Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/534 E. 2019/143 K. 12.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/534
KARAR NO : 2019/143

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 02/05/2018
KARAR TARİHİ : 12/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Davalı ile müvekkil arasındaki ticari ilişki nedeniyle müvekkil taralından davalıva dosyasında mevcut cari hesap ekstrelerinde açıkça görülen faturalar düzenlendiğini Bu faturalar gereği, gerekli işlemler ve hizmetler davalıya yapılmasına rağmen bir kısım ödeme müvekkiline yapıldığını ancak bakiye 5.087,57 TL’nin tüm ısrarlara rağmen davalı tarafından ödenmediğini, bunun üzerine icra takibi başlatıldığını, ancak davalı taraf haksız olarak itiraz ettiğini, bu nedenlerden dolayı davalının delillerine karşı delil sunma hakkımız ile fazlaya ilişkin tüm hak ve alacaklarımız saklı kalmak kaydıyla, İstanbul Anadolu ————. İcra Müdürlüğünün 2016/17729 Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatılan asıl alacak olan 5.087.57 TL’ye ilişkin itirazın iptali ile takibin devamı ile %20’den aşağı olmamak üzere icra İnkâr tazminatına hükmedümesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafından herhangi bir cevap dilekçesi sunulmadığı görüldü.
Bilirkişi———— 30/11/2018 tarihli raporunda; Davacı ——————– ibraz edilen 2015, 2016, 2017 ve 2018 yıllarına ilişkin ticari defterlerinin; T.T.K. 64 ve 66. Maddeleri ile V.U.K. 220-226. Maddelerine göre açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı, kayıt nizamı bakımından V.U.K 215-219. Mad. Hükümleri ile Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğlerine uygun olduğunu, buna göre davacının 2015, 2016, 2017 ve 2018 yıllarına ilişkin tutmakla yükümlü olduğu ticari defterlerin T.T.K hükümlerine uygun tuttukları anlaşılmakla, sahibi lehine delil vasfına haiz olup olmayacağı hususunda takdir sayın mahkemenin olduğu, takip konusu cari hesap kayıtlarındaki işlemlerin davacı yasal defter kayıtlarına genel kabul görmüş muhasebe ilkelerine ve VUK usulüne uygun olarak kaydedildiği, davalı, —————————— inceleme günü defter ve belge ibraz etmediği gibi yerinde İnceleme talebinin de olmadığını, davacı ————– davalı ————————— “Kalibrasyon Sertifikası” hizmeti verdiği ve hizmet bedeli olarak 3 adet fatura düzenlediği, davalı firmanın herhangi bir ödemede bulunmadığı, davacı firmanın davalı firmadan takip tarihi itibari ile 5.087,57-TL alacağının olduğu, davacı firma 19.08.2016 tarihinde 5.087,57 TL asıl alacak üzerinden İstanbul Anadolu ————–.İcra Müdürlüğünün 2016/17729 E. sayı ile ödeme emri gönderildiği, davalı tarafa ödeme emri 25.08.2016 tarihinde tebliğ edildiği, İstanbul Anadolu —————. İcra Müdürlüğü’nün 2016/17729 Esas Numaralı dosyası 5.087,57 TL ana para ile takip tarihinden ödeme gününe kadar faiz talep edildiğini ve uygun olduğu, alacak tutarının belirli ve bilinebilir olduğu, davacının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının takdirinin yüce mahkemeye ait olduğu sonuç ve kanaatine varmıştır.
Dava, genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
Davacı, davalıdan olan alacağının tahsili için İstanbul Anadolu ——–. İcra Müdürlüğü’nün ——Esas sayılı dosyasında davalı aleyhinde icra takibi başlatmış olup, davalının itirazı ile icra takibi durmuştur. Davacı taraf süresinde açmış olduğu bu dava ile itirazın iptalini ve takibin devamını talep etmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak İsviçre Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.
Somut olayda davacı, icra takibine konu alacağını “Kalibrasyon Sertifakası” hizmetine dayandırmış, davalı ise akdi ilişkiyi ve borcu inkâr etmiştir. Bu durumda, taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığını ispat yükü davacı taraftadır.
Öte yandan ticari defterlerle ispat ise 6100 sayılı HMK.nun 222. maddesinde düzenlenmiştir. Bir tarafın ticari defterlerinin ibrazının istenebilmesi ve talep edilmesine rağmen ticari defterlerin ibraz edilmemesinin defter sahibinin aleyhine sonuç doğurması, anılan kanun hükmünün 5. Fıkrası uyarınca, ancak karşı tarafın münhasır delil olarak bunlara dayanmasına bağlıdır. Aynı husus Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 12/10/2016 Tarihli. ———–kararında da vurgulanmış olup, HMK.nun “Tarafların belgeyi ibraz etmesi” başlıklı 220. Maddesinin ticari defter ve belgelerin ibrazında da uygulanması görüşü benimsenmemiştir.
Davacı, davalının ticari defterlerine münhasır delil olarak dayanmış değildir; defterler dışında da deliller bildirmiş ve bunları mahkeme huzuruna getirmiştir. Davacı dava açarken davalının defterlerine münhasıran dayanmadığından, davalının ticari defterlerini hazır etmemesinin aleyhine sonuç doğurması yukarıda bahsedilen içtihat uyarınca mümkün değildir.
Ne var ki, davacı, davalıya, 09/02/2015, 10/08/2015, 19/08/2015 tarihli faturalarda belirtilen kalibrasyon hizmetini verdiğine dair yetkililer tarafından imzalanıp mühürlenen sertifikaları ibraz etmiş, buna ilişkin faturalarında davacının defterlerinde kayıtlı olduğu bilirkişi tarafından tespit edilmiştir. Davalının sertifika hizmet aldığı açık olup, bunun aksini ispat eder bir delil ibraz etmemiştir. Bu nedenle davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile İstanbul Anadolu ————. İcra Müdürlüğünün 2016/17729 Esas sayılı takip dosyasında davalının İTİRAZININ İPTALİ ile TAKİBİN 5.087,57 TL ASIL ALACAK BAKIMINDAN DEVAMINA,
-Asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA ÖDENMESİNE,
-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faiz UYGULANMASINA,
2-Alınması gerekli 347,54 TL harçtan peşin alınan 86,89 TL’nin mahsubu ile , bakiye 260,65 TL’nin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, Davacı tarafından yatırılan 86,89 TL harcın davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
3-Davacı tarafça sarf edilmiş, 86,89 TL, 6,40 TL vekalet pulu, 700,00 TL bilirkişi ücreti, 84,35 TL posta gideri olmak üzere toplam 877,64 TL’nin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
4-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden ———— uyarınca 2725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair tebliğden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin huzurunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.