Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/591 E. 2020/654 K. 27.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
ESAS NO: 2018/591 Esas
KARAR NO: 2020/654
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 15/05/2018
KARAR TARİHİ: 27/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, dava dışı sigortalı—– emtianın—- için davalı —-anlaştığını, emtianın —- tarihinde davalı —– deposuna getirildiğini, davalının emtiayı sağlam olarak aldığını, yüklemenin davalı —- yapıldığını, emtianın davalı—- davalı —— tarafından —– yüklendiğini, bu davalı tarafından hava yolu konşimentosu düzenlendiğini, taşıma gerçekleştikten sonra emtianın —— tarihinde antrepoya tahliye edildiğini, depoda yapılan kontrolde emtianın hasarlandığının tespit edildiğini, bu nedenle davalı ——— tarafından ——hasar raporu düzenlendiğini, emtianın taşındığı sandığın kırık olması ile beraber sandığın yana yatık, devrik olarak durduğunun tespit edildiğini,—-sonra emtianın davalı — tarafından —- plakalı araçla sigortalının tesislerine taşındığını, emtianın araca da yana yatık olarak yüklendiğini, müvekkilinin, sigortalının uğradığı zararı tazmin ettiğini, davalıların, sağlam olarak teslim aldıkları sigortalı emtiayı, alıcısına sağlam olarak teslim edememeleri nedeniyle, zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, bu nedenle borçlular aleyhine —— üzerinden takibe başlandığını, borçluların takibe haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli olarak itiraz ettiklerini, bu nedenlerle haksız itirazın iptaline, takibin devamına, kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
1-Davalı —- vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkilinin ——— olduğunu, yüklemenin araca müvekkili tarafından yapılmadığını, yüklemenin davalı —–yapıldığını, bu nedenle davalı müvekkilinin kusursuz olduğunu, bu nedenle de müvekkili açısından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2-Davalı —- vekili cevap dilekçesinde özetle, öncelikle icra dairesinin yetkisine süresinde itiraz ettiklerini,—— Mahkemelerinin yetkili olduğunu, ihbar yükümlülüğünün süresi içinde yerine getirilip getirilmediğinin tesipti gerektiğini, davalının kusuru olmadığını, alacağın likid olmadığını, bu nedenlerle öncelikle yetkisizlik kararı verilmesini, aksi halde davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
3-Davalı ——- vekili cevap dilekçesinde özetle, usulüne uygun hasar ihbarı yapılmadığını, davalının, emtianın tam ve eksiksiz olarak taşıtılması için her türlü tedbiri aldığını, üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirdiğini, bu nedenle davalı müvekkilinin kusuru olmadığını, hasarın davalı —-sorumluluğunda iken oluştuğunu, bu nedenle davanın davalı müvekkili açısından reddini talep ettiğini, aksi halde hesaplamanın hasarlanan yükün ağırlığı üzerinden yapılması gerektiğini, istenen tazminatın fahiş olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine, kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DAVANIN VE UYUŞMAZLIK KONULARININ TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
1- Davanın tespiti, icra dairesinin yetkisine yapılan itirazın incelenmesi ve uyuşmazlık konularının tespiti:
1-a)Davanın tespiti: Dava, davalılar tarafından taşınan emtiada oluşan zararı tazmin eden davacı sigorta şirketinin rücuen tazminat istemiyle yapılan ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
1-b)İcra dairesinin yetkisine yapılan itirazın incelenmesi: Ön inceleme duruşmasında, davalı —– icra dairesinin yetkisine itirazıyla ilgili olarak inceleme yapılmış olup; “6100 Sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 114/1. maddesinde dava şartları sırasıyla sayılmıştır.
HMK.’nun 114/1-ç maddesi gereğince kesin yetki kuralı dava şartıdır. HMK.’nun 115. maddesi gereğince dava şartlarının mahkemece re’sen dikkate alınması gerekir. İtirazın iptali davaları, icra takibine sıkı sıkıya bağlı olup, İtirazın iptali davasında yetkili icra dairesinde yapılmış bir icra takibi, dava şartıdır.
İcra takibinde yetki kurallarının düzenlendiği 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 50. maddesinin birinci fıkrasına göre “Para veya teminat borcu için takip hususunda HMK’nın yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur.”
Somut olayda, davacı sigorta şirketi tarafından, rücuen tazminatın tahsili için icra takibi başlatılmış olup takip borçlusu —– tarafından kanuni süresi içerisinde yetkiye ve borca itiraz edilmesi sebebiyle takip durdurulmuştur.
İtirazın iptali davalarında, yetkiye itiraz olması durumunda mahkemece ilk önce bu hususun değerlendirilmesi gerekmektedir.
—- tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun uyuşmazlıkla ilgili ———- başlıklı 10. maddesi —————veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler.
Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” hükmünü ihtiva etmektedir.
HMK m. 17’nin ikinci cümlesine göre,—– Bu hükme göre, yetki sözleşmesi —-yapan taraflar, aksine bir düzenleme yapmamışlarsa, dava sadece yetki sözleşmesinde kararlaştırılmış olan mahkemede açılabilir. Diğer bir deyişle, aksi belirtilmediği sürece, HMK, yetki sözleşmesinde gösterilen mahkemenin münhasır yetkili mahkeme olacağını kabul etmiştir. Bu şekilde yapılmış olan, yetki sözleşmesinin münhasır yetkili olacağı madde gerekçesinde de açıkça belirtilmiştir. Görüldüğü üzere, taraflar, salt bir münhasır yetki sözleşmesiyle, kanunun öngörmüş olduğu genel ve özel yetkili mahkemelerin yetkisini kaldırmış olmaktadırlar. Taraflar, bu sonucun ortaya çıkmasını istemiyorsa, yani genel ve özel yetkili mahkemelerin yetkisinin devam etmesini istiyorlarsa yetki sözleşmesinde bunu ayrıca belirtmek zorundadırlar. Buna göre, münhasır yetki sözleşmesinden kasıt, tarafların yetki sözleşmesi ile kararlaştırılan mahkemeden başka bir mahkemede dava açılamaması üzerinde anlaşmalarıdır.
Somut uyuşmazlıkta, davacı ile davalı arasında yetki sözleşmesi düzenlendiğine ilişkin bir iddia olmadığı anlaşılmaktadır.
Buna göre dava konusu alacak bir miktar para borcudur. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 89/1-1 bendi gereğince para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilir. Şu durumda davacının yerleşim yeri —— olduğundan davalı vekilinin icra dairesinin yetkisine itirazının reddine karar verilmelidir.
Ayrıca 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Davalının birden fazla olması hâlinde yetki” başlıklı 7. maddesi hükmü: (1) Davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. Ancak, dava sebebine göre kanunda, davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belirtilmişse, davaya o yer mahkemesinde bakılır.” hükmünü içermektedir. İşbu davada davalı ————–uyarınca açıldığı da iddia edilmediğinden bu maddeye göre de——- yetkilidir. Bu nedenle de davalı —— yetkisine yaptığı itirazın reddine” şeklindeki gerekçeyle icra dairesinin yetkisine yapılan itirazın reddine karar verilmiştir.
1-c)Uyuşmazlık konularının tespiti: Ön inceleme duruşmasında; taraflar arasında “davacının dava dışı sigortalısı ——- için davalı —- anlaştığı, emtianın — tarihinde davalı —– getirildiğini, davalının emtiayı sağlam olarak aldığı, yüklemenin davalı —- yapıldığı, emtianın davalı —- davalı—– tarafından organize edilen uçağa yüklendiği, bu davalı tarafından havayolu konşimentosu düzenlendiği, emtianın —- tarihinde antrepoya tahliye edildiği, emtianın ambalajının bu sırada hasarlı olduğunun tespit edildiği” hususlarında uyuşmazlık bulunmadığı,
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın,
a-Dava dışı sigortalının —— uyarınca süresi içerisinde davacıya ihbarda bulunup bulunmadığı,
b-Davaya konu emtianın hasara uğrayıp uğramadığı,
c-Davalı —– ambalajı hasarlı olan emtiayı taşırken aracına usulüne uygun yerleştirip yerleştirmediği, bu davalının ambalajı hasarlı olan emtianın daha da fazla hasarlanmasına neden olup olmadığı,
ç-Davalıların emtianın hasara uğramasında kusurlu olup olmadıkları, kusurlu ise hangi oranda ve hangi miktarda kusurlu olduğu,
d-Davacının istediği tazminat miktarının doğru hesaplanıp hesaplanmadığı,
e-Davanın tam veya kısmen kabulü halinde alacağın likid olup olmadığı, yani davacının icra inkar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı,
f-Davanın tam veya kısmen reddi halinde alacaklı-davacının, icra takibini yaparken davalı —– yönünden haksız olup olmadığı, ayrıca kötüniyetli olup olmadığı noktalarında toplandığı tespit olunduğu tespit olunmuştur.
2- İcra dosyası: Davaya konu ——– sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçlular aleyhine — tarihinde —- tutarındaki rücuen tazminat alacağının yıllık —- değişen oranlarda faizi ile birlikte ——— göre belirlenecek —- müttereken ve müteselsilen tahsili talepli olarak ilamsız icra takibi başlattığı, borçlu —– vekilinin icra dairesinin yetkisine usulüne uygun şekilde itiraz ettiği, ayrıca borca ve ferilerine de itiraz ettiği, diğer borçluların borca ve ferilerine itiraz ettikleri anlaşılmıştır.
3-Deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hukuki nedenler ve sonuç: Davacı, hasar ödemesini dayandırdığı rücu muhatabı olarak sadece —— gösterilmiş olmasına karşın davacının; sigortalısından aldığı, içeriğinde devir ve temlik beyanı da olan —- ibraname kapsamında, somut olay için tazmin ettiği toplam ——- tutarındaki tazminatı derdest davanın dayandığı icra takibine konu etmek suretiyle —- üstlenen —- davalıyla birlikte akdi taşıyıcı —– tahsilini talep etmektedir.
Buna göre, yukarıda —– belirtilen uyuşmazlık konuları ile ilgili olarak taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü için gerekli deliller toplanıp, kendi alanında——-kök rapor, itirazlar doğrultusunda bilirkişi —- ek rapor alınmak suretiyle uyuşmazlığın çözümü yoluna gidilmiş olup, bilirkişi kök ve ek raporu dosya kapsamına uygun, denetime elverişli ve yeterli bulunmakla hükme esas alınmıştır.
3-a)Ekspertiz raporuna göre yapılan tespitler: Davacı sigorta şirketinin, somut olayla ilgili nezdindeki —- sayılı hasar dosyası için —– görevlendirdiği —- hazırlanan ve —– yayımlanan —— görevleri, sigorta edilen risklerin gerçekleşmesi sonucu ortaya çıkan kayıp veya hasarın neden ve niteliği ile miktarını bizzat inceleyip belirlemek olan ve konusu sigorta olmak kaydıyla, sözleşme öncesinde mutabakatlı kıymet ve ön ekspertiz raporlarının hazırlanması; hasar öncesinde ise hasar riski konusunda gözetim faaliyetlerinde bulunabilecek kişiler” olarak tanımlanan ve bu yönetmelik uyarınca görev ifa eden bağımsız eksperin düzenlediği——- anlaşıldığı üzere;
3-a.1)Davacının derdest davanın dayandığı icra takibine konu ettiği rücuen tazminat alacağını, dava dışı ——- ve araç başına —— dayandırdığı,
3-a.2)Bu sözleşmenin geçerli ve yürürlükte olduğu dönemde —- faaliyet gösteren dava dışı —– davacının sigortalısı — gönderdiği, —— sevk faturasına göre bedeli —-olan parça yıkama makinesi türü emtianın——- taşınması işini, —- açıklaması ile —- adına düzenlenmiş olan — —- sayılı faturaya göre —- bedeli dâhil —— karşılığında —— üstlendiği ve taşınacak —— kayden —— tarafından teslim alındığı ve teslim alınan yükün —- ——– kayden ——- taşındığı,
3-a.3)Dava konusu emtianın — tarihi itibariyle —– düzenlenen —– kayden ambalajı kırık vaziyette hasarlı olarak intikal ettiği,
3-a.4)Depoda yapılan kontrolde ana makine ünitesinin bulunduğu sandıkta hasar bulunduğunun tespit edildiği ve bu haliyle gümrük işlemlerinin “davacının dava dışı sigortalısı adına, 4458 Sayılı Gümrük Kanunu`nun 5 ve 225. maddesi kapsamında kendisini dolaylı temsile yetkili kıldığı —– tarafından, —- nezdinde —– ——- ——–” tamamlandığı ve emtianın tahliye edildiği gümrüklü antrepoda —– plakalı —- yüklendiği ve yükün antrepoda araca yüklendiği haliyle ——- teslim edildiği,
3-a.5)Hasar durumunun davacı sigortacıya ——– tarihinde ihbar edilip eksper talep edilmesi üzerine, davacının görevlendirdiği bağımsız eksperin sigortalı firmanın —- tesislerinde ——– yaptığı ekspertiz çalışmaları ile;—- ve sterilize etme özelliği nedeniyle hassas düzeyde olan makine olduğu, —- antreposunda çekilen fotoğraflarda kırık sandığın tahta paletlerinin yanda olduğu, yani sandığın yana devrik vaziyette olduğunun izlendiği, bu şekilde ara nakliyeyi yapan —— plakalı araca yüklendiği ve aynı şekilde araçtan tahliye edildiği, sandık açıldığında fiziksel hasarlar tespit edilmesi üzerine hasar ihbarı yapıldığı, makinenin devrik tarafında bulunan ve eğilmiş olan saç ara elemanı kısmen düzeltilse de basınç sensorunun kırık olduğunun görüldüğü, makine kapaklarının açık olanının tam olarak kapanmadığı, diğer kapağının ise açılmadığı, üretici firmanın teknik raporunda makinenin devrilmesine bağlı hasar nedeniyle garanti dışı kaldığı ve ilaç üretimi düzenlemelerine göre bu makine ile yapılacak çalışmaların üretim güvenliğini tehlikeye sokacağını bildirdiği” kayıt altına almak suretiyle, makinenin tam hasarlı olduğunun eğerlendirildiği ve —— bedelli makine için ——–tenzilli olarak tazmini gereken —– hasar bedelinin –tarihli —– düzenlendiği tarihte geçerli olan——— olarak belirlendiği tespit olunmuştur.
3-b)Tanık beyanları: Maddi olaya ilişkin davalı —– tanıkları duruşmada dinlenilmiştir.
3-b.1)Davalı —– tarihli duruşmadaki ifadesinde; — —– arkadaşım olur, ————— olarak çalışır, ben araçları sıraya dizmekle görevliyim, ancak bazen sorun olduğunda araçların yüklenmesinde ne olup bittiğini de gözlemlerim, bu olayı hatırlıyorum, —– aracına —– perseneli malı yükledi, mal sandıktı, —– sandığı güzelce bağladı, ancak sandığın kenarlarında kırıklar vardı, hafif açılık vadı, ——— dedi, —- de bağlayıp götürdü, gümrükçünün adını bilmiyorum, —— demiştir.
3-b.2)Davalı —- tarihli duruşmadaki ifadesinde; ————- arabası açık —- olay günü önce malı ben yükledim, —- aldım, kenara çıktım, —– dedi, aynı yere malı teslim edecektik, malın teslim alanı aynı kişiydi, ben önden gidip —-parçayı teslim ettim, toparlanırken —— geldi, —— söyledi, ben de gittim, benim anladığım; malın —— arızalanmadığıdır, çünkü ben —– dakika önce çıktım, malı teslim etme yerine ulaştım, —- benden —– dakika sonra geldi, geldiğinden aracından herhangi —– bir yer yoktu, yolda kaza olmuş olsa o sürede gelemezdi, —— görevli profesyonel kişileri yükledi, buna nezaret eden gümrükçü vardır, ancak adını hatırlamıyorum, ——— şirketine ait görevlidir.” demiştir.
3-c) Hukuki nedenler, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi: Bilindiği üzere sigortacı, somut olayda——- bakımından davacı, sorumluluk sigortası yönünden kendisine dava ihbar edilen —- 6102 sayılı TTK madde 1409 ve Md.1421 hükmü uyarınca “geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra” kural olarak oluşan rizikolardan sorumludur ve en kısa tarifi ile hasar; —– yer alan rizikonun gerçekleşmesi ————– halinde, sigortacının tazminat ödeme yükümlülüğünün doğması durumudur. Bu yüzden de sigortacı sigortalının/sigorta ettirenin kasti bir eyleminden kaynaklanmadığı sürece, sigorta güvencesi sağladığı rizikoya bağlı olan ancak düzenlediği poliçenin genel ve/veya özel şartları ile çelişmeyen zarar/hasar için ——– tazminat ödemekle yükümlüdür.
Sigortacının düzenlediği poliçe ile üstlendiği bu yükümlülüğü yerine getirdikten sonra sigortalısının halefi olabilmesinin ve rücu yoluyla talep edebilmesinin birinci şartı, sigorta tazminatının 6102 Sayılı TTK md.1472/1 uyarınca gerçek hak sahibine ya da onun gösterdiği kişiye geçerli bir poliçe kapsamından ve poliçe genel+özel şartları ile çelişmeyen rizikonun gerçekleşmesi sonucunda ortaya çıkan zarar için ödenmiş olmasıdır. Bu şart ile bir arada bulunması gereken ikinci şart ise, sigortacının sözleşmeye uygun olarak ödeme yaptığı sigortalının sigorta zararı için üçüncü şahıslara karşı bir tazminat talebi hakkına sahip olmasıdır ve bu talep hakkı sigorta tazminatını ödeyen sigortacıya yaptığı ödeme paralelinde Kanun hükmü gereği geçer.
Ancak ——— hasarın tazmini için —— geçerli ve yürürlükte olan bir sigorta sözleşmesine dayansa ve nakliye sürecinde vuku bulan hasarın nitelik ve niceliği de bağımsız bir ekspere tespit ettirilmek suretiyle fiilen tazmin edilmiş olsa bile” 6102 Sayılı TTK. Md.1472/1 nazarından sigorta şirketine halef sıfatını kazandırmayacağından; sigortacının halefiyet ilkesinden istifade edebilmesi, sigortadan tazminat alan sigortalının da ————- zarar sorumlusuna/sorumlularına rücu edebilmesi şartına bağlıdır.
Bu bağlamda; davacının düzenlediği poliçeyle sigortalısına karşı üstlendiği mesuliyet ile davalıların akdi ya da fiili taşıyıcı olarak davacının sigortalısına karşı üstlendiği sorumluluk birbirinden farklı düzenlemelere tabi olduğundan; davalıların somut olayda üzerine düşebilecek mesuliyet de taşımanın tabi olduğu kurallara göre değerlendirilmelidir.
Somut olayda olduğu gibi dış hat uçuşları ile yapılan hava taşımacılığı sonucunda ortaya çıkan ve —- üzerinde oluşan kayıp/zarar söz konusu olduğunda, taşıyıcının mesuliyeti; —- günü — imzalanan, ———– yapılmasında uygulanacak şartlar ve taşıyıcının sorumluluğunun belirlenmesinde yeknesaklığı sağlamaya yönelik düzenlemelerin ve kuralların karara bağlandığı ——- kapsamında yani ———–günümüz koşullarıyla uygun hale getirilmesi amacıyla —–arasında ——— — imzaya açılmış, sözleşmeyi ülkemiz de imzalamış ve ————– yayımlanmıştır.
——- için de yürürlüğe girmiş olup; bu tarihten sonra —— —- kapsamı dışında kalan —- taşımalarına, şartları bulunduğu takdirde uygulanmaya devam edecek; somut olay konusu hasar —— ayında icra edilen —- işi sonucunda tutanağa bağlandığından; —- gerçek ya da fiili taşıyıcı — taşıyıcı olarak davacının dava dışı sigortalısı —- karşısında üstlendiği mesuliyetin tayininde; —– maddesine göre, usulüne uygun şekilde yürürlüğe konulmuş —- kanun hükmünde olduğundan ve—– bu sözleşmenin, hava aracı ile ücret karşılığında yapılan —- bir hava taşıma işletmesi tarafından hava aracı ile yapılan ücretsiz taşımalara aynı ölçüde uygulanacağı ifade edildiğinden;——– gerekecektir.
—– tarafından —– —- maddelerde getirilmiş olan sorumluluk sınırları gözden geçirilmekte ve —- esas alınacağı bir —– göre sorumluluk sınırları yeniden belirlenerek üye devletlere bildirilmektedir.—- değerlendirmesini yapmış ve ——– itibaren uygulanan sorumluluk sınırlarını da belirleyerek, —-onaylamış olan —- duyurmuştur. Derdest dava konusu taşıma işinin icra edildiği tarih itibariyle de geçerli olan yeni sorumluluk sınırları; bu tarihten itibaren, —- gecikmede yolcu başına —– yükseltilmiştir.
—- zarara sebep olan olayın, kargonun taşıyıcının sorumluluğu altında bulunduğu süreçte ve hava taşıması esnasında meydana gelmiş olması şartıyla, taşıyıcı, yükün tahrip, kayıp veya hasara uğraması halinde doğan zarardan sorumlu olup —- ancak, zarara yükün tabiatı veya ayıbının ya da taşıyıcı veya onun adamları dışındaki bir şahıs tarafından yükün hatalı paketlenmesinin neden olduğunu kanıtlayabilirse mesuliyetten kurtulur—- Bu bağlamda bagajın veya eşyanın, teslim almaya yetkili kişi tarafından itirazda bulunulmaksızın kabulü, bunların taşıma belgesine havayolu konşimentosuna uygun olarak ve iyi durumda teslim edildiği hususunda, aksi sabit oluncaya kadar geçerli delil niteliğindedir—-
Hasar durumunda, eğer ki taşınan yük alıcısı emrine çekincesiz teslim edilmiş ise—– yükü teslim almaya yetkili şahıs hasarın fark edilmesinden sonra derhal ve en geç kontrol edilmiş —— durumunda alınan tarihten itibaren ——sinde ve kargo halinde de alınılan tarihten itibaren —– içerisinde taşıyıcıya şikâyette bulunmalıdır. Eğer ki, bahsedilen bu süreler içerisinde yazılı olarak şikâyette bulunulmaz ise, taşıyıcının kötü niyetli olması dışında, taşıyıcı aleyhine tazminat istemiyle dava açılamaz —–
—– —– için öngörülen sınırlı sorumluluk hali ise, ——- gerekiyorsa ek bir meblağ ödemedikçe taşıyıcının sorumluluğu kilogram başına —— sınırlandırılmış; —— bir parçasının ya da içindeki malzemelerden herhangi birinin tahrip olması, kaybolması ya da gecikmesi durumunda, taşıyıcının sorumluluğunun sınırlı olduğu miktarın belirlenmesinde dikkate alınacak ağırlık, sadece ilgili paket ya da paketlerin ağırlığı olacaktır. Bunun yanı sıra, —- parçasının ya da içindeki malzemelerden herhangi birinin tahrip olması, kaybolması ya da gecikmesi, aynı sevk fişinin ya da aynı makbuzun ya da, basılı değilse, —— anılan farklı bir yöntemin içerdiği aynı kayıtların kapsadığı diğer paketlerin değerini etkiliyorsa, sorumluluk sınırının belirlenmesinde bu tür bir paketin ya da paketlerin de toplam ağırlıkları dikkate alınmalıdır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Olayımızda, alıcısı emrine —– tarihi itibariyle—– —- tarafından; ———- kayden, ambalajı kırık vaziyette hasarlı olarak intikal eden —– tarih —– beyannamesine ve beyannameye ekli faturasına göre, kıymeti —- istiflenmiş demonte haldeki bir adet parça yıkama makinesi; bağımsız eksper tarafından yapılan tespit ve değerlendirmelere göre—– bütün olarak tam hasarlı hale gelip değerini — göre ağırlığı —– sovtaj bedelinden öte değeri kalmamıştır.
Bu durumda — haldeki makinenin istiflendiği —- kayden alıcısı emrine hasarlı teslim edilebilen ana ünitenin ağırlığı —-olsa da, ana ünitenin hasarı md.22/4 nazarından —– etkilediğinden, somut olayda tazminat bağlamında taşıyıcının sorumlu tutulabileceği azami miktar; ——- Sözleşmede bahsedilen miktarlar, —— sayılacaktır. Adli yargılama durumunda, bu toplamların —- çevirimi, yargılamanın yapıldığı tarih itibariyle bu tür ulusal para birimlerinin —– bakımından değerine göre yapılacaktır. —— olan bir taraf devletin——– açısından değeri, —— yapıldığı tarihte — işlem ve para hareketi için tatbik ettiği değerleme yöntemine uygun olarak hesaplanacaktır. —— olmayan bir taraf —- —– —–açısından değeri, o devlet tarafından tayin edilen bir usule göre hesaplanacaktır.” şeklinde düzenlendiğinden “davanın kabulü halinde, davacının sigortalısına tazmin ettiği bedelden bağımsız —ve —- tarihindeki —– belirlenmesi kaydıyla ————- sınırlı kalacaktır.
—————göre; —- hükümlerine tâbi kişiler, aynı sorumluluk şartlarına ve sorumluluk sınırlarına tâbi ise de; —– zarar görenin anılan kimselerden alabileceği toplam tazminat miktarı dava konusu yapılan havayolu taşıma işinin tâbi olduğu —– aşamaz. Bir başka ifadeyle hak sahibinin çifte tazminat talep hakkı bulunmadığından; tazminat borcu, “sorumluluk hükümlerine tâbi kişilerin birisi tarafından yerine getirildiği oranda” sona erer.
———– kapsamı dâhilinde hareket eden gerçek taşıyıcının, çalışanlarının ya da acentelerinin fiil ve ihmalleri, gerçek taşımacı tarafından gerçekleştirilen taşıma ile bağlantılı olarak, aynı zamanda anlaşmalı taşıyıcının da fiil ve ihmalleri olarak sayılacaktır. 2. İstihdamlarının kapsamı dâhilinde hareket eden anlaşmalı taşıyıcının, çalışanlarının ya da acentelerinin fiil ve ihmalleri, gerçek taşıyıcı tarafından gerçekleştirilen taşıma ile bağlantılı olarak, aynı zamanda gerçek taşıyıcının da fiil ve ihmalleri olarak sayılacaktır. Bununla birlikte, bu tür fiil ve ihmaller gerçek taşıyıcıyı ——— anılan miktarları aşan sorumluluklara tâbi kılmayacaktır. Anlaşmalı taşıyıcının bu Sözleşme tarafından getirilmeyen yükümlülükleri ya da bu Sözleşme ile getirilen haklardan feragat ve savunmaları ya da Madde 22’de tasarlanan varışta teslimata dair bir isteğin özel bir deklarasyonunu kapsamında üstlendiği herhangi bir özel anlaşma, aksi kararlaştırılmadıkça gerçek taşıyıcıyı etkilemeyecektir.” hükmünü havi 41’inci maddesinde gerçek taşıyıcının “olayımızda 1 nolu davalı ——- ihmallerinin aynı zamanda akdi taşıyıcının —— ihmali ya da kusuru sayılacağı hüküm altına alınmıştır.
Her ne kadar davalı —– vekili hasar için ——- sürelerde hasar ihbarı yapılmadığından taşıyıcıdan dava yoluyla tazminat istenemeyeceğini öne sürmüş ise de, somut olayda tartışılan mal —— kayden alıcısı emrine hasarlı teslim edildiğinden, davalı —– malumu olan hasarın ayrıca ihbarına gerek bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Davaya konu hasarın tazmini bağlamında —- yer alan bu düzenlemelere göre —– davacının sigortalısına, dolayısıyla da davacıya karşı sorumluğu doğmuş ise de; —–dava konusu makinenin zarar görmesine, —- dâhili nakliye işini üstelen —- nolu davalının herhangi bir eylemi, ihmali ve/veya kusurlu bir davranışının etkisi olduğu kanıtlanamamıştır.
Tüm bu nedenlerle, hava yolu nakliye sürecinde zarar gören emtianın hasarı dolayısıyla davacının, davalılar —– sigortalısına tazmin ettiği bedelin —-karşılığının karar tarihine en yakın —- belirlenmek üzere en fazla —- rücuen talep edebileceği ve davacının bu alacağına miktarı infaz aşamasında belirlenmek üzere davaya konu icra takip tarihinden itibaren 3095 SK. Md.4/a`ya göre Kamu bankalarınca—– açılan —- kadar —- hesaplarına uygulanacağı bildirilen azami faiz oranı üzerinden döviz faizi talep edebileceği, dava konusu makinenin hasarlı olan ünitesinin —— dâhili nakliye işini üstlenen davalı ———- tazminat bağlamında davacıya karşı herhangi bir sorumluluğunun doğmadığı kanaatine varılmıştır.
3-ç)Tarafların itirazlarının tartışılması ve değerlendirilmesi:
3-ç.1)Her ne kadar, davacı vekili kök bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde “müvekkilinin sigortalısı tarafından dava konusu yükün yatık bir şekilde taşınmaması gerektiği bildirildiği halde riayet edilmediğinden ağır kusur durumu nedeniyle davalı tarafın sınırlı sorumluluktan yararlanamayacağını, —– olarak gösterildiğini, —-taşınan malın değerinin bilinebilir durumda olduğunu öne sürmüş ise de, —- herhangi bir maddesinde, taşıyıcının varış gümrüğünde beyan edilen değer üzerinden ya da taşıyıcıya bildirilmese de taşıma sorumluluğunu üstlendiği yük için malumu olması gereken değerinden sorumlu tutulabileceğine veya taşıma belgelerinde ağırlığı —– olarak kayıtlı olan yük için taşıyıcının sorumluluk üst sınırının tayininde; ücret hesabında kullanılan ve taşıma belgesinde ——- olarak gösterilen kilonun baz alınması veya—- doğduğu tarihteki kur olması gerektiğine dair bir düzenlemeye verilmemiş olup, somut olayda tartışılan hasarın taşıyıcının davalılar —- veya acentesinin —- sonucunda oluştuğuna dair denetime elverişli bir veriye rastlanmamıştır. Alıcısı emrine —- — düzenlenen tutanakta ise —— belirtilmiştir. Alıcısı emrine ——– dava konusu makinenin zarar görmesine, —– arası dâhili nakliye işini üstlenen davalı —– herhangi bir eylemi, ihmali ve/veya kusurlu bir davranışının etkisi olduğunu, bu nedenle de hasara etkisi nispetinde sorumluğu doğduğunu kabul etmek mümkün değildir. Bu nedenle, davacı vekilinin itirazlarının reddine karar verilmiştir.
3-ç.2)Davalılar —– vekilinin kök bilirkişi raporuna itiraz dilekçelerinde, her ne kadar dava konusu olayla ilgili olarak müvekkillerine hasar ihbarı yapılmadığını ve —- keşide edilen ihbarın da usulünce tebliğ edilmediğini, bu nedenle sorumluluklarının bulunmadığı savunmuşlarsa da; bu davalıların sorumluluğu altında toplam —- kilo olarak taşınan yükün alıcısı emrine teslim alındığı haliyle çekincesiz olarak teslim edilemediği ve oluşan hasarın nitelik ve niceliğinin de tek taraflı beyana göre değil bağımsız çalışan eksper tarafından tespit edildiği ve —-sabittir. Bu durumda —– adet demonte haldeki makinenin istiflendiği —-kayden alıcısı emrine hasarlı teslim edilebilen ana ünitenin ağırlığı —— ünitenin hasarı “makinenin tamamının değerini” etkilediğinden, taşıyıcının somut olayda tazminat bağlamında sorumlu tutulabileceği azami miktar, bilirkişi kök raporunda belirlendiği üzere —– ünitenin ağırlığına ya da —- navlun ücreti hesabında baz alındığı beyan edilen —- gerçek ağırlığına göre, yani —— belirlenmiş olup, kök rapordaki hesaplamada hata olmadığı, ve kök raporda da belirtildiği üzere, dava konu— parçadan müteşekkil —- sevk faturasına göre —– —- —– gösteren dava dışı —- tarafından davacının sigortalısı —— gönderilmiş ve bu —– taşınması işini —- açıklaması ile —- düzenlenmiş olan —-sayılı faturaya göre —- — kilo olarak taşınacak yük ————-tarafından teslim alınmış; ancak teslim alınan bu yük — nolu davalı—- olarak düzenlediği, göndereni —– ———- düzenlendiği, dolayısıyla hasardan, davacının dava dışı sigortalısı—— rücu ihtarnamesini sadece kendi akidi olan ———– tarihi itibariyle haberdar durumda olduğundan, davalı tarafın —-nedeniyle usulünce kendilerine hasar ihbarı yapılmadığı” yönündeki itirazı ve dava konusu makinenin tam hasarlı hale gelmesinde davalı tarafın ağır kusurlu olduğuna veya sorumluluk sınırının ücret hesabında baz alınan kilo üzerinden ya da sadece hasarlı olan ana ünitenin ağırlığına göre belirlenmesi gerektiğine ve/veya derdest davada tartışılan taşıma işinin tabi olduğu —— —— düzenlemelerde —– ihmallerinin aynı zamanda akdi taşıyıcının yani —– ihmali ya da kusuru sayılacağı” hüküm altına alınmış olduğu halde; —– hava yoluyla taşınacak yük için —— sayılı ara konşimentoyu——- —- somut olayda taşıma işleri komisyoncusu olarak dava konusu eşyanın taşınması için her türlü tedbiri aldığı, bu nedenle de oluşan zararın tazmini bağlamında sorumluluğunun doğmayacağına” dair itirazları yerinde görülmemiştir.
3-d)Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle, hava yolu nakliye sürecinde zarar gören emtianın hasarı dolayısıyla davacının, davalılar —– tazmin ettiği bedelin —- karşılığının karar tarihine en yakın —- belirlenmek üzere en fazla —-rücuen talep edebileceği ve davacının bu alacağına miktarı infaz aşamasında belirlenmek üzere davaya konu icra takip tarihinden itibaren 3095 SK. Md.4/a`ya göre —– tevdiat hesaplarına uygulanacağı bildirilen azami faiz oranı üzerinden —– edebileceği kanaatine varılmıştır.
Yine sigorta eksperleri,—- sigorta konusu risklerin gerçekleşmesi sonucunda ortaya çıkan kayıp ve hasarların miktarını, nedenlerini ve niteliklerini belirleyen ve mutabakatlı kıymet tespiti, ön ekspertiz ve hasar gözetimi gibi işleri mutat meslek olarak yapan tarafsız ve bağımsız kişi olarak tanımlanmıştır.
Aynı Yasanın 22. maddesinde, sigorta eksperliğinin gerçek veya tüzel kişilerce yapılacağı belirlenerek, sigorta eksperliği ile ilgili ayrıntılı düzenlemelere yer verilerek, sigorta eksperi olabilme koşulları, mesleki faaliyetlerinin kapsamı, denetimi ve faaliyetin gereği gibi yerine getirilmemesi halinde uygulanacak müyyediler de belirlenmiştir.
Bu kurallardan anlaşılacağı üzere, sigorta hukukunda tazminat yükümlüğünün belirlenmesi açısından sigorta ekspertiz müessesine yer verilerek sigorta ekspertizlerine hukuki bir statü kazandırılmıştır.
Ekspertiz raporlarının delil niteliği taşıdığını belirleyen Yasa kuralı ile sigorta ekspertizlerinin sigortalayan ve sigorta ettirene karşı tarafsız ve bağımsız çalışma ilkeleri gereği tazminat yükümlüğünü doğuran olayların nedenlerini de ortaya koyan raporlarının hukuken geçerli belge niteliği taşıdığının kabulü zorunlu bulunacağı anlaşılmış ve bu nedenlerle ekspertiz raporunun yerinde inceleme yapılarak tertip edilmesine göre davada —- niteliği taşıdığı anlaşılarak davalı vekilinin son celse makine akıbetinin araştırılması yönündeki savunmalarının sonuca etkili bulunmadığı anlaşılarak bu yöndeki davalı talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacının, icra dosyasındaki talebine göre icra takip tarihi olan —- tarihindeki—- çıkarılan —- davalılar —– davanın kısmen kabulü ile; davalı borçlular —– dosyasına yaptıkları itirazın kısmen iptali ile takibin, —— asıl alacak ve bu asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesine göre —- açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek temerrüt faizi oranı uygulanmak suretiyle hesaplanacak fiili ödeme günündeki —- efektif satış kuru TL karşılığı eklenmek suretiyle devamına, fazlaya ilişkin —-asıl alacak isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı ——-karşı açılan davada ise, dava konusu makinenin hasarlı olan ünitesinin — araçla — işini üstlenen davalı —-tazminat bağlamında davacıya karşı herhangi bir sorumluluğunun doğmadığı kanaatine varıldığından, bu davalı yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
4-İcra inkar tazminatı ile ilgili gerekçe: Davacı taraf, davalılardan icra-inkar tazminatı istemiştir.
İcra ve İflas Kanunu’nun 67.maddesinin 2. Fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir.
Açıklanan yasal kuralların ışığında takip konusu alacak değerlendirildiğinde, alacak likit olmayıp, davacının davalılardan rücuen tazminatı isteyip isteyemeyeceği ve isteyebileceği alacak miktarı yargılama sonucunda belirlendiğinden davacının icra inkar tazminatı isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
5-Kötü niyet tazminatı ile ilgili inceleme ve gerekçe: Davalı ——— davacıdan, kötü niyet tazminatı talebinde bulunmuştur.
Kötüniyet tazminatına hükmedilmesi için alacaklı-davacının, icra takibinin haksızlığı yanında, ayrıca kötüniyetli olduğunun da kanıtlanması gerekir. Yani davalının, davacının takip ve dava konusu alacağın hiç doğmadığını veya sona erdiğini bilmesine ya da bilebilecek durumda olmasına rağmen takip başlattığını veya dava açtığını ispatlaması gerekir.
Müsnet davada, taraflar arasında hukuki ilişki olduğu her iki tarafın kabulünde olup, davacı, davalıdan olan alacağının bir kısmının varlığını ispatlayamamıştır. Bu nedenle davalı, davacının icra takibini yaparken veya dava açarken kötü niyetli olduğunu ispatlayamadığından kötüniyet tazminatı takdirine yer olmadığında karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı — —- açılan davanın REDDİNE,
2-Davalılar —— açılan davanın KISMEN KABULÜ ile;
a)Davalı borçluların —- sayılı icra takip dosyasına yaptıkları itirazın kısmen iptali ile takibin, —-alacak ve bu asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesine göre —- açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek temerrüt faizi oranı uygulanmak suretiyle hesaplanacak fiili ödeme günündeki —— karşılığı eklenmek suretiyle DEVAMINA,
b)Fazlaya ilişkin —— alacak isteminin reddine,
3-Alacak likit olmadığından, kabulüne karar verilen alacakla ilgili, davacının İİK’nin 67/2.maddesi uyarınca talep ettiği icra inkâr tazminatı isteminin reddine,
4-Alacaklının takibi başlatmada haksız ve kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından, reddine karar verilen alacakla ilgili davalı ——— İİK’nin 67/2.maddesi uyarınca talep ettiği kötü niyet tazminatı isteminin reddine,
5-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 14.091,54 TL harcın, davacı tarafından dava açılırken yatırılan 8.891,28 TL peşin harç ve icra dosyasına yatırılan 3.277,60 TL harç olmak üzere toplam 12.168,88 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.922,66 TL’nin davalılar ——– alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 8.891,28 TL peşin harç ve icra dosyasına yatırılan 3.277,60 TL harç olmak üzere toplam 12.168,88 TL’nin davalılar ———- alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından sarf edilen toplam 2.335 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul kısmen ret oranına göre hesaplanan 675,98 TL’nin davalılar ——–alınarak davacıya verilmesine, geriye kalan 1.659,02 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı —– tarafından sarf edilen 97,02 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı —–verilmesine,
9-Davalı —— sarf edilen 100 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul kısmen ret oranına göre hesaplanan 71,05 TL’sinin davacıdan alınarak davalı—– verilmesine, geriye kalan 28,95 TL’nin davalı ——— üzerinde bırakılmasına,
10-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/1.maddesi uyarınca 22.890,16 TL vekalet ücretinin davalılar —– alınarak davacıya verilmesine,
11-Davalı —- kendisini vekille temsil ettirdiğinden ve davalı hakkındaki maddi tazminat davasının tümüyle reddine karar verildiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/4. Maddesi uyarınca Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hesaplanan 4.080 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı —– verilmesine,
12-Davalılar—— temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/2.maddesi uyarınca 22.890,16 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar —-verilmesine,
13-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili —- davalı—– davalı —- davalı—- gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde —– ilgili ——- istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/11/2020