Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/748 E. 2021/256 K. 06.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/748 Esas
KARAR NO : 2021/256
DAVA: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 18/06/2018
KARAR TARİHİ : 06/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —– sayılı —- dayanmak sureti İle asıl nakliyeci —- olarak da alt taşıyıcı — rücu hakkı çerçevesinde ——– kapsamında, taşımadan kaynaklı oluşan hasar/zararın poliçe kapsamında kaldığı, — bölümün ilk satırında; —— maddesi ve yapılan işlemin tamir maksatlı olması sebebi ile İndirime yer olmadığı ve Sigortalının zararının tannanının tazmin edildiği —– Borçlu tarafların dileklerindeki itiraz konularına ilişkin “CMR hükümlerine göre zaman aşımının — yıl olduğu yönünde itiraz edilmiş olsa da; — tarihinde hasarın meydana geldiği, — tarihinde Hasar Tazminatının ödendiği, — tarihinde Davalanın Itraz Tebliğ edildiği—- tarihli itirazı dikkate alındığında; CMR Konvansiyonu 32/1 mad: “Bu sözleşme gereği yapılan taşımalardan doğacak davaların I yıl içinde açılması gerektiği, ancak bilerek kötü hareket veya mahkeme tarafından bilerek kötü hareket olarak kabul edilen kusurlarda bu sürenin —- yıl olduğu” hükmü çerçevesinde bahse konu zaman aşımı sûresinin geçmemiş olduğu, yetkisizlik konusunda da haksız yem itiraz edildiğini ve dolayısı ile %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ve faizleri ile birlikte zararın ödenmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
A-) Davalı —- vekili cevap dilekçesinde özet ile; CMR 30.maddesine göre süresi içinde hasar ihbarının yapılmadığını, eksper raporunda dahi rücuen tazminat istenemeyeceğin belirtildiği, nakliyecinin sorumluluğuna gidilecekse dahi ancak sınırlı sorumluluğuna gidilebileceğini beyan ile davanın reddini istemiştir
B-)Davalı —— vekili cevap dilekçesinde özet ile; CMR 30.maddesine göre süresi içinde hasar ihbarının yapılmadığını, hamule senedinin temiz olduğunu, hasar ispat edilse bile CMR17/2 ve 17/4.b-c maddelerince taşıyıcının sorumluluğuna gidilemeyeceği, kaldı ki sorumluluk miktarının CMR hükümlerine göre hesaplanması gerektiğini beyan ile davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :Dava ,taşıma sözleşmesi nedeni ile rucuan alacak için girişilen icra takibinde itirazın iptali istemine ilişkindir.
— tarihleri arasında geçerli — gereğince davacının ——– poliçeye derç edilen özel şartlar kapsamında dava dışı sigortalıya sigortacılık hizmeti verdiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafından dava dosyası kapsamına sunulan nakliyat abonman sigorta poliçesi gereğince emtia sigortası genel şartların düzenlendiği 1.madde gereğince kaza ve tehlikelerden gelebilecek her türlü ziya ve hasarın davacı tarafından sigortalandığı, ve takip konusu emtianın hasarlanması nedeniyle dava konusu olayda gerçekleştirilen ekspertiz çalışması sonucu— nolu rapor ile hasarın toplam maliyeti ——- olarak hesaplandığı ve davacı şirketin takip konusu emtianın hasarlanması nedeniyle sigortalısının zararının giderimi amacı ile sigortacı sıfatı ile —–hasar miktarının sigortalı ——ödendiği anlaşılmıştır.
6012 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1472. Maddesi gereğince, “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.”Şeklindedir.
Türk Ticaret Kanununun öngördüğü maddeleri gereğince sigortacının sigortalının yerine geçdiği ve rücu yoluyla ödediği bedelle sınırlı olarak bu hakkını kullanabileceği anlaşılmıştır.
Dava dışı— adlı sigortalı / satıcı firma tarafından,— emtia satıldığı, emtia, —tarihinde gümrük işlemleri tamamlandıktan sonra — tarihinde ise alıcı firma adresi olan — sevk edildiği taşıma işinde —- fiili taşıyan konumunda bulunduğu ve ——-tarihinde alıcı firma adresine ulaşan nakliye aracından tahliye sırasında alıcı firma yetkilileri emtianın deforme / ezik / delik şeklinde hasarlı olduğu tespit edildiği ve söz konusu hasarın davalıların sorumluluğunda bulunduğu iddia edilerek eldeki dava mahkememize ikame edilmiştir.
Gönderilen —– günü hasarlı teslim edildiğini ihbar etmiştir. Davalı Destan teslim tarihinin —–olduğuna itiraz etmemiştir.
CMR Konvansiyonu 30.maddesi şu şekildedir ; “(1) Alıcı, taşımacı ile beraber durumlarını kontrol etmeden veya zarar ve ziyan hasarın açıkça görüldüğü hallerde teslim anında veya açıkça görülmediği hallerde teslimden yedi gün içinde ——- durumu kendisine bildirmeden malı tesellüm ederse, bu husus onun yükü sevk mektubunda belirtildiği şekilde aldığına kanıt oluşturur. Açıkça gözükmeyen zarar ve ziyan veya hasarlarda bildirme yazılı olarak yapılacaktır. (2). Mal alıcı ve taşımacı tarafından kontrol edildikten sonra, bu kontrolün sonucuna uymayan kanıtlar ancak açıkça görülmeyen zarar, ziyan ve hasarlar için kabul olunabilir. Ancak bunun için alıcının kontrolden sonra yedi gün içinde—- durumu yazılı olarak taşımacıya bildirmesi gereklidir.—– Bu maddedeki zaman sürelerini hesap ederken duruma göre teslim tarihi kontrol tarihi veya yükün alıcı emrine verildiği tarih sayılmayacaktır. —-“Şeklindedir.
Bu halde ———- işaret edilen yedi günlük sürenin hesaplanmasında dikkate alınmamıştır.Bu noktada yapılan araştırmada —- gününün — resmi tatili olduğu tespit edilmiştir. Bu halde — günü yapılan hasar ihbarı süresinde olsa da, bu ihbar nakliyecilere yapılmadığından, CMR 30.maddesinin aradığı anlamda bir ihbar da söz konusu değildir.
— verdiği —-Karar nolu ilamında … “CMR Konvansiyonu’nun 30/1. maddesi hükmüne göre, alıcı, taşımacı ile birlikte durumlarını kontrol etmeden veya ziyan ve hasarın açıkça görüldüğü hallerde teslim anında veya açıkça görülmediği hallerde teslimden yedi gün içinde ——- durumu kendisine bildirmeden malı tesellüm ederse, bu husus onun yükü sevk mektubunda belirtildiği şekilde aldığına kanıt oluşturur. Açıkça gözükmeyen ziyan veya hasarlarda bildirme yazılı olarak yapılacaktır. CMR’ nin anılan maddesi, esas itibariyle gönderilenin taşıyıcıya karşı haklarını kullanabilmesi için teslim anında yapılması gereken düzenlemeleri içermekte, usulüne uygun bir bildirimde bulunmaksızın malları teslim alması durumunda, malların sevk mektubuna uygun olarak teslim edildiğine dair bir karine öngörmektedir. Bu husus, tamamen ispat külfeti bakımından önem taşımakta olup, dava hakkının düşmesiyle bir ilgisi yoktur. CMR Konvansiyonu’na tabi taşımalarda da kural olarak taşıyıcı, malları teslim aldığı andan malları usulüne uygun şekilde teslim ettiği ana kadar meydana gelen hasar, kayıp ve gecikmeden sorumludur. Ancak, taşıyıcı CMR’ de yazılı nedenleri ispat ederek bu sorumluluktan kurtulabilir. CMR’ nin 30. maddesinde taşıyıcı lehine düzenlenmiş karinenin aksi, her türlü kanıtla ispat edilebilir. Bu halde, ispat yükü tekrar taşıyıcıya geçer. ” sonucuna varmıştır. Görüldüğü gibi CMR’ nin 30. maddesinde taşıyıcı lehine düzenlenmiş karinenin aksi, her türlü kanıtla ispat edilebilir. Bu noktada davacı —– ispat yükünü ifa edip edemediği değerlendirilmesinde; dosya kapsamına —- fotoğraflar sunulmuş,yine hasarın meydana geldiği an noktasında ekspertiz raporundaki tespitler ,mevcut hasarında oluş şekli olan, tankın arka kısmındaki ezilme hali dikkate alındığında, hasarın İtalya’daki aktarma sırasında meydana geldiği sonucuna tekmil dosya kapsamı ile varılmıştır.
Bu nedenle de Davacı —–hasarın taşıyıcı sorumluluğunda hasarlandığını ispat ettiği ve zarar tutarının ekspertiz ve Mahkememiz nezdinde tertip edilen raporlarla ispatlandığı anlaşılmış ve hasardan davalı taşıyıcıların sorumlu olduğu sonucuna varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile ;
1—–esas sayılı dosyasında;
Davalı borçluların — asıl alacağa yaptığı itirazın iptali ile takibin —- asıl alacak üzerinden DEVAMINA,
2-Alacağın mevcutiyeti ve miktarı yargılama devamında belirlendiğinden davacı şirketin icra İnkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Takipte,Takip tarihinden tahsil tarihine değin yıllık —geçmemek üzere kamu bankalarında —- cinsinden mevduata uygulanan azami mevduat faiz oranın UYGULANMASINA,
4-Karar tarihi itibari ile alınması 711,24 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından ödenen 165,69 TL peşin nispi harcın mahsubu ile bakiye 545,55 TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir olarak KAYDEDİLMESİNE,Davacı tarafından ödenen 165,69 peşin nispi harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
5-4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile vekil ile temsil olan davacıya ÖDENMESİNE,
6-Bakiye Gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası yatıran tarafa İADESİNE,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca ——- Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.06/04/2021