Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/607 E. 2020/29 K. 14.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/607
KARAR NO : 2020/29

DAVA : MENFİ TESPİT
DAVA TARİHİ : 17/05/2018
KARAR TARİHİ : 14/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından —– tarihinde mahkeme dosyasına sunduğu dava dilekçesinde özetle; Davacı tarafın———- konusunda faaliyet gösterdiğini, taraflar arasında ticari ilişkisinden kaynaklanan bir anlaşma yapıldığı bu anlaşmaya istianden söz konusu mallar için davacı tarafın davalı tarafa peşinat olarak —— tutarında çek verdiğini, davalı tarafın talep edilen siparişleri davacı tarafa suresinde teslim etmediğini ve davalı taraf ile görüşüldüğünü ve davalı tarafın süre talep ettiğini, bunun üzerine davacı tarafça davalı yanın iş yerine gidildiğini ve iş yerinin boşaltılmış olduğunu, bunun üzerine davacı tarafın davalı tarafa vermiş olduğu çekin iadesini istediğini, fakat davalı tarafın çeki iade etmediğini, bunun üzerine iş bu davanın açıldığını söz konusu çekin İİK72. Maddesi gereğince belirleyeceği teminat mukabilinde ödemesinin tedbiren durdurulması, icra takibine konu edilmemesi 3. Kişilere devir ve ciro edilmesinin engellenmesini yönünde ihtiyati tedbir talebinde bulunulduğunu, tüm bu açıklanan sebeplerden dolayı itirazı iptali takibin devamına, %20 den az olmamak üzere icra İnkar tazminatına, yargılama ve vekaleti ücreti davalıya yüklenilmesini talep ve beyan edilmiştir.
Dava dilekçesinin adresten ayrıldığı gerekçesi ile davalıya tebliğ olunamadığı, ———– başkaca adresinin bulunmadığı, ——- internet sitesinden yapılan sorgulama sonucunda mersis adresine TK 35’e göre tebliğ yapıldığı anlaşıldı.
Bilirkişi ———- tarihli raporunda; Yapılan tespit, inceleme ve değerlendirmeler neticesinde;
1-Davacı tarafın 2017 yılı hesap dönemine ilişkin tutulması zorunlu ticari defterlerinin, kanuna uygun, eksiksiz olarak tutulduğu, açılış ve kapanış onaylarının yetkili makamlarca zamanında yapıldığının tespit edildiği,
2-Davalı taraf incelemeye katılmadığı, ticari defter ve kayıtları ibraz etmediğinden davalı taraf ticari defter kayıtları üzerinden bir tespitin yapılamadığı, bu durum da HMK 222/son maddesinde “..karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır” şeklinde düzenlendiğini,
3-Taraflar arasındaki uyuşmazlığın ———– TL bir adet çeki mal karşılığı olarak düzenleyip davalıya verdiğini, ancak, mallar teslim edilmediği halde çeklerin ciro edildiğini ileri sürerek, çeklerin iptaline karar verilmesini istediğini,
4-Davacı tarafın mal tesliminin kendisine yapılmadığını iddia ederek itirazda bulunduğunu, bu savunma karşısında mal tesliminin kanıtı davalı yana ait olduğunu, Davalı tarafından davacı yana gönderilen malların teslim alınmadığı iddiasının mahkemece kabul edilmesi halinde ise; davacı tarafından dava konusu çekin 50.000,00 TL’lik ödemeleri davalı tarafın uhdesinde olduğu bu sebeple davalı yanın sebepsiz zenginleşme olduğu bu bağlamda davacı tarafından davalı yana ödenen tutarların geri talep edebileceği hasıl olmuş ise de; davacı tarafın cari hesap ekstresinde ve ticari defter belgeleri üzerinde yapılan incelemede davacı tarafın davalı taraftan kavdi olarak—– alacağının olduğu bunun sebebinin dava konusu çek haricinde davalı tarafın davacı tarafa —-hizmet verdiği davacı tarafında bu hizmet karşılığı —– bakiyenin davalı tarafa borçlu olduğunun görüldüğünü, tüm bu hususlar doğrultusunda davaci tarafın davalı taraftan kavdi olarak —— alacağının olduğu kanaatine varıldığını,
5-Davacı tarafça her en kadar davaya konu ———- çek sebebiyle borçlu olmadığının tespiti hususunda menfi tespit davası açmışsa da yargılama aşamasında çek bedelinin 3. Kişilere ödenmesi sebebiyle, davanın NK72, Maddesi uyarınca kendiliğinden istirdat davasına dönüştüğü, davalının davacıdan tahsil edilen çek sebebiyle sebepsiz zenginleştiği, ancak taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinin incelenmesi sonucunda davacının 8.654,45TL miktarında davalıya cari hesap borcunun bulunduğu, çek bedeli olan 50.000,00TL’de davacının davalıya olan —– hesap borcu düşüldüğünde davalının sebepsiz olarak 41.345.55 TL zenginleştiğini, bu miktarın davalıdan tahsili gerektiği, kanaatine varıldığı mahkememize bildirilmiştir.
Dava, kambiyo senedinden dolayı borçlu olmadığını tespitine ilişkindir,
Taraflar arasındaki uyuşmazlık,
-Taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunup bulunmadığı,
-Davalının sözleşmeden kaynaklı edimini yerine getirip getirmediği,
-Davacının sözleşme kapsamında davalıya çeki teslim edip etmediği,
-Çekin bedelsiz kalıp kalmadığı,
-Bu çekten dolayı davacının davalıya karşı borcunun bulunup bulunmadığı,
-Çekin davacıya iade koşullarının veya bedelinin davacıya ödenmesi koşulunun gerçekleşip gerçekleşmediği hususlarına ilişkindir.
Davacı, davalıdan sipariş ettiği malların avansını teşkil etmek üzere davalıya ———- bedelli çeki keşide ederek verdiğini, fakat davalının bunun karşılığında mal teslimi yapmadığını, çekin bedelsiz kaldığını ileri sürerek borçlu olmadığının tespitini, dava dışı firmaya ödemek zorunda kaldığı çek bedelinin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı şirket tarafından çekin alındığına ilişkin imzalı kaşeli tahsil makbuzu, bankaya yazılan müzekkere cevabı, çekin arkalı önlü görüntüsü, davacının Ba davalının ise Bs kayıtları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı ile davalı arasında açık hesap ilişkisi bulunduğu, davacının davalıya bu ilişki kapsamında dava konusu çeki verdiği, fakat davalının bu çeki almasına karşılık davacıya mal teslimi yapmadığı, davacının davalıya önceki mal teslimlerinden olayı 8654,45 TL borcunun bulunduğu, bu miktar nazara alındığında dava konusu çekin —–.sinin bedelsiz kaldığı, çekin gününde dava dışı dava dışı —— tarafından ibraz edildiği ve davacı tarafından gününde ödendiği, bu durumda davacının davalıdan 41445,55 TL alacaklı olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davacının davalıya——- bedelli çekten dolayı,————- tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE
-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Alınması gerekli 2.824,31 TL harçtan peşin alınan 835,88 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.988,43 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA, Davacı tarafından yatırılan 835,88 TL harcın davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
3-Davacı tarafça sarf edilmiş, 35,90 , 5,20 TL vekalet pulu, 83,75 yargılama gideri olmak üzere toplam 124,85 TL’den kabul edilen kısma isabet eden 103,23 TL’nin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
4-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden——-uyarınca — vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde 2 haftalık süre içerisinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.