Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/779 E. 2021/50 K. 26.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/779 Esas
KARAR NO: 2021/50
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/06/2018
KARAR TARİHİ : 26/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Davacı vekili —- tarihli dava dilekçesinde özet olarak; davacı ve davalı şirket yetkililerinin —- ayında, kara taşıtlarında kullanılmak üzere, herhangi bir kaza vukuunda ilgili çağrı —-acil durum sinyali gönderilmesi ve sürücü bilgilerinin de paylaşılması amaçlı bir yazdım programının hazırlanması hususunda şifahi bir anlaşma yaptıklarını, Bu anlaşmaya güvenerek müvekkil şirketin ön çalışmalara başladığını, ancak daha sonra karşı tarafın haksız ve hiçbir gerekçe göstermeden söz konusu anlaşmanın hayata geçirilmesinden vazgeçtiğini, daha sonra da —- tutarlı alacağı olduğu iddiasıyla— üzerinden icra takibi başlattığını, müvekkil şirkete —- olduğu iddiasıyla ödeme emri gönderildiğini, takibe zamanında itiraz edilmemesi nedeniyle de takibin kesinleştiğini, davacının tamamen kötü niyetli ve hukuka aykırı menfaat sağlamaya çalıştığını, müvekkilinin davalıya hiçbir borcunun olmadığını öne sürerek, davalı şirkete, söz konusu takipten dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini taJep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı dava dilekçesine cevap vermemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı şirketin,—–dosyası üzerinden aleyhine davalı şirket tarafından başlatılan icra takibinden dolayı, davalı şirkete borçlu olmadığının tespit istemine ilişkindir.
İcra dosyası;
davalı şirketin —– sayılı dosyası üzerinden davacı borçlu aleyhine icra takibine geçerek;
—-asıl alacak
—- işlemiş faiz
Olmak üzere toplam — alacağın tahsilini talep ettiği ve takibin kesinleştiği,
Takibin dayanağı olarak da—- tutarlı alacak” açıklamasında bulunduğu, görülmektedir.
Dosya bilirkişiye tevdi edilmiştir. Bilirkişi raporunda özetle;
Davacının kara taşıtlarında , sinyalizasyon hizmetlerinde kullanmak amaçlı yazılım programının hazırlanması hususunda davalı şirketle anlaşma yaptığı, bu hususta ön çalışmalara başlamışken, davalın bu sözleşmeden vazgeçtiğini, daha sonra —- alacağı olduğu gerekçesiyle aleyhine takip başlattığını, ancak bu takipten dolayı davalıya borcunun olmadığını öne sürmektedir.
Davacının ibraz ettiği —- ticari defterlerden, zorunlu kapanış tasdikine tabi Yevmiye defterinin süresinde noter kapanış tasdikinin yaptırıldığı, Kanuna uygun tutulduğu Davacının incelenen ticari defterlerinde, davalı ile herhangi bir ticari ilişkisinin olmadığı, davalıya yaptığı bir ödeme veya kestiği fatura, davalıdan da aldığı bir fatura/ödeme olmadığı tespit edildiği,
Davalı taraf ticari defterlerini ibraz etmediğinden, inceleme ve değerlendirme yapılamadığı,
Davalı vekilinin dosyaya sunduğu delil dilekçesinde; taraflar arasında yapılan mailler ve ödeme dekontunun yer aldığı,
—- tarihli para çekme dekontunun— davalı şirket tarafından, davacı şirket tarafına yapılan ödemenin dekontu olduğa ancak bu Ödemenin, davacının defterinde yer almadığının görüldüğü,
Bu defa taraflar arasındaki mailler incelendiğinde; bilirkişi raporunda ayrıntıları belirtilen maillerin irdelenmesi sonucunda
Taraflar arasındaki bu mail yazışmalarından;
Davacı şirketin, davalı şirketle, otomobil sinyalizasyon yazılım İşini yapmak için—– yılında sözlü anlaşma yaptığı, bu iş için davalıdan ——- ön ödeme aldığı, ancak davacı şirketin, almış olduğu bu yazılım işini tamamlamadığı, tamamlaması için davalı şirket yetkilisinin davacı şirket yetkilisi rapordaki yazışmaları yaptığı, ancak netice alamaması üzerine de ödediği paranın tahsili için davacı aleyhine icra takibine geçtiği anlaşılmaktadır,
Taraflar arasındaki akdi İlişki, İstisna sözleşmesinden kaynaklanmaktadır, Bu durumda davacının, davalıdan aldığı yazılım hizmetini eksiksiz ifa etmesi ve kusursuz/ayıpsız olarak davalıya teslim etmesi ve bundan sonra işin bedeline hak kazanması, yaptığı hizmet için de davalıya fatura kesmesi gerekmektedir.
Somut olayda davacı şirketin, yükümlendiği işi bitirip teslim etmediği, fatura da kesmediği anlaşılmaktadır, Nitekim davacı vekili de dava dilekçesinde, “müvekkil şirket ön çalışmalara bağlamış, ancak daha sonra karşı taraf haksız olarak anlaşmanın hayata geçirilmesinden vazgeçmiştir” ifadesi kullandığı,
Bu durumda davacının, davalıdan tahsil ettiği —- karşılığı —- tutarında veya bu tutarın bir kısmında iş yapıp davalıya teslim ettiğini kanıtlayamadığından, menfi tespit talebinin yerinde olmadığı, kanı ve sonucuna varıldığı,
Sonuç olarak;
Açıklanan nedenlerle davacının, — dosyası üzerinden aleyhine, davalı şirket tarafından —- tahsili hususunda başlatılan icra takibinden dolayı, davalı şirkete borçlu olmadığı yönündeki talebinin yerinde bulunmadığı yönünde görüş belirtilmiştir.
Dosya içeriğine uygun denetlenebilir bilirkişi raporu mahkememzce de benimsenerek ispat edilemeyen menfi tespit talebinde davanın reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30 TL harçtan peşin yatırılan 915,96 TL’nin tahsili ile bakiye 856,66 TL’nin talep halinde davacı tarafa İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 7.772,55 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
5-Taraflar tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı HMK 345/1.maddesi uyarıca tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde —– Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26/01/2021