Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/625 E. 2018/961 K. 10.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL ANADOLU
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/625 Esas
KARAR NO : 2018/961

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 22/05/2018
KARAR TARİHİ : 10/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı, dava dilekçesinde özetle,—-. İş mahkemesinde devam eden duruşmada davalı şirketin ihyasının istenildiği, bu nedenle işbu davayı açtığını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, eğer ihyası istenen şirket —– kursu —– ise ticarit terk beyanının esas olduğunu, davalının ticareti terk eden taciri alacaklılardan korumak gibi bir yükümlülüğü olmadığını, yasal hasım konumundaki müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığından yargılama masraflarından sorumlu tutulamayacaklarından bahisle davanın davalı yönünden reddini talep etmiştir.
DAVANIN VE HUKUKİ YARARIN TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
Dava, tüzel kişiliği ortadan kalkmış bulunan şirketin ihyası istemine ilişkindir.
Davacı dava dilekçesinde, ihyasını istediği —-. İş Mahkemesinin hangi iş mahkemesi olduğunu beyan etmemiş, ancak dava dilekçesinde “davacı:—- Kursu—–” yazdığı görülmüş, davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün savunmasına ise, ihyası istenen şirket olarak “—– kursu —-” isimli firmanın olabileceği bildirilmiş, davacı 10/10/2018 tarihli ön inceleme duruşmasında “sigortasız olarak çalıştığı şirketin, davalı Ticaret sicil Müdürlüğünün bildirdiği bu şirket olduğunu beyan etmiştir.
Buna göre, ihyası istenen şirket, dava dışı —– Kursu —- isimli şahıs şirketidir.
Şahıs şirketi tüzel kişiliğe sahip ve ortakların sorumlulukları sınırsız olan şirket türleridir. Ortak ekonomik bir çıkar veya çıkarların gereği olarak sayısı belli kişilerin kurdukları ve sorumlulukları kişisel olan ortaklıklara şahis şirketi denir.Kişi şirketlerinde ortakların hepsi uygun görmeden ortaklık payı başkalarına satılmak veya devredilmez. Şirketten ayrılan bir ortağın şirket ilişkilerinden dolayı üçüncü kişilere olan sorumluluğu devam eder. Ortaklar, gerçek kişilerdir ve şirket borçlarına karşı bütün mal varlığı ile sınırsız olarak sorumludurlar. Adi ortaklık için ticaret sicilinden terkin ortaklığı ve sorumluluğu sona erdirmez. Bu nedenle davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır.
Davacının dava açmakta hukuki yararının bulunması dava şartı (HMK m. 114/1-h) olup, davanın her aşamasında ileri sürülüp sürülmediğine bakılmaksızın hakim tarafından kendiliğinden gözetilir. (HMK m. 115/1) O halde, davanın hukuki yarar bulunmadığından, usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
Yasada açıkça dava şartlarının her aşamada mahkemece kendiliğinden araştırılacağı düzenlendiğinden tensip aşamasında dahi dava şartı yokluğu halinde usulden red kararı verilebilir. HMK 137, 138 ve 140. maddedeki ön inceleme aşamasında dava şartlarının inceleneceğine dair düzenlemeler, henüz incelenmemiş ise tahkikata geçilmeden önce dava şartlarının incelenmesi zorunluluğunu belirtmektedir. Bu hükümler her aşamada dava şartlarının incelenebileceğine dair 115. madde düzenlemesine inceleme zamanı bakımından en erken zaman olarak sınır çizen bir düzenleme olmayıp incelemenin en geç ne zaman yapılması gerektiğini göstermektedir.
HMK.nun 30. Maddesine göre Hakim lüzumsuz masraf yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür.
Tüm bu nedenlerle davacının işbu davayı açmakta güncel hukuki yararı bulunmadığından HMK’nin 114/1-h ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının işbu davayı açmakta güncel hukuki yararı bulunmadığından HMK’nin 114/1-h ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden REDDİNE,

2- Harç peşin alındığından harç alınmasına yer olmadığına,
3- Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin davacı üstüne bırakılmasına,
4- Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
5-Davacı işbu davayı İş Mahkemesinin istemi üzerine açtığından ve dava açmakta kusuru bulunmadığından, davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, davacının yüzüne karşı, davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü vekilinin yokluğunda, HMK’nin 345. Maddesi uyarınca gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 10/10/2018