Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/660 E. 2021/790 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/660 Esas
KARAR NO: 2021/790
DAVA: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/07/2016
KARAR TARİHİ: 30/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkilleri arasında mal alışverişinden kaynaklı ticari bir ilişki bulunduğunu, müvekkillere ait —- konu çek açısından, davalı tarafça mal teslimi ediminin yerine getirilmediğini, bunun sonucu takibe konu çekin davalı şirket tarafından iade edilmediğini, sonrasında müvekkil şirket yetkilileri tarafından davalı şirketle aralarında olan alışveriş nedeniyle —– sayılı dosyası ile davalı şirket hakkında icra takibi başlatıldığını, sonrasında ise davalı şirketin kötü niyetli olarak teslim etmediği malların karşılığında kendisine verilen, ancak iade edilmeyen çeki icraya verdiğini, tüm bu nedenlerle müvekkilinin—–Esas sayılı dosyasında davalıya borçlu olmadığının tespiti ve takibinin iptali doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığını, tarafların tacir olduğunu tacirlerin yaptığı tüm işlerin ticari iş olması sebebiyle görev yönünden dosyanın —– Mahkemesine gönderilmesini talep ettiği, davacı yanın dava dilekçesinde müvekkili ile arasında ticari ilişki kurulacağını ancak müvekkilinin vadettiği ürünleri göndermediğini bunun üzerine müvekkiline ait— değerindeki çek için —- savılı dosvası takip baslattığını. müvekkili şirketin ise elinde bulunan kendi çekleri ile —— sayılı ile icra takibi başlattığını, davacı yanın kendisine vaadedilen mallar için ödeme yaptığını yahut taraflar arasında cezai şart içeren bir sözleşme bulunduğunu iddia etmediğini, buna karşılık müvekkilinin davacıya teslim edilmeyen mallar için nasıl borçlu olabileceğini anlayamadığını, davacı yanın beyanlarının çelişkilerle dolu olduğunu, tarafların birbirine mal, hizmet yahut para vermediği halde her iki şirketinde birbirinde çeklerinin bulunduğunu borç ve alacak söz konusu olmadığı halde müvekkiline ait çeki icraya koyduklarını beyan ettiği, müvekkili şirketin yapmış olduğu icra takibine de borcu bulunmadığı gerekçesiyle menfi tespit davasını açtığını, davacıların haksız biçimde müvekkiline ait çeki elinde bulundurduklarını, çekle ilgili kayıp yahut zayii sebebi ile de —- dosyası ile çeki kaybeden tarafından dava açıldığını, —- dosyasına konu olan çek için menfi tespit davası açıldığını ve derdest olarak devam ettiğini, müvekkiline ait çekin davacı şirketlerin sahibi ve ortağı —- tarafından icraya konulduğunu, davaya konu çekin kambiyo senedi olduğunu, davacı yanın ticari defterlerine dayanarak aksini ispat etmekteyse de kambiyo senedi karşısında ticari defterlerin tek başına delil niteliği taşımadığını, yukarıda izah edilen sebeplerle görevsizlik itirazımızın kabulünü, haksız biçimde açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
—– görevsizlik kararı neticesinde dosya mahkememize tevzi olmuştur.
Dava kambiyo senedinden ve bu senede dayalı olarak başlatılan icra takibinden dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olup davacıların kambiyo senedinden dolayı davalıya borçlu olup olmadığının, borcun olmaması halinde borçlu olmadıkları miktarın araştırılması gerektiği anlaşıldı.
Davada taraf teşkili sağlanmıştır.
—– takip dosyası ve—-takip dosvası celp edilmiştir.
Davaya konu —– dosyasının incelenmesinde
Alacaklı …
Borçlu ——
2- —- takip öncesi işlemiş faiz — takip sonrası istenilen faiz asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek— talep edilmiştir.
Davacı şirketlerin dava konusuna ilişkin ticari kayıt ve belgelerinin incelenmesi için
talimat yazılmış , talimat mahkemesince alınan bilirkişi raporunda özetle ;
Davacı şirketlerden — — açılış tasdikinin;kapanış tasdikinin ise, —- tarihinde yasal süresinde yapılmış olduğu.Defteri Kebir defterinin ise –yevmiye numarası ile — tarihinde,yasal süresinde açılış tasdikinin yapılmış olduğu
Davacı şirketlerden — ise;—— yasal süresi içerisinde kapanış tasdikinin yapılmış olduğu.İlgili şirketin defter-i kebir defterinin;—yasal süresi içinde açılış tasdikinin yapılmış olduğu .Envanter defterinin ise;— yasal süresi içinde açılış tasdikinin yapılmış olduğu
Tüm defterlerdeki bilgiler birbirini doğrular nitelikte olup defterler üzerinde herhangi bir silinti, kazıntı,karalama bulunmadığı, Defterlerin Hukuk Muhakemeleri Kanunu mad.222 uyarınca delil niteliğine haiz olduğu,
Davacı şirketler — defter kayıtlarında, — verilen yada ciro edilen —- sıra numaralı bir çek kaydı tespit edilmemiş, görülmemiştir. Bunun yanı sıra davacı iki şirketinde defter-i kebir defterlerinde —- adına yürütülen bir borç bakiyesinin olup olmadığına bakılıp kontorlü yapılmıştır. Bu kontrol ve inceleme sonucu —- hesbının alt detayında bir bakiyenin yürütülmediği;diğer bir ifadeyle bir borç görülmediği tespit edilmiştir.
— defter-i kebir defteri kayıtlarında ise —– Hesabının alt detayında onbirinci sırada bir cari kaydının oluşturulup bakiye yürütüldüğü ve sadece yıl başı açılış bilançosundan gelen — bir borç olduğu;ve bu borcunda — tarihinde kapatıldığı görülerek tespit edilmiştir. Fakat bu borcun nasıl kapatıldığı ile ilgili yapılan inceleme sonucunda — kayıtlarında — kaydı tespit edilememiş;bunun üzerine —- kaydına bakılmış ve bu borcun hesaplar arası virman yapılarak kapatıldığı görülmüş; dolayısıyla bu ödemenin ne şekilde yapıldığı net bir şekilde tespit edilememiştir.
Davacı şirketlerin defter kayıtlarından hareketle, davalı —- herhangi bir borcu olmadığı kanaati belirtilmiştir,
Davalı şirket defterinin incelenmesine dair Bilirkişi tarafından sunulan — tarihli raporda özetle;
Davacı—- adına düzenlenen çekin davalı—-edilerek hangi amaçla verildiğinin dosyada bulunan belge ve bilgiler ışığında tespit edilemediği, davacı vekilinin dava dilekçesinde beyan ettiği —- arasında mal alışverişinden kaynaklı ticari bir ilişki bulunduğu, davalı tarafından malların teslim edilmediği——belgelendiremediği bu yönüyle taraflar arasındaki mal alış verişi hususunun ispata muhtaç kaldığı, mahkemenin talimatıyla —- talimat dosyası ile davacıların resmi defter kayıtlarının incelendiği, inceleme neticesinde düzenlenen —- havale tarihli bilirkişi raporuna göre davacıların defter kayıtlarında dava konusu çekin kayıtlı olmadığının tespit edildiği, davacı şirketlerin defter kayıtlarından hareketle, davalı—– herhangi bir borcun olmadığı tespitinin yapıldığı, dava konusu, olan —- bedelli çekin davalının kendi defterlerinde —-kaydedildiği,
Davalının incelenen — kayıtlarına göre davacı — alacaklı gözükse de incelemede tespit edilen mükerrerliğe sebep olan —- yevmiye numaralı hatalı kaydın düşülmesinden sonra — tarihi itibariyle davacı —alacaklı gözüktüğü.
Mahkemenin kısmen ya da tamamen davalı lehine hüküm kurması halinde davalının talebine göre — asıl alacak, — faiz ile toplamda —edebileceği, ancak takipte talep edilen —çek tazminatının toplamı olan —- süresinde çek muhatap bankaya ibraz edilmediğinden çekin kambiyo senedi vasfını yitirmesinden dolayı talep edemeyeceği değerlendirildiğini,
Yapılan açıklamalar sonucunda, tüm bilgi ve belgelerle birlikte davacının menfi tespit talebinin değerlendirilmesinde 6100 sayılı HMK” nın 266/c.2 hükmü uyarınca bilcümle hukuki takdir ve tavsif sadece mahkemeye ait olduğu hususlarında görüş ve kanaat belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Dava taraflar arasındaki mal alışverişi için davalıya verildiği ancak davalının malları teslim etmediği iddiasına konu olan —- bedelli çekin davalı tarafından —-sayılı dosyası ile takip başlattığı ancak davacı şirketlerin davalıya borçlarının bulunmadığı iddiası ile açtıkları menfi tespit davasına ilişkindir
Davalı—-yevmiye defteri incelenmesinde, dava konusu olan —- tarihinde —- numarası ile kayıtlı olduğu tespit edilmiştir. Davacı şirketlerin ticari kayıtlarında dava konusu çeke ilişkin bir kayda rastlanılmamıştır.
Çek ödeme vasıtası olup mevcut bir borcun ödenmesi için keşide edildiğine dair karinenin ve ticari hayatta asıl olanın peşin alışveriş olup mal tesliminin ve bedel ödemesinin aynı anda gerçekleştiğine ilişkin karinenin aksinin bunu iddia eden tarafça ispatı gerektiğinden davacı vekilinin dava dilekçesinde beyan ettiği “Müvekkilleri ile davalı firma arasında mal alışverişinden kaynaklı ticari bir ilişki bulunduğu, davalı tarafından malların teslim edilmediği” iddiasını somut bir delile —- belgelendiremediği bu yönüyle taraflar arasındaki mal alış verişi hususunun ispata muhtaç kaldığı,
ispat külfeti davacıda olup, dosyada alınan bilirkişi raporları ve dosya kapsamında davacının iddiasını kanıtlamaya yeterli olmadığı değerlendirilmiş ancak—sayılı takip dosyasında talep edilen — çek tazminatının toplamı olan — ise süresinde çek muhatap bankaya ibraz edilmediğinden çekin kambiyo senedi vasfını yitirmesinden dolayı talep edemeyeceği değerlendirildiğinden Davanın kısmen kabülü ile, davacıların — esas sayılı icra dosyasından, —çek tazminatı olmak üzere toplam —- borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KISMEN KABÜLÜ ile,
1-Davacıların — sayılı icra dosyasından,—çek tazminatı olmak üzere toplam —- borçlu olmadığının tespitine,
2-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 246,25 TL harçtan, davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 689,63 TL harcın mahsubu ile fazladan yatırılan 443,38 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacıya iade edilecek harçtan mahsubu ile arta kalan 246,25 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 2.734,00 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul – kısmen red oranına göre hesaplanan 244,07 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 800,00 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul – kısmen red oranına göre hesaplanan 728,58 TL’sinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı vekili lehine 2021 yılı AAÜT göre hesaplanan 3.605,00 TL vekalet ücretinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
8-Davalı vekili lehine 2021 yılı AAÜT göre hesaplanan 3.605,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine,
9-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair , davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı tarafın mazeretli yokluğunda HMK 345/1.maddesi uyarıca tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde —— Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/11/2021