Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/643 E. 2018/1086 K. 09.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/643 Esas
KARAR NO : 2018/1086

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 08/08/2012
KARAR TARİHİ : 09/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacı ile davalı ———-. arasında hazır beton sözleşmesi imzalandığını, davacı tarafından toplam 2.327.000,00 TL bedelli çeklerin avans olarak davalı ———- verildiğini, davalı ——–‘nin edimlerini yerine getirmediğini ve çekleri de iade etmediğini, davalı —–.’nin dava konusu çeki davalı ….———–.’ye verdiğini, çekin bedelsiz olduğunu, davalı … şirketinin iyiniyetli hamil olamayacağını ileri sürerek davacının borçlu olmadığının tespitini ve çekin iptalini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı ————– Vekili cevap dilekçesinde özetle, davalı şirketin borca batık olduğunu, borçlarını ödemeye çalıştığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ….———-. Vekili cevap dilekçesinde özetle, davalılar arasında faktoring sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereğince dava konusu çekin tevdi edildiğini, faktoring şirketinin gerekli araştırmayı yaptığını, iyiniyetli olduğunu savunarak davanın reddini ve %20 tazminata hükmedilmesini istemiştir.
DAVANIN AŞAMALARI: Mahkememizin ——-tarih ve —– esas, —– karar sayılı ilamındaki “…yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacı ile davalılardan ———– .. A.Ş. arasında imzalanan hazır beton sözleşmesi uyarınca dava konusu çekin davalıya teslim edildiği, davacının bu davalıdan 2.259.835,01 TL alacaklı olduğunun davacı ve davalı ———. arasında düzenlenen 31/07/2012 tarihli hesap mutabakatı ile de sabit olduğu, bu tutarın içinde davaya konu çek bedelinin de mevcut olduğu, davalı …——–.’nin davaya konu çeki davalı ———- ile arasında düzenlenen faktoring sözleşmesi uyarınca bu davalıdan almış olduğu, faktoring işlemine esas faturaların davacı yanı sıra faktoring işleminin tarafı olan davalı şirket kayıtlarında bulunmamasının faktoring şirketinin kötü niyetini ortaya koymadığı gibi düzenlenen faturaların sahte olduğunu gösteren herhangi bir delil de sunulmadığı davalı … firmasının iyi niyetli hamil olduğu gerekçesiyle davalı şirket aleyhine açılan davanın kabulüne, çek nedeniyle başlatılmış bir takip olmadığından tazminat talebinin reddine, davalı … şirketi yönünden açılan davanın reddine” şeklindeki gerekçe ile davalı …… şirketi yönünden davanın reddine, davalı ——…şirketi yönünden açılan davanın kabulüne karar verilmiş, verilen kararın davacı tarafça temyizi üzerine, yüksek Yargıtay ——– Hukuk Dairesi’nin 2016/11775 esas, 2018/439 karar sayılı ilamındaki “Faktoring şirketleri reel sektörde gerçekleşen alacakları, alacaklıdan temlik alarak faaliyet göstermektedir. Bu alacak bir kıymetli evraka bağlansa bile durum değişmez ve faktoring şirketleri gerçek bir alacağı temlik almadıkları takdirde bu alacağa ilişkin kambiyo senedinde iyiniyetli 3. kişi konumundan yararlanamaz. Bu durumda mahkemenin faktoring şirketine yönelik red kararı yerinde olmamış ve kararın bozulması gerekmiştir.” şeklindeki gerekçe ile Mahkememiz kararı bozulmuş, Mahkememizce bozmaya uyularak bozma ilamı yönünde tekrar karar verilmiştir.
DAVANIN VE UYUŞMAZLIK KONULARININ TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
1-Davanın ve çekişmeli konuların tespiti: Dava, İcra İflas Kanununun 72. Maddesi uyarınca borçlu olmadığının tespiti istemi ile açılmış, davacı tarafça dava konusu çek bedeli ödendiğinden dava istirdat istemine dönüşmüştür.
Dava ve cevap dilekçelerinden, ilk duruşmadan önce, taraflar arasındaki uyuşmazlığın,
a-Davacının davalı———————-.şirketine verdiği çekin bedelsiz kalıp kalmadığı,
b-Davalı … şirketinin alacağa ilişkin iyiniyetli 3. Kişi konumundan yararlanıp yararlanamayacağı” noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
2-Deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hukuki nedenler, gerekçe ve sonuç: Mahkememizce taraf delilleri toplandıktan sonra uzman bilirkişi kurulu vasıtasıyla yukarıdaki uyuşmazlık konularında gerekli incelemeler yaptırılarak uyuşmazlığın çözümü yoluna gidilmiştir.
a)Deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hukuki nedenler, gerekçe: Bilirkişi raporundan anlaşıldığı üzere, davalı ———– davacı şirkete toplam 67.164,99 TL tutarında 11 adet fatura kestiği, davacı ile bu davalı arasındaki cari hesap ilişkisinde çeklerden ötürü 2.259.835,01 TL’lik tutarın bedelsiz kaldığı, bu hususun davalı ————- defterleri ile de doğrulandığı, 31/07/2012 tarihli hesap mutabakatında da davacı ile davalının 2.259.835,01 TL için mutabık oldukları belirlenmiştir. Mali müşavir bilirkişi tarafından “davalı ….—— kayıtları üzerinde yapılan inceleme ile dava konusu 332.000,00 TL’lik çekin diğer davalı tarafından faktoring firmasına ciro edildiği, faktoring firmasının davalı firmaya çeke karşılık ödeme yaptığı, bu şekilde faktoring işleminin gerçekleştiği ve davaya konu çekin faktoring firması tarafından 01/10/2012 tarihinde davacıdan tahsil edildiği, davalılar arasında düzenlenen faktoring sözleşmesi uyarınca davalı———-.’nin faktoring firmasına 3 adet fatura verdiği, ancak bu faturaların davalı şirket kayıtlarında mevcut olmadığı gibi davacı şirket kayıtlarında da mevcut olmadığı anlaşılmıştır.
Buna göre, davacı ile davalılardan ——- arasında imzalanan 26/03/2012 tarihli hazır beton sözleşmesi uyarınca içlerinde dava konusu çekin de bulunduğu toplam 2.327.000,00 TL bedelli çeklerin davalıya teslim edildiği, davalı firmanın sözleşme kapsamında düzenlediği faturalar uyarınca davacıya 67.164,99 TL tutarında mal teslim ettiği, taraflar arasında cari hesap ilişkisi şeklinde yürüyen ticari ilişkide verilen çeklerden ötürü davacının bu davalıdan 2.259.835,01 TL alacaklı kaldığı, bu hususun davacı ve davalı ————. arasında düzenlenen 31/07/2012 tarihli hesap mutabakatı ile de sabit olduğu, bu tutarın içinde davaya konu çek bedelinin de mevcut olduğu, bu nedenle davacının borçlu olmadığı halde ödediği dava konusu çek bedeli olan 332.000,00.-TL’nin davacıya geri verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Bu durumda davacının, davalı ———.’den 332.000,00 TL’lik çek bedelini isteyebileceği sabittir.
Ancak diğer davalı ….————– kambiyo hukukunun en temel ilkesi olan soyutluk ilkesi uyarınca faktoring şirketi olan davalı müvekkilin iyiniyetli 3. Kişi konumunda olduğunu, davacının diğer davalıya avans olarak çek verdiğini, bu durumda çeklerin tedavüle girmesi bakımından kusurlu olduğunu, bu kusuruna dayanarak hak iddia etmesinin mümkün olmamasını ve bu nedenle hakkındaki davanın reddi gerektiğini savunmakta ise de, faktoring şirketleri reel sektörde gerçekleşen alacakları, alacaklıdan temlik alarak faaliyet göstermektedir. Bu alacak bir kıymetli evraka bağlansa bile durum değişmez ve faktoring şirketleri gerçek bir alacağı temlik almadıkları takdirde bu alacağa ilişkin kambiyo senedinde iyiniyetli 3. kişi konumundan yararlanması mümkün olmadığından davacının davalı … şirketinden de ödediği 332.000,00.-TL’yi 01/10/2012 tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek avans faizi ile birlikte isteyebileceği kanaatine varılmış ve her iki davalıya karşı davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile, 332.000,00.-TL’nin 01/10/2012 tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek 3095 sayılı Yasanın 2/2. Maddesine göre avans esasına göre hesaplanan temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-İİK’nin 72/5. Maddesi uyarınca şartları oluşmadığından davacının kötü niyet tazminatı isteminin reddine,
3-Harç peşin alındığından tekrar alınmasına yer olmadığına,
4-Davacı tarafından sarf edilen 1.546,00 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı ..———-. tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan ——– uyarınca 22.678,92.-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-HMK’nin 333.maddesi gereğince bakiye gider ve delil avanslarının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı …..———- vekilinin yüzlerine karşı, davalı———- Vekilinin yokluğunda, 6100 sayılı HMK geçici 3/2. maddesi uyarınca Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı HUMK’un 26/9/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam edileceğinden HUMK 432/1. Maddesine göre kararın tebliğinden itibaren 15 günlük yasal sürede Yargıtay temyiz kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.