Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/691 E. 2018/656 K. 28.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL ANADOLU
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/691
KARAR NO : 2018/656

DAVA : ALACAK
DAVA TARİHİ : 05/06/2018
KARAR TARİHİ : 28/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı ile davalı şirket arasında, 01/01/1999-31/12/1999 dönemine ait aylık ücret 5.494 Euro olarak kararlaştırılan, davacının davalı şirketin finans ve muhasebe bölümlerinin yönetimi konusunda danışmanlık görevi üstlendiği, 01/01/2009 tarihli danışmanlık sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşme gereği davacının davalıdan 29 aylık ücret alacağı bulunduğunu, davalı tarafça biriken ücret alacağının ödenmemesi üzerine fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile 80.000,00 TL ücret alacağının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacının davalı şirkette 01/09/1993 tarihinden 31/12/2008 tarihine kadar muhasebe bölümünde yönetici olarak çalıştığını, taraflar arasındaki iş akdinin 31/12/2008 tarihinde sona erdiğini, davacının şirket aleyhine İstanbul Anadolu —- İş Mahkemesinde — esas nolu dosya ile açtığı fazla çalışma ücreti talepli davada iş akdinin 31/12/2008 tarihi itibari ile sona erdiğini ikrar ettiğini, Sgk dosyasında da davacının şirketteki İş Kanununa Tabi olarak çalıştığı süreye ilişkin durumun görüldüğünü, davalı şirket tarafından, davacının kurduğu şirketten (—- San. Ve Tic. Ltd Şti.) iş sözleşmesi olmaksızın danışman olarak fatura mukabilinde hizmet alındığını, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin ticari bir faaliyet olduğunu, iş sözleşmesi unsurları olan ücret, iş görme ve bağımlılık unsurlarının taraflar arasında olmadığını savunarak görev itirazında bulunmuş, davanın esası hakkında da davanın reddini talep etmiştir.
Dava, yazılı danışmanlık sözleşmesine dayalı ödenmeyen ücretlerin tahsili amacıyla açılan alacak davasıdır. Taraflar arasında yazılı danışmanlık sözleşmesinin bulunduğu hususunda ve bir kısım ücretlerin ödendiği hususunda uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, sözleşmenin feshedilip edilmediği, sözleşmenin yürürlükte olup olmadığı, davacının ücret alacağının bulunup bulunmadığı hususundadır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir. İstinaf üzerinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi — Hukuk Dairesi’nin —- Esas — Karar sayılı ilamı ile “Dava, İstanbul Anadolu İş Mahkemesine açılmış, bilirkişi incelemesinden sonra iş mahkemesi tarafından 02/02/2017 tarihinde İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesinin görevsizlikle gönderildiği anlaşılmıştır ve istinafa konu kararda asliye ticaret mahkemesince verilmiştir. İş mahkemesinin görevsizlik kararında danışmanlık sözleşmesi gereği alması gereken ücretin — San. Tic. Limited Şirketi üzerinden faturalandırıldığından bahisle ve taraflar arasındaki ilişkinin hizmet ilişkisi, işçi işveren ilişkisi olmadığından bahisle görevsizlik kararı verilmiştir. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup taraflarca itiraz edilmese dahi yargılamanın her aşamasında resen nazara alınır. Bu nedenle dairemizce öncelikle görev hususu değerlendirilmiştir. Davaya konu danışmanlık sözleşmesini davacı gerçek şahıs ile davalı şirket arasında yapıldığı hususunda uyuşmazlık yoktur. Bir uyuşmazlığın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için mutlak veya nispi ticari dava olması gerekir. Hangi davaların ticari dava olduğu Ticaret Kanunun 4. ve 5/2. maddeleri ile özel yasalarda düzenlenmiştir. Bir davanın mutlak ticari dava sayılabilmesi için Ticaret Kanunun 4. maddesininde 1-6 bentlerindeki davalardan olması, nispi ticari dava sayılabilmesi için de, davanın her iki tarafının tacir olması ayrıca dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili bulunması gerekir. Ticaret Kanunun 5. Fıkrasına ilişkin 26/06/2012 tarihinde 6335 sayılı kanun ile yapılan değişiklikle Asliye Hukuk – Ticaret Mahkemesi arasındaki ilişki iş bölümü değil, görev ilişkisi olarak değerlendirilmesi gerektiği ve resen nazara alınacağını düzenlemiştir. Görev hususu kamu düzenine ilişkindir bu nedenle mahkemenin resen nazara alması gerekir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık mutlak ticari dava olmadığı gibi nispi ticari dava da değildir. Yargılama aşamasında sözleşme konusu bedeli başka bir şirket adına yapılması taraflar arasındaki uyuşmazlığa ticari dava niteliği vermez. Mahkemenin görevsizlik kararı vermesi gerekirken işin esasına girerek inceleme yapması yerinde görülmemiştir.” gerekçesi ile mahkememizin kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.
Bu nedenle davanın görev yönünden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın GÖREV NEDENİYLE dava şartı yokluğundan HMK 114/1-c, 115/2 ye göre usulden REDDİNE,
2-HMK 20 md.ye göre kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haflatık süre içinde başvuru halinde dava dosyasının görevli ve yetkili İSTANBUL ANADOLU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK.’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair kesin olmak üzere tarafların yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 28/06/2018