Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/786 E. 2019/739 K. 11.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/786 Esas
KARAR NO : 2019/739

DAVA :Tazminat
DAVA TARİHİ : 03/11/2008
KARAR TARİHİ : 11/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan taşıma sözleşmesine aykırılık nedeni ile tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının uluslararası taşıma işi yaptığını, davacıya ait olup, 15.362,27 Euro tutarındaki 24 kap, 22.093,50 kg. ağırlığındaki temperli düz cam emtiasının ——- taşınması için davalı şirkete ait —– plakalı tır araca —- tarihinde yüklendiğini ve 01.02.2008 tarihinde yola çıktığını, emtianın yüklü olduğu kamyonun taşımanın bir bölümünde —– gemisi ile deniz yolculuğu yaptığı sırada —– gemisinde —- açıklarında çıkan yangında tırla beraber tüm emtianın yandığını, hasar bedelinin davalıdan talep edildiğini, ancak tahsil edemediklerini ve işbu davayı açmak zorunda kaldıklarını, meydana gelen hasardan TTK hükümleri uyarınca davalı taşıyıcının sorumlu olduğunu belirterek mal bedeli olan 15.362,27 Euronun 06.02.2008 tarihinden itibaren işleyecek döviz faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;hasarın, taşımanın deniz taşıması bölümünde meydana geldiğini, —- gemisinin yanması sonucu taşımada kullanılan tırın ve emtianın tümüyle yandığını, hasar deniz taşıma bölümünde meydana geldiğinden TTK.nun 4/son maddesi uyarınca davaya bakma görevinin Denizcilik İhtisas mahkemesine ait olduğunu bu nedenle görevsizli kararı verilmesini belirtmiş, esas yönünden ise; —– gemisinin yanması sonucu hasarın meydana geldiğini, müvekkilinin olayda bir kusurunun bulunmadığını, CMR 2/1.maddesi uyarınca hasarın kendi kusur ve ihmallerinden kaynaklanmadığını, ayrıca dava konusu emtianın teslim şeklinin—— olduğunu, nefi ve hasarın alıcıya geçtiğini, bu nedenle davacının sıfatı bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişiye tevdi edilmiş, teknik bilirkişi ayrıntılı raporunu ibraz etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :Dava, Türkiye’den İtalya’ya karayolu ile taşınması kararlaştırılan emtianın, taşıma sırasında zayi olması nedeniyle uğranılan zararın tahsili istemine ilişkindir.
Davacı taraf, kendisine ait emtianın ———— karayolu ile taşınması işinin davalı tarafından üstlenildiğini, emtianın araca yüklenmesinden sonra taşımayı gerçekleştiren aracın da içinde bulunduğu geminin yanması sonucu taşınan emtianın zayi olduğunu ileri sürmüş, davalı ise taşıma ilişkisini kabul ederek kendisinin, yangının çıkmasında bir kusurunun olmadığını savunmuştur.
Mahkememiz tarafından ise dava konusu uyuşmazlığın ——– hükümlerine tabi bulunduğu ve davalı taşıyıcının, —– 17/2. maddesi uyarınca zarardan sorumlu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş buna dair karar davacı vekili tarafından temyiz incelemesine konu edilmiş Yüksek Yargıtay —. Hukuk Dairesi ESAS NO:—- KARAR NO: —- kararı ile taraflar arasında uluslararası karayolu taşımasına ilişkin anlaşma bulunduğu, yükün davalıya ait araca yüklendiği, taşımayı gerçekleştiren karayolu taşıtının da yük bu taşıttan boşaltılmadan gemiye yüklendiği ve gemide meydana gelen yangın sonucunda taşınan emtianın zayi olduğu hususlarında uyuşmazlık bulunmamakta oluşu gerçekten de mahkemece de kabul edildiği üzere CMR Konvansiyonu’nun 2. maddesi uyarınca kural olarak mal yüklü taşıtın, Konvansiyonun 14. maddesi hükmünün uygulandığı haller dışında yolun bir kısmında deniz, demiryolu, nehir, kanal veya havayoluyla yük boşaltılmadan taşındığı hallerde CMR Konvansiyonu hükümleri taşımanın tümü için uygulanacağı belirtilmiş ancak bu kurala maddenin ikinci cümlesinde bu duruma bir istisna getirildiği buna göre şayet diğer taşıtlarla yapılan taşımalarda, ortaya çıkan kayıp, hasar veya gecikmelerin, karayolu taşımacısının bir fiil veya ihmalinden doğmayıp yüklerin diğer taşıtlarda taşınması sırasında ve bu nedenle oluştuğu kanıtlanırsa karayolu taşıyıcısının sorumluluğu, CMR Konvansiyonu’na göre, eğer söz konusu diğer taşıtlar ile yükün taşınması için yasal koşullara uygun olarak o taşıt taşıyıcısı ile gönderen arasında bir mukavele yapılmış sayılacağı ve o mukaveleye konulması gelenekleşmiş hükümler uyarınca tayin edileceği açıklanarak ziyanın karayolu taşımacısının bir fiil ve ihmalinden doğmayıp diğer taşıma araçlarında taşınma sırasında ve bu nedenle oluşması halinde karayolu taşımacısının sorumluluğunun, ziyanın oluştuğu ulaştırma ortamında taşımayı düzenleyen kurallara göre tespit edileceği belirtilerek Ziyaa yol açan olayın, diğer taşıma aracında taşınması nedeniyle oluşması yeterli olduğu ayrıca diğer ulaştırma ortamına has özel bir risk teşkil etmesi de gerekmediği belirtilmiş,
Yapılan açıklamalar ışığında somut olayda; Davacıya ait emtia, davalının karayolu taşıtına yüklenmiş ve yük bu boşaltılmadan taşıma aracı da dava dışı şirkete ait gemi ile taşınmış, araç gemide iken çıkan yangın neticesinde de emtia zayi olduğundan, davalının, söz konusu yangının çıkışında bir fiil ya da ihmali tespit edilmediği gibi ziya da emtianın gemide taşınma sırasında ve bu nedenle oluştuğundan artık davalı karayolu taşıyıcısının sorumluluğunun, sanki davacı gönderen ile davalı arasında denizyolu ile taşıma sözleşmesi yapılmış gibi kabul edilerek buna göre belirlenmesi gerektiği benimsenerek mahkememizce davaya konu uyuşmazlığın yukarıda yapılan ilkeler çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğinden bahisle mahkememiz kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Yüksek Yargıtay ——.Hukuk Dairesinin bozmasının dosya kapsamına ve mevzuata uygun bulunması nedeni ile 25/09/2018 tarihli celse de bozmaya uyulmasına karar verilerek dosyanın bozma ilamı doğrultusunda değerlendirme yapmaya ehil 3 kişilik bilir kişi heyetine tevdine karar verilmiştir.
Bilir kişi heyeti tarafından ibraz edilen 30/11/2018 tarihli raporda CMR Konvansiyonunun 2.Maddesi gereğince yapılan değerlendirme de davacıya ait emtianın yüklendiği davalıya ait ——–Plakalı Tır’ın da içinde bulunduğu —- isimli gemide—- yolculuğu sırasında 06/02/2008 tarihinde yangın çıktığı ve gemi ile birlikte geminin içinde bulunan yüklü durumdaki tırların da tamamen yanarak tamamının zayi olduğu,yangının çıkış nedeninin ise gemide taşınan tırlardan birisinin yandığı bu tırdan başlayarak araçtan araca sirayet ettiği,neticete geminin ve taşıdığı tüm yükün yanarak zayi olduğu,gemi yangının çıkış nedeninin tam olarak tespitinin mümkün bulunmadığı, gemideki yangının söndürülmesinde personelin yetersiz kaldığı bu nedenle de geminin TTK 817 gereğince yola elverişsiz bulunduğunun ortaya konduğu,bu değerlendirmeler eksenin de davalının söz konusu yangının çıkışında bir fiil veya ihmalinin söz konusu bulunmadığı gibi gemi yangınına etkili olabilecek bir kusurunun da bulunmadığı, davalı taşıyıcının üzerine düşen ve basiretli tacir gibi göstermesi gereken dikkat ve özeni gemideki yangının çıkmasını önleyebilmesi veya etkisini azalatabilmesinin mümkün bulunmadığını,bu nedenle davacının davalıdan zararın tazmini talebinde bulunamayacağını rapor etmiştir.
Bilir kişi heyeti tarafından ibraz edilen raporun denetimi ile——– bozma kararının irdelendiği ve bu irdelemeye göre taraf iddia ve savunmaları kapsamında çekişmeli tenik vakıaların saptanarak hüküm kurmaya elverişli görüşlerin ibraz edildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından ibraz edilen rapora yangın hadisesinin öngörülemez hadise bulunmadığı taşıyıcı davalıların bu nedenle kusursuz sorumluluğu devam ettiğinden bahisle itiraz edilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta taşıma işinin tabii bulunduğu CMR konvansiyonunun uygulanması bakımından taşıyıcı (somut olayda davalı ) çalıştırdığı kişilerin ve taşımanın yapılması için hizmetlerinden yararlandığı diğer kimselerin görevleri sırasında hareket ve ihmallerinden , keza taşımayı yapmak için kullandığı kusurlu taşıtlardan , bu taşıtı kiraladığı kişinin veya vekilinin veyahutta çalışanlarının hata ve/veya ihmallerinden dolayı sanki bu hareket ve ihmalleri kendisi yapmış gibi sorumludur. Ayrıca taşıyıcı CMR konvansiyonunda ön görülen sorumluluk sistemine göre taşıdığı eşyayı varma yerinde ” teslim aldığı hali ile” alıcısı emrine veya onun temsilcisine teslim borcunu üstlendiği gibi yüküm güzergah üzerinde yaptığı aktarmalar dahil olmak üzere taşıma süresi içerisinde eşyayı gözetim sorumluluğunun da altındadır ve kural olarak yükleme yerinden varış mahalline kadar taşıdığı eşyaya gelecek zararlardan sorumludur (CMR 17/1. Madde ). Nakliye sürecinde vuku bulan kayıp yada hasar eğer yüke has bir kusurdan yahutta taşımacının önlemesine olanak bulunmayan durumlardan ileri gelmiş ise yada eğer kayıp veya hasar hasara uğrayan malların ambalajlanmaması yada hatalı ambalajlanmış olması, yükün gönderici , alıcı veya bunlar adına hareket eden kişiler tarafından alınması , yüklenmesi , yığılması veya boşaltılması yüzünden yahutta kırılma sureti ile kısmen veya tamamen zarar görebilecek malların özelliğinin doğal sonucu olan özel risklerden doğmuş ise , taşımacı zarardan sorumlu tutulamaz (CMR 17/2 , 17/4 , b-c-d maddeleri uyarınca ) Taşıyıcının / taşıyanın sorumlu tutulamayacağı durumların tespitinde ölçü Yargıtay’ın yerleşik içtihatları uyarınca deneyimli ve basiretli bir taşımacının göstermesi gerekli olan özen dikkate alınacaktır.
Yapılan yargılama sonucunda dosyadaki tüm delillere göre ; davaya konu hasarın malları taşıyan tırın —- gemisinde taşınması sırasında meydana gelen yangınla hasara uğradığı—-gemisinde çıkan yangın sonucunda oluşan zararı davalı taşıyıcının basiretli bir tacir olarak göstermesi gereken özenle önleyebilmesinin mümkün olmadığı, taşıma konusu emtianın tümüyle ziyaının taşıyıcının sorumluluğunu ortadan kaldıracak nitelikte bir mücbir sebep sonucunda oluşmasına göre davacı vekilinin rapora karşı itirazlarına itibar edilmemiş ve mahkememizce davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm ittihaz olunmuştur.(Aynı yangın ile ilgili aynı doğrultuda T.C.YARGITAY —–. Hukuk Dairesi ESAS NO: — KARAR NO: — tarihli kararı)
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Karar tarihinde alınması gerekli 44,40 TL harcın davacı tarafça yatırılan harçtan mahsubu ile kalan harcın karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
Davalı—— tarafından yapılan 167,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı —-verilmesine,
Davalı —– vekili kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —- deki esaslara göre belirlenen 3.686,76 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı—-verilmesine,
Taraflar tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde Yargıtay nezdinde Temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.