Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/603 E. 2022/125 K. 22.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/603 Esas
KARAR NO : 2022/125

DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Bono İptali)
DAVA TARİHİ : 16/05/2018
KARAR TARİHİ : 22/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Bono İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- ile birlikte —– yarıya— Müvekkili —– üzerinden ortak olduğunu, tesisin kârından kendisine her ay düzenli olarak ödeme yapıldığını, İş ve aile ilişkileri iyi giderken ——– olduğu — çıkan bir münakaşa sebebiyle intihar edip vefat etmesi üzerine müvekkilinin, — kardeşi olan … ile iş ortaklığına devam ettiğini, Aradan geçen süre zarfında .—- tesisin gelirinden kendisine düşen payın düzenli olarak gönderildiğini, bu konuda taraflar arasında herhangi bir anlaşmazlık yaşanmadığını, Müvekkilinin 2014 yılında ortağı … ile görüştüğünü, —işinde her sene masraf yapmak gerektiğini ve inşaat sektöründe daha iyi iş imkanları olduğunu bu nedenle—- ilgilenmek istediğini söylediğini, .—- düşüncesi üzerine —– görüşüldüğünü, alıcının 3 ay boyunca şirketi ve——- bu sırada —-bulunduğu binanın —– satıldığını ve ardından binayı satın alan firma kentsel dönüşüm kapsamında binayı yenileyeceğini, dolayısıyla binanın kısa bir süre içinde boşaltılması gerektiğini bildirince alıcının vazgeçtiğini ve — satış-devir işlemi gerçekleştirilemediğini, —– firması yetkilileri ile görüşen müvekkilinin—yeni binada açma konusunda ilk önce olumlu düşündükleri söylenildiğini, daha sonra vazgeçildiğini, Bu sebeple müvekkilinin—- çıkardığını ve davalı yana düşen kısmının kendisine ödendiğini, Söz konusu satış ilanları, satıştan elde edilen tutar ve ödemelerden …—bilgisinin olduğunu, bu bilgiler dahilinde payına düşen ödemelerin müvekkil tarafından kendisine yapıldığını, müvekkilinin davalı yana kendisinin hesaplarını her zaman kontrol edebileceğini, bu konuda başka birini de gönderip hesaplara baktırabileceğini söylediğini ancak davalı yanın bu konuda herhangi bir isteğinin veya talebinin olmadığını, …—– aylarında müvekkili .—– arayarak satış işleminde kendisinin kandırıldığını, —-takdirde müvekkili ve eski eşi —– öldürmekle tehdit ettiğini, müvekkilden kendi rızası dışında — 82.500,00 TL senet aldığını, Müvekkili …, … tarafından bugüne kadar gerek telefonla arayarak ve mesaj göndererek, gerekse başkalarıyla haber göndererek, gerekse de müvekkilin evinin önüne gelip rahatsız edilerek, siteye girmeye çalışılarak, hakaret ve tehdide maruz bırakarak zorla senet alındığını, Bu kapsamda——- dosya kapsamında tahkikat yapıldığını, akabinde ——- numarası ile yargılamaya başlandığını, ceza dosyası incelendiğinde tehtidlerin —- Başsavcısı tarafından gerçekçi bulunduğunu, davalı—— çıkarıldığını, iş bu sebeple iddianame düzenlendiğini, akabinde mahkemeye intikal eden dosya ile sanığın yargılamasına başlandığını, Müvekkilinin —– isteği üzerine iki tarafı da tanıyan——– tarafından şüpheliye göndermek zorunda kaldığını, ——müvekkilin banka hesabında para olmayınca ödenemediğini ve bunun üzerine şüphelinin tehditlere devam ettiğini, müvekkilinin ve —- tekrar tacize, baskı ve korkuya maruz kaldığını, Müvekkilinin şüpheliye böyle bir borcu olmamasına rağmen sevdiklerine zarar gelmemesi için annesinden kalan evi satılığa çıkardığını ev satılınca senedi ödeyeceğini ailesine zarar vermemesini istediğini ancak şüphelinin eylemlerine devam ettiğini, —- açıkça görüldüğü üzere, kendisinin, eşinin ve çocuklarının hayatından endişe eden müvekkilinin, davalı tarafın tehdit ve baskısıyla vadesi gelen çek ve senet yerine—– senet hazırlamak durumunda kaldığını, anılan senetlerin nasıl hazırlanması gerektiğini davalı tarafından ayrıntısıyla tarif edildiğini akabinde senetleri alması için —- gönderildiğini, tüm bu sebeplerle Müvekkilinin ileride telafisi imkansız zararlara uğramasının önlenmesi bakımından iki senedin iptalini, tüm yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve iddia etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde davanın konusunun senet iptali olarak belirtilmiş ise de, huzur da görülen dava niteliğinin menfi tespit davası olduğunu, Dava dilekçesinde ileri sürülen iddiaların soyut iddialar olduğunu, maddi gerçeklikten yoksun olduğunu, Müvekkilinin davacı tarafından ne davalıya ne de dava dışı —-yönelik tehdit ve hakaret fiillerinin vuku bulmadığını, İspat yükünün davacıda olduğunu, Dava dilekçesinde belirtilen—- dosya içeriğinin dava konusu —- bulunmadığını, Halen derdest olan ve kesinleşmeyen mezkur ceza davasının senedin yağması iddiasıyla değil hakaret ve tehdit iddiasıyla açıldığını, Dava konusu 2 adet bononun davacının iradesi sakatlanarak tanzim edildiği iddiası ne iddianamede ne de tarafların savunma ve beyanlarında geçmediğini, Dava konusu bonoların ticari ilişki nedeniyle davalı tarafından müvekkilime tevdi edildiğini, Korkutma nedeniyle bonoların tanzim edilmesi söz konusu olmadığını, davacının müvekkiline ticari ilişkiden kaynaklanan borcunun devam ettiğini, bu sebeplerle ; haksız ikame edilen davanın reddini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve iddia etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, kambiyo senedinden kaynaklanan menfi tespit talebine ilişkindir.
Davacı vekili, davalının —ödenmediği takdirde müvekkili ve eski eşi —– öldürmekle tehdit ettiğini, müvekkilden kendi rızası dışında 100.000,00 TL çek ve 82.500,00 TL senet aldığını iddia ederek, müvekkilinin söz konusu çek ve senetten dolayı borçlu olmadığının tespitini istemiştir.
Davacı vekilinin iddiası senet yağmasına işaret etmektedir.
SENET: Davacı tarafından davalı lehine keşide edilen— dosyaya ibrazedilmiştir.
ÇEK: davacı tarafından davalı emrine keşide edilen—-şubesine kayıtlı —– çek fotokopisi dosyaya ibraz edilmiştir.
— gelen müzekkere cevabında: çekin 19.10.2016 tarihinde şirket hissedarı … tarafından bankaya iade edilerek iptal edildiğini, söz konusu çek ile ilgili herhangi bir ödeme yapılmadığı konusunda bilgi verilerek müzekkere ekinde çekin görüntüsü ve iptal edildiğine dair dekont örneği gönderilmiştir.
Söz konusu çekin ve senedin senet yağması sonucu keşide edilerek davalıya verilip verilmediğinin tespiti için—–dosyası celp edilmiştir.
Ceza dosyası üzerinde yapılan incelemede; “sanık ile müştekiler arasında alacak verecek meselesi bulunduğu, sanığın müşteki—— ödeyeceksizin , ya ödeyeceksiziniz” diyerek tehdit ettiğinden bahisle şikayetçi olmuş , şikayetçinin sunduğu görüntülerde şüphelinin şikayetçilere yönelik çok sayıda hakaret ve tehdit içeren mesajların olduğu, şüphelinin müştekilere aynı suç işleme kararı kapsamında suç tarihlerinde şikayetçileri arayarak ve mesaj çekerek şikayetçilere hitaben “———- olmaz, —– bırakmayacağım —- düşünün ——– gibi mesaj atmak suretiyle üzerine atılı tehdit ve hakaret suçunu işlediği kanaatine varıldığından mahkumiyetine karar vermek gerekmiştir.”
Dolayısıyla yukarıda alıntılanan ceza mahkemesinin gerekçesinden de anlaşılacağı üzere davacının tehdit ile söz konusu çek ve senedi keşide ettiğine dair herhangi bir tespit bulunmamaktadır.
Dolayısıyla davaya konu edilen davalı lehine keşide —- ve davacı tarafından davalı emrine keşide edilen —–tutarlı çekin tehdit ile alındığı ispatlanmamış olup davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 80,70 TL harcın HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL peşin harç ve 3.116,64 TL tamamlama harcı toplam 3.152,54‬ TL’nin alınması gereken harçtan mahsubu ile kalan 3.071,84‬ TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 2.184,70 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Ret olunan dava —- göre davalı lehine takdir olunan 21.225,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
6-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.