Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/752 Esas
KARAR NO : 2022/513
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/06/2018
KARAR TARİHİ : 21/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki olduğunu, müvekkili tarafından düzenlenen faturalar uyarınca davalının — asıl alacak ve — işlemiş faiz olmak üzere toplam — alacağının olduğunu, —- sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ederek takibin durdurulduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamına tanzim edilen faturaların — üzerinden tutulduğunu ancak faturaların üzerinde yer alan — karşılığına ilişkin bilgilerden de anlaşılacağı üzere ticari ilişkinin esasen —- üzerinden gerçekleştirildiğini, davalı tarafa ürünlerin teslim edildiğini ancak faturaların ödenmediğinin yapılacak olan bilirkişi incelemesinde tespit edilebileceğini, davalının haksız olarak itiraz ettiğini, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, borçlunun malvarlığı üzerinde ihtiyati haciz uygulanması gerektiğini iddia ederek; davanın kabulü ile —– esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamını, davalı tarafın malvarlığı üzerine ihtiyati haciz uygulanmasını, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yasa gereğince faize ilişkin istemin dava konusunun bedeline dahil edilemeyeceğini, müvekkilinin bu konuda temerrüde düşürülmediğini ve davacının faiz istemi olan —- alacağın reddi gerektiğini, takip talebinde asıl alacak olarak bildirilen —— vade tarihli alacağın nelerden oluştuğu ödeme emri ve takip talebinde açık şekilde yer almadığından dolayı dava konusuna faturaların dahil edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, borçluya çıkarılacak ödeme emrindeki borcun kaynağının hangi faturalara ilişkin olduğunun alacaklı tarafça takip talebine açıkça yazılması gerektiğini, müvekkiline gönderilen ödeme emrine itirazın iptali davasında yeni faturaların davaya dayanak yapılması ve itirazın iptalinin istenmesinin yasaya aykırı olduğunu, davacı ile müvekkili arasında davaya konu faturalara ilişkin herhangi bir ticari ilişkinin olmadığını, müvekkilinin davacıya borcunun bulunmadığını, fatura içeriğindeki ürünlerin müvekkiline teslim edilmediğini, sevk irsaliyelerinde bulunan imzaların müvekkili çalışanlarına ait olmadığını, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini savunarak; faiz isteminin temerrüt şartları gerçekleşmediğinden faiz isteminin reddini, davanın reddini, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, fatura alacağının tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir.
—- İcra Dosyası Üzerinde Yapılan İncelemede; davacı vekilinin ,— asıl alacak ve — işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam — alacağın tahsili için —— tarihinde davalı hakkında icra takibine giriştiği, davalının itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmaktadır.
İddia, savunma ve icra dosyası üzerinde yapılan incelemede, taraf arasındaki uyuşmazlığın; davacının takibe konu etmiş olduğu alacağı davalıdan talep edip edemeyeceği hususlarından kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
Davacının ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan incelemede, taraflar arasında yazılı sözleşme olmadığı, açık hesap ilişkisine dayalı fatura ve ödeme kayıtlarının davacı ticari defterlerinde davalı adına açılmış muavin hesapta tutulduğu , davacı alacağının takip tarihi itibari ile davacı ticari defterlerinde —bakiye ile kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.
Davalının faturaları alım olarak ——- bildiriminin dava konusu mal/hizmet ve ilgili faturaların teslim alındığına karine olarak kabl edilmesi gerekir.
BK. 102 gereğince ödemelerin özellikle belli bir borca hasredilmemişse ilk muaccel olan alacağa mahsup edilmesi kuralı gereği takip konusu borcun ———– bedelli faturalardan kaynaklı bakiyeden kaynaklandığı tespit edilmiştir.
—— incelenmesinde;
Ait Olduğu Ay Davacıdan aldığı fatura adedi Fatura Tutarı
—- — —-
—– — —–
—- — —-
—– – ——
—————————————————————————————————–
Toplam: —- fatura beyan edildiği tespit edilmiştir.
Bu duruma göre davalı; —– tutarlı fatura ve içeriği malları, davacı şirketten aldığını,—- bildirimiyle kabul etmiş bulunmaktadır.
Davacının defterindeki fatura tutarı — olup, aradaki fatura farkının,——olduğu tespit edilmiştir.
Bu durumda davalının defterlerinde bulunmayan faturalar —- bedelli faturalar olmak üzere toplam —- adet faturadır. Bu faturalar, davalı tarafından —- formuyla beyan edilmemiştir. O halde bu faturalar, davalının ticari defterlerine girmemiştir.
Bu durumda davacı, iki adet fatura vee içeriği malları davalıya teslim ettiğini ispatlamak zorundadır.
Söz konusu bu faturalara ilişkin sevk irsaliyeleri kök raporda incelenmiş olup, tesliminin kanıtlanamadığı görülmüştür. Bu durumda davacının, takip tarihi itibariyle davalıdan talep edebileceği alacak tutarı: — davalının defter kayıtlarındaki fatura —- ödeme —- olduğu anlaşılmaktadır.
İhtilaf konusu — bedelli faturanın da—-adlı kişiye teslim edildiği, söz konusu kişinin imzasının bulunduğu, bu imzanın daha önceki — tarihli —–numaralı sevk irsaliyesinde de olduğu bu irsaliyeye dayalı faturanın ——- formunda alım olarak bildirildiği tespit edilmiştir. Dolayısıyla —– bedelli fatura içeriğinin de davalıya teslim edildiğinin kabulü gerekir.
Uyuşmazlık konusu —– bedelli faturaya dayanak —–sevk irsaliyesinde —- imzası olduğu plaka yazıldığı ancak irsaliye suretinden plakanın okunamadığı tespit edilmiştir.
Dursun Dilek’in davalı çalışanı olduğu veya daha önce malları teslim aldığına dair dosya kapsamında ve celp edilen belgeler içerisinden herhangi bir kaydın bulunmadığı anlaşılmış olup——- tutarlı faturanın davalıya teslim edildiğinin ispat edilmediği ve davacının —- tutarında takibin devamını talep etmekte haklı, asıl alacak yönünden davalının temerrüte düşürüldüğüne dair herhangi bir yazılı delile rastlanmadığı, bu nedenle davacının işlemiş faiz talebinde bulunamayacağı anlaşılmış olup davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
davalı borçlunun —- esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin —— üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %9,75 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
2-Tespit edilen alacağın likit olması nedeniyle davacı lehine 73.412,22 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine,
3- Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 5.014,79 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 1.364,22 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 3.650,57 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4- Davacı tarafından yatırılan 1.364,22 TL harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5- Davacı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 2.943,90-TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul-kısmen red oranına göre hesaplanan 1.913,31-TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, arta kalan kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
6- Kabul edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 10.343,59 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Ret olunan dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davalı lehine takdir olunan 5.931,46 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
8-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ——- Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/06/2022