Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/80 E. 2019/195 K. 21.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/80
KARAR NO : 2019/195

DAVA : HAKSIZ REKABET
DAVA TARİHİ : 18/01/2018
KARAR TARİHİ : 21/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve manevi zararın giderilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı …’ın şirketleri ile herhangi bir sözleşme ilişkisi olmadığını, şirketleri adına fatura tahsilatı yaptığını, şirketlerinin faturalarının tahsilatı nedeniyle işlem ücreti almakta ve tüketiciler nezdinde şirket ile arasında bir hukuki ilişki olduğu izlenimini yarattığını, davalının eylemlerine son vermesi için Müvekkil şirket tarafından davalıya daha önceden ihtarname keşide edildiğini, ancak davalı eylemlerine devam ettiği görüldüğünü, düzenlemeye tabi veya serbest tüketici niteliğini haiz müşterilere enerji satışı karşılığında düzenlenen faturaların tahsil yetkisi münhasıran —– ait olduğunu,—-, tahsilat işlemlerini bankaların elektronik tahsilat sistemleri veya anlaşmalı tahsilat merkezleri üzerinden yürüttüğünü, ayrıca, 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun’un 13. maddesinin 2. fıkrası, “Banka ve ödeme hizmeti sağlayıcısı dışındaki kişiler ödeme hizmeti sunamazlar.” hükmünü havi olduğunu, bir diğer ifadeyle, belirtilen tahsilat kanalları ve bu hususta özellikle yetkilendirilmiş kişiler dışında Müvekkiline ait fatura bedeli tahsilatlarının yapılması hukuka aykırı olduğunu, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para İhracı ile Ödeme Kuruluşları ve Elektronik Para Kuruluşlar Hakkındaki Yönetmeliğin md.5 / f.6 “Kanunun 12’nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde sayılan fatura ödemelerine aracılık edilmesine yöneilik hizmetlerin yönetilmesinde, kuruluşun fatura üreten kurumlar ile adlarına tahsilat yapılabilmesi konusunda sözleşme yapılması şarttır, hükmü gereği davalının müvekkil adına tahsilat yapabilmesi için taraflar arasında sözleşme imzalanması şart olduğunu, T.T.K. m. 54/2 ‘de belirtildiği üzere; davalı yan, fatura tahsilatı yaptığını beyan ederek şirket ve müşterileri arasındaki ilişkiyi etkileyici faaliyetlerde bulunduğunu, yine T.T.K .m. 55/1 a-2 uyarınca kendi işletmesinin sahip olmadığı birtakım özelliklere sahipmiş gibi göstererek rekabette öne çıkarmaya çalıştığını ileri sürerek; T.T.K. 56/1-a uyarınca; Haksız Rekabetin tespitini, T.T.K. 56/1-b uyarınca Haksız Rekabetin Men’ini, T.T.K. 56/1-c uyarınca; Haksız Rekabet durumunun ortadan kaldırılmasını, T.T.K 56/1-e uyarınca; mevcut ihlaller neticesinde müvekkili şirketin manevi kişiliği ve ticari itibarının zarara uğramasının nazara alınması neticesinde 15.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini, talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun tebligat çıkarılmasına rağmen cevap vermediği görülmüştür.
Dava, haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve manevi tazminat ödenmesi istemine ilişkindir.
Davacı şirket, kendi müşterilerinin ödemesi gereken fatura bedellerinin tahsili konusunda davalıya herhangi bir yetki verilmediği halde, davalının, şirketlerine ait faturaları tahsile yetkili olduğuna dair ibareler kullandığı ve faturaları tahsil ettiği, bu suretle müşterileri ile aralarındaki ilişkiyi etkileyici faaliyette bulunduğu ve gerçek dışı ve yanıltıcı açıklamalarda bulunarak kendisini rekabette öne geçirmeye çalıştığını ileri sürmüştür.
Davalı ise, kendilerinin, BDDK tarafından tahsille yetkilendirilmiş olan ——————- almış oldukları bayiliğe dayanarak faaliyet gösterdiklerini ileri sürerek davanın reddini talep etmişlerdir.
TTK. 54/2’nci maddesinde “Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.” denilmek suretiyle haksız rekabetin genel olarak kapsamı tayin edilmiş, 55’nci maddenin 1’nci fıkrasının a-2 bendinde ise “Kendisi, ticari işletmesi, işletme işaretleri, malları, iş ürünleri, faaliyetleri, fiyatları, stokları, satış kampanyalarının biçimi ve iş ilişkileri hakkında gerçek dışı veya yanıltıcı açıklamalarda bulunmak veya aynı yollarla üçüncü kişiyi rekabette öne geçirmek” örnek kabilinden olmak üzere özel haksız rekabet hali olarak düzenlenmiştir.
Davacı şirkete yazılan müzekkere cevabında, davalının faturaları tahsil yetkisinin 28.02.2017 tarihinde sonra erdiği bildirilmiştir. Fakat sorulmasına rağmen ———————- yönünden bilgi verilmemiştir.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun 19/01/2016 tarihli 29598 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan kararında ————.ne 6493 sayılı kanunun 14/1 ve 15/1 maddesi çerçevesinde ödeme kuruluşu olarak faaliyette bulunma izni verilmiştir.
Davacı tarafından —————.ti tarafından düzenlenen “Yetkili Temsilci Sertifikası” ibraz edilmiştir.
Mahallinde bilirkişi vasıtasıyla yapılan delil tespiti olarak yapılan keşifte davalının iş yerinde davacı şirkete ait herhangi bir logo ya da unvan ismi tespit edilememiştir.
Davacının dava dışı ——————-.tinden aldığı yetki ile fatura tahsilatı yaptığı, iş yerinde elektrik fatura tahsilatı yapmış olsa da davacı şirketin yetkili ödeme merkezi olduğu izlenimini yaratacak şekilde faaliyette bulunmadığı, bu kapsamda davacı şirkete ait logo ya da unvanı kullanmadığı, davacının yetki aldığı ——————————.ti’nin faaliyetinin BDDK’dan alınan izne dayandığı, bu durumda davalının TTK 55/1-b-2 maddesi kapsamında rekabette öne geçme sonucunu doğuracak gerçek dışı ya da yanıltıcı bir davranışta bulunmadığı, TTK 54/2 maddesi kapsamında dürüstlük kuralına aykırı olarak hareket de etmediği, bu durumda haksız rekabet teşkil eden davranışının bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 44,40 TL harçtan peşin yatırılan 256,17 TL’nin mahsubu ile bakiye 211,77 TL’nin davacıya İADESİNE,
3-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Taraflar tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair tebliğden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere davalı vekilinin huzurunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.