Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/769 E. 2022/802 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/769 Esas
KARAR NO: 2022/802
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18/06/2018
KARAR TARİHİ: 03/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- tarihinde meydana gelen yaralamalı trafik kazasında, davalı — sevk ve idaresinde bulunan —- plakalı aracı ile müvekkilinin maliki olduğu ve olay günü sevk ve idaresinde bulunan —– dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareket ederek doğrultu değiştirip yanlış manevra yaparak çarptığını ve ——– yoldan çıkıp bariyerlere çarpmasına sebebiyet verdiğini, meydana gelen trafik kazasında müvekkili —–yaralandığını, hastanede yapılan tetkikler sonucunda yaralanmanın —– giderilemeyeceği anlaşılıp sağ testiste testis bütünlüğünün olmadığı ortaya çıktığını, durumun tibbi gereği olarak operasyon marifetiyle müvekkilinin sağ testisinin alınarak trafik kazası sonucu beden bütünlüğünü kaybettiğini, kalıcı olarak doku ve organ kaybı yaşadığını, kazaya ilişkin olarak—–dosyasında davalı —-hakkında dava açılmış olduğunu beyanla müvekkilinin fazlaya ilişkin hak ve taleplerinin saklı tutularak şimdilik— geçici işgücü ve —-kalıcı işgücü kaybı olmak üzere şimdilik — işgücü kaybı (maddi tazminatın) kaza tarihi olan —- tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkiline verilmesini, —- manevi tazminatın kaza tarihi olan— tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı —— alınarak müvekkiline verilmesini, yargılama giderleriyle avukatlık ücretinin karşı taraf davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep dava etmiştir.
Davalı —- vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın dava dilekçesinde belirttiği gibi —- tarihinde meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin özen ve dikkat yükümlülüğüne aykırı bir davranışı olmadığı gibi müvekkil ile araçta bulunan 4 yaşındaki çocuğunun hayatını tehlikeye sokan davacının aşırı hızı nedeniyle gerekli dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranarak kazaya kendisinin sebep olduğunu, müvekkili aleyhine ——– dosyası ile taksirle yaralama suçuna ilişkin devam eden yargılamada, soruşturma aşamasında tamamen davacı ifadesine ve hatta davacının ifadesinde yer almayan durumlar oluşmuş gibi düzenlenen raporda her ne kadar müvekkili asli kusurlu olarak gösterilmiş olsa da bu raporun hukuken dikkate alınacak bir yanı olmadığını, bu nedenlerle mesnetsiz ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi davaya cevap vermemiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, meydana gelen yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizce, davalı sigorta şirketinden hasar dosyası,—— ceza dava dosyası celp edilmiş, davacının ve gerçek kişi davalının —- araştırmaları yapılmış, davacıya ait tıbbi tedavi evrakları ilgili kurumlardan celp edilmiş, —-meydana gelen kaza nedeniyle davacıya ödeme yapılıp yapılmadığı hususlarında müzekkere yazılmış, verilen cevabi yazıda davacıya yapılan herhangi bir geçici iş göremezlik rapor ödemesi bulunmadığı bildirilmiştir.
Hasar dosyasının incelenmesinde; —-plakalı aracın —– olay tarihini kapsayan —– arası davalı—– ile sigortalı olduğu, sakatlık halinde teminat limit miktarının —– olduğu olduğu, dava konusu kaza sebebiyle davalı sigorta şirketi tarafından — tarihinde davacıya—— ödeme yapıldığı görülmüştür.
Katılanın —- olduğu, —- sanık sıfatıyla yargılamasının yapıldığı olaya ilişkin ceza yargılamasında soruşturma aşamasında alınan —– tarihli kusur raporunda bilirkişinin şüpheli sürücü —-olayda asli derecede kusurlu olduğu mağdur—– sürücüsü —– olayda kusursuz olduğu yönünde kanaat bildirdiği, Mahkemesince keşfe binaen alınan —– tarihli bilirkişi raporunda — her hangi atfı kabil kusur bulunmadığı, müşteki sürücü —– asli ve tam kusurlu olduğu belirtildiği, çelişkilerin giderilmesi için ——– tarihli kusur raporunda müşteki sürücünün asli kusurlu, sanık sürücü —– kusursuz olduğu yönünde rapor sunulduğu, Mahkemesince sanığa atfı kabil bir kusur bulunmadığından taksirle bir kişinin yaralanmasına sebebiyet verme suçundan beraatine karar verildiği, kararın istinaf incelemesinden geçerek —– tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Mahkememiz dosyası celp edilen bilgi ve belgeler ile birlikte davacının, kaza tarihi itibariyle geçerli Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre maluliyet durum oran ve tespiti hususlarında rapor tanzim edilmek üzere ——gönderilmiş ve tanzim edilen —– tarihli raporda ; ‘ Kişinin tüm vücut engellilik oranının % 10 (yüzde on) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 1,5 (birbuçuk) aya kadar uzayabileceği’ mütalaa edilmiştir.
Olaya ilişkin kusur durumunun değerlendirilmek üzere dosyanın—– resen seçilecek 3 kişilik bilirkişi heyetine tevdiine karar verilmiş olup; bilirkişi heyeti gerek — kök raporunda gerek itirazlar üzerine alınan—– tarihli ek raporunda özetle;’—– sürücüsü——– olayda dikkatsiz , kontrolsüz ve hızlı davranması ile K.T.K. 52/A ve B maddesinde belirlenen kurallara uymadığından %60 ( yüzde altmış) oranında kusurlu olduğu, sürücü ——–olayda dikkatsiz ve kontrolsüz davranması nedeni ile KT.K 67/A maddesinde belirtilen kurallara yeterince uymadığından% 40 ( yüzde kırk ) oranında kusurlu olduğu” yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
Ceza yargılamasında hükme esas alınan —– kusur raporu ile Mahkememizce —— alınan kusur raporu arasında çelişki oluştuğundan iki rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi için ——– Kürsüsünde görevli 3 kişilik bilirkişi heyetinden alınan —– tarihli raporda özetle;” Davacı ——– sürücüsü ——— BİRİNCİ DERECEDE ve %60 (YÜZDE ALTMIŞ) oranında, Davalı ——— İKİNCİ DERECEDE ve %40 (YÜZDE KIRK)
oranında kusurlu bulunduğu ” yönünde görüş bildirilmiştir.
Dosya tazminat hesabı için aktüer bilirkişiye tevdi edilmiş, aktüer bilirkişi —– tarihli raporunda —- plakalı araç sürücüsü —- % 40 oranında —–plakalı araç sürücüsü davacı —– % 60 oranında kusuruna, davacının %10 sürekli iş göremezlik derecesine ve bilişimci olarak çalışan davacının asgari ücretin —– seviyesinde olan kazancına göre sürekli iş göremezlik maddi zararının ———olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından—— tarihinde
davacıya yapılan —– ödemenin, ödeme tarihinden itibaren iş bu
raporun tanzim edildiği tarihe kadar geçen sürede güncelleştirilmiş faizli tutarının ——–olduğu, ——–ödeme tarihindeki verilere göre davacının maddi zararı hesaplanması durumunda da davacıya yapılan ödeme miktarının davacının maddi zararını karşılamadığını,—– maddi zarardan davalı sigorta şirketi tarafından davacıya yapılan ödemenin güncelleştirilmiş yasal faiz ile birlikte toplamı olan —- tenzili sonucu davacının bakiye ve nihai sürekli iş göremezlik maddi zararının —–olduğu, davacı vekili dava dilekçesinde davaya konu olay sebebiyle geçici işgöremezlik sebebiyle maddi tazminat talebinde bulunmuş ise de dava dosyasında mevcut —- maaş bordrolarına ve——— göre davacının 1,5 aylık geçici işgöremezlik döneminde maaş bordroları tahakkuk ettirilmesi ve maaşlarının eksiksiz ödenmesi sebebiyle, davacının almış olduğu bu maaş sebebiyle maddi zararı olamayacağı kabul edilerek, davacı bakımından geçici işgöremezlik tazminatı hesaplanmasının mümkün olmadığı, davalı sigorta kuruluşu bakımından temerrüt tarihinin —– başvuru tarihini takip eden ve (8) iş günü sonrası olan ——-tarihi olduğu” yönünde görüş belirtmiştir. Rapor sonrası davacı vekili —-tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat miktarını —– yükseltmiştir. Islah dilekçesi davalılara ayrı ayrı tebliğ edilmiş, davalı ——–vekili tarafından ıslaha karşı zamanaşımı itirazında bulunulmuştur. KTK’nın 109/2.maddesine göre “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar. Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.”
Somut olayda, yaralamalı trafik kazası ——- tarihinde meydana gelmiştir. Kaza tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nın 89 ve 66 maddelerine göre, yaralamalı trafik kazası halinde ceza dava zamanaşımı 8 yıldır. Davacı yanca dava 8 yıllık zamanaşımı süresi dolmadan açıldığı gibi kısmi davanın ıslah edildiği —– tarihi itibariyle de zamanaşımı süresi dolmadığından davalının zamanaşımı itirazı reddedilmiştir.
Tüm dosya kapsamına göre; — tarihinde davalı—- kullandığı —- plakalı aracı ile davacının sevk ve idaresindeki —– çarpışması sonucunda gerçekleşen trafik kazasında davacının yaralandığı, alınan —– mütalasına göre davacının kazaya bağlı yaralanması neticesinde % 10 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği ve çalışamayacağı sürenin 1,5 ay olduğu belirlenmiştir.
Her ne kadar kazaya ilişkin —– Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda davalı sürücü —— kusursuz olduğu tespit edilerek beraatine karar verilmiş ise de 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 74. (eski BK’nun 53.) maddesi gereğince; hukuk hakimi, ceza mahkemesince belirlenmiş ve kesinleşmiş olan maddi olgu ile bağlı ise de kusurun bulunup bulunmadığı ve oranına ilişkin ceza mahkemesi kararı ile bağlı olmadığı gibi, kusura ilişkin saptamaya dayanan beraat kararı ile de bağlı değildir.
Bu doğrultuda mahkememizce dosya kapsamına alınan ceza dosyası da iredelenmek suretiyle ——- seçilen 3 kişilik uzman bilirkişilerden oluşan kuruldan alınan raporda davalı sürücü ——- % 40 oranında kusur izafe edilmesi sonucu ceza mahkemesinde hükme esas alınan kusur raporu ile mahkememizce alınan kusur raporu arasında mübayenet oluşmuştur. Ceza mahkemesinde alınan kusur raporu ile hukuk mahkemesinde alınan kusur raporu arasında esaslı farklılık bulunması halinde, raporlar arasındaki çelişkileri giderecek şekilde yeni bir rapor alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden bu defa —– kürsüsünden seçilen 3 kişilik bilirkişi heyetinden kusur raporu alınmıştır. ———-
—- heyeti kusur raporunda; olay ile ilgili olarak trafik kaza tespit tutanağı düzenlenmemiş olduğu, —– tarihli keşifli bilirkişi raporu ve raporda bulunan olay yeri fotoğrafı ile kaza oluş basit krokisinden kazanın meydana geldiği olay yerinin, iki yönlü iki şeritli bir “T” kavşak olduğu, yol platform genişliğinin 7 metre, azami hız limitinin 50 km/saat, yatay güzergahta düz, düşey güzergahta hafif iniş eğimli, zeminin asfalt kaplama, vaktin gündüz, mahallin meskun içi olduğu anlaşıldığı, davacı —-sürücüsü —- idaresindeki taşıtı ile zorunlu haller dışında kullanılması yasak olan banket üzerinde seyrettiği, taşıtını çarpmayı engelleyecek bir hızla ve dikkatle kullanmamasından dolayı bir T kavşaktan sağa dönüş yapmakta olan önündeki aracın sağ ön kısımlarına çarptığı kazada %60 oranında, davalı sürücü—- meskûn mahalde tek yönlü yolda ilerlerken kontrolsüz (T tipi) kavşaktan sağa dönmeden önce sağ dikiz aynasından sağ tarafını ve orta dikiz
aynasından ise arka kısımları kontrol etmesi, kör noktasında kalan kısımlar için başını çevirerek çevre kontrolü yapması, gelen bir taşıt bulunmaması durumunda sağ sinyalini vererek öncelikle taşıtını şeridin sağına doğru yönlendirmesi ve sonra dar bir kavisle sağa dönüşünü gerçekleştirmesi gerekirken bu kurallara aykırı hareket ettiği kazada %40 oranında kusurlu olduğu kanaatine varıldığını beyan etmiştir. Somut olayda davalı sürücü —— % 40, davacının % 60 oranında kusurlu olduğunun kabulüyle alınan hesap raporunda davacının nihai iş göremezlik maddi zarar miktarı —- hesaplanmış olup ıslah dilekçesi dikkate alınarak davacının sürekli iş göremezlik maddi tazminat talebinin kabulüne, 1,5 aylık geçici iş göremezlik tazminat talebinin ise davacının celp edilen maaş bordrolarına göre maaşını eksiksiz aldığı zararı bulunmadığı anlaşıldığından reddine karar verilmiştir.
Davacının maddi tazminat talebi yanında manevi tazminat talebi de bulunmaktadır. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları araştırılarak dosya içerisine alınmış ve manevi tazminat takdir edilirken tarafların sosyal ekonomik durumları, olayın oluşu dikkate alınarak manevi tazminat miktarı belirlenmiştir. 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 56. maddesine göre özel haller göz önünde tutularak manevi tazminata karar verilmelidir. Manevi zarar adıyla hak sahibine verilmesine karar verilecek paranın miktarı, her şeyden önce adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek tazminat zarara uğrayan da manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzeyen bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır.—— içtihatlarında belirlendiği gibi manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasında amaç edinemez, tazminatın sınırı tazminatın amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar mevcut duruma göre elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Ayrıca manevi tazminata hükmedilirken nazara alınması gereken özel şartlar dikkate alınarak objektif ölçütler kullanılmak kaydıyla manevi tazminat değerlendirilmesi yapılmış olup tarafların sosyal ekonomik durumları, olayın oluşu, tarafların toplum içerisinde işgal ettiği yer, tarafların olaydaki kusur oranları dikkate alınarak ve tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; davacı lehine —– manevi tazminata hükmedilmesi fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmesi vicdani kanaatine ulaşılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacının maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile, —- sürekli iş göremezlik maddi tazminatının davalı — yönünden kaza tarihi olan — tarihinden diğer davalı —– yönünden —– tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, geçici iş görmezlik tazminat talebinin REDDİNE,
2-Davacının manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile, takdiren —manevi tazminatın davalı — kaza tarihi olan —— tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca maddi tazminat talebi yönünden alınması gerekli 4.436,46-TL harçtan, davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 515,75-TL harç ile dava esnasında yatırılan 225,00-TL ıslah harcının mahsubu ile arta kalan bakiye 3.695,71‬-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 515,75-TL peşin harç ile dava esnasında yatırılan 225,00-TL ıslah harcı toplamı olan 740,75-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Harçlar Kanunu uyarınca manevi tazminat talebi yönünden alınması gerekli 1.366,2‬0-TL harcın davalı—— tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Maddi tazminat talebi yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 10.391,36-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7- Reddedilen maddi tazminat talebi yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davalılar vekilleri lehine takdir olunan 500-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALILARA VERİLMESİNE,
8-Manevi tazminat talebi yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalı —- alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
9-Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davalı —— vekili lehine takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı—— VERİLMESİNE,
10-Davacı tarafından yapılan 3.373,80-TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul kısmen red oranına göre hesaplanan 1.333,32-TL’sinin tarafların sorumluluk oranına göre hesaplanan 1.019,40 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen, kalan 312,92 TL’sinin davalı ——- alınarak davacıya verilmesine,
11-Davalı —- tarafından yapılan 3.000,00-TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul kısmen red oranına göre hesaplanan 1.814,41-TL’sinin davacı taraftan tahsili ile davalı ———– verilmesine,
12-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.03.11.2022