Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/58 E. 2019/44 K. 17.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/58
KARAR NO : 2019/44

DAVA : ALACAK
DAVA TARİHİ : 12/01/2018
KARAR TARİHİ : 17/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesine göre özetle; Davacı ile davalı arasındaki ticari ilişki çerçevesinde davalı tarafa mal teslim edildiği, davalının bakiye borcunu ödemediği, davalının ödemede bulunmaması üzerine davacının alacağın tahsili için davalı aleyhine İstanbul ———-İcra Müdürlüğünün 2017/23956 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalının haksız olarak icra takibine itiraz etmesi sonucunda takibin durduğu beyan edilerek, Yukarıda açıklanan nedenlerle, davanın kabulüne, itirazın iptaline, haksız ve kötü niyetli itirazın iptaline, davalının %100’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesi vekaleten Sayın Mahkemeden arz ve talep edilmiştir.
Davalı şirkete dava dilekçesi ve tensip tutanağı usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davaya cevap vermediği ve duruşmalara katılmadığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Bilirkişi ——— 09/11/2018 tarihli raporunda; “Davacı alacağın tahsili için 20.09.2017 tarihinde davalı aleyhine İstanbul———-. İcra Müdürlüğü’nün — Esas sayılı dosyasında 5.980,91 TL. cari hesap alacak üzerinden icra takibine başlamış, Davalı vekilinin 20.09.2017 tarihli ödeme emrine vaki borca itiraz neticesinde takibin durduğu, daha sonra alacaklı/davacı tarafından huzurda görülen itirazın iptali davası açılmıştır. Yukarıda yapılan açıklamalar muvacehesinde, tarafların beyanları ve delilleri ışığında, belgelerin tüm hukuki değerlendirme ve takdiri Sayın Mahkemenizin görev alanına ait olduğu işaret edilmek suretiyle: Davacı ve davalının tacir oldukları, Dosya kapsamında dava konusuna ticari ilişkiye ait yazılı sözleşme bulunmadığı, S Davacının usulüne uygun olarak yasal süresi içinde e-Beratlarını oluşturduğu ve noter açılış tasdiklerini yaptırdığı ticari defter ve kayıtlarına göre; davalıdan 20.09.2017 icra takip tarihi itibariyle 4.980,92 TL. alacağı bulunduğu, -davacının icra takibinde 5.980.91 TL. Talep ettiği, Faturaların dayanağı sevk irsaliyelerinde davalı adına mal teslim alan kişilerin ad, soyad ve imzalarının bulunduğu, ————– Vergi Dairesi Müdürlüğünün 18.07.2018 tarih ve ——- sayılı yazısı ekinde davalı şirketin mal ve hizmet alımlarına ait bağlı bulunduğu vergi dairesine vermiş olduğu BA Formunda 2017 yılında 7 belge ile toplam 11.074,00 TL. alım yaptığı,” sonuç ve kanaatine varmıştır.
Dava, genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
Davacı, davalıdan olan alacağının tahsili için İstanbul Anadolu ——-. İcra Müdürlüğü’nün 2017/23956 Esas sayılı dosyasında davalı aleyhinde icra takibi başlatmış olup, davalının itirazı ile icra takibi durmuştur. Davacı taraf süresinde açmış olduğu bu dava ile itirazın iptalini ve takibin devamını talep etmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak İsviçre Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.
Somut olayda davacı, icra takibine konu alacağını mal teslimine dayandırmış, davalı ise akdi ilişkiyi ve borcu inkâr etmiştir. Bu durumda, taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığını ispat yükü davacı taraftadır.
Öte yandan ticari defterlerle ispat ise 6100 sayılı HMK.nun 222. maddesinde düzenlenmiştir. Bir tarafın ticari defterlerinin ibrazının istenebilmesi ve talep edilmesine rağmen ticari defterlerin ibraz edilmemesinin defter sahibinin aleyhine sonuç doğurması, anılan kanun hükmünün 5. Fıkrası uyarınca, ancak karşı tarafın münhasır delil olarak bunlara dayanmasına bağlıdır. Aynı husus Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 12/10/2016 Tarihli. 2014/11-1159 E. 2016/967 K. S.lı kararında da vurgulanmış olup, HMK.nun “Tarafların belgeyi ibraz etmesi” başlıklı 220. Maddesinin ticari defter ve belgelerin ibrazında da uygulanması görüşü benimsenmemiştir.
Davacı, davalının ticari defterlerine münhasır delil olarak dayanmış değildir; defterler dışında da deliller bildirmiş ve bunları mahkeme huzuruna getirmiştir. Davacı dava açarken davalının defterlerine münhasıran dayanmadığından, davalının ticari defterlerini hazır etmemesinin aleyhine sonuç doğurması yukarıda bahsedilen içtihat uyarınca mümkün değildir.
Davacı, davalı ile aralarındaki ticari ilişkinin ve mal teslim olgusunun ispatı bakımından yazılı bir delil ibraz etmemiş ise de, vergi dairesinden gelen kayıtlardan davalı şirketin, davacı şirketle olan ticari ilişkisinden dolayı 2017 yılında 7 adet fatura ile ilgili vergi dairesine bildirimde bulunduğu tespit edilmiştir. Öte yandan davalının alacağının dayanağı olan fatura konusu malların teslimine dair imzalı sevk irsaliyeleri ibraz etmiştir. Bu durumda davacı teslim olgusunu ispat etmiş olup, bilirkişi raporuna göre 4980,91 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, İstanbul Anadolu———. İCM’nin 2017/23956 Esas sayılı takip dosyasında davalının itirazın kısmen iptali ile takibin 4.980,92 TL asıl alacak bakımından devamına,
-Asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
-Asıl alacağın takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
2-Alınması gerekli 340,25 TL harçtan peşin alınan 72,25 TL harcın mahsubu ile bakiye 248,00 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA, Davacı tarafından yatırılan 72,25 TL harcın davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
3-Davacı tarafça sarf edilmiş, 35,90 TL, 5,20 TL vekalet pulu, 700 TL bilirkişi ücreti, 168,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 909,10 TL’den kabul edilen kısma isabet eden 757,09 TLnin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
4-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden ——– uyarınca 2725,00 TL vekalet ücretinin davalı ——–‘dan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair tebliğden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin huzurunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.