Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/543 E. 2019/770 K. 18.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/543 Esas
KARAR NO : 2019/770

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/05/2018
KARAR TARİHİ : 18/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, davalı şirketin sipariş ettiği mobilyaları, satış faturasıyla birlikte davalıya teslim ettiğini, ancak fatura bedelini ödemediğini, alacağın tahsili için Anadolu —-.icra müdürlüğünün 2018/9735 E sayılı dosyası üzerinden takibe geçilmiş ise de itiraz üzerine takibin durduğunu öne sürerek, itirazın iptaline ve % 20 inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu mobilyaların istenilen şartlara uygun teslim edilmediğini, mobilyalarda kalite sorunu olduğunu, fatura konusu mobilyaların eksik ve ayıplı teslim edildiğini, davacıya borcunun olmadığını savunarak davanın reddini ve % 20 kötü niyet tazminatına mahkumiyetini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava satış bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Dosya içerisine alınan İstanbul —-. İcra Müdürlüğününü 2018/9735 Esas sayılı icra dosyasının incelemesinde, davacı alacaklının — tarih ve 51.524,00 TL bedelli faturaya istinaden bakiye 26.524,00 TL asıl alacak ve 510,13 TL işlemiş faiz alacağı için davalı aleyhine 11/04/2018 tarihinde icra takibi başlattığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu. Davacının 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde itirazın iptali davası açtığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili, müvekkilinin davalı tarafından yapılan sipariş doğrultusunda fatura içeriği mobilyaların tedarik edildiği ve davalıya teslim edildiği, bunun üzerine davalının teslim edilen malların 30.09.2019 tarihinde 2.500,00 TL’lik kısmını, 03.10.2017 tarihinde ise 22.500,00 TL ‘lik kısmını ödediğini ancak bakiye 26.524,00 TL’nin ödenmediğini iddia etmekte, davalı vekili ise söz konusu malların ayıplı olarak teslim edildiğini dolayısıyla müvekkilinin davacı tarafa borçlu olmadığını savunmaktadır.
Bu aşamada davacı taraf ile davalı taraf arasında bir ticari ilişkinin olduğu, bu kapsamda davalının takibe konu fatura içeriğindeki malları sipariş verdiği ve davacının söz konusu malları tedarik ve teslim ettiği konularında herhangi bir uyuşmazlık söz konusu olmayıp, taraflar arasındaki uyuşmazlık söz konusu davacı tarafından yapılan ifada ayıplı ifanın söz konusu olup olmadığı, ayıplı ifa söz konusu ise davalının bu hususta davacı tarafa ihtarda bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Buna göre taraflar arasındaki ilişki, mal alım satımına yönelik olup, taraflar arasında öngörülen alım satım ilişkisinin ticari nitelik taşıdığı kuşkusuzdur.
Tacirler arasında yapılan ticari alım satımlarda ayıp ihbarlarının TTK kapsamında belirli sürelere bağlandığı, buna göre açık ayıpların teslimden itibaren 2 gün, muayeneyi gerektirecek ayıpların ise yine tesliminden itibaren 8 gün içinde satıcıya bildirilmesi zorunluğu getirilmiş, aksi taktirde alıcının, satılanı olduğu şekliyle kabul etmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır,(TTK-23/1-c)
Kaldı ki tacirler arasında yapılacak ihbar ve ihtarların TTK 18. Maddeye uygun olarak noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemiyle yapılması gerekir.
Somut olayda, davalı tarafından ayıp konusunda davacı şirkete yapılmış herhangi bir ihbar ve ihtara rastlanmamış olup bu konudaki iddiasını ispatlayamamıştır.
Bu nedenle takibe konu malların davalı tarafa teslim edildiği, davalı tarafın teslim konusunu kabul ettiği ancak ifanın ayıplı olması nedeniyle bakiye alacağı ödemediği, yapılan incelemede davalı tarafın ayıp konusunda davacı tarafa usulüne uygun olarak göndermiş olduğu herhangi bir ihtar veya ihbara rastlanmamış olduğu, davacının talebinde haklı olduğu, davalının takibe konu fatura tutarının 25.000,00TL’lik kısmını 03/10/2017 tarihinde ödediği iş bu tarih itibarı ile bakiye alacak için temerrüte düştüğü ve 510,13 TL faiz talep etmekte de haklı olduğu anlaşılmış olup davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE,
-Davalı borçlunun İstanbul Anadolu—–. İcra müdürlüğünün —esas sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına,
2-Alacağın likit olması nedeniyle davacı lehine asıl alacağın %20’si oranında (5.304,00TL) icra inkar tazminatına hükmedilmesine,
3- Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 1.846,70 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 326,51 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 1.520,19 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4- Davacı tarafından yatırılan 326,51 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı tarafından başvurma harcı, vekalet harcı, tebligat, posta, bilirkişi ücreti ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 915,45 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Kabul edilen dava yönünden — tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 3.244,10 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verildi.