tali kusurlu olduğu anlaşılmış ve mahkememize ibraz edilen kusura dair heyet raporu ile —— Karar sayılı kararında dayanak alınan———- göre: davalı ——— müteyakkız seyretmesi, olay yeri kavşağa yaklaşırken hızını güvenli tedbir alabileceği asgari seviyeye düşürmesi gerektiği halde bahsedilen bu hususlara riayet etmemiş, söz konusu kazada dikkat ve özen yükümlülküklerine aykırı davranışı ile alt düzeyde tali kusurlu olduğu, Müteveffa sürücü———- idaresindeki——– müteyakkız seyretmesi, kavşağa yaklaşırken hızını güvenli, tedbir alabileceği asgari seviyeye düşürmesi, sola dönüşe geçmeden önce yolu yeterli ve gerekli şekilde kontrol etmesi araçların hız ve mesafesi ne dikkat etmesi, şüpheli sürücü idaresindeki araca ilk geçiş hakkını vermesi, idaresindeki araçta kasksız yolcu bulundurmaması gerektiği halde bahsedilen bu hususlara riayet etmemiş olup sebebiyet verdiği söz konusu kazada dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı davranışı ile asli kusurlu olduğu yönündeki benimseyişin paralellik gösterdiği anlaşılarak mezkur raporlar mahkememiz dava dosyasında hükme dayanak alınmış ve taraf vekillerinin kusur raporuna yönelen itirazlarının dinlenilebilir olmadığı anlaşılmıştır.
Davacılar vekili tarafından müteveffa’nın terzilik mesleği ile iştigal ettiği gelirinin asgari ücret seviyesi üzerinde bulunduğu yargılama devamında iddia edildiğinden mahkememizce ———gelirinin varlığına isabet edebilecek ——– mahkememiz dava dosyasına alınmış ancak alınan belgeler ile davacının gelirinin asgari ücret olduğunu gösterir hiç bir belgeye tesadüf edilmemiş bu nedenle davacı vekili bu yöne denk gelen iddialarını ispat edemediğinden dava dosyası davacının gelirinin asgari ücret hesaplanması için aktuer bilirkişiye tevdi edilmiştir. Bilirkişi tarafından ibraz edilen rapor içeriği ile de poliçenin tanzim tarihinde geçerli bulunan yönetmelik hükümleri ve genel şartlar dahilinde hesaplama yapıldığının anlaşıldığı,davalılar vekillerinin rapor içeriğindeki hesaplamalara yönelen itirazlarının dinlenilebilir olmadığı anlaşılarak rapor içerdiği belirlenen tutarların davacılar için destekten yoksun kalma zarar tutarı olarak benimsenmiştir.
Davada davacılar tarafından ayrıca manevi tazminat talep edildiği anlaşılmakla;
Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar verilecek para tutarı adalete uygun olması, hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşıması, bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemisi, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmesi, takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olması hususlarına riayet edilerek————- takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartların da açıkça gösterilişi ve değinilen hususların objektif ölçülere göre değerlendirme yapılarak, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihine göre aşağıdaki belirtilen tutarlarda manevi tazminata davacılar için hükmolunmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Destekten yoksun Kalma tazminatı davasının KABULÜ ile ;
1a——- destekten yoksun kalma tazminatının davalı —- tarihinden, davalı —–tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile Davacı ————– ÖDENMESİNE,
1b—— destekten yoksun kalma tazminatının davalı —— tarihinden, davalı —– tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile Davacı ——- ÖDENMESİNE,
1c—–destekten yoksun kalma tazminatının davalı —- tarihinden,davalı ——– tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile Davacı ——- ÖDENMESİNE,
1d——destekten yoksun kalma tazminatının davalı —– tarihinden, davalı ——tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile Davacı ——- ÖDENMESİNE,
1e——destekten yoksun kalma tazminatının davalı —- tarihinden, davalı —– tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile Davacı —— ÖDENMESİNE,
1f- —- destekten yoksun kalma tazminatının davalı —- tarihinden, davalı —– tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile Davacı —– ÖDENMESİNE,
2-Manevi tazminat Davasının KISMEN KABULÜ ile;
2a——-manevi tazminatının davalı —– tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile Davacı ——– ÖDENMESİNE,
2b- —– manevi tazminatının davalı —–tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile Davacı —– ÖDENMESİNE,
2c—–manevi tazminatının davalı ——- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile Davacı —–ÖDENMESİNE
2d- —- manevi tazminatının davalı —— tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile Davacı——- ÖDENMESİNE,
2e- —- manevi tazminatının davalı —– tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile Davacı —–ÖDENMESİNE,
2f- —– manevi tazminatının davalı —–tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile Davacı———- ÖDENMESİNE,
3-Destekten yoksun kalma tazminatı davasında 492 sayılı Harçlar yasasına göre alınması gerekli 6.112.26 TL karar ve ilam harcından davacıdan peşin alınan 546,15 TL peşin ve tamamlama harcın mahsubu ile bakiye 5.576,11 TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından davada sarf edilen yargılama giderlerinin tamamının destekten yoksun kalma tazminatı davasında harcanıldığı anlaşılmakla 2.951,20 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ÖDENMESİNE,
5-Destekten yoksun kalma tazminatı davasında toplam tazminat tutarı üzerinden nispi karar ve ilam harcı alınması, davacıların tamamının aynı vekalet ilişkisi ile temsil olunması, zararın aynı eylemden kaynaklanmakta olmasına göre 2020 yılı AAUT gereğince belirlenen 12.432,18 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile vekil ile temsil olunan davacılara ÖDENMESİNE,
6- Manevi tazminat davasında toplam tazminat tutarı üzerinden nispi karar ve ilam harcı alınması, davacıların tamamının aynı vekalet ilişkisi ile temsil olması,zararın aynı eylemden kaynaklanmakta olmasına göre 2020 yılı AAUT gereğince belirlenen 4.200,00 TL vekalet ücretinin davalı —— tahsili ile davacılara ÖDENMESİNE,
7-Manevi tazminat davasının reddine karar verilen kısım için 2020 yılı AAUT gereğince belirlenen 4.200,00 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile vekil ile temsil olunan —– ÖDENMESİNE,
8-Davacılar tarafından ikame edilen manevi tazminat davasında alınması gerekli 1912,68 TL karar ve ilam harcının davalı ——– tahsili ile HAZİNEYE GELİR OLARAK KAYDINA,
9-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair tebliğden itibaren 2 hafta içinde ————– Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin huzurunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 30/09/2020