Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/67 E. 2018/373 K. 19.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İstanbul Anadolu
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/67 Esas
KARAR NO : 2018/373

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 26/01/2017
KARAR TARİHİ : 19/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 25.12.2015 tarihinde davalı —-Şti. ait —-plakalı aracın davalı … idaresinde iken davacının kasko sigortalı — Plakalı aracına çarparak hasar görmesine sebebiyet verdiğini, söz konusu hasar sebebi ile —- plakalı araç üzerinde ekspertiz incelemesi yapıldığını, inceleme sonrası yapılan değerlendirmede zararın 22.750,00 TL olduğunun tespit edildiğini, sigorta zararının davacı şirketce tazmin edildiğini, davacı şirket sigortalısının tazmin edilen 22.750,00 TL sigorta zararının tazmin tarihi olan 16.02.2016 tarihinen itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini , yargılama masrafları vekalet ücretinin davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı asil … cevap dilekçesinde özetle; 02.12.2017 tarihinde —-Caddesi mevkiinde park halinde olan — Plaklı aracın ani bir kalkışla sürücüsü olduğu —Plakalı kamyona vurarak kazaya sebebiyet verdiğini, kaza tutanağındaki imza ve açıklamanın kazayı yapan araç sürücüsüne değil sürücünün eşine ait olduğunu, kazaya sebebiyet verenin davacı olduğunu,bu nedenle davanın reddi ile mahkeme ve avukatlık ücretinin davacı üzerine tahmilini talep etmiştir.
Davalı —- Ltd. Şti. Cevap dilekçesinde özetle; müvekkil alayhine ikame olunan dava yasal dayanaktan yoksun, haksız ve mesnetsizbir dava olduğunu, yasal şartları oluşmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve dosya içeresinde toplanan delillerin bir bütün olarak irdelenmesi sonucu;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 22.3.1944 tarih ve 37 E. – 9 K. R. G. 3.7.1944 sayılı kararında “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.
Somut olayda, davacı … şirketi tarafından kasko sigorta poliçesi ile sigortalı araca, davalıya ait aracın çarpması nedeniyle, 6102 sayılı TTK’nın 1472 maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın, davalıdan rücuan tahsiline karar verilmesi isteminden kaynaklanmaktadır.
Yargı yolu, dava şartlarından olup, HMK’nın 114 ve 115. maddelerine göre, mahkemece her aşamada resen gözetileceği gibi taraflarca da her aşamada ileri sürülebilir.
Davacı … şirketine sigortalı ve kullanım amacı hususi olan aracın sahibi sigortalısı gerçek kişidir. Bu durumda uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmakta olup genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir (20. HD 2017/8580-7148 E-K sayılı ilamı, 17. HD 2016/12639-2017/5840 E-K sayılı ilamı).
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsiz olması nedeni ile HMK 114/1-c delaletiyle 115/2 maddeleri gereğince davanın usulden REDDİNE, İAA 7.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğuna,
2-Görevsizlik kararının yargı yoluna başvurmaksızın kesinleşmesi halinde yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın İstanbul BAM a gönderilmesine,
3-HMK 20. Maddesi gereığince kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içerisinde dosyanın gönderme başvurusunun yapılmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinni ihtarına , (ihtarat yapıldı)
4-Yargılama giderlerinin görevli ve yetkili mahkemesince değerlendirilmesine,
Dair gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde itiraz yolu açık olmak üzere davalı vekili ve davalı asilin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/04/2018