Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/78 E. 2020/126 K. 13.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/78 Esas
KARAR NO: 2020/126
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 18/01/2018
KARAR TARİHİ: 13/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı vekili dava dilekçesinde özetle davacı şirket tarafından davalı ———— tarihinde ———– satın alındığını, dav konusu otomobilin davalı ithalatçı firma ————— Aracılığıyla diğer davalı şirkete verildiğini ve davacı şirkete satıldığını hile ile kasten ve ağır kusur ile gizlenmiş ayıplı olan aracın, fatura tarihinden ————- tarihinde davacı …’a teslim edildiğini, ——– TL — kredisi çektiğini, davacının toplam — TL lik borca girdiğini, davacının aracı ——– başında satmak istediğini,——–modeli beğendiğini, dava konusu aracı satın almak için gelen müşteriye araçta hiçbir hasar, kusuru, ayı olmadığına ilişkin belge sunmak için ———— bulunan ————yetkili servisine gittiğini ve aracın geçmiş servis hareketlerini istediğini ancak sunulan hasar kayıt tutanağı karşısında şok yaşadığını, dvacının fabrika çıkışı — hasarsız, kusursuz, kazasız olduğuna davalılar tarafından inandırıldığı aracında, satın almadan önce birçok hasar kaydının bulunduğunu, tamir gördüğünü ve gerçeğin davalılar tarafından hileyle gizlenerek aracın satıldığını farkettiğini, davalıların araçla ilgili aydınlatma yükümlülüğünü ihlal ederek kasten gizledikleri, orijinal halini kaybetmiş ayıplı malı sattıklarını, ——— tarihinde aracın yetkili satış noktalarına gönderilmeden önceki son kontrol işleminin—– yapıldığını, —– tarihinde araç daha – km de iken araçta————– değişimi, yine aynı tarihte vites kolu sökümü ve vites kolu tutamağı değişimi, — değişimi işleminin yapıldığını, davacının talep ettiği ek montajının yapıldığınıkayıtlardan sıfır km alınan aracın sz konusu montajdıa —— km olduğunun görüldüğünü, km yapmamış araç olarak advcıya satışıyapılan dava konusu aracın, davacıya teslim edilmeden önce en az ——– yaptığını, aracınyolda kullanıldığını, araç satılırken de km sinin sıfırlandığını, davalıların işbirliği yaparak davacıyı aldattıklarını,— fabrika çıkışlı aracın, ——– hasarsız, kusursuz, sorunsuz olmadığını, davcının, hileyle gizlenmiş ayıbı öğrenmesi sonucunda davalılarla iletişime geçtiğini, yapılan tüm görüşmelerin sonuçsuz kaldığını, davalıların duyarsız kaldığını, davacının ayrıca ——– bulunan üretici ———-göndererek durumdan bilgilendirdiğini, üretici firmanın da aynı umursamaz tavrı sergilediğini, hileyle gizlenmiş ayıplı ürünü sattıklarını kabul eden davalıların davacıya aracı aldığı fiyattan geri almayı önerdiklerini, aracın bugünkü sıfır araç olarak piyasa fiyatının — TL değil, ——–TL civarında olduğunu, davacının aracı kredi ile alması nedeniyle uğradığı zarar ve kazanç kaybının daha fazla olduğunu, davacının, ayıplı araca yatırdığı parayı ticari hayatında kullanması durumunda kur farkından da dolayı daha fazla kazanç elde edeceğini, bu şekilde müspet-menfı kazancından da mahrum kaldığını, davacının munzam zararının da hesaplanmasını istediklerini, —— yılında aylık cirosu —- TL olan davacının ortalama — alındığında, aylık —- Euro civarında satışı olduğunu, dava konusu aracın alım tarihinde ———– karşılığı Tl. alındığını, araba bedelinin neredeyse iki katı aylık ticaret hacmi olan davacının arabaya yatırılan bedeli ithalatım ve ticaretini yaptığı ürünlere yatırmış olsa idi aylık net kazancının ——– olacağını, ——– tarihinden hesaplama yapıldığında davacının ticari kaybının ortaya çıkacağını» ayıplı ürüne kredi kullandığından dolayı ticari hayatının devamı için mal satııı alırken tekrardan kredi kullandığını, mükerrer zararlara uğradığını, bu zararının da tazmini gerektiğini, davalıların araçta yaptıkları değişimler ile davacının ve ailesinin hayatını da tehlikeye attıklarını, direksiyon dişlisi değişiminin davacının aracı kullanırken herhangi bir kazaya sebebiyet verebilecek önemde bir parça olduğumu davacının, ————- marka aracı davalıların güvencesinde ve markaya olan itimatından dolayı ——çıkışlı tercih ettiğini, ikinci el araç satın almayı düşünmediğini, dava konusu araçta gizlenmiş ayıp ortaya çıktığını, sözde sıfır km ve hasarsız olan aracın, davalılar tarafından birçok kez imleme labi tutulduğunu, aracın, piyasada 2.el ve hasarlı araç olarak satılacak bir tirün haline geldiğini ve davacıya fabrika çıkışlı araç bedelinde hileyle aldatılarak, kandırılarak davacıya satıldığını, araçta meydana gelen değer kaybının, davalıların ağır kusuru yüzünden davacıya ödettirildiğini, davacının, aracı satmak istediği kişiye mahuçup olduğunu, zaman kaybı yaşadığını, davalıların, davacıyı kandırarak haksız kazanç elde ettiklerini, davalıların hileyle gizlenmiş ayıplı ürün sattığı ilk mağdurun davacı olmadığını, davalıların bunu rutin bir hale getirdiğini, davalılar aleyhine açılan şikayet ve davaların sorgusunun yapılmasını istediklerini, davalıların müşterek ve müteselsil sorumlu olduklarına karar verilerek hileyle gizlenmiş ayıplı malın, fabrika çıkışlı sıfır km, ayıpsız, olarak dava tarihindeki en son model ———- değişimine veya dava karar tarihindeki en son model ———– rayiç bedelinin en yüksek ticari faizi ile iadesine, ayıplı ürünün, üretiminin piyasadan kalkmış olması halinde dava karar tarihindeki en son model muadilinin kendilerine verilmesine veya rayiç bedelinin en yüksek ticari faizi İle iadesine——— manevi tazminatın en yüksek ticari faizi ile hükmcdilmesine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, munzam zararla birlikte tüm maddi zararının şimdilik ———– TL maddi tazminata, /ararın doğduğu an olan aracın satışından itibaren en yüksek ticari faiz işletilerek hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davıilı ————- vekili ccvap dilekçesinde özetle, dava konusu araçta gizli ayıp olduğunu kabul etmemekle birlikte gizli ayıbın mevcut olduğu kabul edilse dahi hak düşürücü sürelerin aşıldığım, davacının 6102 sayılı TTK:nun 2 3/3. madde sinde öngörülen yasal süıe içinde ayıp ihbarında bulunmadığını, aracın ———— tarihinde davalı şirketten satın alındığını, davacının üretimden kaynaklı ayıp iddiasının satın alma tarihinden 15 ay geçtikten sonra huzurdaki dava ile seçimlik haklarım kullandığını, davacı ile davalı arasındaki satım işleminin ticari bir ilişki olduğunu, satış işleminden kaynaklanan ayıp sorumluluğunun TTK.nun 23/3 maddesinde düzenlendiğini, 1 S/2.maddesinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesinin düzenlendiğini, davaya konu ihtilafa ilişkin TBK.nun 223.maddesi gereği ayıp ihbarı için hal düşürücü sürenin dolduğunu, yasanın düzenlemesine göre gizli ayıplar derhal bay iye bild irilmediği takdirde alıcının, satım konusu malı bu haliyle kabul etmiş sayılacağım, somurt uyuşmazlıkta aracın —- tarihinde davalı şirketten teslim alındığım ve —- tarihinde davayı açtığını, davacının derhal ihbar sürelerine ilişkin yükümlülüğünü yeıine getirmediğini, aracı satın aldığı hali ile kabul ettiğini ve seçimlik haklarını artık kullanamayacağını, davanın, davacı ———- açısmdan aktif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, dava konusu ——— plakalı aracın malikinin davacı şirket olduğunu, aktif husumet ehliyetini davacı şirkete ait olduğunu, ayıp iddilarını kabul etmeseler de davacının seçimlik haklardan birini talep etmek zorunda olduğunu, seçimlik haklardan birinin kullanılması ile diğer haklardan vazgeçilmiş olunduğunu, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 11.maddesi ile seçimlik hakların düzenlendiğini, yasaya göre malın ayıplı sayılması halinde bedel iadesini içeren sözleşmeden döııme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi, ayıp oranında bedel indirimi veya ücrctsiz onarım şeklinde sçimlik haklar bulunduğunu, alıcının bu haklardan birisini satıcıdan talep edebileceğini, bu hakkın bozucu yenilik doğuran hak olduğunu, kullanıldıkları takdirde sonuç doğurduklarını ve geri alınamayacaklarını, aracın misli ile değişimi halinde tüm işlemlerin İİK..nun 24.maddesi çerçevesinde yürütüleceğini, davacının terditli talepte bulunmasının usule ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu aıaca yapılan işlemlerin hile ile gizlendiği vc işlemlerin güvenliği tehlikeye düşürücü olduğu iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davalı şirketin——– araçların yetkili satıcısı ve servis sağlayıcısı olduğunu, markanın —————–diğer davalı şirketin yaptığını, davalının üzerine düşeni eksiksiz yerine getirdiğini, davacının racı görerek, beğenerek vc İnceleyerek satın aldığını, davalının, davacıyı hile ile yanlış yönlendirdiğine ilişkin iddiaların yersiz olduğunu, davalı şirketin ——yıldır piyasasında saygın bir konuma sahip olduğunu, davalının, diğer davalı şirket tarafından ithal edilen aracı tamamen orjinal haliyle hiçbir işlem yapmadan davacıya sattığını, aracın servis kayıtlarından aracın davacıya satılmadan önce davalı şirkette hiçbir işlem görmediğinin ortada olduğunu, —– tarihinde aracın rutin kontıol ve tem/ilik işleminin yapıldığını, bunun satıştan önceki rutin bakım işlemi olduğunu. ——— tarihinde gerçekleşen aksiyon işleminin, tamamen üreticinin tavsiye ve talebi çerçevesinde ve ileriye dönük olarak güvenlik risklerini asgariye indirmek üzere gerçekleştirildiğini, aksiyon olarak kayıtlara geçeıı işlemlerin arıza kaydı olmadığını, müşteri memnuniyeti, güvenliği ve sürüş keyfinin sağlanması amacıyla gerçekleştirilen işlemler olduğunu, eğer araç daha önce satılmış olsa idi araç sahibi servise çağrılarak yapılması gereken işlemler olduğunu, anılan işlemlerin aracı ayıplı hale sokan bir niteliği bulunmadığını, aracın oıjinalliğini etkilemeyen ve bozmayan işlemler olduğunu, araç kaydında görünen son işlemin ise aracın plastik aksam niteliğindeki arka tamponunun sökülüp boyanması ile ilgili bir işlem olduğunu, bu işlemin hiçbir şekilde araç ve sürücü güvenliği ile ilgisi olmadığım, herhangi bir değer kaybı da yaratmadığını, söz konusu işlemin tampondaki son derece küçük çaplı çiziklerin giderilmesi ile ilgili olduğun^ aracın satım ve teslimi öncesinde gerçekleştirildiği iddia edilen —— tarihli———— aracın faturalanması sonrası ve tamamen davacının sipariş ettiği aksesuar niteliğindeki parçanın montajı ile ilgili olduğunu, işlemin gizlice yapıldığı ve kilometresinin sıfırlandığı iddiasının tümüyle temelsiz olduğunu, aracın davacı şirket adına faturalandığı tarihin —– olduğunu, sö2 konusu işlemlere ilişkin iş emrinin ise ———-olduğunu, aracın teslimatı m n teslimat formunda yer aldığı gibi —-tarihinde yapıldığını, montajın ise müşterinin lalebi üzerine — tarihinde otomobil teslim edilmeden önce gerçekleştirildiğini ve anılan işlem bedelinin davacı tarafından davalı şirkete yapıldığını, bu servis girişinde aracın kilmelresinin iddia edildiği gibi —- km olmadığını, servis kayıtlarında gözüken ——— bilginin sisteme hatalı olarak işlendiğini, ———— ve kışlık lastiklerin takılması işleminin yapıldığı ——— tarihli iş emri kayıtlarında aracın km.nin —- olarak girildiğini, araç servisteki diagnoz cihazına bağlandığında üretici kayıtlarıne gaçen kilometre bilgisinden ve iş emirlerinden açıkça aratın —- olmadığının görüldüğünü, ayıp iddilarını kabul ———gelmemek kaydıyla, araçtaki servis işetmlerinin aracın sürüş güvenliğini azaltmadığını, aracın değerini düşürmediğini ve orjinalliğini bozmadığını, bıı doğrultuda dava konusu aracın ayıplı olduğunun söylenemeyeceğini, bilirkişi incelemesi ile aracın yapılan işlemler nedeniyle değer kaybına maruz kalmayacağının tespit edileceğini, aracın ayıplı olmadığını, 6098 sayılı TBK.nun 219.madde hükmünden de anlaşılacağı ü/.ere aracın ayıplı olarak nitelcndirilcbilmesi için maldaki eksiklik ya da ———- önemli olması ve maldan yararlanmayı önemli ölçüde azaltacak ya da ortadan kaldıracak bir arıza veya kusur olması gerektiğini, sadece malın önemli bir unsurundaki eksikliğin ayıp olarak nitelendirilebileceğini. Yargıtay emsal kararları doğrultusunda aracın ücretsiz onarılmasına ya da bedel indirimine karar verilmesi gerekirken bedelinin iadesine karar verilmesinin hakkaniyete aykırılık etşkil etliğini, satış bedelinin davacıya iade ——- karar verilmesi halinde davalının, davanın sonunda aracı iade aldıktan sonra— olarak 3.şahıslara satışını gerçekleştirebileceğini, davanın sona ereceği tarihe kadar davacının hem aracını sorunsuz kullanmış olacağını hem de davanın sonunda aracının bedelini eksiksiz olarak davalıdan iade alacağını, bu durumda davalının büyük bir zarar maruz kalacağını, bunun yanında ağır yargı masrafları da davalı şirket tarafından ödendiğinde ——- TL gibi bir bedelin davalının hesabından zarar olarak çıkacağını, aracın ücretsiz onarılmasına ya da bedel indirimine karar verilmesi gerektiğini, davacının faiz talebinin hukuki dayanktaıı yoksun ve mesnetsiz olduğunu, satım tarihinden bu yana kullanılan ve halen kullanılmakta olan aracın bedelinin faiziyle birlikte talep edilmesini kabul etmediklerini, talebin kabul edilmesi halinde aracın davalılara teslimine kadar olan kullanım bedelinin satış bedelinden düşülmesi gerektiğini, davacının aracı kullanmasını ve araçtan yaralanmasını engellemeyen bir durumdan araç bedelinin ticari fai/.i ile İstenmesinin hakkaniyete ve hukuka aykırı olduğunu, davacının manevi tazminat talebinin de hukuki dayanaktan yoksun ve yersiz olduğunu, TBK.nun 56. Maddesi hükmüne göre manevi tazminatın, şahsiyet hakkına hukuka aykırı tccavüzdeıı doğan acı. elem vc ızdırabın telafisi amacım güttüğünü, dava konusu olayda aracın satıcısı ve yetkili servisi davalıya izale edilebilecek bir kusur olmadığını ve davalının herhangi bir fiili nedeniyle de davacının zarar yermesinin söz konusu olamayacağını, davacının talep ettiği manevi tazminat miktarının da fahiş olduğunu, tazminatın zenginleşme arazı olarak kullanılamayacağını, ayıp iddilarını kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacının maddi tazminat talebinin haksız ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu, söz konusu kredinin aracın satın alınması için çekildiğini, çekilen kredi ile aracın ayıplı olduğu yönündeki iddialar arasında illiyet bağı bulunmadığını, illiyet bağı olduğu düşünülse bile davacı şirketin aracı satın aldığı tarihten itibaren halihazırda kullandığını, yararlanmaya devam ettiği bir araç sebebi ile zarara uğradığı iddiasının hayatın olağan akışına uymadığını, davanın reddi gerektiğini savunmuştur,
Davalı ————-vekili cevap dilekçesinde özetle; ayıp iddialarını kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacının yasanın öngördüğü ayıp ve ihbar yükümlülüğüne uygun davranmadığım, bu nedenle de dava hakkının ortadan kalktığını, T’1’K..nun 23/c maddesi ile bu maddenin atıf yaptığı TBK.nuıı 223/11.madde hükümleri ve ————- göre derdest davanın ——- tarihli satın alma işleminden 2 yıl sonra açıldığını, davacının yasalar düzenlemelere uygun ayıp ve ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediği gibi basiretli bir tacir gibi davranmadığım, yasada öngörülen 2 ve 8 günlük gözden geçirme ve ayıp bildirimi yükümlülüklerine uygun davranmadığını, davanın diğer davacı … açısından ——– husumet yokluğu nedeni ile reddi gerektiğini, dava konusu ——————– plakalı aracın malikinin davacı şirket olduğunu, diğer davacının davacı şirketin yetkilisi konumunda ise de aracın malikinin davacı şirket olması sebebiyle ddavada aktif husumet sıfatının davacı şirkete ail olduğunu, davalı şirketin dava konusu aracın ithalatçısı olduğunu, bedel iadesi gibi mali yükümlülükleri bulunan taleplerin davalı şirkete yöneltilmesinin doğru olmadığını, satıcının diğer davalı şirket olduğunu, davacı ile sözleşmesel ilişki içinde olan ve satış bedelini tahsil eden tarafın davalı olmadığını, bu nedenle davalıdan bedel iadesinin istenmesinin mümkün olmadığını, TBK.na göre ayıplı mal sorumluluğunun ithalatçıya yönelt i İcmeyeceğin i, davalının ithalatçı ve dolayısıyla garanti sorumluluğu nedeniyle sorumlu olabileceği düşünülse dahi sonucun değişmeyeceğini, ayıp iddialarını kabul anlamına gelmemek üzere davacının taleplerinin terditli olduğunu, TBK uyarınca seçimlik haklardan birinin belirlenmesi vc hasredilmesi gerektiğini, bozucu yenilik doğuran hakların niteliği gereği, bu seçimlik haklardan birinin kullanımı———- diğerlerinin trecih edilemeyeceğini, davacının delillerin kendilerine tebliğ edilmediğini, delillere itiraz ve karşı delil sunma haklarım da saklı tuttuklarım, dava konusu araca yapılan işlemlerin hile ile gizlendiği ve işlemlerin güvenliği tehlikeye düşürücü olduğu iddialarının temelsiz olduğunu, gerçeği yansıtnıadığı»ı. davalı tarafından yetkili satıcılardan gelen aracı perakende satış işlemi için yetkili satıcısına teslim ettiğini, dava konusu aracında ithal edildiğini ve yetkili satıcı diğer davalıya teslim edildiğim, satışa arz edilen her aracın teslim öncesi ve sonrası yapılan her işlemin servis kayıtlanne geçtiğini vc İstendiğinde araç sahibine verildiğini, aracın tüm servis kayıtlarının açık olduğunu, davacının da ———– isimli yetkili servisteki işlem sırasında anılan servis kayıtlarına ulaştığını. —-tarihinde aracın ————— işleminin yapıldığım, bunun satıştan önceki rutin bakım işlemi olduğunu, —– tarihinde gerçekleşen aksiyon İşleminin, tamamen üreticinin tavsiye ve talebi çerçevesinde ve ileriye dönük olarak güvenlik risklerini asgariye indirmek üzere gerçekleştirildiğini, aksiyon olarak kayıtlara geçen İşlemlerin arıza kaydı olmadığım, müşteri memnuniyeti, güvenliği ve sürüş keyfinin sağlanması amacıyla gerçekleştirilen işlemler olduğunu, eğer araç daha önce satılmış olsa idi araç sahibi servise çağrılarak yapılması gereken işlemler olduğunu, anılan işlemlerin aracı ayıplı hale sokan bir niteliği bulunmadığını, aracın oıjinalliğini etkilemeyen ve bozmayan işlemler olduğunu, araç kaydında görünen son işlemin ise avacın plastik aksam niteliğindeki arka tamponunun sökülüp boyanması ile ilgili bir işlem olduğunu, bu işlemin hiçbir şekilde araç ve sürücü güvenliği ile ilgisi olmadığını, herhangi birdeğer kaybı da yaratmadığını, söz konusu işlemin tampondaki son derece küçük çaplı çiziklerin giderilmesi ile ilgili olduğunu, aracın satım ve teslimi öncesinde gerçekleştirildiği iddia edilen —- tarihli ————— montajının aracın fatuılanması sonrası vc tamamen davacının sipariş ettiği aksesuar niteliğindeki parçanın montajı ile ilgili olduğunu, işlemin gizlice yapıldığı ve kilometresinin sıfırlandığı iddiasının tümüyle temelsiz olduğunu, aracın davacı şirket adına laturalandığı tarihin —— olduğunu, söz konusu işlemlere İlişkin iş emrinin ise —olduğunu, aracın teslimatının teslimat formunda yer aldığı gibi ——— tarihinde yapıldığını, montajın ise müşterinin talebi üzerine —— tarihinde otomobil teslim edilmeden öncc gerçekleştirildiğini vc anılan işlem bedelinin davacı taralından davalı şirkete yapıldığını, bu servis girişinde aracın kilmetresinin iddia edildiği gibi — olmadığım, servis kayıtlarında gözüken —- sisteme hatalı olarak işlendiğini, araç servisteki diagnoz cihazına bağlandığında üretici kayıtlanne gaçen kilometre bilgisinden ve iş emirlerinden açıkça aracm —-olmadığının görüldüğünü, ayıp iddilarını kabul anlamına gelmemek kaydıyla, araçta üretim hatasından kaynaklanan herhangi bir ayıp bulunmadığını, 609K sayılı TÜK..nun 219.madde hükmünden de anlaşılacağı üzere aracın ayıplı olarak ııitelendirilebilmesi için maldaki eksiklik ya da özrün önemli olması ve maldan yararlanmayı önemli ölçüde azaltacak ya da ortadan kaldıracak bir arıza veya kusur olması gerektiğini, sadece malın önemli bir unsurundaki eksikliğin ayıp olarak nitelendirilebileceğini, davacının, dava konusu araçtan yararlanmasını engelleyen veya güçleştiren herhangi bir kusur veya ayıbın söz konusu olmadığını, davacının servise gmtüdüğü araca ilişkin bakımların gereği gibi yapıldığını, aracm satın alındığı tarihten İtibaren sorunsuz bir şekilde kullanıldığını ve herhangi bir arıza ile servise gitmediğini, ayıp iddialarım kabul anlamına gelmemek kaydıyla, dava konusu aracın 2 yıla yakın bir süredir kullanıldığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, aksi kanaatte olunması halinde hakkaniyet ilkeleri gereği makul bir tutarda bedel indirimine karar verilmesi gerektiğini, davacının kullanımında olan araca faiz işletilmesinin hukuka aykırı olduğunu, ——— ile bedel iadesi talebi ile açılan davalarda araç iade edilmeden bedele faiz işletilemeyeceğinin kabul edildiğin i, davacının karar tarihindeki en son model rayiç bedelinin en yüksek ticari faizi ile iadesi talebinin usule ve yasaya aykırı olmasının yanında, taleplerin TBK.nundaki seçimlik haklara da uymadığını, manevi tazminat talebinin haksız ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu, manevi tazminat şartlarının somut olayda oluşmadığını, davacının kişilik haklarına, vücut bütünlüğüne yönelmiş bir saldırı bulunmadığını, talep edilen tazminat tutarının da lahiş ve sebepsiz /enginleşmeye yönelik olduğunu, maddi tazminat talebinin de haksız ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu, söz konusu kredinin aracın satın alınması için çekildiğini, çekilen kredi ile aracın ayıplı olduğu yönündeki iddialar arasında illiyet bağı bulunmadığını, illiyet bağı olduğu düşünülse bile davacı şirketin aracı satın aldığı tarihten itibaren halihazırda kullandığını, yararlanmaya devam ettiği bir araç sebebi ile zarara uğradığı iddiasının hayatın olağan akışına uymadığını, davacının, davalı şirketler aleyhine açılmış şikayet ve davaların sorgusunun yapılması talebinin dava konusu ile bir ilişiği bulunmadığını, davanın reddi gerektiğini belirtmiştir.
DAVANIN TESPİTİ, DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava, satım sözleşmesinin ayıp nedeni ile feshi ile malın ayıpsız misli ile değişimi mümkün bulunmaması halinde aracın rayiç bedelinin iadesi ve maddi manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Mahkememizce davacılar tarafından ikame edilen davanın TTK 4/2.maddesi gereğince basit yargılama usulüne tabi bulunduğu, taraflarca sunulan dava ve cevap dilekçelerinin ibrazı ile dilekçeler aşamasının tamamlandığı, bunun üzerine mahkememizce ——–tarihli celse de davaının ticari dava niteliğinde bulunması nedeni ile mahkemimizin görevli bulunduğu anlaşılmış dava diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılarak, uyuşmazlık konusunun belirlenerek ön inceleme duruşması gerçekleştirilerk, ön inceleme aşamasının tamamlanması sonrası tahkikat yargılamasına geçilerek, taraf delilleri ayrı ayrı toparlanılmış bilahare dava dosyası rapor ibrazı için bilirkişiye tevdi edilmiş bilirkişi heyeti tarafından ibraz edilen raporun taraf vekillerine ayrı tebliğ edilmesi sonrası taraf vekillerinin rapora karşı beyan ve itirazlarını sunmuş bulunduğu anlaşılmıştır.
HMK’nın 166. maddesi hükmü gereğince görülmekte olan davalar aralarında bağlantı bulunması halinde istek üzerine veya kendiliğinden mahkemece birleştirilebilir. Davaların aynı sebepten doğması veya biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması halinde davalar arasında bağlantı bulunduğu varsayılır —– ——–gün, ——— Karar sayılı Yargıtay içtihadı birleştirme kararı gereğince; bir yargı çevresinde kurulmuş aynı düzeyde birden fazla mahkeme, davaların birleştirilmesi açısından “aynı mahkeme” sayılır.
Davacılar tarafından davanın satım sözleşmesinin tarafı bulunan satıcıya ve garanti belgesi gereğince ithalatçı firmaya karşı ikame edildiği dosya kapsamı ile anlaşılmış ancak davacılar tarafından satıcı ve ithalatcı firma yanında üretici firmaya karşı da aynı hukuki nedenlere dayalı ve aynı istemlere ilişkin mahkememizin —— Esasında kayıtlı davanın ikame edilmiş olduğu anlaşıldığından ve mahkememizin iş bu esasında kayıtlı dava dosyası ile ——- Esasında kayıtlı dava dosyasının davalısı bulunan üretici firmanın, davacıya karşı sorumluluğu bulunmakta ise bu sorumluluğun işbu esasta————– kayıtlı bulunan davalı satıcı ve ithalatçı ile müştereken ve müteselsil sorumluluğa dayandığından taraflardan her biri hakkında verilecek kararın diğerinin hukukunu doğrudan doğruya etkileyeceği anlaşılarak ve diğer davanın da daha evvel açılması nedeni ile davaların daha evvel açılan dava dosyası üzerinde görülüp sonuçlandırılmasının yasal zorunluluk arz eylemesi karşısında davalılardan bir yada bir kaçın hukukunun diğerine karşı üstün kılınması sonucuna da sebebiyet vermemek adına HMK 166/1’in yasal şartlarının uygulanmasının zorunluluk arz eylediği göz önünde bulundurularak dava dosyaların mahkememizin işbu esasındaki dava dosyası ile mahkememize daha evvel ikame edilen ———— Esasında kayıtlı dava dosyasının birleştirilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- İşbu Mahkememizin ——- esas sayılı dosyasının, Mahkememizin ———esas sayılı dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE, esasın bu şekilde kapatılmasına,
2-Birleşen Mahkememizin işbu dosyasının, mahkememizin —–esas sayılı dosyasının içine gönderilmesine ve yargılamanın o dosya üzerinden sürdürülmesine,
3-Harç, masraf ücreti, vekalet tayin ve takdirinin birleşen davada nihai kararla değerlendirilmesine,
4- Kararın bir suretinin taraf/ vekillerine ayrı ayrı tebliğine,
HMK’nın 168. maddesi gereğince uyuşmazlığın esası hakkında verilecek hükümle birlikte istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 13/02/2020