Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/8 E. 2018/1074 K. 08.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi

GEREKÇELİ KARAR
(KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA)

ESAS NO : 2017/666 Esas
KARAR NO : 2018/1013

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/06/2017
KARAR TARİHİ : 22/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalının sigortalısı olduğu ……….. ait ……. plakalı aracın 25/01/2017 tarihinde …’a ait …. plakalı araca çarpması sonucunda …’a ait araçta değer kaybı meydana geldiğini, kaza sonucu …’a ait araçta bağımsız eksper tarafından 1.800,00 TL değer kaybının bulunduğunun tespit edildiğini, ilgili değer kaybı alacağının araç sahibi … tarafından müvekkili …’a temlik edildiğini, eksperlik hizmeti olarak müvekkili tarafından 354,00 TL ödeme yapıldığını, kaza sebebiyle oluşan her türlü zararı sigorta şirketi karşılamakla mükellef olduğundan oluşan değer kaybının tazmin edilmesi için davalıya 18/05/2017 tarihinde ihtarname gönderilmesine rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığını iddia ederek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 354,00 TL ekspertiz ücreti, 300,00 TL değer kaybı tazminatı olmak üzere şimdilik toplam 654,00 TL alacağının ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faizi oranı üzerinden ve kaza tarihinden, kabul görülmez ise ihtar tarihinden itibaren işleyecek en yüksek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tazminine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Usulüne uygun yapılan tebligata rağmen davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DAVANIN VE UYUŞMAZLIK KONULARININ TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
Dava; trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili 28/09/2018 tarihli dilekçesinde; tarafların sulh olduklarını, anlaşma gereği tarafların birbirinden vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin bulunmadığını beyan ettiği, davalı vekilinin 12/10/2018 tarihli dilekçesi ile tarafların sulh olması nedeniyle davanın konusuz kaldığını, konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiğini beyan etmiş olup, davacı vekili 22/10/2018 tarihli duruşmada yapılan sulh sözleşmesi uyarınca karar verilmesine gerek bulunmadığına karar verilmesini talep etmiştir.
Taraf vekillerinin vekaletnamesinde sulhe yetkili oldukları saptanmıştır.
Taraflar duruşmada sulhe göre karar verilmesine istemediğini beyan etmekle HMK’nin 315/1. Maddesi uyarınca karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Taraflar sulh anlaşması yaparak davanın takibinden vazgeçtiklerinden HMK’nin 315/1. Maddesi uyarınca KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Tarafların istemleri doğrultusunda, taraflar lehine vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına, yapılan yargılama masrafların yapan taraf üzerinde bırakılmasına,
3-Alınması gerekli 35,90 TL harçtan peşin yatan 31,40 TL nin mahsubu ile 4,50 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-HMK’nın 333. Maddesi gereğice bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, kabulüne ve reddine karar verilen miktarlar 3.560 TL’nin altında olduğundan KESİN OLARAK verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.