Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/69 E. 2019/1199 K. 20.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
ESAS NO: 2018/69 Esas
KARAR NO: 2019/1199
DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
DAVA DEĞERİ: 345.000 TL.
DAVA TARİHİ: 16/01/2018
KARAR TARİHİ: 20/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ———– tarihinde ——- sayılı yönetim kurulu kararı ile——– tahsis edilmek suretiyle kooperatife üye olduğunu, davacının daha kooperatife üye olurken dava konusu dairenin kendisine ait olacağının belirlendiğini ve dava konusu dairenin müvekkiline tahsis edildiğini, davalı kooperatifin —— yılında daireyi müvekkiline fiilen teslim ettiğini, müvekkilinin—– yılından beri ———— dairesinde oturduğunu, kooperatifin sitedeki dairelerin tamamına yakınını üyelerine tapudan devretmesine rağmen dava konusu dairenin tapusunu hala müvekkiline tapudan devretmediğini, davalı …’nin dava konusu inşaatın arsa sahibi olduğunu, davalı kooperatifin inşaatı yaptığını ve sözleşmeye göre dairelerini aldığını, dava konusu dairenin davalı kooperatife düşen daire olduğunu kooperatifin de müvekkiline tahsis ettiğini, dava konusu müvekkiline tahsisli daireye kooperatifin borcundan dolayı ——— İcra Müdürlüğü’nün ——- Esas no.lu dosyasından haciz konduğunu ve —— tarihinde dava konusu daire için satış günü verildiğini, müvekkilinin bundan yeni haberi olduğunu, ayrıca müvekkilinin dairesinin ————– tarihinde ihale ile icra dairesi tarafından satışa çıkarılacağını, davalı …’nin arsa sahibi olması ve olayları baştan beri takip etmesi nedeniyle davacının kooperatife üye olduğunu ve ———— dairenin davacıya tahsisli olduğunu bildiğini, bilmese bile müvekkilinin borcun doğumundan önce dava konusu dairede oturduğu için arsa sahibinin, basit bir araştırmayla dava konusu dairenin müvekkiline ait olduğunu bilebilecek konumda olduğunu, davalı kooperatif ile davalı …’nin bu satışla ilgili birlikte hareket ettiklerini, bu nedenle öncelikle——————— taşınmazın ————— İcra Müdürlüğü’nün ———- esas sayılı dosyasından icra yoluyla üçüncü kişilere satışının tedbiren durdurulmasına, ayıca tapu kaydı üzerine teminatsız olarak dairenin üçüncü kişilere satışının durdurulması yönünde de tedbir konulmasına,——————taşınmazın takyidatlardan arındırılmış olarak davalı kooperatif adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile diğer davalı kooperatif arasında————————-parsellerde kayıtlı müvekkiline ait taşınmazda yapılması planlanan inşaat ile ilgili olarak ———- tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi tanzim edildiğini, taraflar arasında tanzim edilen mezkur sözleşmede arsa sahibi olan müvekkili maliki olduğu iki taşınmazdaki hisselerinin bir bölümünü inşaatın aşamasına göre diğer davalı kooperatife devretmeyi, diğer davalı kooperatifin de sözleşme konusu taşınmazlar üzerinde inşa edeceği —- bağımsız bölüm ve dokuz bloktan oluşacak yapıda sözleşmenin ekinde yer alan vaziyet planında da gösterildiği üzere toplam —– bağımsız bölümü anahtar teslim olarak inşa etmeyi, iskanını almayı ve çevre düzenlemesini yapmayı taahhüt ettiğini, diğer davalı kooperatif ayrıca yukarıda belirtilen yükümlülüklerini mezkur sözleşmenin ———– başlıklı maddesinin A fıkrasında da belirtildiği üzere —— tarihinden itibaren —- ay içerisinde yani en geç ——— tarihine kadar tamamlamayı taahhüt ettiğini, ——Sulh Hukuk Mahkemesi’nin ——– değişik iş dosyası üzerinden yapılan tespitin ardından geçen sürede de davalı yapıyı tamamlayamadığını ve sözleşmeye uygun bir halde teslim edemediğini, bunun üzerine müvekkili tarafından nama ifa ve tazminat talepli olarak ——-Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ——— esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, diğer davalı kooperatifin müvekkili tarafından açılan davanın da uzaması için elinden gelen tüm gayreti gösterdiğini ve dava nihayet ——— tarihinde ——– sayılı karar ile neticelendiğini, kararda inşaatın anahtar teslim tamamlanmadığını, haliyle iskanın da alınmadığını, inşaatta eksiklikler olduğunu, diğer davalı kooperatifin kusurlu olduğunu tespit ettiğini ve eksikliklerin müvekkili tarafından giderilmesi için müvekkilini yetkili kıldığını, başka bir anlatımla nama ifa taleplerini kabul ettiğini, Mahkemece tapu kaydından kolaylıkla tespit edebileceği üzere dava konusu taşınmazın kaydından önce müvekkilinin haczinin değil başkaca birçok haciz bulunduğunu, bu durumun davacının malumu olmakla birlikte davacının bu yüzden satış gününe kadar tapusunu diğer davalı kooperatiften talep etmediğini, davacının dava dilekçesinde diğer davalının üyesi olduğunu ve kooperatife tüm borcunu ödediğini iddia ettiğini, bunun doğru olup olmadığını müvekkilinin bilme gibi bir imkanı olmadığını ve bu durumun da müvekkilini de ilgilendirmediğini, müvekkilinin davacıya karşı bir taahhüdü olmamasına rağmen davacının müvekkilini de bu davada taraf göstermesinin sırf satışı durdurmak amacını taşıdığını, davacının her ne kadar diğer davalı kooperatifin ve kendisinin tapu almaya hak kazandığını iddia etmiş ise de soyut iddiasını ispat edemediğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … davaya cevap vermemiştir.
DAVANIN VE UYUŞMAZLIK KONULARININ TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
1-Davanın ve uyuşmazlık konularının tespiti: Dava, kooperatif üyesinin tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
Davacı, davalı … adına kayıtlı ————-parselde kayıtlı ————- numaralı bağımsız bölümün davalı … adına olan tapu kaydının iptali ile üzerindeki takyidatlarla birlikte davacı … adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmektedir.
Buna göre, taraflar arasındaki uyuşmazlığın,
-Davalı …’nin pasif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı,
-Davacının, davalı kooperatife borcu bulunup bulunmadığı,
-Davacının tapu iptali ve tescili talebinin kabulü gerekip gerekmediği noktalarında toplandığı tespit olunmuştur. Dava, tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
2- Deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi: Davanın esası ile ilgili olarak, davalı kooperatifin defter ve kayıtlarının incelenmesi gerektiğinden mali müşavir ve nitelikli hesaplamalar uzmanı bilirkişiden oluşan bilirkişi heyeti oluşturularak uyuşmazlığın çözümü yoluna gidilmiştir.
2-a)Deliller:
2-a-1)Davalı …’nin ihtilafın yaşandığı—— yılı defterleri ve davacının hesap hareketleri bilirkişi heyetince incelenmiş olup, bilirkişi heyetince davalı kooperatifin ——- yıllarına ilişkin ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin TTK ve VUK hükümlerine uygun yapıldığı, ancak kapanış tasdiklerinin zamanında yapılmadığı,——– yılına ilişkin ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde alındığı tespit edilmiştir.
2-a-2)Davacının hesap hareketlerinin incelenmesinde ise, davacının davalı şirketin defterlerinde, ——- tarihi itibariyle davalı şirkete ——-TL borçlu olduğu tespit edilmiştir.
2-a-3) ——-.İcra Müdürlüğü ‘nün ————- esas sayılı taşınmazın açık artırma ilanının incelenmesinde, —numaralı taşınmazın ——————madenler ————– bağımsız bölüm no.lu bağımsız bölüm taşınmazın genel bilgilerine ek olarak normal kat daire alanı —– konumunda mimari projesinden bilgilere uyumlu olduğu görülmüş toplam kat brüt kullanım alanı ——metre kare / daire ——– metre kare brüt alan hesaplanmıştır. %90 seviyesinde tamamlanmış daire olduğu tespit edilmiştir.
Yapı ruhsatlarının incelenmesinde;
“Yapı Sahibinin Adı Soyadı: …
Ruhsat Eki Projeler: ————
Statik Proje:————
————
Yapı Sahibi:——
Proje Müellifi:———– şeklinde olduğu görülmüştür.
2-a-4)Davalı tarafından düzenlenen ve davacıya isteği üzerine verilen ——- tarihli yazının;
“Sayın ——–
Yukarıda adı soyadı yazılı bayan———- kayıtlı üyesi olup,———- no.lu yerdeki ——– ‘nin sahibi olduğunu beyan eder, işbu belge isteği üzerine ilgili dairelere sunulmak üzere tarafımızdan verilmiştir.” şeklinde olduğu görülmüştür.
2-a-5)Davalı Kooperatifin Ortaklık Sözleşmesinin İncelenmesinde;
“Adı Soyadı:–
Ortağın İstediği Konutun;
Yeri: ———-
Pafta No:–
Daire Tipi: —-
Daire Alanı:—–
Blok No: —-
Kat No:-
Daire No:—-
Tapu Daire No:—
Kooperatife Giriş Tarihi: —-
Yukarıda hüviyeti yazılı Sn. … kooperatifimize ortak olma talebi yönetim kurulumuzun——tarih ve—- sayılı kararı ile kabul edilmiştir.” Şeklinde belirtildiği görülmüştür.
2-a-6)Bilirkişi heyetince para makbuzlarının incelenmesinde, davacı tarafından dava dosyasına sunulan para makbuzlarının davacı tarafından ödenen elektrik, su ve cari hesaba mahsuben yapılan ödemelere ilişkin oldukları ve para makbuzlarının toplam tutarının ———– TL olduğu tespit edilmiştir.
2-a-7)Bilirkişi heyetince tahsilat makbuzlarının incelenmesinde, davacı vekili tarafından dava dilekçesi ekinde sunulan ———- yılı tahsilat makbuzları toplamının ——— YTL olduğu tespit edilmiştir.
Davacı tarafından dava dosyasına sunulan ——–yıllarına ait tahsilat makbuzlarının cari hesaba mahsuben açıklamalı oldukları ve toplam tutarlarının ——- TL olduğu görülmüştür.
2-a-8)Davalı ———– tarihli, Kooperatif cari hesap hakkında konulu yazısının
—-
Kooperatifimizin—- tarih ve — sayılı kararı ile———- numarayla üyeliğiniz kabul edilmiştir. Muhasebe cari kayıtlarınız incelenmiş olup bu daireye ait herhangi bir borcunuz yoktur.” şeklinde olduğu, yazının davalı tarafça kaşe ve imzalanmış olduğu görülmüştür.
2-a-9)Davacı vekili tarafından dava dosyasına sunulan toplam ——– dekontun toplam tutarının —– TL olduğu, dekontların alacaklısının———– olduğu görülmüştür.
2-a-10)———— tarih——– sayılı cevabi yazısında özetle; davalı kooperatifin ünvanının————— olduğu, kooperatifin sermayesinin —– TL olduğu, ana sözleşmesinin tescil tarihinin ——— tarihi olduğu, yönetim kurulu üyelerinin ———— olduğu, kooperatif yetkililerinin ———- olduğu görülmüştür.
2-a-11)Tanık beyanları:
2-a-11-a)Davacı tanığı ———- tarihli duruşmadaki beyanında; “Ben halen davalı kooperatifin üyesiyim,———- hanım da benim komşumdur , kendisi bildiğim kadarı ile —— blokta sakindir. ———- kooperatife bildiğim kadarı ile üye oldu ve ödemelerini yapmaya başladı, kooperatif kapsamında bazı üyelere tapular devredildiği halde bazı üyelere devredilmedi, devredilmeyen üye sayısı bildiğim kadarı ile ———– civarıydı, tam olarak bilmemekle beraber kooperatifin borçları ayrıca banka kredisi ile konut alan bir kısım üyelere tapular verilmedi, hatta benim de tapu kaydı kooperatif tarafından ödemeler yapılmış bulunmasına rağmen tarafıma devredilemedi, tapu kaydı toprak sahibinin üzerindedir. (Davacı vekilinin ———– kaç yılında oturmaya başladığı, bütün üyelere dağıtım gerçekleşmiş mi, kooperatif ferdileşmiş mi, davalı … kooperatifin ferdileşmeye geçtiğini biliyor mu bilmiyor mu?” sorusuna) ——— yılında davacı kooperatife taşındı, bütün üyelere dağıtım gerçekleşmiştir, herkes konutunda oturmaktadır, kooperatif ferdileşmiştir , …’nin ferdileşmeye geçip geçmediği konusunda bilgisinin olduğu yönünde bir bilgim yoktur demiştir.
2-a-11-b)Davacı tanığı——— tarihli duruşmadaki beyanında; “ben davacıyla kooperatif bünyesinde oturmamız ve kendisi ile komşu bulunmamız nedeni ile tanışırım. Ben ——- yılında kooperatife taşındım, taşındığımda davacı … kooperatifte oturuyordu, davacıların kooperatife üyeliği kapsamında tüm ödemeleri yaptığnı evin kendilerine ait olduğunu, kooperatif herkesin tapusunu ferdileşmeye rağmen kooperatifin borçlarının bulunması nedeni ile veremediğini biliyorum.” demiştir.
2-a-12)Davalı Kooperatif Başkanı ——- tarihli duruşmadaki beyanında; “ben yönetimi yeni devraldım, meydana gelen hususlar eski yönetim devrinde ve yönetimin yüklenici firmanın oluşturduğu bir yönetim kurulu olmasından kaynaklandığı kanaatindeyim, bununla ilgili suç duyurusunda bulunmuştuk, ayrıca defterler halen kooperatif bünyesinde bulunmaktadır, ben——- davacı ile birlikte aynı zamanda kooperatifte oturmaya başladım, ödemeler kapsamında yaptığını biliyorum, ayırca kayıtlar incelemesinde anlaşılacaktır, inceleme günü kayıtları mahkemenize ibraz edeceğim.” demiştir.
2-a-13)—— Asliye Hukuk Mahkemesi‘nin ——-esas,————- karar sayılı dosyasının incelenmesinde; dosyanın davacısının …, davalısının —— —- olduğu, dava konusunun tazminat istemine ilişkin olduğu, Mahkemenin “Dava konusu binada tespit edilen teknik ve idari işlemeye yönelik eksik işler karşılığı toplam ——- TL‘nin davalıdan tahsili ile davacıya verilerek eksik işlerin davacı tarafça giderilmesi yönünden nama ifa talebinin kabulüne, cezai şart bedeli olarak toplam ———– TL‘nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, hükmolunan miktarlar üzerinden dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine” şeklinde karar verdiği görülmüştür.
Bu kararın, temyiz incelemesinde; yüksek Yargıtay —-Hukuk Dairesi‘nin ——- esas ve———- karar sayılı ilamında özetle; “Dava dosyası temyiz aşamasında iken davacı vekilince dosyaya sunulan ——- havale tarihli dilekçe ve eki protokolden davacı ve davalı arasında ——– tarihli sulh protokolü imzalandığı anlaşılmıştır. Sulh 6100 Sayılı HMK ‘nın 313.maddesi uyarınca görülmekte olan bir davada tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşme olup, aynı yasanın 315.maddesi hükmü uyarınca ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm sonuçlarını doğurur. Aynı kanunun 314.maddesi uyarınca sulh karar kesinleşinceye kadar her aşamada mümkündür. Bu itibarla taraflar arasında yapılan ——— tarihli protokolün mahkemece değerlendirilmesi ve bir karar verilmesi gerektiğinden bunun sağlanabilmesi için hükmün öncelikle bu nedenle bozulması gerekmiştir.” şeklinde belirtildiği görülmüştür.
Bozma üzerine dosyanın aynı mahkemenin ———–esas numarasına kaydolunduğu, davanın devam ettiği anlaşılmıştır.
2-a-14)Davaya konu taşınmazın dava tarihindeki değeri ile ilgili bilirkişi incelemesi: Bilirkişi heyetinde yer alan ———–gayrimenkul değerleme uzmanı-harita mühendisi bilirkişi ——— tarafından davaya konu————- parselde kayıtlı ———– numaralı bağımsız bölümün dava tarihi olan ——– tarihindeki değerinin ———–TL olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
2-b)Delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi: Yukarıda açıklanan delillere göre, özellikle —-bendinde görüldüğü üzere davalı ———- tarihli yazısında, davacının davalı kooperatife borcu olmadığına dair belge düzenlenmiş olup, bu belge davalı tarafça kaşe ve imzalanmıştır. Yani davacının, davalı kooperatife borcu yoktur.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nda, kooperatif üyelerine mülkiyetin, kur’a çekimi ile geçeceğine dair bir düzenleme olmadığı gibi, olayda TMK’nin 705. maddesinde öngörülen diğer istisnai hallerin(tescilsiz iktisap) bulunmadığı anlaşılmıştır.
———— kur’a çekimi ile mülkiyetin kooperatif üyesine tescilsiz geçeceğinin kabulü mümkün değildir.
Taşınmazın davacı ortağa tahsisi mülkiyeti geçiren bir işlem olmayıp kooperatifle olan iç ilişkide bir hak bahşeder ve koşulları oluştuğunda kooperatife karşı tapu iptal ve tescil talebinde bulunma hakkı verir.
Buna göre, davacı kooperatif üyesi olarak kooperatife karşı edimlerini yerine getirmiş olmakla, kooperatif tarafından kendisine tahsis edilen———–nolu dairenin kooperatif adına olan tapu kaydının iptali ile adına tescilini talep edebileceği kanaatine varılmıştır.
Yukarıda—- bendinde yazıldığı şekilde taşınmazın dava tarihi olan ——– tarihindeki değerinin ——-TL olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Değere ilişkin bilirkişi raporu dosya kapsamına uygun, denetime elverişli ve yeterli görülmekle, taşınmazın değerine ilişkin davalı vekilinin itirazın reddine karar verilmiş, eksik peşin nispi harç davacı tarafça tamamlanmıştır.
Her ne kadar, davacı vekili dava dilekçesinde; taşınmazın takyidatlardan arındırılmış olarak tapu iptali ve tescilini talep etmiş ise de, tapu kaydının incelenmesinden dava konusu taşınmaz üzerinde 39 adet icra dosyasından haciz konulmuş olduğu anlaşılmıştır.
Davacının tapu kaydındaki hacizlerin kaldırılmasını talep edilmesi için öncelikle haciz dosya alacaklılarını davada taraf olarak göstermek zorundadır. Oysa haciz alacaklarından davalı … dışındaki alacaklılar davada taraf değildir. Bu eksiklik giderilmeden hacizlerin kaldırılmasının talebi mümkün değildir.
Zaten davacı vekili, HMK’nin 31. Maddesi kapsamında ———–tarihli duruşmanın 1 ve 2 numaralı ara kararları uyarınca sunduğu dilekçede, dava dilekçesindeki kastın hacizlerin kaldırılmasına yönelik olmadığını beyan etmiştir.
Bu nedenle, takyidatlarla ilgili olarak usulünce harcı yatırılarak açılan bir dava olmadığından, takyidatların kaldırılması talebiyle ilgili ayrı bir hüküm kurulmamıştır.
3-Davalı …’nin pasif husumet ehliyeti bulunup bulunmadığı ve davaya konu taşınmazlar üzerindeki takyidatların davaya etkisi ile ilgili inceleme ve gerekçe: Davacı vekili tarafından açılan işbu tapu iptali ve tescili davası, davaya konu taşınmazın maliki olan davalı … ile birlikte taşınmaz üzerinde lehine haciz bulunan ancak tapu maliki olmayan alacaklı …’ye de yöneltilmiştir.
Ancak, davaya konu taşınmaz üzerinde davalı … dışında çok fazla sayıda haciz bulunmakta olup, bu hacizlerin kaldırılması için davanın haciz alacaklarına yöneltilmesi gerekmektedir.
Davalı … vekili, tapu iptal ve tescil davasının müvekkiline de yöneltildiğini iddia etmiş ve bu iddiasını dava dilekçesindeki “taşınmazın takyidatlardan arındırılmış olarak” cümlesine dayandırmış, müvekkili lehine bulunan takyidat yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Yani davalı … vekili, müvekkilinin pasif husumet ehliyetine sahip olduğunu, bu nedenle davalı alacaklı lehine konulan haczin kaldırılması talebinin esastan karara bağlanmasını talep etmektedir.
Ancak, dava dilekçesinin hiçbir yerinde “davanın, davalı …’nin taşınmaz üzerine koyduğu hacze dayandırıldığına” ilişkin belirleme yoktur.
Tam tersine dava dilekçesinin 2. Sayfasındaki 7 numaralı bentte “davalı kooperatif ile davalı … bu satışla ilgili birlikte hareket etmektedirler” cümlesinden anlaşılacağı üzere davacı vekili, davalı …’ye karşı açtığı davayı “davalı …’nin diğer davalı … ile birlikte hareket etmesine dayandırmaktadır.
Davacı taraf, bu iddiasını, yani “davalı …’nin diğer davalı … ile birlikte hareket ettiği” iddiasını kanıtlayamadığı gibi kanıtlamasının da tapu iptali ve davacı adına tescili davası bakımından bir önemi yoktur.
Davaya konu taşınmaz davalı … adına kayıtlıdır.
Davalı … vekilinin beyanı üzerine, davacı vekiline “davalı …’ye neden yönelttiğinin tespiti ve davalı …’nin taşınmaz üzerinde bulunan haczinin kaldırılmasının talep edilmesi halinde eksik harcı tamamlaması için ve davaya konu taşınmaz üzerindeki diğer takyidatların kaldırılması talebinin olup olmadığının belirlenmesi için HMK’nin 31. Maddesi kapsamında ——– tarihli duruşmanın “Davalı …’ye karşı açılan dava değerinin——– İcra müdürlüğünün ——– esas sayılı icra dosyasındaki ——– TL olduğu, davacı vekilinin bu haczin kaldırılmasını talep ettiği taktirde bu değer üzerinden harcı yatırması gerektiği, ancak davalı tarafın beyanına göre bu alacağa ilişkin———–AHM nin———— sas sayılı dosyasındaki yargılamanın devam ettiğidavalıların sulh görüşmesi yaptığı, bu duruma göre taşınmaz üzerindeki haczin kalkma ihtimali bulunduğu anlaşıldığından, davacı vekilinden davalı …’nin taşınmaz üzerine koydurduğu hacizle ilgili davaya devam edip etmediği hususunda açıklama istenmesine, devam ettiği taktirde——– TL üzerinden peşin nispi harcı yatırması gerektiğinin ihtarına, tarafların beyanları nedeniyle şimdilik harcın tamamlanmasıyla ilgili kesin süreli ihtar yapılmasına gerek bulunmadığına,
2-Davacının, taşınmaz üzerindeki haciz ve diğer kısıtlamaların kaldrılmasıyla ilgili olarak, davacı tarafından haciz ve diğer kısıtlamalara ilişkin alacaklılara karşı açılan bir dava bulunmadığından davacı vekilinden bu konuda açıklama istenmesine,” şeklindeki ————- numaralı ara kararları ile açıklama istenmiş, davacı vekili taleplerinin sadece “davaya konu taşınmazın davalı kooperati adına olan tapusunun iptali ve davacı adına tapuya tescili” olduğunu, bunun yanında Mahkememizce konulan satışın önlenmesine ilişkin tedbirin devamını talep ettiklerini, gerek davalı …’nin koyduğu haczin, gerekse taşınmaz üzerindeki diğer takyidatların kaldırılması taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
Bilindiği üzere, kural olarak bir hakkı dava etme yetkisi o hakkın sahibine ait olup, buna aktif husumet denilir. Bir hakkın kendisinden istenebilecek durumunda olan yani hakka uymakla yükümlü kişi ise borçlu kişi olup, buna da pasif husumet denilir. Bir davada gerek aktif ve gerekse pasif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı mahkemece öncelikle ve resen gözetilecek hususlardandır ve şayet husumet ehliyeti yok ise, dava bu sebep ile reddedilir.
Ayrıca belirtmek gerekir ki, pasif husumet ehliyeti usul hukukuna ilişkin değil, esasa ilişkin bir belirlemedir.
Şöyle ki, dava şartları HMK m. 114’te düzenlenmiştir. Buna göre tarafların dava ve taraf ehliyetinin bulunması dava şartı olarak düzenlendiği halde, taraf sıfatının bulunması dava şartı olarak düzenlenmemiştir.
HMK. m. 50 uyarınca, medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olan, davada taraf ehliyetine sahiptir. Buna göre, taraf ehliyeti, bir davada taraf olarak bulunabilme ehliyeti olup, maddi hukuktaki hak ehliyeti kavramının medeni usul hukukundaki yansımasıdır. Bu nedenle, yaşayan her insanın (gerçek kişinin) taraf ehliyeti vardır (———-, ————-). Tüm gerçek kişiler hak ehliyetine sahip olduğuna göre, davalı gerçek kişinin taraf ehliyetine sahip olduğu açıktır.
HMK. m. 51’de dava ehliyeti düzenlenmiştir. Buna göre, dava ehliyeti, medeni hakları kullanma ehliyetine göre belirlenir. Yani dava ehliyeti, bir davada davacı veya davalı olarak işlem yapabilme ehliyeti olup, maddi hukuktaki fiil ehliyetinin medeni usul hukukundaki yansımasıdır. TMK. m. 10 uyarınca, ayırt etme gücüne sahip ve kısıtlı olmayan her ergin kişinin fiil ehliyeti ve bunun sonucu olarak dava ehliyeti vardır———————. Somut olayda davacının ergin, mümeyyiz ve kısıtlanmamış bir gerçek kişi olmasına göre, dava ehliyetine sahip olduğu açıktır.
Yani, taraf sıfatının bulunması dava şartı değildir. Taraf sıfatı husumetle ilgili bir konudur. Yüksek Yargıtay’ın kararlarında davacı sıfatı yerine “aktif husumet ehliyeti”, davalı sıfatı yerine “pasif husumet ehliyeti” kavramlarının kullanılması nedeniyle uygulamada istisnai de olsa, bu kavramlar, dava şartı niteliğindeki dava ve taraf ehliyeti kavramlarıyla karıştırılmaktadır. Bu kavramların birbirinden nasıl ayrılacağı konusunda sayın———–, şu tanımlamayı yapmıştır:
“Sıfat, dava konusu sübjektif hak (dava hakkı) ile taraflar arasındaki ilişkidir. Taraf ehliyeti, dava ehliyeti ve dava takip yetkisi, davanın taraflarının kişilikleriyle ilgili olduğu halde, taraf sıfatı dava konusu sübjektif hakka ilişkindir… . Yukarıdaki kısa açıklamanın gösterdiği gibi, bir sübjektif hakkın sahibinin ve o hakka uymakla yükümlü olan kişinin kimler olduğu (yani bir davada davacı ve davalı sıfatlarının kime ait olduğu) tamamen maddi hukuka göre belirlenir. Bu nedenle, bir kişinin belli bir davada gerçekten davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı hususu, usul hukuku sorunu olmayıp dava konusu——– hakkın özüne ilişkin bir maddi hukuk sorunudur” —————-
Davacının geçici hukuki koruma mahiyetindeki ihtiyati tedbir talebi hariç olmak üzere davanın esasına yönelik tek talebinin tapu iptal ve tesciline yönelik olduğundan ve bu talep yönünden davalı …’nin pasif husumet ehliyeti bulunmadığından, davalı … hakkındaki davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
4-Sonuç: Yukarıdaki gerekçelere göre, davalı …’ye karşı açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı …’ne karşı açılan davanın kabulü ile——————-numaralı bağımsız bölümün davalı ———— olan tapu kaydının iptaline ve üzerindeki takyidatlarla birlikte davacı … adına tapuya kayıt ve tesciline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı …’ye karşı açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Davalı …’ne karşı açılan davanın KABULÜ ile————- parselde————-numaralı bağımsız bölümün davalı … adına olan tapu kaydının İPTALİ ile üzerindeki takyidatlarla birlikte davacı … adına TAPUYA KAYIT VE TESCİLİNE,
3-İİK 28. Maddesi uyarınca hüküm özetinin masrafı gider avansından karşılanarak ——- Tapu Müdürlüğüne gönderilmesine,
4-Harçlar Kanununa göre alınması gereken 23.566,95 TL harcın davacı tarafından yatırılan ayrı ayrı yatırılan 1.707,75 TL peşin harç, 3.210,00 TL peşin harç ve 973,98 TL peşin harç olmak üzere toplam 5.891,73 TL harçtan mahsubu ile bakiye 17.675,22 TL harcın davalı …’nden alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan ayrı ayrı olarak yatırılan toplam 5.891,73 TL harcın davalı …’nden alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarf edilen 1.467,10 TL yargılama giderinin davalı …’nden alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1.maddesi uyarınca 26.650,00 TL vekalet ücretinin davalı …’nden alınarak davacıya verilmesine,
8-Ret olunan dava yönünden davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/2.maddesi uyarınca 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’ye verilmesine,
9-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı kooperatif vekilinin yüzlerine karşı, davalı … vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde ——————Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/12/2019