Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/64 E. 2020/271 K. 30.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/64 Esas
KARAR NO : 2020/271
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 15/01/2018
KARAR TARİHİ: 30/06/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu, müvekkilinin tüm edim ve yükümlülüklerini yerine getirmiş olmasına rağmen davalı tarafın ——— gerçekleştirilen satıma karşılık gelen gerekli ödemeyi yapmadığını, bu kapsamda —- bakiye cari hesap alacağının tahsili için —- icra Müdürlüğünün —— sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını ancak, davalı tarafın haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğunu öne sürerek işbu davayı açtıklarını beyan etmiş, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla itirazın iptalini, %20*den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına karar verilmesini, her türlü yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ticari ilişkinin—- tarihinde akdedilen ——— kaynaklandığını, davacının; sözleşmenin 4.01. maddesi ile davalı şirketin yapımcılığı altında gerçekleştirilen ve —— kanalında —- halinde yayınlanarak, yayından kaldırılan——— dizinin çekimlerinde bilâ bedel kullanılmak ve iade talebinde bulunulmamak şartıyla ürün vermeyi, bunun karşılığında müvekkilinin de dizi ile ilgili sözleşmenin imzalanmasından sonra yayınlanacak bölümlerinin son jeneriğinde! dizi yayında olduğu sürece davacının markası olan ———— yayınlanmasını sağlamayı kabul ettiğini, müvekkilinin üstlendiği edimleri gerçekleştirdiğini, buna ilişkin kayıtları dilekçesine eklediğini, sözleşmenin 4.04. maddesi uyarınca müvekkilinin, davacıdan yalnızca irsaliye karşılığı aldığı ürünlerin iadeye tabi olduğunu, müvekkilinin bu madde kapsamında herhangi bir sorumluluğu olmadığını, sözü edilen düzenlemeye göre ürün teslim edilecek ise davacının, dizinin bitiminden itibaren —– süre içerisinde hasar ve eksiklik tespit ettiğini bildirmesi gerektiğini, böyle bir beyanda bulunulmamış olduğundan belirtilen nedenle dahi bir sorumlulukları olmadığını, davacı tarafın herhangi bir açıklama yapmadan sadece cari hesap dökümüne dayanarak alacaklı olduğunu iddia etmesinin haksız ve dayanaktan yoksun olduğunu nitekim, sunulan———- dönemini kapsayan cari hesap dökümünün müvekkilinin kayıtlarında bir karşılığının bulunmadığını, somut olayda taraflar arasında nakdi ifa içermeyen bir barter ilişkisi olduğunu, müvekkilinin, davacının reklamını yapması nedeniyle kestiği faturaya karşılık davacının da aynı miktarda sponsorluk faturası kesmesi gerektiğini zira, tarafların münakid sözleşme ve sponsorluk hizmet alımı dolayısıyla karşılıklı faturalarını takas ve mahsup edecekleri bir barter sisteminde çalıştıklarını ancak, davacının bunu düzenlemeyerek sebepsiz zenginleşmiş olduğunu, bu nedenle dahi davacının, alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini ileri sürmüş, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ ve GEREKÇE:
Dava, sponsorluk sözleşmesi kapsamında verilen malların iade edilmemesi nedeniyle hesaplanan bedelin ödenmesine ilişkindir.
İcra dosyası, sponsorluk sözleşmesi, fatura içeriği, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde;
Taraflar arasında —- tarihli sponsorlu sözleşmesi olduğu, davacının —- yılı ticari defterlerine göre davalıdan iş bu sözleşme kapsamında——– alacaklı olduğu, davalnın söz konusu borcu defterlerine kaydetmediği ancak aradaki sözleşmesel ilişkiyi kabul ettiği ancak almış olduğu malların bedelini ödemekten sorumlu olmadığını savunmakta olduğu anlaşılmaktadır.
Sözleşme üzerinde yapılan incelemede davalının söz konusu malları iade etmekle yükümlü olduğu, iade edemediği taktirde bedeli üzerinde %40 oranında indirim yapmak üzere(4.05. madde) bedelini ödemekle yükümlü olduğu, bu durumda malların iade edilmediği ve fiyat listesinde malların bedelinin —– olduğu %40 oranında uygulanacak indirimle ——– davalı tarafından davacıya ödenmesi gerektiği anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın kısmen KABULÜNE,
Davalı borçlunun—- İcra müdürlüğü —– Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin ————üzerinden devamına, asıl alacağın takip tarihinden itibaren %9,75 ve artan oranda avans faizi uygulanmasına,
2-Alacağın likit olmaması nedeniyle İcra İnkar Tazminatı talebinin REDDİNE,
3- Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 323,58 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 67,51 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 256,07 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4- Davacı tarafından yatırılan 67,51 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı tarafından bilirkişi ücreti, tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 2.196,60 TL yargılama giderinin davanın kabul oranına göre 1.861,52 TL’lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından dosyada harcanan 1.500,00 TL yargılama giderinin davanın red oranına göre 228,82 TL’lik kısmının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7- Kabul edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8- Ret olunan dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davalı lehine takdir olunan 852,66 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9- Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Taraf vekillerinin yüzüne karşı kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/06/2020