Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/56 E. 2019/209 K. 26.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/56 Esas
KARAR NO : 2019/209

DAVA : Tazminat (Kasko Sigorta Sözleşmesinden kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/01/2018
KARAR TARİHİ : 26/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Kasko Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı … şirketi arasında dava konusu araç için “———- ” yapıldığını, müvekkiline ait —- plakalı araç ile —– Plakalı araçlar arasında 02.07.2017 tarihinde gece 02.40-02.45 saatleri arasında ——- istikametinde, maddi hasarlı trafik kazası gerçekleştiğini, kazanın olma sebebinin ise—– plaka no’lu aracın aniden fren yapması üzerine müvekkilinin araca arkadan çarpması sonucu gerçekleştiğini, kaza anından sonra —- Plaka No’lu aracın kaza yerinden 50 metre kadar ilerleyerek park ettiğini, ayrıca ilgili araç sürücüsünün engelli ve baston kullanan bir şahıs olması sebebiyle müvekkili ile aralarında anlaşılarak tutanağın 1 gün sonradan 03.07.2017 tarihinde sabah yapılması konusunda anlaşıldığını ve raporun 03.07.2017 tarihinde 08.30 sıralarında hazırlandığını, Maddi Hasarlı Trafik Kaza Tespit Tutanağı doğrultusunda tanzim edilen kusur raporuna göre ——- numaralı (tramer kaydına) göre— plakalı araç %100 kusurlu bulunduğunu, müvekkilinin aracının ——–markalı araç, diğer sürücünün aracının ise ——————- modelli araç olduğunu, işbu kaza arkadan çarpma sebebiyle olduğundan ve karşı sürücünün aracı —– olarak adlandırılan korunaklı ve yüksek gövdeli araçlardan olduğundan dolayı karşı tarafta düşük bir hasar meydana gelmişken, karşı aracın yüksek ve —- olması sebebiyle müvekkilimin aracının ön kısımlarında büyük bir maddi zarar oluştuğunu beyan ile, fazlaya ilişkin tüm haklar saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin aracında meydana gelen hasar tazminatı nedeniyle şimdilik detaylı açıklanan alacak kalemleri sebebiyle toplamda 7.196,61 TL’nin dava tarihinden itibaren işletilecek ticari faiz ile birlikte, ayrıca dava giderleri ve ilam vekalet ücretinin davalı … şirketinin üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, bu talebini duruşmada tekrar etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Dava ile ilgili delillerin tebliğ edilmediğini, işbu dava görevsiz mahkeme açılmış olup, görevli mahkemenin Tüketici Mahkemeleri olduğunu, müvekkili şirket ile davacı arasında, ——- plakalı araç için; 12.08.2016 – 12.08.2017 tarihleri arasını teminat altına almış olan —- poliçe no’lu KASKO Sigorta Poliçesi akdedildiğini, davacı tarafın, 02.07.2016 tarihinde gerçekleştiği iddia ettikleri kaza nedeniyle —-plakalı aracın hasara uğradığını ve hasar sebebiyle 7.196,61-TL tazminat talep ettiğini, davacı tarafından müvekkili şirkete yapılan başvuru üzerine ——- sayılı hasar dosyası açılmış olup, yapılan incelemeler neticesinde; sigortalı araç maliki ile sigortalı aracın çarptığı beyan ve iddia edilen ——- plakalı araç sürücüsünün aralarında tanzim ettikleri maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağının imza altına aldıkları kazanın oluş saat ve gününü yansıtmadığı, sigortalının gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun tespit edildiğini, teknik değerlendirme neticesinde sigortalı araç üzerinde görülen hasar ile sigortalı aracın çarptığı belirtilen —– plakalı araç üzerindeki hasarın uyumlu olmadığı, kaza tespit tutanağında belirtilen kaza tarih ve saatinin gerçeğe aykırı olduğunun tespit edildiğini, yukarıda açıklanan ve resen dikkate alınacak sebepler doğrultusunda; sair hususlar hakkında cevap ve itiraz hakları saklı kalmak kaydıyla, cevapların kabulü ile; öncelikle davanın görevsizlik nedeniyle reddini, aksi halde ispat yükünün yer değiştirmiş olması sebebiyle davasını ispat etmekle yükümlü davacının subut olmayan davasının reddini, maddi ve hukuki gerekçeleri mesnetsiz bulunan davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini müvekkili şirket adına talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava; Genişletilmiş kasko sigortası kapsamında, gerçekleşen trafik kazası nedeni ile tazminat talebine ilişkindir.
Davacı adına kayıtlı bulunan —– plaka sayılı aracın davalı … şirketi nezdinde kasko poliçesi ile sigortalı bulunduğu dosya kapsamına alınan 12/08/2016 tarihli orient genişletilmiş kasko sigorta poliçesi ile anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ilişkinin kaynağı kasko sigorta poliçesine dayanmaktadır.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun (TKHK) 2. maddesinde Kanunun kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanunun “Tanımlar” başlıklı 3. maddesinin birinci fıkrasının (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanunun 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
6100 sayılı HMK 1. Maddesi gereğince mahkemelerin görevleri Kanunla belirlenir ve göreve dair kurallar kamu düzenindendir. Uyuşmazlığında dava tarihinde görevi kanun ile belirlenmiş mahkeme tarafından çözümlenmesi bu nedenle zorunludur.
6100 sayılı HMK 114/1-c gereğince mahkemenin uyuşmazlığın çözümünde görevli bulunması dava şartıdır.
Dava şartları da istîm üzerinde davanın görülebilmesi için mutlaka dava tarihi itibariyle bulunması ya da davanın devamında tamam olabilmesi (giderilebilir dava şartı) yasa koyucu tarafından belirtilen ve benimsenen şartlardır.
Davanın açılmasının usul hukuku bakımından sonuçlarından birisi de yukarıda belirtilen esaslar dahilinde mahkemenin görev ve yetkisinin davanın açılması ile o anki hâle göre sabitlenmesi ve dava şartlarının var olup olmadığının değerlendirilmesinin bu tarih gözetilerek karara bağlanmasıdır.
Somut olayda :
Davalıya kasko sigortalı araç trafik sicilinde her ne kadar kamyonet olarak davacı adına kayıtlı ise de kullanım amacının “yük nakli – hususi” olarak belirtilmesi nedeniyle aracın ticari olarak kabul edilmesinin mümkün bulunmaması, (Yarg. —-. H.D. 05/10/2015 T.2015/31448 E. 2015/28506 K.; Yarg. 20. H.D. 10/02/2016 T. 2015/15823 E. 2016/1415 K.) davalının sorumluluğunun da davacı ile yapılan kasko sözleşmesine dayanması, davaya konu aracın davacı tarafa ait araç özel otomobil oluşu, araç işleteni de gerçek kişi bulunuşu hususları ve göreve ilişkin kurallarının kamu düzeninden bulunması nedenleri bir arada değerlndirildiğinde mahkememizin görevli olmadığı Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılarak mahkememizin görevsizliğine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın GÖREV dava şartı yokluğundan HMK 114/1-c, 115/2 ye göre usulden REDDİNE,
2-)HMK 20 md.ye göre kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haflatık süre içinde başvuru halinde dava dosyasının görevli ve yetkili İSTANBUL ANADOLU TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-)HMK.’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE,
4-)Taraflar tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi